Kentin en güçlü STK’sı 1 Kasım seçimlerinin ardından Van’ın seçilmişlerinin önüne ‘yapılması gerekenler’i sundu. Van TSO yönetimindeki ekonomi patronları adeta siyasiler önüne kentin en önemli sorunları ve çözümlerinden oluşan el kitabı koyarken bu sorunların çözülmesi halinde Van’ın hakettiği o ivmeyi yakalayacağına vurgu yaptı. Van TSO başkanı Takva özellikle AK Partili Beşir Atalay ve HDP’li Figen Yüksekdağ’a büyük iş düştüğünü irdeledi. Van için yapılacak çalışmaların siyaset ve ideolojilerden uzak ortaklaşa yapılması gerektiğine değinen Takva, “Van için bir araya gelmek zorundasınız.” dedi ve ödevi önlerine bıraktı.

 

Hafta sonu yapılan 26’ncı dönem milletvekili seçiminin ardından ülkede olduğu gibi Bölgede de beklentiler sıralandı. Van TSO Başkanı Necdet Takva ve yönetim kurulu üyeleri basın mensuplarıyla bir araya gelerek, 1 Kasım seçimlerini değerlendirdi. Van TSO değerlendirme ile birlikte Van’ın en güçlü STK’sı olarak kentin seçilmişlerden yana beklentilerini de sıraladı. Takva, en önemli beklentilerinin yeni anayasa olduğunu söyleyerek, Van’daki 8 vekilden ve meclisten bu konu üzerinde çalışma yürütmesini ve yeni anayasanın tüm kesimlerin temel isteği olduğunu belirtti. O değerlendirmeden Van’ın en önemli konuları ve siyasetçilerin 4 yıllık süreçte Van adına yapmaları gereken çalışmalarının adeta el kitabı seçilmişlerin önüne sunuldu.

 

TAKVA: 4 YIL HEBA EDİLMEMELİ

İşte Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva’nın 1 Kasım seçimleri değerlendirmesi ve beklentilerinden satır başlıkları: 1 Kasım seçimleri yapıldı ve bitti. Seçimin ardından kentte ki yoğunlukta azalmaya başladı. Basın mensuplarımız da kendilerini yalnız ve kötü hissetmesindeler diye bugün bir araya gelelim dedik. Bu her zaman böyle olur. Seçimler olur ve biter ama nihayetinde biz bize kalırız ve kentin sorunlarını hep birlikte paylaşırız. Bir birimizi kötü hissetmeyelim ve hep birlikte bir arada olduğumuzu gösterelim dedik. Yoğun ilgiye maruz kalan bir toplantı şu anda gerçekleştiriyoruz. Bizim böyle çok fazla ilgiyle karşılaştığımız çok söylenemez, bu yüzden hepinize teşekkür ederiz. Malumunuz Pazar günü bir genel seçim atlattık. Türkiye gelecek 4 yıl içerisinde yönetecek olan kadrolar 550 milletvekili olarak seçildiler. Biz Van TSO olarak hepsini tebrik ediyor ve başarılar diliyoruz. Umuyorum ki önümüzdeki 4 yıllık süre içerisinde ülke doğru kararlar ve etkin bir temsiliyet ile yönetilir. Umuyoruz ki 4 yıl heba edilmemelidir. Bizi yönetecek anlayış içerisinde bizim huzurumuzu, refahımızı, mutluluğumuzu ve kardeşliğimizi hâkim kılacak bir anlayışla organize eder ve yönetirler.

 

“YÜKSEKDAĞ VE ATALAY KATMA DEĞERDİR”

