Türkiye günlerdir Soma’daki maden yangınında can veren işçilerin üzüntüsünü yaşarken, olayın hemen ardından Soma’ya giden ve orada halkın tepkisiyle karşılaşan Erdoğan o gezi sonrası ilk kez detaylı açıklama yaptı. TİKA Tarafından Yapımı Tamamlanan Ortak Projeler Açılış Töreni’nde konuşan Erdoğan, patlamanın ardından olayla ilgili yazdıkları ile gündeme gelen yazarlara tepki gösterirken 2011 yılında yaşanan depremini hatırlatarak, “Biz Van depreminde bizden öncekiler gibi deprem felaketinin altında kalan bir iktidar olmadık hamdolsun biz. Bizden öncekiler depremden sonra iktidarı bırakıp kaçıp gittiler. Biz tam aksine, orada daha modern ve daha güzel bir şehir nasıl inşa edilir bunun gayreti içerisinde olduk.” Dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir köşe yazarının maden faciasında ölen işçiler için “müstahaktır” açıklamalarını eleştirerek, “İnsanlıktan nasibini almamış, zerre kadar vicdanı olmayan, ahlak değerleriyle yakından alakalı olmayan bazı tipler de bizim mitinglerimize geldi diye ‘onlar buna müstahaktır’ diyecek kadar seviye kaybından mahrum olanlardır.” Şeklinde konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATO'da gerçekleştirilen Filistin, Gürcistan, Somali, Tunus ve Makedonya'da TİKA tarafından yapımı tamamlanan projelerin açılış törenine katıldı. Zaman zaman uluslararası yardımlarının eleştiri konusu yapıldığına dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "İşte en son, bunu üzülerek söylüyorum 'Somali'yi bırak Soma'ya bak' tarzında, insaf ve vicdan dışı ifadeler dile getirildi. Acımız daha çok sıcakken yaralarımız tazeyken, yüreklerimiz hala kanarken bu eleştiriler üzerinde durmayacağım. Biz Allah'ın izniyle milletimizin desteğiyle Soma'ya da ulaştık ve oradaki yaraları bir an önce sardık, sarıyoruz, saracağız. Ama Somali'ye de ulaşacak güçte bir devletiz artık" şeklinde konuştu.

“VAN’DA BİZDEN ÖNCEKİLER GİBİ OLMADIK!”

"Biz 2002 öncesi Türkiye değiliz artık" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, "Bingöl depremi oldu. En hızlı şekilde tüm imkanlarımızla oraya ulaştık ve 1 yılda yeni Bingöl inşa ettik. Eser orda. Arzu edenler gider, gezer, görür. Öyle lafla değil. İlgili bakanlarım şahsım 24 saat içinde hepimiz orada yerimizi aldık. Bizzat yapılanları orada sürdürdük. Kütahya Simav'da deprem oldu, anında ve bir yılda yine Simav'ı inşa ettik. Şimdi Simav'ı tanıyamazsınız. Arkadan büyük bir felaket, Van depremi. Van depreminde de bir yılda biz yeni Van'ı inşa ettik. 5 katrilyon harcadık biz Van depreminde 5 katrilyon. Yani bizden öncekiler gibi deprem felaketinin altında kalan bir iktidar olmadık hamdolsun biz. Bizden öncekiler depremden sonra iktidarı bırakıp kaçıp gittiler. Biz tam aksine, orada daha modern ve daha güzel bir şehir nasıl inşa edilir bunun gayreti içerisinde olduk. Şimdi de biz Soma'da 301 kardeşimizin ailelerini mağdur etmemek için her türlü tedbiri aldık. O ocakta çalışan kardeşlerimizle ilgili de çalışmalarımızı yapacağız. Kendilerine de istismara fırsat vermeyecek şekilde AFAD devreye girmiştir. AFAD'ın yapacağı çalışmalar, hesap açılmıştır. Şu dernek bu dernek falan istismardır. AFAD sadece bu iş için hesap açmıştır. Kimse bu oyuna gelmesin, herhangi bir yardım yapacak olan varsa AFAD'daki özel hesaba yatırsın" diye konuştu.

