Süleyman Demirel, Eski siyasilerin tekrar siyasete dönmesi hakkında “Ne düşünüyorsunuz?” diye soran gazeteciye şöyle cevap verir:

 

“Siyasetin bir kapısı vardır. O da gir kapısıdır. Çık kapısı yoktur.”

 

Türkiye tarihinin siyasetine damga vurmuş ve siyaset tarihinde iz bırakmış rahmetli Süleyman Demirel’in ‘aforizma’ları halen bile günümüzde zülfü yâre dokunur cinsten.

 

Son zamanlarda Van siyasetinde yaşananları görünce onun siyasetin ‘çık’ kapısı olmadığına bir kez daha kanaat getirdim. Zira ‘çık’ kapısı olmayan siyaset dedikleri sanki bizatihi Van’da siyaset yapanlar için kullanılmış gibi.

 

Uzun süredir bir teşkilat değişikliğinden söz ediliyor. Erdoğan’ın teşkilat değişiklikleri değerlendiriliyor, siyasetteki yenilenmeden bahsediliyor.

 

Buna rağmen en çok da değişime Van’da ihtiyaç varken, Van’da ‘çık’ nedir bilmeyen, koltuğa yapışan isimler gitmemek için denemedik yol bırakmıyor. Gitmedikleri gibi her Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘değişim’ açıklamasının ardından birilerine “Kesinlikle göreve devam edecek” sözlerini pompalatıyor!

 

Meslektaşlarımız Yunus Emre Aykaç’ın ve geçtiğimiz günlerde Baki Karaca ağabeyimizin de yazdığı gibi, Erdoğan’ın “Teşkilatlarımızda metal yorgunluğu var” diye tabir ettiği adreslerden birisi de tam da Van’dır, Van siyasetidir. Kimse artık bunu inkar edecek ve bunu çürütecek durumda değildir.

 

-Oldukça uzun süren bu teşkilatın görevinin son dönemleri artık ‘sabır’ taşını çatlatacak hale gelmiştir.

-Teşkilat ile ilgili iddialar, yönetimdeki isimlerin iş alımları konusundaki tavırları, halkın memnuniyetsizliği ayyuka çıkmaya başlamıştır.

-Van’da siyasette değişim olması gerektiği, teşkilatın değişmesi gerektiği istisnasız tüm kesimlerin tek temennisi olagelmiştir.

-Dünden bugüne Van siyasetinde yer almış il başkanı, yönetim kurulu üyesi, milletvekili, her kimle konuşursanız memnuniyetsizlik alıp başını gitmiştir.

-Böyle bir durumda ısrarla Van’da göreve devam ettirilmesi kararı alenen AK Parti’nin Van’da halkın ve partinin tabanının taleplerine kulak tıkamak demektir.

 

Haliyle olması gereken, artık Van’da teşkilata ‘Çık’ kapısını göstermektir!

 

***

BU KONGRE ADAY ÇOK!..


Referandum sonrası süreçte Erdoğan, teşkilatlar ve belediyelerde görevden alma hususunu sürekli dile getirdi. “Metal Yorgunluğu var” dedi, değişiklik sinyali verdi. Fakat şu zamana kadar herhangi bir görevden alma olmadı. Hatta geçtiğimiz hafta itibariyle kongre süreci başladı ve ilçeler kongre kararlarını bir bir almaya başladılar.

 

Dün itibariyle Van il başkanlığı kongre kararını duyurdu ve 18 Kasım 2017 Cumartesi, 25 Şubat Pazar tarihleri arasında yapılacağı belirtildi. Kasıma kadar ilçe kongrelerinin yapılması ile birlikte Van’da da değişim başlamış olacak.

 

Fakat burada bazı soru işaretleri var.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değişim zilleri” çalıyor derken elbette ki olağan kongre sürecinden başka bir süreci de kastediyordu. Yani hali hazırda kongrelerin olacağı bir süreçte kendi delegesini yazan kendi ekibini oluşturan yönetimlerin değişmesi öyle çok da ‘kolay’ değil.

 

Haliyle değişim doğrudan Genel Merkez tarafından ‘görevden alma’ ve ‘atama’ şeklinde olması, kongreler gerçekleşecekse bile bunun kongreye kadar geçici bir il başkanının atanması ile olması ile bekleniyordu. Zaten bu noktada genel merkez kongrede seçilecek olan il başkanını da atayarak bir nevi ‘işaret’ etmiş olacaktı. Öbür türlü, Van’da mevcut teşkilat eliyle gidilen kongreden de mevcut teşkilatın istediği bir sonuçtan ötesine gidemeyecek.

