Türkiye’de bir kaç gündür fitili ateşlenen yeni bir tartışma gündemi meşgul ediyor: Suriyelilere vatandaşlık! İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın “Yarar gördüğümüz Suriyelileri Türk vatandaşlığına alacağız” sözleri son haftalarda gündemde düşmeyen Suriyeli tartışmasına yeni bir boyut kazandırdı. Türkiye’nin farklı illerinde Suriyelilere yönelik istenmeyen tavırların da ortaya konulduğu bir dönemde peki Vanlılar Suriyeliler’e vatandaşlık verilmesine nasıl bakıyor? Son bir kaç yıldır Van’da da sayısı oldukça artan Suriyelilerin vatandaşlık verilmesini vatandaş istiyor mu? Türkiye vatandaşlarının da mağduriyet üzerinden Suriyeli imajına bürünüp vicdanları suistimal etmesinden sonra Vanlı Suriyelilere nasıl bakıyor. Şehrivan Gazetesi olarak nabzını yokladığımız vatandaşlar da vatandaşlık konusuna çok sıcak bakmıyor. Bu görüşler arasında konuya çok ilginç bir bakış açısı ile bakan Türk-Eğitim Sen Başkanı Kutbettin Yıldız’ın sözleri de var!

 

ÜSTUN: BİZ OLSAK BİZE VATANDAŞLIK VERİRLER Mİ?

Konuyla ilgili görüştüğümüz vatandaşlar da Suriyelilere vatandaşlık verilmesinden yana değil. Şakir Üstun adlı vatandaş Suriyelilere vatandaşlık verilmesiyle ilgili şunları söyledi: “Suriyelilere vatandaşlık verilmesi doğru değil. Bu ülkede aç, susuz, evsiz yaşayan ve maddi durumu çok kötü olan insan var. Devletin önceliği kendi vatandaşına vermesi gerekiyor. Ayrıca biz onların durumunda olsak acaba onlarda bizi vatandaş olarak alırlar mı? Hiç zannetmiyorum. Tamam kabul etsinler yardımcı olsunlar ama vatandaşlık vermek o kadar basit olmamalı diye düşünüyorum.”

 

ARSLAN: KARAR YANLIŞ KARARDAN VAZGEÇİLMELİ

Suriyelilere vatandaşlık verilmesinin gelecek adına kötü bir çalışma olduğunu dile getiren Mahmut Arslan adlı vatandaş ise, “Biz Türkiye vatandaşıyız. Bunun için vergi veriyoruz, belli kriterleri var. Suriyeliler bedava işe girecek, kendilerine ev verilecek. Peki, bunlar vergi verecekler mi yoksa bizim vergilerle mi yaşayacaklar. Ki gidişata göre öyle de görünüyor. Bu doğru bir karar değil. Ayrıca bugün Suriyelerden dolayı ülkemiz böyleyse yarın sayıları arttıkça bizi ezmeye de başlarlar. Daha sonra burası bizim ülke diye bizi topraklarımızdan da kovarlar. Bu yanlış bir karardır bu karardan vazgeçilmelidir.” Dedi.

 

YILMAZ: ÖNCE KENDİ İNSANIMIZA SAHİP ÇIKALIM

Suriyelilere ve diğer sığınmacılara her zaman Türkiye’nin kapılarının açık olması gerektiğini söyleyen Özcan Yılmaz adlı vatandaş, vatandaşlığın ise doğru olmadığına değindi. Yılmaz, şunları söyledi: “Biz her zaman dışardan gelen insanımıza insan olduğu için sahip çıkmalıyız. Ancak bu demek değildir ki vatandaşlığa alalım. Ki bunu yapmak ülkeye ve o ülkede yaşamasına rağmen haklarını alamayan insanlara en büyük ayıp olur. Türkiye’de önce kendi insanına sahip çıksın, korusun ve hakkını versin ondan sonra Suriyelilere vatandaşlık versin.”

