Yorum: Ömer Aytaç AYKAÇ

 

Şehrivan Gazetesi, 12 Haziran 2011 yılındaki Genel Seçimde Van halkının 171 bin 655’inin oyunu alan Ak Parti milletvekilleri ile 207 bin 311’ini oyunu alan BDP’nin Bağımsız vekilleri için seçildiklerinin ikinci yılında karne hazırladı. 4 yıllık vekilliklerinin bu yıl 2’inci sınıfını tamamlayan vekillerin karne notları ise genel itibariyle kırık.

 

12 Haziran 2011 yılında yapılan Genel Seçimler’in geçtiğimiz yılın 2’inci yılı da geride kalmış oldu. Türkiye genelinde Ak Parti’nin 49,9’la zaferle ayrıldığı, CHP ve MHP’nin ise Ak Partiyi yüzde 25,9 ve 12,9’la izlediği seçimlerde Van’da da kıran kırana bir seçim yarışı yaşanmış ve ilin iki güçlü partisi AK Parti ve BDP 4’er vekille seçim yarışından adeta berabere ayrılmışlardı. İşte seçimlerinin ikinci yılını, yani ikinci sınıfını tamamlayan vekillerin yazın gelmesi ile birlikte yavaş yavaş tatil havasına girerken Şehrivan Gazetesi de iki siyasi partinin 8 vekili için karne hazırladı. Şimdiye kadar iki yıllık bir vekillik serüvenini geride bırakan ve kısa süre içerisinde meclisin de tatil olması ile birlikte Van’a dönecek olan vekiller gelmeden hazırlanan karnede vekillerin iki yıllık performanslarına değiniliyor. İşte Ömer Aytaç Aykaç’ın kaleminden vekillerin iki yılık temsiliyet serüveni:

 

Tarih 12 Haziran 2011, Van’da uzun süren seçim çalışmaları sonunda tamamlanıyor. Ak Parti Türkiye’de dolu dizgin ilerlerken, çözüm sürecini bir türlü başlatamaması, Kürt Açılımı’nın ise çeşitli sebeplerle sekteye uğraması ilk olarak 29 Mart 2009’da çıkıyor Ak Parti’nin karşısına. Önceki dönem Burhan Yenigün ile Van Belediyesi’ni yöneten, bu süre içerisinde de sayısız eleştiriler alan Ak Parti, Türkiye’deki bu olumsuz rüzgarın etkisi, DTP’nin de karşı konulamaz yükselişi ile iyice güç kazanıyor. Tarih 29 Mart’ı gösterdiğinde vatandaş Ak Partili Burhan Yenigün’ü istemediğini sandıkta da resmen açıklamış oluyor. DTP aldığı yüzde 53,5 oy ile birinci parti olurken, Ak Parti’yi 39,2 ile ikinci sıraya itiyor. Bu şok ile silkelenmeye çalışan Ak Parti 2011 yılına kadar çeşitli arayışlar içine giriyor. “Belediyede yaptığımız hatayı milletvekillerinde yapmayalım” diyen Ak Parti vekil seçiminde ince eleyip sık dokuyor. “Eskiler mi, yeniler mi?” derken yeni adaylar oldukça şaşırtıyor. Rekor başvurunun yapıldığı adaylık serüveninde 150’ye yakın aday Ak Parti’nin kapısını çalarken, bu adaylar arasından önceki dönem Ak Parti Milletvekili Burhan Kayatürk, yine ikinci vekillik için şansını zorlayan Gülşen Orhan ve iki yeni isim Fatih Çiftçi ve Mustafa Bilici Ak Parti’nin ilk dördünü oluşturuyor. BDP’de ise Nazmi Gür ismi dışında diğer tüm isimler sürpriz oluyor. Özdal Üçer’in bir daha aday gösterilmemesi konuşurken, Üçer yeniden aday oluyor. BDP 4 alırız diye 4’ü tamamlamak için gösterdiği Kemal Aktaş ve Aysel Tuğluk isimlerini de meclise göndermeyi biliyor. Hal böyle olunca Van 4 Ak Partili, 4 de BDP’li vekil ile temsiliyet için Ankara yollarına koyuluyor.

