ŞEHRİVAN GÜNCEL: ÖMER FARUK TOKTAŞ - HAKAN İZGİ - Van TSO son zamanların en çok tartışılan konusu olan Coğrafi İşaretli Ürünler tartışmasına noktayı koydu. Van Kahvaltısı özelinde başlayan tartışma ile hiç bir coğrafi işaretli ürünü bulunmayan Van’ın durumu Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan işin uzmanlarının katıldığı toplantıda konuşuldu. Van Kahvaltısı’nın coğrafi işaretinin olup olmayacağı, marka tescili gibi bir çok konunun konuşulduğu toplantıda tartışmalar uzmanların da görüşleri ile nihayete erdirildi. Bir çok ilin ve Türkiye’nin marka tescil ve paten başvurusunun konuşulduğu Gaziantep’in, Malatya’nın, Kayseri’nin farklı ürünler ile öne çıktığı süreçte Van’da marka tescil konusundaki ilgisizlik ve pasiflik ise toplantının önemli detaylarından birisi oldu.

 

Cumhurbaşkanlığı ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın son zamanlardaki icraatları kapsamında başlayan Patent Seferberliğinin ilk ayağı Van’da gerçekleşti. Van Ticaret ve Sanayi Odası ile Türk Patent ve Marka Kurumu işbirliğinde Van TSO Binasında düzenlenen Coğrafi İşaret ve Marka Süreci seminerin vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. Vali Yardımcısı Mehmet Parlak, TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Türk Patent Yenilik ve Tanıtım Daire Başkanı Salih Koca ve Türk Patent Coğrafik İşaretler Daire Başkanı Hakan Kızıltepe’nin katıldığı seminer TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva’nın konuşmalarıyla başladı. Takva’nın ardından konuşmalarını gerçekleştiren Türk Patent Yenilik ve Tanıtım Daire Başkanı Salih Koca Van ilinden yapılan tescil başvurularının sayısının oldukça az olduğunu fakat Van’ın bu konudaki potansiyelinin yüksek olduğunu ifade etti. Özellikle Van’ın kahvaltı ürünleri ile ilgili birçok tescil belgesine sahip olabileceğine dikkat çeken Koca “Van’ın sahip olabileceği belgeler genel anlamda kahvaltıdan ziyade otlu peynir ya da Van’a özgü olan diğer kahvaltılıklardan oluşabilir. Örneğin Malatya kayısısı, Antep baklavası alınabilecek tescillere örnek olarak gösterilebilir.” Diye ekledi.

 

“VANTSO İPE UN SERPMEZ”

Van TSO’nun bundan yaklaşık 6 ay önce hoş olmayan çeşitli iddialara maruz bırakıldığına dikkat çeken Takva bu iddiaları kabul etmeyerek “Ben Coğrafi İşaret Tescil Sürecini anlatmak yerine son zamanlarda bu meselenin Van’da ne kadar çok konuşulan bir mesele haline gelmesinin kısa bir hikâyesini de anlatmak istiyorum. Aslında hepimizin ihtiyaç duyduğu bilgi eksikliğini gidermek amacıyla Ankara’dan bugün gelen uzmanlarımızı bir an önce de dinlemeye koyulmak istiyorum. Bundan yaklaşık 6 ay kadar bir süre önce yerelde yayın yapan bir basın mensubu arkadaşımız Van Kahvaltısının Coğrafi İşaret olabileceğini ve Van Ticaret ve Sanayi Odası’nın bu konuda ipe un serptiği ile ilgili bir görüş belirtti. Van Ticaret ve Sanayi Odası asla ipe un serpmez. Dolayısıyla biz kurduğumuz bağın mide, bağırsak bağı olmadığını bir gönül bağı olduğunu daha önce belirttik.” şeklinde konuştu.  

