ŞEHRİVAN HABER- Van Ticaret Sanayi Odası bünyesinde kurulan ve yıllardır kentte birbirinden önemli etkinlik ve programlara imza atan AB Bilgi Merkezi bu kez de gençlerle buluştu. Sık sık AB projeleri ve AB sürecine dair buluşmalar gerçekleştirip Van’ı bu noktada önemli bir merkez haline getiren AB Merkezi, AB’nin konuşulduğu toplantılardan birisine Van’daki gençleri dahil etti. ‘Gençlerle AB'yi Konuşuyoruz’ programı kapsamında Anadolu Üniversitesi AB Enstitüsü Müdürü Erhan Akdemir ile bir araya gelen gençler hem AB’yi dinledi hem de merak ettiği soruları sordu. Van TSO başkanı Necdet Takva’nın da katıldığı toplantıda birbirinden önemli sorular cevap buldu.

Avrupa Birliği Merkezi faaliyetleri kapsamında Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) AB Bilgi Merkezi koordinatörlüğünde düzenlenen "Gençlerle AB'yi Konuşuyoruz" programı düzenlendi. Program kapsamında Anadolu Üniversitesi AB Enstitüsü Müdürü Erhan Akdemir, gençlerle bir araya geldi. Türkiye’nin AB üyelik süreci ele alınarak gençlerle enine boyunu konuşuldu. Sohbet havasında geçen programa; Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, TOBB Van İli Genç Girişimciler Kurulu, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Gençlik Konseyi, Genç MÜSİAD ve çok sayıda genç katılım sağladı.

“SİZLER BİRLİKTE BAŞLATIYOR OLMANIN ONURUNU YAŞIYORUZ”

Program’da söz alan Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Van Ticaret ve Sanayi Odası’nın Türkiye’nin AB sürecini oda olarak desteklediğini ve 1 Nisan 2005 tarihinden itibaren kurumsal olarak Avrupa Birliği’nin paydaşı olarak faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtti. Takva, “Bugün bu programı Avrupa Birliği Merkezi faaliyetleri kapsamında gerçekleştiriyoruz. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Konseyi kısa bir süre önce odamıza ziyarette bulunarak bu tür bir etkinliğin yapılmasının yararından bahsettiler. Oda olarak hızlı bir şekilde faaliyeti başlattık. Bugün bu faaliyetin sizler birlikte başlatıyor olmanın onurunu yaşıyoruz.” diye belirtti.

TAKVA: AB SÜRECİNİ DESTEKLİYORUZ, ÇABA HARÇIYORUZ

Takva, kentin Avrupa Birliği’nin en doğu ucunda yer aldığını ve Orta Asya’ya sınırı olan bir kent konumunda yer aldığını belirtti. Takva, “Bizim bu süreci hızlandırıp Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik süreci tamamlamamız durumunda da yine kentimizi ayrıcalıklı kılacak önemli bir coğrafi alan içerisinde olduğumuzu da bilmenizi isterim. Bu bizim açımızdan çok önemli ve değerlidir. Biz kent olarak uzun yıllar neredeyse 14 yıldır Avrupa Birliği konusunda faaliyetler yürütüyoruz, işbirliğimizin üst seviyede gelişmesi içinde çaba harcıyoruz. Bu süreci destekliyoruz, ülkemizin Avrupa Birliği’ne uyumu konusunda çaba içerisinde olmasını, desteklediğimizi her platformda deklare ediyoruz.” dedi.

TAKVA: KENTİN EN ÖNEMLİ DİNAMİĞİ GENÇLER

Takva, kentin genç nüfusu itibariyle ayrı bir önem taşıdığını ve Türkiye’de 21 yaş ortalamasıyla en genç nüfusa sahip şehirleri arasında yer aldığını anımsatarak sözlerini şöyle sürdürdü; Takva, “Kentin en önemli dinamik gücünü oluşturan gençlerin bundan sonraki süreçte bilinmezleri bilinir hale getirerek değerli hocaların katkısıyla bu sürece dâhil olmasının arzusunu ifade etmek istiyorum.” şeklinde konuştu.

