Fakiye Teyran Parkı önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan BDP Van İl Başkanı Musa İtah, 5 bin Kürtün katledildiği Halepçe katliamının üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen, Kürt halkının bu acıyı en diri şekilde halen yaşadığını belirtti. Halepçe katliamının insanlık tarihine büyük bir utanç lekesi olarak geçtiğini vurgulayan İtah, “Halepçe katliamı insanlık tarihinin kara bir günü olarak he p hafızalarda yerini edinecektir. Tarihin en büyük katliamlarından biri olan Halepçe soykırımı, Kürt halkının yaşadığı soykırımların boyutunu, acımasızlığını gözler önüne koymaktadır” dedi.

 

Kürt halkının inkarı üzerine politikalarını belirleyen bölgenin egemen devletlerinin, Kürtler üzerinde sınırsız baskı ve katliam anlayışını güttüklerini ifade eden İtah, “Kendi aralarında en büyük savaşları ve düşmanlıkları yaşayan bölgenin egemen devletleri, Kürtler söz konusu olduğunda soykırım politikalarında ortaklaştılar. Kürt isyanlarının önemli bir merkezi olan Halepçe, baharın ilk günlerini yaşarken, diktatör Saddam Hüseyin uçaklarıyla kimyasal bombardımanına tutuldu. Halepçe katliamı olarak tarihe geçen bu katliam, Kürtlerin taleplerini kanla, kızıl katliamlarla bastıranların gerçek yüzlerini de ortaya koymuştur” şeklinde konuştu.

 

Halepçe’yi 25. yılında anarken halen Kürtlerin üzerinde kızıl ve beyaz katliamların sürdüğünü dile getiren İtah, 12 Mart Kamişlo katliamı ve 21 Mart 92 nevrozlarındaki katliamlar nedeniyle Mart ayının Kürtler açısından katliamlar ayı olarak da tarihe geçtiğini sözlerine ekledi. Basın açıklamasının ardından kalabalık, daha sonra sloganlar eşliğinde parti binasına kadar yürüdü. Basın açıklamasına BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Belediye Başkan vekili Sabri Abi, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve partililer katıldı.

 

DEMOKRASİ PLATFORMU DA HALEPÇE KATLİAMINI KINADI

 

Van Demokrasi Platformu düzenlediği basın açıklamasıyla Halepçe katliamını kınadı.

Fekiyi Teyran Parkı’nda yapılan basın açıklamasını platform adına okuyan İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Sekreteri Hamdi Bayhan, 16 Mart 1988’de yaşanılan Halepçe katliamına, uluslar arası kurumları ve dünya kamuoyunu yeterli tepkiyi göstermemekle suçladı. Başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde, savaşlar ve katliamların hala devam ettiğini ifade eden Bayhan, “Bu durum, toplu katliamlar, savaşlar, işkenceler ve tecavüzler gibi insanlık suçlarının; bir ülkeye, bir iktidara ya da bir döneme özgü olmadığını gösteriyor. Ülkeler arasındaki silahlanma yarışı bütün hızıyla devam ediyor. Dünya kaynaklarının önemli bir bölümü silahlanma ve savaşlara ayrılıyor. Barış talepleri ve çabaları ne yazık ki etkili olmuyor” dedi. Farklı renklerin, dillerin ve kültürlerin bir arada ve barış içerisinde yaşamasına olanak sağlayacak adaletli bir toplum ve dünya düzeni özlemlerinin sürdüğünü dile getiren Bayhan, “ Sivil toplum örgütleri olarak, savaşa, katliamlara, baskı ve zulme hep karşı olduk, karşı olmaya da devam edeceğiz. Başka Halepçe’ler yaşanmasın diye, savaşlara ve işgallere son verilsin diye, azınlıklar ve farklı kimlikler üzerinde baskı ve zulüm uygulanmasın diye; eşitlik için, barış için, kardeşlik için mücadele ediyoruz, edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

“BAŞKA HALEPÇELER YAŞAMAK İSTİMEYORUZ”

 

Halepçe ve diğer katliamları gerçekleştirenlerin yargı önüne çıkarılmasını isteyen Bayhan, şöyle konuştu: “Dünya halklarının yaşam hakkına, böylesi zalimane tecavüzlerin sorumlularından hesap sorabilecek, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) statüsünün başta ABD olmak üzere, tüm devletlerce onaylanmasını istiyoruz. Halklara karşı suç işleyen, hangi devletin yöneticisi olursa olsun yargılanması gerekir. Savaşa hayır! Katliamlara hayır! İşgale hayır! Halepçe’ler unutulmasın! Biyolojik, kimyasal ve nükleer silahların üretimi, bulundurulması ve kullanılması yasaklansın! Başka Halepçe’ler yaşamak istemiyoruz.” Basın açıklamasının ardından grup, olaysız bir şekilde dağıldı. Basın açıklamasına BDP Van Milletvekili Özdal Üçer’in yanı sıra Van Belediye Başkan vekili Sabri Abi, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