1 Kasım seçimlerinin iki önemli çıktısı olduğunu düşünüyoruz. Biz dün meclis toplantımızı gerçekleştirdik. Bugün sizlere sunacağımız bilgileri başlıklar altında meclisimiz ile paylaştık. O meclis üyelerimizin de beklentileri ve önerileri ile birlikte bugün sizinle birlikte 1 Kasım seçimlerinin değerlendirmesini yapmak ve bundan sonra 1 Kasım seçimleri neticesinde seçilmeye hak kazanan otoritenin bu ülkeyi hangi koşullarda yönetmesi gerektiğine ilişkin anlayışımızı, iş dünyasını temsilen sizlerle paylaşmayı uygun bulduk. Bu yüzden tüm yönetim kurulumuz ile sizlerin karşısındayız. Bu kentte yapılacak ve katılacak tüm katma değerler hepimizi çok yakinen ilgilendiriyor. 2 önemli çıktısı var dedik. Bunlardan bir tanesi ve en önemlisi Van açısından HDP’nin barajı aşmış olmasından kaynaklı, kentte bir siyasal meşruiyet ve temsiliyetin artık tartışılır olmadığı yönündedir. Bu anlamda önemlidir. Ak Parti açısından bir değerlendirme yapacak olursak ikinci önemli sonuç olarak. Ak Parti’de eğer ki etki bir faydalanma ve sahiplenme yapabilirsek, bu ülkenin son 15 yılında önemli bir siyasal misyon üstlenmiş Beşir Atalay’ın burada, birinci sırada olması ve seçilerek bizi parlamento da temsil etmesi bir katma değerdir. Kaldı ki 7 Haziran seçimlerine göre de oy potansiyelini yükseltmiş bir parti olması ve daha üst düzey bir siyasal temsiliyette önemli bir çıktı olmuştur.

 

BİRİNCİ BEKLENTİ YENİ ANAYASADIR

Biz bu konuda neler bekliyoruz, beklentilerimiz nelerdir. Van’da seçilmiş olan 8 milletvekilinde beklentilerimiz ne olacak bunu sizlerle paylaşmak istiyoruz. Bildiğiniz gibi 78 milyonu aşkın bir nüfusla birlikte hepimiz birlikte bir ülkede yaşıyoruz. Tüm kesimleri ilgilendiren önemli konular var. Bunlardan en önemlisi Kürt sorunun çözümüne ilişkin beklentilerimizdir. Bu sadece bölgesel ya da yerel bir beklenti değil. Bu 13 yıldır bizi yöneten iktidarında ortak görüşüdür, dolayısıyla tüm ülkenin ortak sorunudur. Birinci başlık olan beklentimiz yeni anayasadır. Bizim Van’daki 8 vekilimizden ve meclisten en büyük beklentimiz budur. Bu olmasa ne olacak? Hepimiz tüm enerjimizi buna harcayacağız, bu yüzden diğer hiçbir sorunla ilgilenemeyecek ve sorunlarımız gittikçe büyüyecek. Müzakere kanalların açılması şartı ile yeni anayasa ile hepimizin temel isteğidir.

 

YENİ ANAYASA VE ÇÖZÜM SÜRECİ

Türkiye’de yurttaşı esasa alan ve eşit yurttaşlık temeline dayanan demokratik ve sivil bir anayasanın inşa edilmesi sürecinde beklentimiz tüm siyasi tarafların uyum içinde çalışmalar yürütülmesi yönündedir. Bu konuda ortak adım atılması durumdan sorunlarımızın çözümü noktasında başarı elde edemeyeceğimizi düşünüyoruz.  Yakın tarihimizin en büyük siyasal adımlarından biri olan çözüm süreci başladığı günden bu yana tüm toplumda büyük bir heyecan yaratmıştır. Hepimiz biliyoruz ki bu sürecin başarıya ulaşmasından başka şansımız yoktur. Beklentimiz ve umudumuz çözüm sürecinde 28 Şubat Dolmabahçe veya 2013 mutabakatına geri dönüş yapılması yönündedir.

 

BÖLGELER ARASI GELİŞMİŞLİK FARKI

İlimiz başta olmak üzere bölgemizde yatırım ortamının iyileştirilmesi önem arz ediyor. Türkiye’nin önündeki en büyük sorunlardan bir tanesi bölgeler arası gelişmişlik farkıdır. Çözüm sürecinin başarılı olmasının en önemli argümanlarından biride gelişmişlik farkının asgari seviyeye indirilmesidir. Ankara’da hane başına gelir 20.446 TL iken, bu oran bölgemizde 7.901 TL’dir. Türkiye’deki toplam yoksul hane halkının %8,4’ü TRB2 bölgesinde yaşıyor. Türkiye’de işsizlik oranı %9,9 iken, bölgemizde bu oran %13,5’dir. Bizim tahminimiz bu oranın %20’nin üzerinde olduğudur.