 

GÜLER: TOPRAKLARIMIZI PARAYLA ALIRLAR

Vatandaşlık verildikten sonra Suriyelilerin toprakta isteyeceklerini söyleyen Emir Vural Güler, “Biz Suriyeliler bugün vatandaşlık verirsek bu insanlar yarın Türkiye’de toprak satın almaya başlarlar. Ardından zengin oldukça toprak satın alırlar ve yeri geldiğinde de biz parasını verdik ve toprakları satın aldık derler. Bizim dedelerimiz Türk, Kürt demeden Çanakkale’de canını verdi bunlar ise parayla ülkeye sahip olurlar. Bu olacak iş değil. Bana sorulsa kesinlikle hayır derim. Çünkü bu insanlar bizim gibi değil. Verilen emekler onların gözüne gelmez ve yeri geldiğinde seni arkadan vurur. Bana kalsa bu insanlar sınır dışı edilmeli ya da fazla yüz verilmemelidir.”

 

SURİYELİ İMAJI ÜRKÜTÜYOR...

“Şehrivan konuşan bir diğer vatandaş ise: “Şu an Suriyeli deyince Vanlıların aklına dilenciden başka bir şey gelmiyor. Üstelik bu dilencilik ihtiyaçtan doğan bir dilencilik değil. Suriyeli gibi görünüp dilenenler de var ama. Her köşe başında Suriyeli olduğunu söyleyip dilenenler avuç avuç para toplayıp akşam arabalarla toplanıp sabah sokaklara dağıtılan bir kesim var. Van son yıllarda bu görüntüden çok rahatsız oldu. Gerçek Suriyeli kimdir, ihtiyaç sahibi var mı kimse karar veremiyor. Vatandaş yardım etmekte bile tereddütlü. Türkiye’deki Suriyeli imajı tamamıyla bundan ibaret. O yüzden sadece ben değil kimse vatandaşlık verilmesini istemeyecektir.”

 

O İSİM DE TEPKİLİ...

Suriyelilere vatandaşlık verilmesiyle ilgili bir tepki de Türkiye Kamu Sen Van İl Başkanı Kutbettin Yıldız’dan geldi. Suriyelilere vatandaşlığın verilmesinin yanlış olduğunu ifade eden Başkan Yıldız, öncelikli olarak Türkiye’nin kendine vatandaşına bakması gerektiği ifade etti. Yıldız büyük bir iddiada da bulunarak bunun için referanduma gidilmesini isteyerek şu sözlere yer verdi: , “Suriyelilerin vatandaşlığa kabulü evet mi hayır mı? Eğer ki yüzde 99 hayır çıkmaz ise ben Suriye’ye gideceğim ve Suriyeliler için savaşacağım.” Dedi.

 

YILDIZ: ÖNCE VATANDAŞIN TEPKİSİ ÖLÇÜYOR

Suriyelilere vatandaşlık verilmesiyle ilgili gazetemize konuşan Türkiye Kamu Sen İl Başkanı Kutbettin Yıldız şunları söyledi: “Malum olduğu üzere gerek Cumhurbaşkanımız tarafından gerekse de hükümet yetkilileri tarafından yapılan açıklamalardan gördüğümüz kadarıyla Suriye’den gelen göçmenlere vatandaşlık verilmesi dillendiriliyor. Hatta bu anlamda miktarı bile açıklandı. İlk etapta 30 bin ardından 300 bin olduğu konuşuluyor. Bu şu anlama geliyor. İlk zamanlarda sadece olabilir mi diye düşünüldü şu anda ise yavaş yavaş vatandaşlık veriliyor. Hükümet bu anlamda tepkileri görmek istiyor. Hükümetlerin her zaman bu politikası olmuştur. Öncelikle konu ortaya atılıyor ardından havuz medyası tarafından vatandaşa alıştırma usulü ile çeşitli şekilde yansıtılıyor.”

 

“BİZ MİSAFİRPERVER BİR MİLLETİZ AMA...”

