Van Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyeleştirme Dairesi Başkanlığı tarafından “deprem” semineri düzenlendi. Seminerde Van depremi ve gelecekteki deprem ihtimalleri üzerine çarpıcı söylemlere yer verilirken Van’da kentsel dönüşüm konusu bir kez daha vurgulandı...

 

Kentte büyük yıkımlara neden olan 2011 yılındaki iki büyük depremin madde ve manevi etkileri yaşanmaya devam ederken, Van halkına unutulmaması gereken uyarıları uzmanlar bir kez daha tekrarladı. Toplamda 600’den fazla insanın yaşamını yitirdiği, on binlerce konutun yıkıldığı, on binlercesinin hasar gördüğü o depremin yıkımına rağmen Van’da yapılaşma anlamında henüz beklenen tedbir alınmazken Van Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ‘Deprem’ seminerinde kötü senaryolar bir kez daha dillendirildi. Halen ekonomik olarak da kenti sarsmaya devam eden o depreme rağmen kentsel dönüşümün ve depreme hazırlığın yeterince iyi yapılmadığı Van için uzmanlar yeni depremlerin, özellikle de Gürpınar fayında büyük hareketlilik olabileceğinin uyarısını yaptı. Mevcut deprem haritasının eksikliğine de değinen iki önemli uzman Van’ın deprem haritasının da sil baştan yapılması gerektiğini belirtti.

 

VAN’IN DEPREM GERÇEĞİ

Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyeleştirme Dairesi Başkanlığı tarafından Prof.Dr. Ali Koçyiğit, Doç.Dr. Oğuz Gündoğdu ve Afet Yönetim Uzmanı Özden Işık’ın katılımı ile “deprem” semineri düzenlendi. Büyükşehir Belediyesi Nuda Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen seminere Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Hatice Çoban’ın yanı sıra çok sayıda STK temsilcisi ile mühendis ve mimar katıldı. Seminerin açılışında Van’da 23 Ekim ile 9 Kasım 2011 tarihinde meydana gelen depremi anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. Ardından seminerin açılış konuşmasını gerçekleştiren Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyeleştirme Dairesi Başkanı Orhan Şenkaya, deprem bölgeleri haritasına göre yurdun yüzde 92’sinin deprem bölgeleri içerisinde olduğu yine nüfusun yüzde 95’nin deprem tehlikesi altında yaşadığını söyledi.

 

VAN 1’İNCİ DERECE DEPREM BÖLGESNİDE!

Van’da yaşanan tarihsel depremlere değinen Şenkaya, yaşanan depremlerden ders çıkararak, deprem bilinci olan bir toplum ve yine depremlerden ders çıkaran çalışmaların yapılması gerektiğini belirtti. Depreme dönük bilim ve teknoloji yolunun aydınlatılması gerektiğini kaydeden Şenkaya, kent planlamalarının bilim ve teknik veriler temelinde yapılması gerektiğini ifade etti. Van’ın birinci derecede deprem bölgesi üzerinde bulunduğunu belirten Şenkaya, deprem riskinin yüksek olduğu Van’da oluşabilecek depremlerde zararın en aza indirilmesi can ve mal kaybının önüne geçilmesi için yaşamın ve inşaat yapılarının deprem gerçekliği temelinde yapılması gerektiğini söyledi.

 

VAN’A ÖZGÜ DEPREM HARİTASI OLMALI!

Ardından konuşan ve “Van’ın Depremselliği ve Deprem Kaynakları” üzerinde sunum gerçekleştiren Prof.Dr. Ali Koçyiğit, Van bölgesinin tektonik konumu, Doğu Anadolu Bölgesi’nin Sismoteknoği, Van bölgesinin deprem kaynakları ve Van’ın zemin özellikleri üzerine sunum gerçekleştirdi. Türkiye’de şuan kullanılan mevcut deprem haritasının bir an önce değiştirilmesi gerektiğini belirten Koçyiğit, yine Van’ın kendine özgü bir deprem haritasının mutlaka olması gerektiğini belirtti. Türkiye’de binlerce aktif fay hattının mevcut olduğuna dikkat çeken Koçyiğit, bunun için Türkiye’nin aktif fay parametrelerini baz alan haritaların yapması gerektiğini söyledi.

