Bizim buralarda eskilerin kullandığı bir söz vardır:

“Cüce her zaman sepet altında kalmaz”

Bunu bizim Vanlılar diyor.

Yani her şey değişir.

Heraklitos ise asırlar önce ne diyor:

“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.”

 

***

 

Çok değil daha birkaç yıl öncesine kadarki tabloyu şöyle bir hatırlayalım.

2014 yerel seçimlerinde DBP Van’da yüzde 53 oy ile tam Büyükşehir ile birlikte 14 belediyeden 12 belediyeyi kazanıyor. DBP 2009’daki oy oranını hemen hemen korumasına rağmen aldığı oyu 74 binlerden 239 binlere kadar çıkarıyor.

AK Parti cephesinde 2009’daki oy oranı yüzde 39’dan 41’e yükseliyor. Ama belediyeler de elden gidiyor oylar da. 54 bin civarındaki oy 180 binlere yükselse de nüfus, seçmen artışı, büyükşehire geçiş ile elde kalıyor sadece 2 belediye.

O yüzdendir ki alınan yüzde 41 küsür oy oranı da artan oylar da hiçbir zaman Genel Başkan Erdoğan ve Ak Parti genel merkezinde çok da etkileyici olmuyor.

Hemen sonraki yıl genel seçimler öncesi tehlike çanları çalmaya başlıyor.

2015 Haziran seçimlerinde 180 bin oy taa yüzde 19’lara düşüyor. Alınan oy sayısı 95 binlere kadar geliyor. 4 vekil sayısı 1’e kadar düşüyor. Mecliste Van’ı sadece Burhan Kayatürk temsil ediyor. Meclis kurulamayınca taktik, strateji ve çalışmalar değişiyor. 1 Kasım seçimlerinde oy oranı yüzde 30’lara oy sayısı 142 binlere yükseliyor. 2 vekil kazanan Ak Parti Haziran seçimine göre başarılı çıkıyor. HDP ise koalisyonun kurulamadığı, HDP’nin “Seni başkan yaptırmayacağız” politikasını sürdürdüğü 5 aylık gibi bir sürede oy sayısını Van’da 368 bin civarından 310 bine kadar düşürüyor. Dile kolay 50 bin civarında bir oy…

 

***

 

İşte 2009’dan bu yana böyle çalkantılı seçim süreci yaşayan Van, politik olarak da ilginç zamanlardan geçiyor.

Önce deprem ardından başlayan ekonomik krizi beyin ve sermaye göçü izliyor.

Van nitelikli nüfus verip niteliksiz nüfus alıyor.

Kendi nüfusunu kaybeden Van’da, Büyükşehir olarak kendi içinde küçük Hakkari, küçük Şırnak’lar oluşuyor.

Bu nüfus değişikliği 1950’lerden 2009’lara kadar hiçbir dönem aynı partiye iki dönem üst üste Van’ı yönetme yetkisi vermeyen Van halkının tercihini bundan sonra değiştiriyor işte.

Bekir Kaya başkanlığındaki DBP Van’da bir ilki başarıp hem 2009’da hem 2014’te belediye seçimlerini kazanıp yarım asırlık bir geleneği değiştiriyor.

O kozmopolit kent olan Van’dan da eser yoktur artık.

 

***

 

2014’ten sonrasını şöyle bir hatırlayalım.

Yerelde DBP, genelde HDP’nin tam anlamıyla siyasette hakim olduğu Van’da uzunca süre “Devlet elini Van’dan ve bölgeden çekti.” Şeklinde bir şehir efsanesi dolaşır oldu kentte.

Yıllarca AK Parti’de siyaset yapan isimler HDP’ye kaymaya başladı.

Siyasi tercihi Türkiye’ye göre çok farklı sirayet eden Van’da egemen siyasi partiye kayışın en ilginç hali yaşanmaya başladı.

Önemli Aşiret temsilcileri de HDP’ye katılmaya başladı.

Bir dönem insanlar neredeyse Van’da AK Parti’nin tabela partisi olacağını düşünmeye bile başladı.

Deprem, krizler, yeniden başlayan çatışmalar Van’ın politik davranışını da allak bullak etti.

HDP’nin yüzde 13’ler ile rekor kırarak temsiliyet kazandığı Haziran seçimlerinden bugüne kadar geçen süreç deyim yerindeyse kentlerle birlikte insanları da değiştirdi.

 

***

 

HDP sadece 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar 50 bin oy kaybetmedi.

Yerel yönetimlerin ve HDP’nin 1 Kasım’dan sonraki siyaseti de kan kaybettirmeye devam ettirdi.

HDP’li isimlere yönelik gözaltılar, tutuklamalara kadar da hep bir düşüş eğilimi izlendi.

Tabi HDP’li isimlerin tutuklanma süreçlerinden sonraki süreç farklı.