 

Şehrivan Gazetesi olarak biz de vekillerin iki yıllık bir sürecini izledik ve seçimlerin ikinci yılında adayların karnesini hazırladık. Her ne kadar Van iki depremle çok zor süreçler geçirdiğini göz önünde tutarak hazırladığımız bu karnelerde tüm partilere ve isimlere eşit mesafede durup halkın hassasiyetlerini, gazeteciliğin ise objektif olma şartını göz önünde bulundurarak bazı değerlendirmelerde bulunduk. İşte vekillerin 2 yıllık karnesinin kısa bir değerlendirmesi.

 

Aysel Tuğluk:

Van vekili olarak değerlendirildiğinde sınıfta kalmaya aday, Kürt siyaseti adına değerlendirildiğinde ise ortalama geçecek isim olarak kayıtlara geçti. Van’dan seçildikten sonra toplumsal olaylar ve BDP’nin belli başlı mitingleri dışında Van’a gelmeye pek yanaşmadı. Yani devamsızlıktan kesin suretle kaldı. Deprem sürecinde diğer vekillere oranla yine Van’a çok az gelen isimler arasındaydı. Kürtlerin olaya tamamıyla toplumsal bir temsiliyet ve kimlik siyaseti gözüyle bakması göz önünde bulundurulduğunda ise çözüm sürecinin ilk aşamasında var olması, sürecin resmen meşrutiyet kazandıktan sonra ise saf dışı bırakılması onun için ikinci bir eksi puan oldu. Avukat sıfatıyla Öcalan ile görüşen Tuğluk, süreçte de aktif olamadı. DTK heyetinde verdiği sert tepkilerle vekiller arasındaki en asabi vekil olarak kayıtlara geçen Tuğluk, Van ismini de kendisi ile pek kullanamayan bir isim oldu. Zira Van ismi Radikal Gazetesi’ndeki yazılarında Aysel Tuğluk ismi ile Van’daki çalışmalarından daha çok kullanıldı. Çok çalışmalısın Aysel çok. İmza: öğretmenin

 

Burhan Kayatürk:

Van’ın Ankara görmüş, uluslararası vekili. Hüseyin Çelik’in ardından Van’a kimin bir numara olarak gönderileceği konusunda uzun süren tartışmaların ardından kendisi bile Van’dan aday gösterileceğini sürpriz bir şekilde öğrenmiş, gazetemize verdiği bir demeçte Van’dan aday olduğunu sonradan öğrendiğini kaydetmişti. Çelik’in sansasyonel Van politikasının ardından bir türlü o 1’inci sıra ruhunu dolduramasa da devamsızlık konusunda Van’ın en istikrarlıları arasında yer aldı. Kayatürk, Vanlı değil Ankara’lı yakıştırmalarına rağmen Van’a en çok gelen vekil olarak bu konudaki tezleri çürüttü. Depremde Van’dan çıkmadı. Her türlü etkinlik, ziyaret ve mitingde Van’da yer aldı. Kurumların onu çağırmadı davetlerinde bile yer aldı. Devamsızlıktan geçti ama beklentiler çok olunca, altında ezildiği yük de çok oldu. Ne partiye önceki dönemki vekiller kadar hakim olabildi ne de kendisini Van’da gösterecek bir zemini bulabildi. Depremde Başbakan ve bakanlara büyük baskı kuran iki isimden biriydi. Van için iyi taleplerden bulunup bakanları bıktıran isim olarak kayıtlara geçti. Depremin kendisini göstermesine en çok engel olduğu vekiller arasında yer alan Kayatürk’ün Van’a yatırımcı davet etmedeki çabaları ve yurt dışındaki temsiliyet noktaları ise bilinen özellikleri arasında yer alıyor. Şu anda yapımı süren Tekstil Kent onun girişkenlik notunun 5 tam puan olmasında olumlu rol oynadı. Uzun yıllar Ankara’da siyaset yapmış olması onun Van’ı, Van’ın da onu anlaması ve tanıması yönünde dezavantaj oluşturdu. Bir şans daha verseler Van’ı şaha kaldırırım gibi bir hava çizen vekilin henüz önünde iki yılı var. Bir numara olması çözüm sürecinde de büyük beklentiler yarattı. Beyaz TV’deki programlarda sürekli olarak ‘Kürt Sorununu çözümünde etkin rol oynayan vekil’ olarak lanse ediliyor ama bu konuda Ak Parti saflarında nasıl bir rol üstlendiğini bilmiyoruz. Deprem nedeniyle ‘Kendimi anlatamadım’ diyen vekil bakalım kalan iki yıl içinde notlarını artırıp sınıfın göze çarpan isimlerinden olacak mı?

