ŞEHRİVAN HABER: MERAL YILDIZ- Tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan korona virüs hem yetişkinlerin hem de çocukların günlük hayatlarında önemli değişikliklere neden oldu. Salgın sürecinden en çok etkilenen gruplardan biri olan çocuklar, enfeksiyonun yayılması nedeniyle evden çıkmaları kısıtlandı. Bu tür önlemler salgının kontrol edilmesine yardımcı olurken, bir taraftan da çocuk ve ailelerinin günlük yaşam alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kaldı. Yaşanan bu durum ise özellikle çocukları ruhsal olarak etkiledi. Bölgede yaklaşık 3 milyon hastaya hizmet veren SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde görevli çocuk ruh sağlığı uzmanları, salgın sürecinde etkilenen çocuklara yönelik bilgilendirmelerde bulunuyor.

Geçtiğimiz yıl Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını milyonlarca insanı canından etti. Korona virüsle mücadele kapsamında alınan önlemler ise hayatı birçok anlamda olumsuz etkiledi. Virüsle mücadelede okullar kapatılınca çocuklarda eve kapanmak zorunda kaldı. Bu süreçte ölümlerin yanı sıra çocuklar psikolojik olarak en fazla etkilenen kesim olarak kayıtlara geçti diyebiliriz. Hal böyle olunca da çocuklarda psikolojik travmalar yarattı. Bir yıllık süreçte eve kapanan çocukların yaşadığı travmalara dair önemli bir açıklama Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Adem Işık ve Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sebahattin Çelik’ten geldi. Çelik, bu durumdan etkilenen çocuklar için gerekirse hekimlerden destek alınması gerektiğini söylerken, Doktor Işık ise, sosyalleşmeleri azalıp teknoloji bağımlılığı artan çocuklar için uyarılarda bulundu.

ÇELİK: ÇOCUKLARIMIZDA SALGINDA CİDDİ ANLAMDA ETKİLENDİ

Konuyla ilgili açıklama yapan Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sebahattin Çelik, çocuk psikiyatri, psikologların kurduğu kliniğin Van’da ciddi bir popilasyona hizmet ettiğini söyleyerek, “3 milyon nüfus bu hastaneden hizmet alıyor. Ciddi anlamda çocuk hastada alıyoruz. Çocuk ruh hastalıkları konusunda Van’daki en etkili kurumuz. Arkadaşlarımız güzel bir klinik kurdular ve ciddi anlamda da hizmet veriliyor. Covid-19’dan en fazla yaşça büyük insanlar etkilendi. Çocuklarımızda salgında ciddi anlamda etkilendi. Çocuklar evde kalmak zorunda ve okullar kapalı. Çocuklar oyun alanlarından ister istemez uzak kaldılar. Kısacası çocuklarımız yalnızlaştı. Bu durum çocuklarımızın ruh hali üzerinde ciddi travmalar oluşturdu.” İfadelerini kullandı.

“UZMAN 6 ARKADAŞIMIZLA BİRLİKTE HİZMET VERİYORUZ”

Çelik açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Biz aileler farkında olmasak da çocuklarımız salgın sürecinde ciddi anlamda etkilendiler. Salgın ister istemez çocukların ruh sağlığını etkiliyor. Bu anlamda merkezimiz ailelere yardımcı oluyor. Aileler rahatlıkla hem görüş almak anlamında arkadaşlarımıza danışabilirler. Hem de gerçek anlama travma yaşamış çocuklarımız burada çocuk psikiyatri kliniğimizde hem tanı alabilirler hem de tedavileri sağlanabilir. Merkezimiz bu anlamda ailelerin yanında yer almaya hazır. Bölge hastanesi olarak Van ve çevre illerindeki tek merkez olduğumuzu belirtmek isterim. Çocuk ruh hastalıkları konusunda uzman 6 arkadaşımızla birlikte hizmet veriyoruz. Bu anlamda ciddi bir sorumluluğumuz ve görevimiz var. Aynı şekilde Van halkı ve çevre illerde çok şanslı. Bu hizmete ulaşabiliyorlar.”

“MUHTEMELEN BU DURUM GELECEKTE ÇOCUKLARIMIZIN HAYATINI ETKİLEYECEK”

Covid-19 salgınında çocukların da etkilendiğini söyleyen Çelik, “Enfeksiyonu kapan çocuklarda oldu ama daha çocuklarda bu hafif seyrediyor. Ağır hastamız ya da kaybettiğimiz çocuk hastamız olmadı. Ancak daha öncede belirttiğimiz gibi arkada cephede çocuklarımız çok fazla etkilendi. Çocuklar evde kaldıkları için oyun alanları daraldığı ve sosyal mesafe kurallarına uymak zorunda kaldıkları için ve daha da önemlisi aileleriyle ilgili endişeleri olduğundan dolayı çok fazla etkilendi. Bu süreçte çocuklar anne ve babalarını kaybetme korkusu ile yaşıyor. Covik-19 olayı çocuklarda görünme oranı iyi seyrediyor. Çocuk yaş gurubunda hastalarımız oldu ve çoğu tedavi olarak sağlıklarına kavuştu. Ağır seyreden hastamız olmadı. Biz daha çok çocukların ruh sağlığı konusunun altını çiziyoruz. Özellikle çocuklar bu salgında çok fazla etkilendi. Muhtemelen bu durum gelecekte çocuklarımızın hayatını etkileyecek. Aileler bilinçli hareket etmeli ve uzman doktorlarımızdan yardım alabilirler. Biz hastane olarak uzman ekibimizle salgın sürecinde çocuklarımıza psikiyatri hizmeti verdik.” Şeklinde konuştu.