 

“GÜNDEMDE OLMASI GEREKEN BİR KONU”

Türk patent Kurumu’ndan Van’da gündemde olması gereken bir mesele ile ilgili bilgi almak için böyle bir seminer düzenlediklerini vurgulayan Takva şu şekilde konuştu: “Israrlı bir yaklaşım ile Van Ticaret ve Sanayi Odası’nın kentin marka değerinde, tescillenebilecek endemik türler konusunda spekülasyonlar yaptığı ile ilgili iddialar vardı. Biz bunların hiçbirini kabul etmiyoruz. Bu tür açıklamalar ve düşünceler doğru değil Van Ticaret ve Sanayi Odası böyle bir oda değil. Bu konuda Bilim Sanayi ve teknoloji Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet yürüten patent kurumu ürün tescili konusunda bir otorite sahibidir. Biz de bu kurumdan ricada bulunarak dedik ki Van’da konuşulan, tartışılan ve olması gereken bir meselenin en azından doğru temellerde anlaşılması için program hazırlayalım. Özelliklede sözde ipe serpilen unlardan belki ekmek elde edebiliriz düşüncesi ile çıktık bu yola.”

 

“VAN KAHVALTISINI TESCİLLEDİK”

Van Kahvaltısı’nın tescilini uzun uğraşlar sonucunda aldıklarını belirten Takva “2010 yılında biz 13 tane ürünümüz ile alakalı Coğrafi İşaret Tescil başvurusuna bulunduk. Bunları zaten Türk Patent Kurumu’muzda kendi veri tabanından çıkarmış sizlerle paylaşacaklar. Deprem süreci ve teknik bir takım nedenlerden dolayı bunların tescilinin gerçekleşmeyeceği bize bildirildi. Bunlardan bir tanesi de Van Kahvaltısı idi değerli arkadaşlar. Hepimizin sabah kalktığında başına oturduğu, bizim en önemli marka değerlerimizden biri olan Van Kahvaltısıydı. Daha sonra biz garanti ürün tesciline başvuru yaptık. Türkiye’de ilk olacak şekilde bir öğün yemeği; yani bileşenlerden oluşan bir konsepti garanti marka tescili şeklinde onaylatarak bunu Van’a kazandırdık.” Diye ekledi.

 

“TÜM KURUMLAR İNİSİYATİF ALMALI”

Van TSO dışında birçok kurumun coğrafi işaret tescilleri konusunda inisiyatif alması gerektiğine inanan Takva “Meclis üyelerimizden hiçbirimiz Yusuf Konak’ı saymazsak kahvaltıcı değiliz. Bundan sonra bu kahvaltıya sahip çıkacak olanlar sektör temsilcileridir bizim işimiz değil. Coğrafi İşaret Tescillerinin sevk ve idaresine ilişkin süreci de sadece Ticaret ve Sanayi Odası yapacak diye bir şey yoktur. Bunu kurumsal kimliği olan herkes yapabilir. 2012 yılında Van Ticaret Borsası birkaç ürün üzerinden coğrafi işaret tescil belgesi başvurusunda bulunmuş. Bu süreçlerde devam ediyor. Bu elbette onlarında yapabilecekleri bir iştir. Valiliğin bile bu coğrafi işaret tescil belgeleri konusunda inisiyatif alabilmesi mümkün. Van Ticaret ve sanayi Odası olarak uzman bir kadro ile Van Kahvaltısının coğrafi işaret tescil belgesini aldık. Türkiye’deki tüm illerin belediyelerine de mesajlar göndererek bünyelerinde Van Kahvaltısı adı ile barındıracakları ürünler konusunda Van Ticaret ve sanayi Odası’ndan izin almaları gerektiğini bildirdik. Yaklaşık 20’ye yakın kuruluş da bizim bu hareketimizden sonra bazı değişikliklere gitti Van Kahvaltısı olarak duyurdukları ürünlerini can kahvaltısı gibi isimlerle değiştirdiler.” Dedi.

 

“GAYRİ MADDİ VARLIKLAR ÖN PLANDA”