AKDEMİR: TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİ’NİN BOYUTLARINA DEĞİNDİ

Avrupa Birliği’nin kamuoyunda doğru şekilde anlaşılmasını sağlamak istediklerini ve tarafsız bir şekilde öğrenilen bilgiyi aktarmak olduğunu ifade eden Anadolu Üniversitesi AB Enstitüsü Müdürü Erhan Akdemir, Türkiye Avrupa Birliği ilişkileri, anlatan kadar dinleyen açısından da zor, karmaşık ve her cümlesinde soru işareti çıkaran bir boyutta olduğunu ifade etti. Akdemir, “Türkiye Avrupa Birliği ilişkileri salt AB ilişkileri değil, Türkiye Avrupa Birliği ilişkileri; hukuki boyutu, siyasi boyutu, kültürel boyutu ve ekonomik boyutu olan bir kompleks yapıyla bütünleşik bir durumdur. Her bir açısından baktığımızda yani hukuken ele aldığımız zaman nedir AB ilişkileri temel belgesi, 12 Eylül 1963 tarihli Ankara anlaşmasıdır. Bu anlaşmaya baktığımız zaman içeriğinde Türkiye’nin üye olması hukuken herhangi bir engelle karşı karşıya olması mı gerekiyor, yüz kere üye olmamız gerekiyor peki niye değiliz? Ekonomik olarak baktığımız zaman özellikle 2008 küresel krizden bugüne geldiğimiz zaman Türkiye’nin son 2-3 yılını göz ardı edersek, Türkiye’nin ekonomik olarak AB üyesi olması lazım. Çünkü işin diğer boyutları var; siyasi boyut ve kültürel boyuttur. Siyasi boyuttan baktığımız zaman üye olmak mümkün değildir. Çünkü Türkiye’nin AB üyesi olabilmesi bütün ülkelerin evet demesi lazım. Kültürel boyuttan baktığımız zaman ise, bu konuda birçok tartışma var. Özellikle Avrupa parlamento seçimleri, Avrupa Birliği’ndeki siyasi seçimler, Türkiye’deki siyasi seçimler birbirine girdiği zaman ister istemez kültürel boyutta tartışılıyor.” diye ifade etti.

“AB İSTEMİYOR DİYE TÜRKİYE SONDAJ’DAN VAZGEÇMELİ Mİ?”

Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik süreci ve Türkiye’nin AB üyelik kriterleri üzerine sözlerini sürdüren Akdemir, programa katılan gençlerle AB üyelik süreci ve kriterleri değinerek soru- cevap kısmıyla konuşmasını sonlandırdı. Soru-cevap kısmında söz alan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Gençlik Konseyi Başkanı Emre Karaduman, “Avrupa Birliği, bu kriterleri neden bizden istiyor ve ülke olarak bu kriterleri göremiyor muyuz, bilemiyor muyuz? Diğer bir konu ise, karar verici siz olsaydınız, sizin ‘Ekmek ve su metaforlarınıza’ dayanarak; Cumhurbaşkanın bugün ifade ettiği ‘Sondaj işinden vazgeçmeyeceğiz’ dediği bir mesele var. S400 meselesi var. İki konuya da karşı çıkan bir NATO, içerisinde bir Almanya ve Avrupa Birliği’nin karşı çıktığı bir yapı veya düşünce var. Sondaj olayında Avrupa Birliği’nin son açıklamasında Türkiye’nin yapmaması gerektiği mevzusu var. AB istemiyor diye Türkiye sondaj konusunda geri mi çekilsin?” sorusunu yöneltti.

“DIŞ POLİTİKALAR GÜÇ KAYNAKLARINA GÖRE YAPILIR”

Cevaben söz alan Akdemir, “Devletler dış politikalarını uygularken elindeki güç kaynaklarına göre yapar. Göç kaynakları ikiye ayrılır; yumuşak güç kaynakları, sert güç kaynakları olarak ayrılır. Sert güç kaynaklarının içerisinde ekonomi, coğrafi ve siyasi güç kaynakları vardır. Elinde biriktirdiğin kaynaklar ve diğer kaynaklar, o güç kaynakları bilmediğimden dolayı bir adım atamam. Ancak şunu yapabilirim kendi işime odaklanacağım, güçleneceğim ondan sonra konuşurum. Hayır diyebilmem için birilerine benim yeterli kadar suyum olması lazım. İlk önce su ürettireceğim, ekonomimi ve demokrasimi mi geliştireceğim. Başka birine muhtaç olmamak adına, ona odaklanırım.” diye cevap verdi.

Editör: TE Bilisim