Dünkü manşetimizdi:

Sus pus Van!

 

Hem hizmet diyoruz. Hem de yapılacak olan hizmetle ilgili bizden bilgi isteyen isimlere, kurumlara tek kelam etmiyoruz.


Vali Murat Zorluoğlu bizatihi dedi.

“Kentin talebine göre yapılacak” dedi.

Tramvay mı trambüs mü Van karar verecek görüşü öne çıktı.

Peki Van ne dedi?

Hiç...

 

Bakın size tramvay dahil Van’ın kendisini ilgilendiren bir çok konuyla ilgili sorunlara ne kadar duyarsız kaldığı ile ilgili bir konu hatırlatayım.

Hazır gündemde eğitim var.

 

Hazır kızların okullaşma oranlamasında Türkiye 1’inci sırada.

Bakın bu güzel haberlerle de ilintili bir konuyu aktarayım.

Hatırlar mısınız bilmem.

 

Geçtiğimiz yıllarda Güç Birliği Platformu’nun ‘Eğitim’ başlıklı toplantısında kentin eğitimi masaya yatırılmıştı.

 

Türkiye genelinde eğitimde 77-78 sıralamasında yer alan Van bu durumuna dair çarpıcı görüşmeler olmuştu.

 

Sadece eğitimde değil ekonomide ve daha diğer bir çok göstergede de bu sıralamalara sahip Van’ın eğitimi tartışıldığında bir eksikliğimiz daha dile getirilmişti.

 

O da Van’da depremden bu yana doğru düzgün bir kütüphane olmadığıydı.

Her fırsatta dile getirdik.

 

2011 yılından bu yana periyodik aralıklarla manşetler attık.

“Demek ki bir de kütüphanemiz olsa” dedik.

Deyim yerindeyse dilimizde tüy bitti ama geçen 6 yıllık süreçte dinleyen olmadı.

Sağolsun Sayın Zorluoğlu döneminde hamle yapıldı.

Bunun müjdesini de verdi.

 

İlgili bakanlıklar ile yaptıkları görüşmeler neticesinde Van’da eski yerine kütüphane yapılacağını müjdeledi kendisi.

 

O da olmasa...

Kütüphane konusu Vizontele filminde olduğu gibi kent yöneticilerinin ve siyasilerinin hiç bir muhabbetine konu olmayacaktı yoksa.

 

O kütüphane oldu da.

Van’ın gelişmelere ne kadar duyarsız kaldığına dair ayrı bir anekdot var.

İşte o Güç Birliği Toplantısı’nda DAP idaresi başkanı da vardı.

 

Adnan Demir.

O toplantıda kütüphane olmadığı söylenince.

“Biz yapacağız” dedi.

 

DAP olarak kente verdikleri büyük desteklere ek olarak “Bize bir yer gösterin biz kütüphane yapalım” dedi.

 

Hem de en az 5 dönümlük bir arazide.

Devasa bir kütüphane konuşuldu.

 

Adam bildiğiniz “söz” dedi. Yeter ki bize yer bildirin.

Biz de dedik ki “Van’da yerden çok ne var.”

 

Hazır deprem sonrası kurumlar dışarıya çıkmaya başlamış.

Bir çok boş alan öylece duruyor.

 

Başka şeyler yapılacağına kütüphane yapılsın.

Biz dedik.

Ama kimse demedi başka.

Günler, haftalar, aylar geçti.

 

Kentte neredeyse kimse DAP’a öneride falan bulunmadı.

Bildiğim kadarıyla bir tek Tuşba belediyesi bir iletişim sağladı.

Akabinde neler oldu bilmiyorum.

 

Nihayetinde Erzurum’a yapılması gerekirken Van’a kaydırılma kararı alınan o kütüphane Van’da da yapılmadı.

Kimse takip etmedi.

 

Kimse görüş bildirmedi.

Kurumlar hiç üzerine almadı.

STK’ların yine sus pus oldu.

Lal oldu.

 

İlgi alanlarına bile girmedi.

Niye girsin.

 

Mesele siyaset olsa, adam indirme olsa, ayak kaydırma olsa üstümüze yok.

Ama öbür türlü hikaye...

 

Sonra da sızlanıyoruz!

Vay efendim Bölge İdare Mahkemesi Erzurum’a gitmiş.

Et-Süt Erzurum’a kaydırılmış.

 

Bölge Müdürlükleri hep Erzurum’daymış.

Kurum amirlerimiz Vanlı değilmiş.

İyi de hemşerim.

 

Biz daha peynirimize, kahvaltımıza, değerimize, kültürümüze bile sahip çıkamıyoruz.

Sonra da vay efendim “Bize yatırım yok.”

 

Bak işte fırsat vardı.

 

Hani ne oldu?

Kütüphane için ses veren çıktı mı?

Yok...

 

Büyükşehirin hayata geçireceği de olmasa kimsenin kütüphanenin derdiyle dertleneceği yok.

Nemize lazım ki hem!

 

Biz okuyup da napacağız?

Ne işimize yarayacak kitap falan.

Değil mi?

 

Kütüphane dahil bu tür şeylere sahip çıkmayan adama da bir şey vermezler söyliyim.

Bugün Doğu Ekspres’i Kars’a deyim yerindeyse Kamyonla adam taşıyor.

 

Kars turizmin şu an tek gözdesi.

Millet akın akın Van’a gidiyor.

 

Van’a ise Vangölü Ekspresi’i gelecek çocuklar yer bulamıyor.

Ek sefer diye çığlık atıyorlar dinleyen yok.

 

Çünkü kentin sahibi yok. Olsaydı bize de akın akın yolcu gelecekti.

Niye yok sahibimiz?

 

Biz sahiplerimize huzur vermiyoruz ki?

Ankara onları indirmeden önce biz indiriyoruz.

 

Sonra da Vay Şöyle oldu, Vay böyle oldu!

Öyle bir şey yok! Her şey ortada.

Konuşmaya gerek yok! VAY BİZİM HALİMİZE...

Editör: TE Bilisim