Günümüz yaşamında birçok sanal şirketin emeğe dayalı firmaları kısa bir zaman dilimi içinde geride bıraktığına dikkat çeken Türk Paten Yenilik ve Tanıtım Dairesi Başkanı Salih Koca sözlerine şu şekilde devam etti: “Konuşmama; bizleri bu kadim şehir Van da ağırlayan bu imkânı sağlayan sizlere saygı ve selamlarımı sunarak başlamak istiyorum. Klasik ekonomide, üretim faktörleri olarak üç hususa vurgu yapılır: Toprak, sermaye ve emek. Zamanla girişimci faktörünü de bu üç faktöre ekleyen yorumlar gelişti. Bütün bu yorumlarda, dikkatimizi çeken temel husus, üretim faktörü olarak tanımlanan kavramların maddi alana ilişkin olmasıdır. Günümüz iş dünyasında ise gayri maddi varlıkların çok daha ön plana çıktıkları bir dünyada yaşıyoruz. Örnek verecek olursak; Başarılı bir havayolu firmasının uzun yıllar içinde ve 80 bin çalışanla ulaşabildiği piyasa değerine, sadece 55 çalışanı olan Whatsapp, birkaç yıl içinde erişebiliyor. Elektronik ticaret devi olan ve dünyada hiç şubesi olmayan Amazon’un piyasa değeri, 12 bine yakın mağazası bulunan perakende devi Wall Mart’ı geride bırakıyor. Bugün bazı firmaların marka değeri, dünya üzerindeki birçok ülkenin milli gelirini aşıyor. Faacebook, Twitter vb.”

 

“İSTENİLEN DÜZEYE HENÜZ ULAŞAMADIK”

Türkiye’nin fikri sermaye anlamında gelişme gösterdiğini fakat istenilen düzeye henüz ulaşamadıklarını vurgulayan Koca “Bilginin, fikrin, yeniliğin ekonomideki ağırlığı her geçen gün artıyor. Ülkemiz, her alanda olduğu gibi, sınai mülkiyet alanında da büyümeye, gelişmeye, dünyada adından söz ettirmeye devam ediyor. Bu alanda kaydedilen gelişmenin temel göstergesi olan başvuru sayıları düzenli bir şekilde artıyor. Bu durum, Türkiye’nin fikri sermayesinin genişlemeye devam ettiğini gösteriyor. Ancak istenilen düzeye henüz ulaşamadık. Ancak şunu da özellikle belirtmek isterim ki; Ülkemizde KOBİ sayımız 300.000, Büyük ölçekli işletmemiz 7000 bin civarındadır. Üniversite sayımız 200’e yaklaştı. ARGE merkezimiz 579 adet, tasarım merkezi sayımız 68 ve teknopark sayımız 65’e ulaşmıştır. Buna rağmen; Türkiye’nin yıllık yerli patent başvuru sayısı, 2016 yılında 6445 sayısında kalmıştır. Faydalı model başvurularıyla birlikte değerlendirildiğinde yerli buluş sayısı 10 binin üzerine ancak çıkabilmiştir.” Diye ekledi.

 

“VANDAN YAPILAN BAŞVURULAR YETERSİZ”

Van’dan yapılan patent, marka ve tasarım başvuru sayısının oldukça az olduğuna dikkat çeken Koca “Marka ve tasarım alanına baktığımızda ise; Türkiye, 2011 yılından bu zamana, 100 binin üzerinde marka başvurusuyla, sürekli olarak Avrupa’nın en fazla marka başvurusu yapılan ülkesi durumundadır. 2016 yılında 40 bini aşan tasarım başvurusuyla Türkiye, en fazla tasarım başvurusu yapılan ülkeler sıralamasında Avrupa’da 2’nci, dünyada ise 4’üncü sırada yer almaktadır. Van ilimize baktığımızda tablo şu şekilde görünmektedir. 1995-2017 yılları arasında 22 yıl boyunca bugüne kadar Van’da yapılan; Patent başvuru sayısı 36, faydalı model başvuru sayısı 28, marka başvuru sayısı 1637 tasarım başvuru sayısı 33 adettir. Van ilimizden henüz coğrafi işaret konusunda bir tescil talebi olmamıştır. Tabi bu rakamlara bakıldığında Van ilimizden yapılan başvuru sayılarının oldukça az olduğunu maalesef üzülerek görmekteyiz. Ancak biz Van ilimizin potansiyelinin bunun çok çok üzerinde olduğuna inanıyoruz.” Diyerek Van’dan ümitli olduklarını belirtti.

