Başkan Memet Aslan, şiddet kelimesinin özünde nahoş bir kelime olduğunu belirterek, “Şiddet her nerden gelirse gelsin, kimden gelirse gelsin kendisini insan gören her birey ilkesel olarak bu tutumun karşısında olmalıdır.

İNSANIN VEYA KADININ YAŞAM HAKKI KUTSALDIR

Kadın olsun erkek olsun şiddet hiçbir şekilde maruz görülemez, tevil edilemez. Şiddet tarihsel olarak tüm medeniyetler ve ilahi dinler tarafında ret edilmiştir ve yasaklanmıştır. Şiddeti uygulayanlara karşı caydırıcı müeyyideler uygulanmıştır. Modern zamanlarda da kadına yönelik şiddet insanlık suçu gibi görülmüş ve böyle idrak edilmiştir. İnsanın veya kadının yaşam hakkı kutsaldır, dokunulmazdır. Hiçbir birey veya otorite, insanın yaşam hakkını kısıtlayıcı ve zorlaştırıcı hakkına sahip değildir. Kadına ve çocuğa karşı yapılan her türlü şiddet ve cinsel istismar vakalarına karşı hem kamu otoritesi hem yargı erki hem de toplum olarak topyekun bir mücadele yürütmeliyiz.

HASSAS BİR PLAN YÜRÜTÜLMELİDİR

Hasta ruhlu ve sapkın düşünceli varlıklara karşı sağduyulu, onarıcı ve toplumsal dokuyu koruyacak şekilde hassas bir plan yürütülmelidir. Mağduriyet yaşayan bireylerin hakkını hukukunu korumak, sosyal ve psikolojik destek sağlamak, rutin hayatlarına devam etmelerini sağlam hem kamu otoritesinin hem sivil toplumun hem de sağlıklı tüm bireylerin temel sorumluluğundadır. Şiddete meyilli ve sapkın düşünceli bireyleri dizginlemek, cezalandırmak ve rehabilite ederek tekrar topluma kazandırmak konusu insan olan tüm paydaş kurumların görevidir.

Toplumda onları tecrit etmeden tedavi süreçlerine destek olmalıdır. Kadın olsun erkek olsun tüm bireyler birbirimize hoşgörülü, sağduyulu ve saygılı davranırsak üstesinde gelemeyeceğimiz hiçbir sorunumuz kalmaz. Bu duygularla kadına şiddete güçlü bir şekilde hayır diyoruz” dedi.

Editör: TE Bilisim