 

Fatih Çiftci:

Sınıfın sessiz oturup, sınavda dağıtan tiplerinden. Erciş’teki belediye başkanlığı görevinden sonra Erciş’te büyük oy alır beklentilerine rağmen, Özdal Üçer’le adeta çarpışan bir isim oldu. Erciş’teki oylar azaldı ama Çifci’nin meclis ve Ak Parti’deki yeri bundan etkilenmedi. Deprem süresince iyi kulisler yatı. Kayatürk ile birlikte Bakanlar kıskaç altına aldı. Van’a büyük yardımların getirilmesinde üstlendiği rol ile 5 tam puan aldı. Tepkilerde de, katılımlarda da hep sessiz bir hava çizen Fatih Çiftci bir tek VATSO’nun da dahil olduğu ‘K’ belgesi tartışmalarında göze çarptı. Bilinen sessizliğini bozarak bu konuda sert çıkan Çifci bunun dışında ‘Etliye sütlüye karışmayan öğrenci’ profili çizdi. Kayatürk’ün Ak Parti’de beklediği statü ve görevleri almaması gibi Çiftci’nin de Ak Parti’nin yerel seçime yönelik Türkiye genelinde gösterdiği yüzü olarak bilindi. Yerel tecrübesinden dolayı yerel yönetim konferanslarına sıkça katıldı. Son olarak da Ak Parti’nin MKYK’sında Disiplin Kurulu’na seçildi. Vekillik görevinde, belediye başkanlığı kadar ön plana çıkmadı. Şimdilik o da ortama ile geçmeye aday isimlerden.

 

Gülşen Orhan:

İlk vekillik döneminin çalışkan ve gözde tiplerinden olan Gülşen Orhan, ortaokuldan liseye geçip bir anda dağılan öğrenciler gibi oldu. İkinci döneminde ilk dönemi kadar aktif olamayan Orhan çok sessiz kaldı. İlk zamanlarda Aysel Tuğluk gibi güçlü bir isim ile sık sık kıyaslanan ve artıları ile çokça öne çıkan Orhan, özellikle son zamanlarda ‘Bakanlar ile gelip, bakanlarla giden vekil’ olarak anılmaya başlandı halk arasında. Depremde iyi mücadele verdi. Köyleri gezerken ayağını kırdı buna rağmen mücadelenin peşini bırakmadı. Diğer vekil Tuğluk’a asıl farkı Van Depremi’nde attı. Tuğluk yokken o vardı. Kırmızı kurdeleyi burada kaptı. Tuğluk ile kıyaslandığında yerele yönelimi anlamında 5 tam puanı almaya halk kazanan Orhan, Bahçesaray için de yoğun çaba sarfedenlerden. Feqiye Teyran festivalleri başta olmak üzere festivallere emek harcayan, ana gündem maddesi olarak da hep Kürt Dosyası’nı koltuk altında taşıyan Orhan, kadın olmasına rağmen vatandaşın içine en çok karışan isim olarak da göze çarpmıyor değil. Özellikle tarih ve Kürt sorunu noktasındaki bilgi birikimini vatandaşa anlatmak için çaba harcayan Orhan, Van ziyaretlerinde sık sık bunu yapmaya çalıştı. Halka Van’da karizması çizilen Ak Parti’yi anlatmada ne kadar başarılı oldu bilinmez ama kendini daha fazla anlatamayacağı kesin. Vekilinden 1 yılda sıkılan Van halkının ortalama ile geçirip, “Verdiğin hizmetler için teşekkürler” diyerek uğurlayacağı bir öğrenci Orhan.

 

Kemal Aktaş:

Kaydını yapıp okula gelmeyen öğrenci oldu. Suç onun değil okul müdüründeydi oysa. O istekli olmasına rağmen okula gelmesine izin verilmedi. YSK onun sınıf başkanlığına ‘dur’ dedi adeta. Buna rağmen ben halkın temsilciyim inadından vazgeçmedi. CHP’nin tutuklu vekilleri başta olmak üzere diğer tutuklu vekiller koğuşlarda iki seksen uzanırken o hala aldığım oyun hakkını vereyim der gibi çabalıyor. Çoğu zaman Pervin Buldan aracılığı ile soru önergeleri vererek katkı sunmaya çalışan Aktaş, kabahat kendinde olmamasına rağmen devamsızlıktan dolayı sınıftan kalan bir öğrenci.