 

“HER TÜRLÜ YARDIMA HAZIRIZ”

Patent başvurularında olsun, marka başvurularında olsun birçok yönden yardım etmeye hazır olduklarını belirten Koca: “Bu sayıların hızlı bir artış göstermesi siz yöneticilerimizin ve sanayicilerimizin elindedir. Bu konuda Kurumumuzun sizlere her konuda her zaman yardım etmeye hazır olduğunu da belirtmek isterim. Türkiye büyüyor büyümeye devam ediyor. Hepimiz elimizi taşın altına koymamız gerekmektedir. Üstad Necip Fazıl’ın ifadesiyle; “Tohum Saç, Bitmezse Toprak Utansın, Hedefe Varmayan Mızrak Utansın, Ustada Kalırsa Bu Öksüz Yapı, Onu Sürdüremeyen Çırak Utansın” diyerek, Yeni Türkiye yolunda bizde bir kilometretaşı olmayı sürdüreceğiz.” Diye ekledi.

 

“PATENT SEFERBERLİĞİNİN İLK AYAĞI VAN”

Van’ın Cumhurbaşkanlığı ve Bilim ve Teknoloji Bakanlığı’nın icraatları kapsamında başlatılan patent seferberliğinin ilk ayağı olduğunu belirten Koca “2023 yılı sınai mülkiyet hedeflerinizi ortaya koymanız ve bunları kararlılıkla hayata geçirmeniz önem arz etmektedir. Bu süreçte bizlerden her türlü desteği görmeye devam edeceksiniz, bundan hiçbir endişeniz olmasın. Sizler sınai mülkiyet performansınızı arttırırken, bizler de sınai mülkiyet sistemini ve Türk Patent ve Marka kurumunu geliştirmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz. Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ve Bakanlığımızın 180 günlük icraatları kapsamında ‘Patent seferberliği’ başlatmış bulunmaktayız. Bu seferberliğin ilk ayağını Van ilimizde sizler oluşturmaktasınız.” Dedi

 

“ONLİNE BAŞVURU SÜRECİ KISALTIYOR”

Coğrafi işaret tescil süreçlerinde ki trafiği daha da rahatlatmak için online başvuruların önünü büyük ölçüde açtıklarını belirten Koca “Ülkemiz için çok önemli olduğunu düşündüğümüz Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı 10 Ocak 2017 tarihinde yasalaştı. Bu kanunla birlikte ülkemiz sınai mülkiyet alanında daha güçlü bir yapıya kavuştuğuna inanıyoruz. İş ve yatırım ortamını doğrudan ilgilendirecek olan sınai mülkiyet alanında, ülkemizin ihtiyaçlarını uzun yıllar karşılayacağını düşündüğümüz bir kanundur. Bu kanun kapsamında sınai mülkiyet alanlarında başvuru sahipleri için pek çok yenilik ve kolaylıklar getirdik. Bununla ilgili yapılan pek çok yeniliği uzmanlarımız ayrıntılı olarak sizlere aktaracaktır. E-Devlet uygulaması kapsamında 2006 yılında online başvuru almaya başlayan Kurumumuz bugün 100’ün üzerinde hizmeti bu şekilde sunuyor. Çok kısa bir süre içerisinde, buradaki tüm hizmetler, hiçbir fiziksel evrak olmaksızın, online olarak sunulmaya başlanacak. Hiçbir vatandaşımızı, akademisyenimizi, KOBİ’mizi, firmamızı patent, marka, tasarım ve coğrafi işaret tescil süreçlerinden dolayı yormak istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

TÜRKİYE PATENT DEVİ OLMA YOLUNDA

Türkiye’nin patent başvuruları noktasında 2005 yılından bu yana büyük gelişmeler kaydettiğini belirten Koca “Türkiye 2005 yılına kadar kendi patent başvurularının tamamını yurt dışında inceletmek durumunda kalan bir ülkeydi.  Bugün Türkiye, kendi patent başvurularının araştırma ve incelemesini yapmanın yanı sıra, bu alanda yurt dışına hizmet verebilecek bir kapasiteye kavuştu. Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı’na yapmış olduğumuz başvuru, geçtiğimiz Ekim ayında sonuçlanmış ve Türk Patent ve Marka Kurumu Uluslararası Patent Araştırma ve İnceleme Otoritesi olmayı başarmıştır. Bu kapasiteyi dost ve kardeş ülkelerimize yardımcı olmak ve onlara yol gösterici olmak üzere kullanmaya başladık. Nitekim Bosna-Hersek’in patentlerinin araştırma ve incelemeleri bundan sonra Kurumumuz tarafından yapılacak.” Diyerek sözlerini noktaladı.

Editör: TE Bilisim