 

Şunu da söyleyeyim. AK Parti Genel Merkezi böyle zamanlarda genelde bir ismi işaret eder. Küskünlüğe yer vermemek adına isimleri kongre dönemi bir isim etrafında birleştirmeye çalışır. Öyle de yapar. Şu dönemde Zahir Soğanda başkanlığında kongreye gidilirse de ben size güçlü ve hırslı rahatlıkla ‘5 aday’ sayabilirim. Bu isimler de öyle kolay kolay tek listede birleşecek gibi de değil.

 

(Bu arada sonraki yazıda da mevcut adaylar üzerinden değerlendirmeye başlayalım.)

 

***

HER YOL 2019’A ÇIKIYOR!

 

Burada bir parantez açmak da gerekiyor.

Hepimiz de mevcut başkan Zahir Soğanda’nın devam etmeme yönünde karar alacağını kestirebiliyoruz.

Her il başkanı gibi o da bir sonraki evrede ‘büyük’ düşünüyor.

Geçmişte milletvekilliği adaylığı var, fakat meclise girememişti. Uzunca süre il başkanlığı yapan Soğanda’nın milletvekili adaylığı istediğini biliyoruz. O olmadı, büyükşehir belediye başkanlığı adaylığı verilse ‘Yok’ demez onu da kestirmek zor.

O zaman, Soğanda kongrede devam etmeyecek. Burada asıl soru, kongrede kimin devam edeceği değil devam ‘ettirileceği’. Metal yorgunluğunu yaşayan sadece Soğanda değil yönetimi ve ilçe teşkilatlarıdır da aynı zamanda.

O yüzden genel merkez burada sağlıklı bir karar almak için adrese teslim başkanlık yerine bu kez halkı dinleyecek bir isim getirmek zorunda.

Van’da 2019 seçimleri öncesinde bir heyecan yaratılmazsa yerel seçimde 2014 seçimlerinden daha kötü bir sonuç alınması, genelde Haziran 2015 seçim sonucuna benzer bir sonuca dönülmesi hatta daha kötü bir hal alması ‘işten’ bile değil.

 

***

VAN’IN SİYASETÇİLERİNİN NEDEN KARŞILIĞI YOK?

 

Van siyasetinin yıprandığı, siyasetçiye güven kalmadığı ve Van’ın en kötü dönemini yaşadığı yorumları ‘boşa’ değil. Bilesiniz.

Bakınız size bir örnek vereyim.

Van’a bir Vali atanıyor. Vali gelmeden haftalar önce insanlar onla ilgili tüm bilgileri alıyor. Vali geldiğinde müthiş bir heyecanla yeni Vali’yi bekliyor.

İnsanlar onu görmek için sıraya giriyor. Attığı bir ‘twit’ kentte heyecan yaratıyor.

Vali ‘gardaş’ diyor Van coşuyor, “Van’ın sorunlarını biliyorum” diyor Van heyecanı ikiye katlanıyor.

Gelelim kayyumlara bir başka deyişle belediye başkan vekillerine...

Göreve gelmeden önce herkesin ‘kaygıyla’ baktığı, kamuoyunda çok da ‘sıcak’ bakılmayan kayyum belediye başkanları kısa sürede halka müthiş bir birliktelik yakalıyor. Yapılan işlerle halkın desteği artırılıyor.

-Caddedeki elektrik kutularının boyanması bile hizmet olarak görülüyor.

-Edremit’te bir market açılışı sevinç yaratıyor.

-Erciş’te bir park halkın gönlüğünü ‘hoş’ ediyor.

 

***

HİÇ KENDİNİZDEN SIKILMIYOR MUSUNUZ?

 

Böyle bir ortamda da Vanlı siyasetçilerin ‘esamesi’ bile okunmuyor.

Çünkü karşılık kalmadı...

Halen kendine çalışan, kendini parlatmaya çalışan isimler var.

Hatta Van’ın siyasetçileri kayyumların iftar programlarında, festivallerinde, etkinliklerinde kendilerini göstermek için yarışa giriyor.

Normalde halkın içinde olamayacakken bu programlarda ‘var’ olmaya çalışıyor.

Olacak iş değil. Sahi, Siz hiç bu durumdan aciziyet duymuyor musunuz? Siz hiç kendinizden sıkılmıyor musunuz?

