Van Ticaret ve Sanayi Odası ile Van İl ve İlçeleri Kırmızı Et Üreticileri Birliği yaptıkları ortak bir basın açıklaması ile hayvancılık sektörünün sıkıntıları ve çözüm önerilerini paylaştı. Bu süreçte tarım, hayvancılık gibi bölgenin ve kentin önemli sektörlerinin de ciddi sıkıntılar yaşadığına vurgu yapan kuruluşlar bu anlamdaki önerilerini maddeler halinde paylaşırken, ilgili bakanlıklardan destek istedi.

Koronavirüs salgını dünyada hızlı yayılmaya ve ekonomide ciddi tahribatlar yaratmaya devam ediyor. Adeta hayatı durduran salgın sonrası ülkeler birbiri ardına adımlar ile ekonomi canlı tutmaya çalışırken Türkiye’de de ilgili bakanlıklar desteklerini bir bir açıklıyor. Üretimi durdurmama yönünde adımlar atma çabasında olan bakanlıklar çeşitli destekler sunmaya devam ederken bu anlamda Van’daki iki önemli kuruluştan da Van’a dair bir çağrı geldi.

HAYVANCILIK EN ÖNEMLİ SEKTÖRÜMÜZ

Van Ticaret ve Sanayi Odası ile Van İl ve İlçeleri Kırmızı Et Üreticileri Birliği’nin ortak açıklamasında hayvancılık sektörü ile ilgili beklentiler dile getirildi. Açıklamada, “Dünyayı etkisi altına alan ve binlerce insanı hayattan koparan Koronavirüs vakası nedeniyle birçok sektör üretim faaliyetlerine ara vermiş, genel ekonomi yönetimi büyük badirelerle karşı karşıya kalmış, inşaat, tarım, hayvancılık, ihracat, turizm ve tüm iktisadi faaliyet alanları büyük sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Bilindiği üzere kentimiz 2.7 milyon küçükbaş, 200 bini aşkın büyükbaş hayvan potansiyeli ile ülke ekonomisi açısından önemli bir katma değer sağlamaktadır. Bu üretim faaliyetleri doğrultusunda kentimiz nüfusunun %35-40’ı bahse konu sektör faaliyetleri doğrultusunda geçimini sağlamaktadır.” Sözleri ile sektörün önemine vurgu yapıldı.

SEKTÖRDEKİLERİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU TARIM KREDİLERİ İLE AYAKTA DURUYOR!

Sektöre dair ayrıca “Yine, bu sektörde faaliyet gösteren insanlarımızın hemen hemen %80’i tarım kredileri sayesinde faaliyet yürütmektedir. Ayrıca Nisan ve Mayıs dönemlerinin besi hayvancılığında kesim faaliyetlerine denk geldiği, kredi çeken ve ticaretini sürdürmeye çalışanlar için dönüm noktası olduğu da bilenmektedir. Bu zorlu sürecin en az hasarla atlatılmasına yönelik bazı ivedi adımların atılması gerekmektedir.” Denildi.

İŞTE SEKTÖRÜN BEKLENTİLERİ!

İki kuruluş tarafından yapılan ortak açıklamada paylaşılan verilerden ve hayvancılığın bölgedeki öneminden hareketli, sektörün beklentileri şu şekilde dile getirildi:

-Üreticinin kredi borçlarını ödeme süresi faizsiz bir yıl ertelenmelidir. Anapara ödemelerinin vadesi uzatılmalı ve en az 5 yıla yayılmalıdır.

-Yeni kredi çekmede kolaylıklar sağlanmalı, esnaf ve kobilere olduğu gibi devlet garantili kredi [KGF] besicilere de kullandırılmalıdır. Gereksiz bürokrasi önlenmeli, teminat konusunda zorluk çıkarılmamalı, krediye erişim kolaylaştırılmalıdır.

“YEM KONUSUNDA TEDBİRLER ALINMALI!”

-Arpa ve saman sıkıntısı yaşanmaması için tedbirler alınmalıdır. Yem fiyatları sürekli artmaktadır. Son 15 günde yeme iki kez zam yapılmıştır. Yem fabrikalarının kapanacağı söylentileri ile yem stoklanmaktadır. Yem fabrikalarının faaliyetlerine devam edeceği üreticiye açıklanmalı, yem fiyat artışlarının önüne geçilmeli, bu konuda denetimler artırılmalıdır.

-Yurtiçi besi materyali temininde güçlük yaşanmaktadır. Hayvan pazarları kapanmaya başlamış, fiyatlar artmıştır. Fiyatı arttıran aracılardır. Pazar kapalı olduğu için üreticiden bunları ucuza toplayıp normalden fazla fiyata satmaktadırlar. Krizi fırsat olarak kullanan bu aracılarla ilgili tedbir alınmalıdır. Küpe ve aşılama işlemleri bu nedenlerle aksamakta üretici kayıtsız ve aşısız hayvan almakta tereddüt yaşamaktadır.

ALTERNATİF ÇÖZÜMLER ÜRETİLMELİ

-Bazı mezbahaların kaygı ile kapandığı gözlenmektedir. Mezbahaların açık olması sağlanmalı, mezbahaya sevklerde kolaylık tanınmalı ve mezbaha veteriner hekimleri kesim iş ve işlemlerini kolaylaştırmalıdır.

-Bahar döneminden kaynaklı yaylacılığın aktif hale gelmesiyle hayvancılık potansiyelin artacağı, besi hayvanlarının satılıp yeni ham hayvanların alınacağı ve dolayısıyla yeni bir ticari döngünün başlayacağı dikkate alınmalı ve girdi maliyetlerindeki artışlar göz önünde bulundurularak alternatif çözümler üretilmelidir.

Editör: TE Bilisim