 

VERGİ TERKİNİ

Türkiye’de geçmişte yaşanan doğal afetlerde olduğu gibi, deprem sonrası tahakkuk eden vergilerin 3 yıl süre ile terkin edilmesi, krizden çıkış yaklaşımı olarak değerlendirilmektedir. 30.12.2011 tarih ve 24626 sayılı resmi gazetede yayınlanan 4731 sayılı kanun ile bu hak Kocaeli depreminde zarar gören tüccar ve esnafa uygulanmıştır. Bireysel kredi riski son 12 ay içinde en hızlı büyüyen il Van’dır. Kişi başına ortalama bireysel kredi riski en yüksek il konumundayız. (18.077 TL) Ağustos 2015 itibariyle protesto edilen senetlerin tutarı yaklaşık 11 milyon TL’dir. Bir öncesi aya göre %148 bir artış sağlanmıştır.

 

BÖLGEYE ÖZEL EKONOMİK PAKET

Kredi değerlendirmelerinde, değerlendirilen gayrimenkul değeri minimize edilmektedir. Bankalar risklerini neredeyse sıfıra indirmektedir. İlimizin finansal açıdan yeniden yapılandırılması ekonomik yanının güçlenmesine fayda sağlayacaktır. Halen uygulamada bulunan 6. Bölge teşvik uygulamasından etkin sonuçlar alınamamıştır. Başta ilimiz olmak üzere bölgemizde yaşanan ekonomik durgunluğun genel ekonomik durumdan bağmışız ele alınması ve bölgemize özel bir ekonomik paketin açılması kaçınılmaz bir hal aldı.

 

ÇEVRE YOLU VE VAN DENİZİ

Maalesef çevre yolu 18. Madde uygulamasına takılmıştır. Çevre yolunun yapılması için kamulaştırma yapılarak hemen çalışmalara başlanmalıdır. Bu konuda Diyarbakır, Rize, Urfa, Erzurum, Gaziantep, Batman, Adıyaman’da yapılan uygulamanın ilimizde de yapılmasını istiyoruz. Van Denizinin kirlenmesine neden olan arıtma tesislerinin yeterli kapasitede çalışmama sorunu giderilmelidir. Van denizi sahil yolu, denizcin doğasına zarar vermeden bir an önce bitirilmelidir. Van denizi turizme daha fazla kazandırılmalıdır.

 

VAN-ŞIRNAK KARAYOLU

Şırnak ile ilimiz arasında 700 km’lik karayolunu, 200 km’ye düşürecek olan Van-Şırnak, Karayolu Projesi ile birlikte özellikle dış ticarette kullanılacak yol, bölge kentlerine önemli katkı sağlayacaktır.

 

ENERJİ SORUNU

İlimizde artan elektrik kesinleri nedeniyle üyelerimizin ticari faaliyetleri olumsuz etkilemektedir. Elektrik kesinleri nedeniyle meydana gelen ticari kayıplarının bir an evvel çözüme kavuşturulması gerekir.

 

KAMU ARAZİLERİNİN TAHSİSİ

Bölgesel kalkınma hedeflerinin başarıya ulaşması ve bölgede yatırımların artması, bölgede bulunan ve atıl durumda olan kamu arazilerinin müteşebbislere tahsisi, bölgede yatırım alanlarının artmasına neden olacaktır.

 

EKONOMİK SUÇLARA AİT SİCİL AFFI

Yaşanan depremler sonrasında 7000 civarında iş yerimiz orta hasar veya yıkım raporu almıştır. Bu dönemde kentimizde ekonomik tamamen durdu ve bu süreçte iş dünyamızın bankalar nezdinde ekonomik görünümleri negatif bir hal aldı. Çıkarılacak bir sicil affı ile ekonomik suçlara ait düzenleme iş dünyamızın önünü açacaktır.

 

KAPIKÖY-GELİNCİK SINIR KAPILARI

Güvenlik nedeniyle kapatılan Gelincik Kapısının açılmasıyla sınır ticareti ile bölge halkının ihtiyaçları mahallinde temin ve tedarik edilebilecek ve bölge ekonomisine canlılık gelecektir. Ayrıca Kapıköy Gümrük Kapısının mevcut hali ülkemizin imajına zarar verecek düzeydedir. Modernizasyonun ivedilikle yapılması gerekmektedir.