 

2011 DEPREMİNİN BİLİNMEYENLERİ....

Van’ın tektonik olarak kuzey ve batıdan gelen deprem fay hatlarının bulunduğu bölge de olduğunu ifade eden Koçyiğit, Van bölgesinde 3 ayrı ana grup fay hattının bulunduğunu söyledi. Van’da 2011 yılında meydana gelen depreminin bindirme deprem türünden oluşan bir deprem olduğunu dile getiren Koçyiğit,” Van depreminden sonra oluşan artçıların birçoğu farklı fay hatlarından oluşan depremlerdir. Van’da 2011 yılında meydana gelen deprem Van merkezli olmasına rağmen en çok Erciş’i etkiledi. Bunun nedeni de Erciş’te bulunan zeminin Van’ınkinden daha zayıf olmasından kaynaklıydı” dedi.

 

GÜRPINAR DEPREMİNE HAZIR MIYIZ?

Van’da yaşanan depremlerin tarihsel kronolojisine değinen Koçyiğit, Van’da 1441 tarihinden bugüne kadar meydana gelen tüm depremlerin yıkıcı depremler olduğunu söyledi. Gürpınar’da bulunan fay hattına değinen Koçyiğit, Gürpınar’da bulunan fayın etkili hale gelmesi durumunda Van’da ciddi anlamda bir etkiye neden olabileceğini belirtti. Bunun için Van’da ki tüm kurum ve kuruluşların bu etkiyi öngörerek hazırlık yapması gerektiğini kaydeden Koçyiğit, yapılar yapılırken Gürpınar’da bulunan fay dikkate alınarak yapılmalıdır. Yine yapılarda dikkat edilmesi gereken en önemli hususun zemin olduğunu dile getiren Koçyiğit, yapıların sağlam zeminlerde yapılmasının çok önemli olduğunu ifade etti.

 

ÇARE: DOĞRU KENTSEL DÖNÜŞÜM!

“Deprem ve Kentsel Dönüşüm” adlı sunumunu gerçekleştiren ve 2011 yılında meydana gelen Van depreminin ivme değerlerini açıklayan Doç.Dr.Oğuz Gündoğdu ise, Van depreminde ivmenin büyük olmasından kaynaklı yıkımın da büyük olduğunu belirtti. Deprem bölgelerinde kentsel dönüşümün önemine dikkat çeken Gündoğdu, doğru temelde yapılan kentsel dönüşümlerin depreme dönük bir çözüm olduğunu söyledi. Türkiye’de yapılan bütün yüksek yapıların yönetmeliğe aykırı bir şekilde yapıldığını aktaran Gündoğdu, bu yapılarında büyük risk anlamı taşığını kaydetti. Van ve çevresinde oluşabilecek depremleri sıralayan Gündoğdu,” Van her zaman büyük deprem riski taşıyan bölgelerin başından geliyor. Onun için Van’da büyük oranda kentsel dönüşüm yapılması gerekiyor. Doğru temelde yapılan kentsel dönüşümler oluşabilecek depremlerde can ve mal kaybını en aza indiren çözümlerin başında geliyor” dedi.

 

VAN KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN UZAĞINDA!

Türkiye’de kentsel dönüşüm adı altında yapılan yapıların hiçbirinin kentsel dönüşüm temelinde yapılmadığını söyleyen Gündoğdu, “Türkiye’de ve Van’da yapılan yapılar kentsel dönüşümde çok uzak olan yapılardır. Çünkü sizin yapacağınız kentsel dönüşümler sadece deprem riskini azaltmıyor. O kentin o yerleşkenin çağdaşlığını ekonomik refah düzeyini de yükseltiyor. Avrupa ülkelerinde yapılan kentsel dönüşümler projelerinin bu kadar başarılı olmasının en önemli nedeni kolektif bir şekilde yapılmasıdır. Türkiye’de ise bu kolektiflik yok. Bir belediye tek başına kentsel dönüşüm yapamaz. Kentsel dönüşümün başarıya ulaşması için herkesin kolektif bir şekilde ortak fikir esaslı çalışmayı harekete geçirmesi lazım” dedi.

 

RAKAMLAR ARTIYOR...

Seminerde son olarak, “Afet Yönetiminde Yeni Riskler” konulu sunum gerçekleştiren Afet Yönetim Uzmanı Özden Işık ise, afet türleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Afet türleri içerisinde tanımlanan her olgunun afet olmadığını söyleyen Işık, 1975’te 100 olan afet sayısının 2000’li yılların başında ise 5 kat arttığına dikkat çekti. Yaşanan afetlerin nedenlerinin ise insan kaynaklı afetler olduğunu söyleyen Işık, oluşabilecek afetlerde belediye ve diğer kurumların yapacağı işleyişler hakkında bilgilendirmelerde bulundu.  Seminer daha sonra soru-cevap şeklinde sona erdi

Editör: TE Bilisim