ŞEHRİVAN YAŞAM: MERAL YILDIZ – ÖMER FARUK TOKTAŞ - Van’ın ‘Zor Çayı’ olarak bilinen gelenek 1942’den bu yana yaşatılıyor. Kiminin Kardeşler Çay evi kiminin de Dolayi’nin Kahvesi diye adlandırdığı o kahvehanede içilen çayların hikayesi on yıllardır hep sürüyor. Bir kahvehane olmaktan ziyade bir Van Kültür evi olmayı da başaran Dolayi’nin Kahvesi’nin hikayesi de bir o kadar anlamlı...

 

Van ve Vanlı deyince akıllara çay içme kültürü, çayın zengin edebiyatı ve doyumsuz şiirleri gelir sürekli. Bu yüzden de Van’da çay içmek, hele ki kaymaklı çay içmek bir sanattır. Van’daki kahvehanelerde de meşhur Van çayı olarak bilinen kaymaklı çayı hiç eksik olmaz. Öyle ki bazı adresler vardır, asırlık bir ömre sahip. Bunlardan bir tanesi de Hacı İhsan’ın yeri olarak bilinen ve Vanlıların en çok uğradı noktalardan biri. Bazen emanetçi, bazen koyu sohbetlerin olduğu bazen de sadece çay içmek için uğranan bir adres. Ama Vanlının en uğrak noktası olarak bilinir.

 

1942’DEN BU YANA…

Kardeşler Çay Evinin işletmecisi Dolayi Öztürk, 1942’den bu yana süre gelen hikayelerini, Van’ın zor çayını ve kahvehane kültürünün yaratmış olduğu samimiyeti Şehrivan’a anlattı. Öztürk, kahvehaneyi ustasından devralıp bugüne kadar getirdiğini ifade ederek, “Rahmetli Hacı İhsan vardı. Van’ın meşhur kahvecilerinden. Bizim kahve 76 yıllık bir tezgah. Van’ın en eski kahvesidir burası. Bende onunla birlikte burada çalışmaya başladım. Askerliğin ardından devraldım burayı. Kahvecilik aslında zor bir iş. Nedeni ise yorucu olması. Kahvecilikte olmazsa olmaz olan 3 temel nokta var. Bir ahlak, iki Güleryüz, üç ise hijyen. Bir de Vanlıların en vazgeçilmezi olan damak tadını da eklersek dört olur. Zaten ismimizde oradan geliyor.” Diye konuştu.

 

KAHVE ORTAMI ÇOK ÖNEMLİ

Öztürk, kahve kültürünün çok önemli olduğuna vurgu yaparak, “Şimdi birkaç arkadaşınla oturursun saatlerce ama vereceğin para 10 lira 15 lira olur. Bir kafeterya ya da bir barda oturduğun zaman 150-200 liradan aşağı hesap ödemezsin. Dolayısıyla hem ekonomik hem de insanların kaynaşmasını sağlıyor. Bizim burada hep yaşanan bir şey vardı. Bir vatandaş düşünün il dışından gelmiş, oturup bir çay içmek istediğinde hem sağdan soldan muhabbet başlar. Ve kaynaşırlar bir süre sonra. Ama bir bar veya kafeteryada bunu bulamazsınız. Kahve ortamı bu yüzden çok önemlidir.” Şeklinde konuştu.

 

HEM EMANETÇİ HEM DE DOSTLUK ORTAMI

Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz 76 yıllık bir yer olduğumuz için bizi emanetçi olarak da bilirler. Bir vatandaşın bırakacağı bir eşya varsa ya da para, bize gönül rahatlığıyla bırakabiliyor. Örneğin bu gün birkaç vatandaş kirayı vermek için ev sahibini ya da iş yeri sahibini bulamadığı için buraya kirayı bırakıp gitti. Sonra gelip benden bu parayı alıyorlar. Bu da bir güven meselesi. Burası merkez bir nokta olduğu için herkes tarafından çok iyi biliniyor. Bir nevi adres noktası halindedir burası.”

 

HER KESİMDEN İNSANLARIN UĞRAK NOKTASI

Kahvehanelerinin her kesimden insanların uğradığını dile getiren Öztürk, “İşçisinden milletvekiline kadar herkes buradadır. Geçtiğimiz hafta Van Milletvekili ekibiyle birlikte buraya geldi ve oturup çay içtiler. Bürokratlar çok gelir. Biz özellikle öğleden sonra akşama doğru milli eğitime hitap ediyoruz. Devlet dairelerinde çalışanlar iş çıkışı mutlaka uğrarlar buraya. Buraya gelip çok güzel dostluklar kurabiliyorlar. Bunun nedeni ise bizim insanlara gösterdiğimiz sıcaklık ve samimiyet. Bu sayede üst tabaka ile alt tabakadakiler burada çok rahat bir şekilde iletişim kurabiliyor. Düşünün ki zengin bir insan buraya gelip oturduğu zaman alt tabakadaki insanın yaşamını görebiliyor. Nasıl yaşadığını, yaşam şartlarını ve ekonomik durumunu her türlü kaynaşınca anlıyor.” Dedi.