Türkiye’nin her zaman misafirperver olduğunu ifade eden Yıldız, “Vatandaşın tepkisi bu şekilde üstten tepkiden alt tepkiye çekiliyor. Peki nasıl yapılıyor bu? İşte, biz Müslüman bir ülkeyiz gelen kardeşlerimizde Müslüman’dırlar. Bizde bu kardeşlerimi aldık ekmeğimizi, suyumuzu ve evimizi paylaştık. Bu zaten bizim geleneğimizde var. Biz her zaman misafirperver bir milletiz. Biz bunu göz ardı etmiyoruz. Siz evinize aldığınız misafirler ekmeğinizi paylaşırsınız, evinizi de bir süre paylaşıyorsunuz. Sonra bakıyorsunuz ki bu misafirin hiç gideceği yok ve yavaş yavaş sizin evinize hakim olmaya çalışıyor. Bir nevi evinizin tapusunu almaya çalışıyor.” İfadelerine yer verdi.

 

YILDIZ: KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZ MÜREKEPTEN İBARETTİR

Türkiye’nin kırmızı çizgileri hakkında konuşan Yıldız sert eleştirilerde bulundu. Yıldız şunları söyledi: “Biraz geriye gidelim. Hükümetin aldığı ilk kararlar arasında Suriye’de çıkan savaştan dolayı Türkiye’ye gelen Suriyelilerin sayısı 100 bini geçmesi halinde, Suriye’ye karşı savaş açılacak. Buna da kırmızı çizgi denildi. Hükümet o dönemde bir karar aldı. Biz bu şekilde bu kırmızı çizgi meselesine alıştırıldık. Askerimizin başına çuval geçirildi, kırmızı çizgi denildi. Uçağımız Suriye’de düşürüldü, biz Rusya’nın uçağını düşürdük özür diledik, bizim Suriye’de düşürülen uçağımız ise gazetelerde 2 gün sadece haber oldu. Yani kırmızı çizgi meselesi Türkiye’de sadece kırmızı mürekkepten ibarettir. Buna da su ve sel vurduğu zaman yok oluyor.”

 

“KUSURA BAKMAYIN TAPUMUZU VEREMEYİZ”

Evlerinin tapusunu hiç bir zaman vermeyeceklerini söyleyen Yıldız, “Sayın Cumhurbaşkanı, başbakanımız ve hükümet sözcümüz aşağı yukarı sayıyı da açıkladılar. İlk etapta 30 bin Suriyeli vatandaşlığa alınacak ardından da 300 bin Suriyeli vatandaşlığa alınacak. Bunun da bu şekilde devamı gelecek. Bunun anlamı Suriyeliler sürekli vatandaşlığa alınacak ve 3 bin, 30 bin, 300 bin, 3 milyon derken bu sayı her geçen gün artacak. Az önce de belirttim biz evimiz, ekmeğimizi paylaşırız ama kimse kusura bakmasın biz kimseye evimizin tapusunu vermeyiz. Vatan sahibi olmak için, onun bedelini vermekle olur.” Dedi.

 

SURİYELİLERE TAVSİYE DE BULUNDU

Suriyelilere tavsiye de bulunan Yıldız “Gidin vatanınız için savaşın” dedi. Yıldız şunları kaydetti: “Şunu söylemekte fayda var. Türkiye sınırları içinde şu anda 3,5 milyon Suriyeli var. Çeşitli yerlerde rahatsızlıklar var. Urfa’da bir gencimizin telefonunu almak için gencimizi bıçakladılar, Konya’da bir gencimizi öldürdüler. Antalya’da plajlara saldırdılar, İstanbul’da kahvelere baskın yaptılar. Yani Türkiye’de bir kabadayılıkları var ve devam ediyor. Bunlar bir yerlerden güç alıyor. Ben bunlara bir tavsiyede bulunayım. 3.5 milyon insanın eline silah değil, sadece taş verin o insanlar gider Esed’in ordusunu dağıtır. Bunun yarısı ölse yine 1.5 milyonu vatanına gider ve kurtuluş harekatı başlar. Minnet duymayın şerefiniz varsa muhtaç olmayın. Biz sizi misafir ettik ama evimizin tapusunu vermeyiz. Gidin ülkenizde toprağınızı savunun. Ya şehit olun ya gazi en önemlisi namuslu olun. Bedava hayat her zaman insanlara batar ve bu hayat battıkça da bu sefer azgınlık başlar.”