 

Mustafa Bilici:

Sınıf başkanlığına, eğitsel kollara, okul temsilciliğine soyunan öğrenciler olur ya Bilici öyle bir öğrenci oldu. Teşkilattı çalıştı, il başkanı oldu. Bir kere denedi olmadı. İkinci kez denedi bu kez oldu. Teşkilattaki çalışmalarının hatırına ‘derece sınıfı’ olan vekiller rütbesine kavuştu. Van’a sık gelmesi ile devamsızlık sıkıntısı yaşamayacak olan Bilici, derslerini de bu kadar rahat geçer mi bilinmez. Halkın içinden çıkmaya en yakın isim olarak bilinen geçmişi ile Van’ın orta sınıfının en iyi tanıdığı isim olan Bilici de bunu değerlendiremedi. Bu yönüyle belki ön plana bile çıkabilecekken bir türlü gerçekleştiremedi. İlin ekonomi lokomotifleri ile bir araya gelmeyi daha çok önemseyen Bilici, İş-Eğitimi dersi’nden 5 alıp diğerlerini orta-orta-orta olarak sıralayan bir öğrenci profili çizdi. Mecliste Van depremi ile ilgili saçma sapan iddialara anında yanıt verdi. Konuşmalar yapmaya çalıştı. Bilici’nin sınıfı geçmesi kanaat notuna kaldı. Kanaat notunu da halk vereceğine göre, Bilici’nin kaderi halkın elinde.

 

Nazmi Gür:

Meclisin en zeki öğrencilerinden birisi. Sınıfı ikiye ayırıp çalışkanlar-tembeller sıraları oluşturan öğretmenin yanlışlıkla tembeller sırasına attığı öğrencilere benzetebiliriz Gür’ü. BDP’den seçilmesi Van meselelerine uzak kalacağı şeklinde bir olumsuz beklenti oluştursa da Van’ın hiçbir sorununu tek geçmedi Gür. Hem BDP’nin hem de hükümetin ortak uluslar arası projelerindeki yüzü de olan Gür, BDP’nin Amerika tecrübesi de bulunan bir ismi, Ameraki’da geçirdiği zaman oldukça yüksek. O yüzden İngilizcesi ‘Pekiyi’. Hem İngilizcesi 5 olup hem de matematikte başarılı olan tiplerden. İyi hesaplıyor, bölüyor, çarpıyor, çıkarıyor ama mutlaka Van’ın sorunlarını meclise taşıyor Gür. Muhalefet yaparak Van’a en çok katkı sunan bir öğrenci pardon vekil olmayı hak ediyor işin aslı. Van’a katılım düzeyi diğer vekillere göre de yüksek olan Gür bu yüzden devamsızlıktan kalma gibi bir risk de yaşamıyor. Gelecek var bu vekilde!

 

Özdal Üçer:

Sınıfın kavgacı öğrencisi. Her vukuatın altından çıkan öğrencilerden. Devamsızlığından ödün vermeyen ama her derste de öğretmenin kulağını çekmeden derse başlamadığı öğrencilerden. Öğrenci demişken öğretmenlikten gelen Üçer’in eğitim yıllarında da öğrencilerine bu kadar kızıp kızmadığı da ayrı bir merak konusu ayrıca. Adaylık süreci oldukça farklı yürüyen Üçer, 2 dönemdir BDP’nin Van yüzü olarak devam ediyor siyaset hayatına. İlk dönemini kavgalı gürültülü geçiren Üçer’in aday gösterilmeyeceği çok konuşulsa da Van’ın BDP saflarındaki halka dönük yüzü olarak tekrar gösterildi. Ak Parti’de Bilici, BDP’de ise Üçer bu umutlarla seçilmişti. Üçer ikinci dönemini ilk dönemi gibi kavgalı gürültülü geçirmedi. Doktor ve polisle tartışması onun üzerinde bir etiket olarak kaldı. Van’a en çok gelen BDP’li vekil olarak kayıtlara geçti. Teşkilata da yine en yakın isim olarak göze çarptı. Bu anlamda ‘pekiyi’ aldı. Ama Kürt siyasetinin en kritik dönemlerinde (çözüm sürecinde) şimdiye kadar pek bir rol üstlenemedi. Onun da meclise sunduğu soru önergeleri noktasında çıkışları olsa da Gür’ü yakalayamadı. Üçüncü dönem de vekillik ihtimalini yine kanaat notu belirler. Ama Erciş’ten büyük bir oy patlaması yaşatması en büyük artısı.

Editör: TE Bilisim