 

ÇAYI UN ELEĞİNDEN ELİYORLAR

Öztürk, “Çay tüketimi de çok yoğun bir şekilde var burada. Bizim coğrafyada çay tiryakiliktir aslında. Bir vatandaş bir yerde çay içip beğenmediğinde ‘ağzımın tadı bozuldu’ der ve gider başka yerde çay içer. Bizim buranın çayı çok iyi bir şekilde demlendiği için tadı da vazgeçilmez oluyor. Biz çayı aldığımız zaman önce un eleğinden eleyip o şekilde kullanıyoruz. Bizim farkımız bu.” Diye belirtti.

 

İÇTİKÇE İÇESİN GELİYOR

Van’ın misafirperver bir şehir olduğunu söyleyen Öztürk, “Dışarıdan yabancı biri geldiğinde zaten hemen anlaşılır. Ve hemen masaya davet edilir. Çay ikram eder, kahve ikram eder. Bizim buralar gerçekten misafirperver bir yer. Hani derler ya bir kahvenin kırk yıllık hatırı vardır. Çayında öyle bir hatırı vardır. Düşünün dışarıdan biri gelmiş. Genellikle dışardan gelenler tedirgin olur. Ama bizim ortamı görüp sıcaklığı anladığında şaşırıyor. Ve Van’ın aslında bildiği gibi bir yer olmadığını anlamaya başlıyor. İnsanların sıcaklığı karşısında şaşkınlık şaşıyor. Bu tür şeylerle çok karşılaşıyoruz. Çay aslında ikramdır. Ve çayın tadı güzel olunca içtikçe içesin geliyor.” Şeklinde konuştu.

 

“GENÇLERE TAVSİYEM KAHVE KÜLTÜRÜNE ALIŞSINLAR”

Gençlere çağrıda bulunan Öztürk, gençlerin kafe kültüründen kopup kahve kültürüne alışması gerektiğine dikkat çekerek, “Siyasi kulisler kahvelerde olur. Arkadaşlıklar, dostluklar buradan geçer. Kafe ve barlardaki dostlukların temeli sağlam değil. Buzun üzerine kurulmuş bir arkadaşlık gibidir kafe ve bar arkadaşlığı. Kahvedeki ise öyle değil. Bizim buraya gelen arkadaşlar yıllardır beraberler. Her şeyleri ortak oluyor. Gençlere tavsiyem kahve kültürüne alışsınlar. Alışsınlar ki insanların yaşantısını görsünler. Görsünler ki hayatı daha iyi anlayabilsinler. Kafe ve barlarda olan arkadaşlıkların temeli gerçekten sağlam değil. Bu yüzden çağrımız gençlerin kahve kültürünü tanıması şart.” Dedi.

 

VAN’IN ZOR ÇAYI TÜRKİYE GÜNDEMİNE OTURMUŞTU

Van’ın ‘Zor çayı’ bundan bir yıl önce Cumhurbaşkanının katıldığı bir programda Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Olay şöyle yaşanmıştı: İstanbul Bağlarbaşı Mahallesi'nde yapımı tamamlanan Şehit Erol Olçok Kampüsü'nün açılışına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ile diğer protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Bakan Müezzinoğlu'nun açılış konuşmasını yaparken protokolün hemen yanındaki binada oturan ve programı balkondan takip eden 20. Dönem Van Milletvekili Şaban Şevli, kardeşi Remzi Şevli'nin ailesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve protokol üyelerine sürpriz yaparak bir tepsi ile çay gönderdi.

 

O ÇAY ÇOK KONUŞULDU

Remzi Şevli'nin torunu, Artvinli Hakan Kaya'nın kızı, Şehir Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü 2. sınıf öğrencisi Betül Şeyma Kaya, Van çay kültüründe önemli yeri olan çay ikramıyla ilgili bir sözü "Vanlılarda zor çayı var reis" şeklinde zekice kartona yazarak evlerinin balkonundan dışarı uzattı. Karton Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, protokolün ve basının dikkatini çekti.  Erdoğan çayını yudumladıktan sonra balkona dönerek Betül Şeyma’nın yazdığına ve çaya tebessüm ederek ve el işaretiyle karşılık verdi. Şeyma'nın "Van'da zor çayı var reis" sözü fotoğraflı haber olarak basına yansıyınca bu olay açılış haberinin önüne geçti. 

Editör: TE Bilisim