 

YILDIZ: ÖNCE KENDİ VATANDAŞINIZA SAHİP ÇIKIN

Türkiye’de milyonlarca işsiz gencin olduğunu ifade eden Yıldız Suriyelilere iş verilmesinin yanlış olduğunu dile getirdi. Yıldız, “Sayın Cumhurbaşkanımıza ve başbakanımıza şunu söylemek isterim. Diyorlar ki biz bu insanların içinde kalifiyeli eleman alacağız. Bunlara iş vereceğiz ve iş vereceğiz. Bizim kalifiyeli elemana ihtiyacımız var diyorlar. Hükümetin bu sözleri üzerine bizim yaptığımız bir araştırmaya göre şu anda Türkiye’de 1 milyon üniversiteyi bitirmiş gencimiz var. Bunun yanı sıra 1 milyon meslek lisesi bitmiş teknik eleman işsiz gencimiz var. 2 milyonun üzerinde liseyi bitirmiş ve işsizdir. Yani 4 milyon kalifiyeli gencimiz var ve iş bekliyor. Hadi buyurun bakalım. Kimseyi kandırmayın önce kendi vatandaşınıza sahip çıkacaksınız.” Şeklinde konuştu.

 

“İNSANIMIZ BODRUM KATINDA OTURUYOR”

Suriyelilere TOKİ’de ev verilmesi ile ilgili konuşulanları da eleştiren Yıldız şunları söyledi: “Deniliyor ki biz bu insanlara hem iş vereceği hem de TOKİ’nin elinde olan evleri vereceğiz. Bodrum katlarından onları kurtaracağız diyorlar. Bugün Türkiye’de milyonlarca insanımız ve ailelerimiz bodrum katlarında hayat mücadelesi veriyor. Şehit aileleri barakalarda yaşıyorlar. Şehit ailelerine verile TOKİ evleri gaz parasını ödeyemiyor diye evi elinden alındı. Elimizde belgeler var. Senin insanın aç, senin vatandaşın evsiz, senin kalifiyeli elemanın çok. Türkiye şartlarına göre benimde evim yok ve kirada oturuyorum. Önceliği vatandaşına vereceksin. Ben hükümetin diye şunu yaparım diyemezsiniz. Ben bu anlamda sizleri insafa davet ediyorum. Öncelikle insanınıza bakın. Falan ilde bu kadar boş TOKİ var başvurun ve taksitli size verelim. Neden bu TOKİ’leri Suriyelilere peşkeş çekiyorsunuz.”

 

“KÜRTÇE’Yİ REDEDİYORSUN ARAPÇAYI DERSLERE KOYUYORSUN”

İlk okulda Arapça dersi verilmesine de karşı olduğunu dile getiren Yıldız Kürtçe’ye haksızlık yapıldığını söyledi. Yıldız, “Suriyeliler Türkiye’ye geldi diye Arapça dersini ilk okuldan itibaren ders olarak koymaya çalışıyorsunuz. Bunun doğruluk payı nedir. Bunun karşısında taraf olmadığım halde Kürtçe’nin bir eğitim dili olmasını talep eden milyonlarca Kürdümüzün bu talebini ret ediyorsun. Birkaç Suriyeli için Arapça dersini getiriyorsunuz. Yarın birileri benim Kur-an’a karşı olduğumu söyleyecek bunu söyledim diye. Arapça dersine karşı değiliz. Bir bahane yüzünden dersler arasına Arapça’yı koyuyorsunuz. Ben buna karşıyım. Herkes imanını tartsın ve doğru olsun. Biz Türkiye’de Suriyelilere Türk vatandaşlığı verilmesine karşıyız. Sebepleri açık bir şekilde ortadadır.” Dedi.