 

İNSAN-DER’DEN HALEPÇE KATLİAMINA KÜRTÇE TELİN

 

İnsan-Der Van Şubesi, düzenlediği basın açıklamasında Halepçe katliamı Türkçe ve Kürtçe kınayarak, katliamlara telin etti. Sanat Sokağı’nda düzenlenen ve Van İnsan-Der üyesi Filiz Şan tarafından Türkçe okunan basın açıklaması, İnsan-Der Van Şube Başkanı Abdurrahim Orhan tarafından ise Kürtçe okundu. Halepçe katliamının Şeyh Said, Zilan, Dersim, Başbağlar, Hama, Uludere gibi katliamların en acısı olduğunu söyleyen Orhan, 5 binden fazla Müslüman Kürt’ü rahmetle andıklarını, bu katliamın sorumlularını da Allah’ın laneti ile lanetlediklerini söyledi. Açıklamada, “Size ne oluyor da, Allah yolunda ve ‘Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver’ diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?’ ayetini hatırlatan Orhan, “Bugün Halepçe ve bağlı bulunduğu Federal Kurdistan bölgesi, tarihten gelen uzun, meşakkatli ve haklı mücadelesi sayesinde zulümden ve diktatörlerinden kurtulmuş, milli haklarının çoğuna kavuşmuş; kendi kendini yöneten, içinde milletlerin medenice yaşadığı ve Ortadoğu için örneklik teşkil edecek bir coğrafya olmuştur” dedi.

 

“ZULÜM İLE ABAD OLUNMAZ”

 

Halepçe’ye karşı gösterilen duyarsızlığa ve ikiyüzlülüğe dikkat çeken Orhan, gerek uluslar arası kuruluşların gerekse İslam dünyasını Halepçe’ye sessiz kalışına benzer bir tavrın bugün de yaşandığını söyledi. Orhan, “Başta Saddam olmak üzere Ortadoğu diktatörlerinin bir bir devrilmesi, katliamlar üzerine kurdukları saltanatlarının yerle bir olması, hâla halklarına zulmeden; fıtri ve milli haklarını engellemeye çalışan, insanca ve refah içinde yaşamalarına imkan vermeyen İslam ve insanlık dışı yönetimlere bir ibret olmalıdır. Unutmamak gerekir ki zulüm ile âbâd olunmaz” ifadelerini kullandı. Açıklamasında Uludere katliamına ve Suriye’de yaşanan insanlık dramına da değinen Orhan, “Topraklarında dünyanın iki güç bloğunun 3 yıldır sürdürdüğü kabul edilemez savaşta Suriye halkının yaşadığı katliamlar ile çektiği acıların bir an önce son bulmasını diliyoruz. Ne tuhaftır ki Roboski'de 34 masum sivilin katledilmesi olayına hata bile diyemeyip, özür beyan etmeyenler zalim Esad'ın katliamlarından rahatsız olduklarından söz etmektedirler. Meclis'in ancak 14 ay sonra raporunu yayınlayabildiği Roboski katliamının, iktidar tarafından manipüle edilmeye devam edildiği ve katliama uğramış köylüler ile yakınlarının ‘terörist’ olarak gösterilmeye çalışıldığı bir ortamda meclisteki 'Tek Kürt Partisi'nden yeterli tepki gelmemesi de dikkat çekicidir” diye konuştu.

 

BİR KINAMADA BAŞKALE’DEN

 

Van’ın Başkale ilçesinde, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) tarafından yapılan basın açıklamasında ‘Halepçe Katliamı' kınandı. Parti binasında düzenlenen basın açıklamasına BDP İlçe Başkanı Senar Yeşilırmak, Başkale Belediye Başkanı Hecer Sarihan, parti yöneticileri, KURDİ-DER, MEYADER ve partililer katıldı. BDP İlçe Başkanı Senar Yeşilırmak, yaptığı basın açıklamasında, 1988 yılında gerçekleşen Halepçe Katliamı’nı kınadı. Yeşilırmak, “Saddam Hüseyin rejiminin Kürt halkı üzerine kimyasal silahlarla gerçekleştirdiği bu katliam tarihin sayfalarına acı olarak işlenmiştir. Roboski’de yapılan katliamda Kürt halkının kaderi olarak sürekli bu tür saldırılara maruz kalmasına sebep olmuştur. Biz Kürt halkının üzerindeki katliamları şiddetle ve nefretle kınıyoruz” dedi.

 

 

 

Editör: TE Bilisim