“KISITLAMALARDA DA ÇOCUKLAR VE AİLELER GÜNLÜK YAŞAM ALIŞKANLIKLARINI DEĞİŞTİRMEK ZORUNDA KALMIŞLARDIR”

Açıklamalarda bulunan Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Adem Işık, pandemilerin tüm bireylerin fiziksel ve ruh sağlığını olumsuz etkileyen travmatik durumlar olduğuna dikkat çekerek, “COVID-19 pandemisi de tüm dünyada hem çocukların hem de yetişkinlerin günlük hayatlarında önemli değişikliklere neden olmuştur. Pandemi sürecinden en çok etkilenen gruplardan biri de çocuklardır. Pandemi, deprem, sel, afet gibi felaketlerden farklı olarak ‘izolasyon, karantina’ gibi bireylerin bir araya gelmesini ve yakınlaşmasını engelleyen zorunlu önlemler gerektirmektedir. Koronavirüs enfeksiyonunun yayılması nedeniyle ülkemiz de dahil olmak üzere birçok ülkede insanların temel faaliyetler dışında evden çıkmaları kısıtlanmıştır. Bu tür önlemler, salgının kontrol edilmesine yardımcı olurken bir taraftan da çocuklar ve aileler günlük yaşam alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kalmışlardır.” Şeklinde konuştu.

ÇOCUKLARDA RUHSAL BOZUKLUK SÖZ KONUSU

Polikliniğine başvuran çocuklarda kaygı, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, öfke, sinirlilik, aşırı hareketlilik, ebeveyne bağımlılık, kardeş kıskançlığı gibi çeşitli davranış değişikliklerinin olduğunu söyleyen Işık, “Uykuyla ve yeme ile ilgili, eğitimle ilgili sorunlar, aşırı ekran maruziyeti ve yetersiz fiziksel aktiviteye bağlı problemler yaşadıklarını görüyoruz. Bu süreçte, özel gereksinime ihtiyacı olan çocukları gözden kaçırmamak gerekir. Bu çocuklar salgın gibi afetlerin olumsuz ruhsal etkilerine karşı özellikle savunmasızdırlar. Otizmli çocuklar günlük hayattaki değişikliklere çok fazla tepki verirler ve uyum sağlamakta diğer çocuklara göre daha çok zorlanırlar. Hali hazırda akademik sorunlar yaşayan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), öğrenme güçlüğü, otizm spektrum bozukluğu, zihinsel yetersizlik gibi sorunlara sahip çocuklarda uzaktan eğitim uygulamalarının olumsuz etkileri daha belirgin olmuştur.” Dedi.

“ÇOCUK VE ERGEN PSİKİYATRİSİ HEKİMİNE GETİRİLMESİ UYGUN OLUR”

Işık açıklamasının devamında şunları söyledi: “Bu dönemde çocuklarda aniden başlayan, şiddetli ve daha önce olmayan abartılı davranış, uyku sorunları aşırı kaygı belirtileri, huy değişiklikleri, mevcut ruhsal hastalığa ait belirtilerde kötüleşme, ilaç kullanıyorsa beklenmedik bir etki, tekrar tekrar soru sorma ve sürekli temizlikle uğraşma gibi takıntılı davranışların olması veya artması gibi durumlarda çocuk ve ergen psikiyatrisi hekimine getirilmesi uygun olur.”

EKRANIN ZARARLI KULLANIMINDAN KAÇINILMALI

Covid-19 salgını sırasında çocukların ekran karşısında geçirdikleri sürenin artması sonrası bu süreçte ortaya çıkan bir tehdit olduğunu söyleyen Işık, “Pandemi sürecinde alınan önlemler sonucunda dijital hayata olan ilgi ve zorunluluk artmış, ekran başında geçirilen sürenin artması, ekranın sosyalleşme, eğlence ve oyun amaçlı artan kullanımı sonucunda sanal ortamda karşılaşılan riskler de pandemi döneminde bir hayli artmıştır. Pandemi sürecinde ekran kullanımının tamamen ortadan kaldırılması oldukça zor olsa da mümkün olduğu kadar sınırlanması, kontrol edilmesi, zararlı kullanımdan kaçınılması gerekmektedir.” Şeklinde konuştu.

ÇOCUKLARA TAVSİYE

Işık, “Çocuklara Covid hakkında yaşlarına uygun şekilde bilgi vermek, daha önceki günlük rutinlerini sürdürmeye çalışmak, özellikle okul zamanı gibi yapılandırılmış bir günlük rutin oluşturmak, çocukların beslenme, uyku, fiziksel aktivite, ekran kullanımı gibi alışkanlıklarında kötü bir sonucun oluşmasına engel olacaktır. Gençler için de akran iletişiminin varlığı, egzersiz yapma, salgınla ilgili medya ve haberleri daha az takip etme, psikolojik destek kaynaklarına ulaşım ise depresyon ve kaygı belirtilerine karşı en önemli koruyucu faktörlerdir.” Dedi.

Editör: TE Bilisim