 

YILDIZ: HAYIR ÇIKMAZ SURİYE’YE GİDER SAVAŞIRIM

Devlet yönetmek için kanunların olduğunu ifade eden Yıldız referanduma gidilmesini istedi. Yıldız şunları söyledi: “Başkan ülkeden göç eden insanları sen burada devletin sırtından yararlanarak bu ülkede toprak sahibi yapamazsın. Bu insanları Türkiye’de ortak ve mirasçı yapamazsın. Sen bu hakkı kendin de bulamazsın. Devleti yönetiyorsan devletin yönetmenin kuralları vardır. Kendinize güveniyorsanız buyurun referanduma gidelim. Suriyelilerin vatandaşlığa kabulü evet mi hayır mı? Eğer ki yüzde 99 hayır çıkmaz ise ben Suriye’ye gideceğim ve Suriyeliler için savaşacağım. Kendi adıma bu anlamda söz veriyorum. Böyle bir şey olamaz. Van’ımızda binlerce insanımız aç siz ne yapmaya çalışıyorsunuz.”

 

“VATAN KAÇKININDAN BAŞKA VATANA HAYIR GELMEZ”

Suriyelilere “Gidin vatanınız için savaşın” mesajı veren Yıldız misafirliğin bittiğini dile getirdi. Yıldız, “Biz Kurtuluş Savaş’ını niye verdik. Binlerce insanımız hayatını kaybetti kan ve göz yaşı oldu. Bıraksaydık İngilizler, Yunanlar, Ruslar ve Ermeniler ile burada beraber yaşayaydık. Vatan kurtarmaya niye gerek var. Suriyeliler Suriyeli ise insanda az da olsa vatan sevgisi olması gerekiyor. Gidin vatanınız için ölün. Sen kimsin bu ülkede gençleri öldürüyorsun ve ülkeyi karıştırıyorsun. Bunlar ileri ki süreçten daha çok bela olacaklar. Misafirperverlik ve Müslümanlık ayrıdır. Misafir 5 senedir artık başımızın etini yedi. Biz hiç kimseye evimizin tapusunu vermeyi ve toprağımızı vermeyiz. Vatan kaçkınından, bir başka vatana hayır gelmez.”

 

BAKAN SURİYELİLERE VATANDAŞLIK İÇİN NE DEMİŞTİ?

Meclis Genel Kurulu'nda konuşan Ala, özetle şu ifadeleri kullandı:

"Çifte vatandaşlık konusunda düzenlemeler, değişiklikler yaptık. Çalışmalara İçişleri Bakanlığı olarak Türkiye'nin bütün o göçmenlerinin olduğu bölgelerde daha da hız verdik. Türkiye dosya dosya ele alınıyor. Ailesiyle birlikte ele alınarak tehlike, tereddüt olmayacak şekilde ele alınıyor. Eleştirebilirsiniz. Siz iktidarda olursanız hiç almayabilirsiniz. Bunları millet değerlendirecek. Sakınca görmediğimiz, yarar gördüğümüz hem kendi hem de Suriye bakımından aileleri, Türk vatandaşlığına daha hızlı bir biçimde alacağız. Kendi ülkelerinde düzen kurulduktan sonra elbette dönebilecekleri bir anlayış ile bu meseleyi yönetiyoruz. Bu politikamızı büyük bir onur ile savunuyoruz. Hiç de tereddüt göstermiyoruz." Bakan Ala, Türkiye'de yaşayan Ahıska Türklerinin de vatandaşlığa alınacağını, bunun çalışmasını yaptıklarını bildirdi.


ŞEHRİVAN GÜNCEL: ÖNDER ALTINAL / ÖZEL HABER

Editör: TE Bilisim