BAŞBAKAN ERDOĞAN, KONUŞMASINI ŞÖYLE SÜRDÜRDÜ:

"Sel baskınlarına yangınlara hızla ulaştık. İmkanlarımızı çok üst seviyelere çıkardık. Biz, AFAD'ı Kızılay'dan sonra bunun için kurduk. AFAD ile birlikte bu hızı artırdık. Şu anda Bosna'da Sırbistan'da Afganistan'da varız.Oralara da yardım ulaştırmaya çalışıyoruz. Oralarda da yaraları sarmaya çalışıyoruz. Biz Türkiye'yiz. Sadece afetlere ulaşan değil, afetlere yönelik en keskin tedbirleri de alan biz olduk. Depreme karşı kentsel dönüşümü başlattık. Bedeli ne olursa olsun yapacağız dedik ve çürük binaları yıkarak yenilerini yapıp sahiplerine teslim ederek büyük devlet olmanın gereğini yaptık."

"EĞER BUNLARI KAPIYA KOYMUYORSAN SEN DE AYNI ZİHNİYETE SAHİPSİN"

"Biz, vicdan sahibi bir milletiz. Vicdan sahibi milletin elbette vicdan sahibi devleti olacak" diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Fakat insanlıktan nasibini almamış, zerre kadar vicdanı olmayan, ahlak değerleriyle yakından alakalı olmayan bazı tipler de bizim mitinglerimize geldi diye 'onlar buna müstahaktır' diyecek kadar seviye kaybından mahrum olanlardır. Bakıyorsunuz bir diğeri de çok çok ahlaksızca bir ifadeyi kullanıyor. Şimdi ben soruyorum. Bu yazıyı yazanları patronları, acaba bunları kendi gazetelerinde nasıl barındırıyor? Sen bir patron olarak sen de aynı zihniyete sahipsin, eğer bunları kapıya koymuyorsan sen de aynı zihniyete sahipsin. Çünkü benim o şehit vatandaşlarıma bu ölümü 'haktır' deme hakkına bunlar sahip değildir, diyemezsin. Bunlar 'Ne gazidir, ne şehittir, noktan nokta niyazidir' diyenleri yanında barındıranlar bunu söyleme hakkına sahip değildir. Onu barındıranlar da aynı şeyi düşünüyor demektir.

“O MADEN’İN SAHİBİNİ TANIMIYORDUM”

“Zaman zaman bir yerlere gelip de bazı eylemlerde bulunanlar önce bu ifadeyi kullananlara karşı tavırlarını koysunlar da samimiyetlerini görelim. Hem içerde hem dışarıda ulaşabildiğimiz her yere vicdanın insani değerlerin gerektirdiği tavrı göstermeyi sürdüreceğiz. Acının rengi, dili, dini, ırkı yoktur. Baştan beri neler söylediler ya. Baştan beri 'Bu patron AK Partilidir' dediler. İlk defa o gün orada gördüm. O güne kadar kendisiyle görüşmüş değilim. Tanımam bilmem. Bu müfteriler bu ülkede benim milletimden bu iftiralarla bir şey sağlayacaklar, sağlayamazsınız. Benim milletim müfterileri bu ülkede çok iyi tanıdı. Utanmadan sıkılmadan 'yandaşlarına orayı peşkeş çekti' diyecek kadar alçaldılar. Bunlar ne derse desin biz ellerini Allah'a açıp bütün bu şehitlerimize Fatihaları gönderenlere, Kur'an kurslarımızdaki yavrularımıza onlara ben Allah razı olsun diyorum. Çünkü onlar bu milletin dininden vicdanından çıkan sese bence rehberlik ettiler. Onlar diğerlerinin düştüğü seviyeye düşmediler. Onlar tam tersini yaptılar, bir şehit ne beklerse onu gönderdiler. Rabbim hiç kimseye, hiçbir ülke ve halka acılar yaşatmasın, Rabbim hiç kimseyi büyük acılarla imtihan etmesin diye dua ediyorum. Bugün açılışını yaptığımız projelerin dost ve kardeş ülkelere, o ülkelerin halklarına hayırlı olmasını diliyorum." 

Editör: TE Bilisim