HDP’li isimlere yönelik operasyonlara kadar olan sürece şöyle bir çizgi çektikten sonra ortaya çıkan iki görüş var:

 

Birincisi: HDP buna rağmen oy kaybetmeye devam edecek. Halk operasyonlar öncesinde de tepkili olduğu HDP’ye Kürt Sorunu noktasındaki çözümsüzlükten dolayı destek vermeyecek.

 

İkincisi: HDP’nin durumu Van’ın bir dönem yerelde yaşadığı senaryo gibi olacak. 2009’da seçilen ve birkaç yıl sonra yerel yönetim konusundaki sıkıntılardan dolayı eleştiri almaya başlayan Van Belediye Başkanı Bekir Kaya’nın KCK kapsamındaki tutuklanması seyri değiştirmişti. Tam da gardın düştüğü bir süreçte hapis yatıp çıkan Kaya, 2014’e daha çok güçlenerek girmişti. Mağduriyet DBP’ye fazlasıyla yaramıştı. İşte bu senaryo operasyonlar sonrası HDP’ye olan tepkinin yeniden ilk seçimde ya da ne bileyim referandumda desteğe/Hayır’a dönebileceği şeklinde…

 

***

 

Tam 13 gün sonra sandık başındayız.

Bu kadar siyasi kaostan sonra Van’da değişiklik olur mu?

Bence olur.

Van’da bu seçimde yine değişim var, dönüşüm var.

HDP’ye katılan aşiretler şimdi yeniden AK Parti’ye yöneliyor.

Kayyum ile yönetilen belediyeler büyük ‘önyargılar’ ile karşılanmasına rağmen halktan şu aralar ‘tam’ destek alıyor.

Vali, Vali Yardımcısı, Kaymakam olarak ‘resmi’ bir devlet görevlisiyken ‘belediye başkanı’ olan isimler siyasetçilerden daha büyük ‘sempati’ kazanmayı sürdürüyor.

Bir dönemin mottosu ‘Devlet Van’dan elini çekti’ tersine işliyor. Devlet erkanı Van’dan ayrılmıyor. Her gün A takımından isimler, bakanlar, önemli isimler Van’a geliyor.

 

***

 

Tüm bu gelişmelerin ışığında bir referandum seçimine gidiyor olmamız, yeniden gözlerin seçmenin tercihine dönmesine neden oluyor.

En çok da Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım’ın gelişi alanın nabzının ölçülmesinde önemli bir ölçüt olarak görülüyordu.

Cumhurbaşkanının Van’a gelemiyor olması partilileri ve halkı üzse de başbakanın katılımının Van’da şu ana kadar olmayan anketlerin yerine bir özet sunması bekleniyordu.

Öyle de oldu.

Son 10 yılın birçok mitingine katıldım.

2014 ve 2015 seçimleri öncesi katılımın tüm çabalara rağmen ‘minimum’ düzeyde kaldığım mitinglere şahitlik ettim.

Erdoğan’ın Van ve bölgede oy alamayacağına malzeme edilen boş alan fotoğrafların çekildiğine tanıklık ettim.

Ama bu kez ciddi bir kalabalık vardı.

On binlerce insanın sığmadığı bir alan görüntüsü vardı.

Erdoğan’ın yokluğuna rağmen tablo son birkaç seçime göre çok ‘üst’ düzeydi bence.

Haliyle bu tabloya bakıp da Van’ın ‘Evet’ oranları konusunda tahminleri yeniden yapmak gerektiğini düşünüyorum.

Düne kadar Van’da Evet’leri yüzde 30’larda, kararsızları yüzde 30’larda gösteren anketler Van mitinginden sonra Van’ı yüzde 45-50 arasında göstermeye başladı bile.

 

***

 

Öyle görünüyor ki vatandaş Van’da referandum seçiminde kartları yeniden dağıtacak.

Güvenoyunun meclisten alınıp halka verildiği, ülkenin Cumhurbaşkanını direk olarak halkın belirleyeceği bir seçimde kartı dağıtacak olan halk Van’da yine kartları dağıtırken sürprizler yapacak.

Alanın fotoğrafına ve HDP’nin yaptığı çalışmalara bakılırsa da…
Van’da AK Parti lehine sonuç beklenilenin üstünde olacak.

Haftalardır kendileri de Van’a tam ‘teşhis’ koyamayan Ak Parti cephesi de mitingden sonra Van’a daha farklı bakıyor.

Hatta Başbakandan önce sahneye çıkan Van Milletvekili Beşir Atalay’ın sözleri bunu teyit eder gibiydi.

Atalay o kalabalığı gördükten sonra kitleye; “Size teşekkür ederiz, bugün yüzümüzü ak ettiniz.” Diye hitap etti.

Onun da fazlasıyla etkilendiği belliydi.

 

***

 

Velhasıl…

Alan Van’daki tabloyu az çok belli etti gibi.

Şimdi artık sayılı günleri konuşuyoruz.

Konuşulacak her şeyin, söylenecek her sözün hala önemi var.

Değişim sürüyor yani…

Bakalım 13 günün ardından kartları dağıtan Van halkı kime ne kadar destek verecek…