Tam da burada kayyumların başarısının sırrı da ortaya çıkıyor: Van’ın metal yorgunluğu yaşayan siyasetçileri işin içinde değil diye başarılı bir görüntü var.

Ama Van’ın da 2019’a kadar başarılı siyasetçilere ihtiyacı var.

Bir paragraf arayla o konuya da geleceğiz.

 

***

MESELEYİ MESELE ETMEYEN SİYASETÇİLERİMİZ...

 

Şu sıralar AK Partili siyasetçilerin, halkın sürekli konuştuğu bir konu var.

Hatta kimi siyasetçiler kayyumların bu kadar üst seviyede ilgi görmesine ve öne çıkmasına karşı şöyle diyor:

“2019’da seçime kayyumlar değil Vanlı siyasetçiler girecek.” Yorumunu yapıyor.

Doğrudur efendim.

Vanlı siyasetçi girecek. Eğer girecekse de kayyum/belediye başkan vekil görevi yürüten bu kaymakamlar kadar onların da halka dokunmaları gerekmiyor mu?

Sorarım şimdi böyle bir ortamda insanların sil baştan yeniden ‘yıpranmış’‘gözden çıkarılmış’‘bıktırmış’ siyasetçilerle 2019’un heyecanını yaşaması mümkün mü?

Vallahi de değil. İşte bu yüzden. Bırakalım kayyumlar 2019’a kadar bu kente özlenen hizmetleri ‘yapabildiklerince’ yapsın, 2019 seçimlerinde de halkın önünde ‘tertemiz’, ve kenti idare edebileceğine inanabilecekleri ‘isimler’ olsun.

Eğer bu kentin siyasetçileri ‘heyecanını’ yitirmiş bir haldeyse yine söyleyeyim ‘çık’ kapısını bulmanın vakti gelmiştir.

Van Ankara’da farklı mevkilerde temsil ediliyor, nispeten güçlü bir Temsiliyet dönemi yaşadığı söyleniyor ama memleketin içinde bulunduğu siyasi zayıflık mesele edilmiyor.

Galiba mevcut siyasi aktörler de Süleyman Demirel’in “Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz.” Şiarıyla halka karşı bir siyaset güdüyor.

 

***

İLGİLİ İSİMLERİ KARŞISINA YAZINIZ!

 

Bakın bu kentin 2019’da:

 

-Tam 8 ‘kaliteli’ milletvekili adayına...

-1 büyükşehir belediye başkan adayına...

-13 ilçe belediye başkan adayına...

-Bir çok belediye başkan yardımcısına, onlarca belediye meclis üyesine ihtiyacı var...

Şimdi öyle ‘bol’ keseden sallıyoruz ama.

Ben şimdi siz değerli okuyucularıma şunu sorayım.

Yukarıda bahse konu listeyi gönül rahatlığı ile doldurabileceğimiz kaç tane isim sayabilirsiniz bana?

Hepsine nokta atışı isimler sayabiliyorsanız denildiği gibi kayyumları fazlasıyla abartıyoruz, ama dolduramıyorsak kusura bakmayalım yeni isimler şart.

 

(Not: Lütfen artık eskimiş siyasetçileri listenize dahil etmeyiniz. İlgili isimleri karşısına yazıp, saklayınız. 2019’da zamanı gelince konuşuruz.)

 

 

 ***

TEŞKİLATI BİLMEM AMA HALKTA KAYNAKLI MENTAL YORGUNLUK VAR!

 

Sayın Karaca son yazısında mevut yönetim için şu ifadeleri kullanmıştı: “Hal böyleyken ha Zahir Soğanda gitmiş ha Görünen Soğanda gelmiş ne fark eder, sonuç da hepsi bu çark içinde metal yorgunu olmayacak mı?”

 

Zımni göndermeler yapmaya, lafı dolandırmaya gerek yok. Açıkça söyleyeyim bir yorgunluk var. Bir sıkıntı var. Ak Parti’nin metal yorgunluğu devam edecek mi, bilmiyorum ama halk da ciddi bir ‘mental’ yorgunluk olduğu kesin. Halka bu yorgunluğu yaşatan siyasiler de devam ettiği sürece kentin siyasetinde öyle büyük bir değişim beklemek de zor. O yüzden Van gerçekten de üzerinde ‘hassasiyetle’ çalışılması gereken bir kent.

 

Yazımızı Süleyman Demirel’in bir sözle bitireyim:

                        

“Dünkü güneşle bugünkü çamaşır kurumaz!”

 

Siz anladınız. Selametle...