 

KAMU YATIRIMLARINA İLİŞKİN ÖDEMELER

İlimiz ekonomisinde önemli bir yer tutan kamu yatırımları, birçok sektörü harekete geçirerek, ekonomik faydanın yanı sıra istihdam açısından da önemli katkılar sunmaktadır. Ancak son dönemlerde tamamlanmış veya devam eden kamu yatırım işlerine ilişkin ödenek alınmadığı bu durum neticesinde finansal araçlara yönelimin artığı ve ciddi bir faiz yükü ile karşı karşıya kalındığı görülüyor.

 

ORGANİZE HAYVANCILIK BÖLGESİ

Kent merkezinde mahalle aralarında yapılan hayvancılık her geçen gün olağan yaşamı olumsuz etkilemekte, ayrıca hayvan sayısında gözle görülür bir azalma meydana gelmektedir. Modern üretim tekniklerinin uygulanacağı tarıma dayalı organize hayvancılık bölgesi ile birlikte kentteki Büyükbay hayvancılığın %80’ini bu bölgede barındırılacaktır. Benzen oranlar küçükbaş hayvancılık içinde geçerlidir. Kent merkezinde 100 bini aşkın hayvan ile beraber yaşıyoruz.

 

VEKİLLERİN ROLÜ

1 Kasım seçimleri sonrasında ilimizden seçilen vekiller, politik bakış açılarını ayrışmacı değil, birleştirici yönünde kullanmalıdırlar. Kentimizin en önemli sorunu haline gelen sosyo-ekonomik problemlerin çözümü noktasında bir araya gelmekten kaçınmamalıdırlar. Çünkü biz lobisi en zayıf kentiz.

 

İKİLİ YÖNETİM ANLAYIŞI

İlimizde hedeflenen kalkınmanın gerçekleşmesi için merkezi yönetim ile yerel yönetimlerin eş güdümlü çalışması gerekmektedir. Kentin menfaatleri doğrultusunda yapılacak kolektif çalışmalar, ekonomik kalkınmanın önünü açarak, toplumun refahına hizmet edecektir.

 

VADELERİN TAKİBİ

1 Kasım seçimleri sonucunda partilerin hazırladığı seçim beyannamesinde yer alan tüm konu başlıklarının 8 milletvekilimiz tarafından da takip edilmesi gerekmektedir. Odamız tarafından belirlenen ve sıklıkla kamuoyu ile paylaşılan sorunların çözümü için yapılan çalışmalar tarafımızca takip edilecek ve kamuoyu ile paylaşılacaktır.

 

‘YÜKSEKDAĞ İLE ATALAY KENTE KATKI SAĞLAYACAKTIR’

HDP ve Ak Partinin liste başlarının yabancı aday olduğu sorununa cevap veren Takva, “Van bu konuda geçmişte tabi ki kötü tecrübeler yaşadı. Mahmut Yılbaş ve Kamuran İnan gibi deneyimler oldu burada. Bu aslında seçim sistemi ile ilgili olan bir şeydir. Ama aynı zamanda bu yasalarla ilgili bir meseledir. Biz seçim yasasını mutlaka değişmesine inanan bir anlayışa sahibiz. Özellikle aday belirleme süreçlerinde halkın mutlaka etkin rol üstlenmesi gerektiğine inananlarız. Dolasıyla tüm illerde olduğu gibi Van’da geçmişte bunu yaşamıştır. Umuyoruz ki bu Vanlı aleyhine değil lehine dönüşecek bir performansın ortaya koyulmasıdır. Ben Beşir Atalay’ın bir bakanlık içerisinde yer alması durumda Van için ne kadar önemli olduğunu söyledim. Keza 3’üncü büyük partinin eş genel başkanının Van’da olmasının, Van’a bir katkı sağlamasını ve bizim somut olarak hissetmemiz gerektiğini ifade ettim. Dolayısıyla o kötü tecrübeyi yeni dönemde yaşamamamız gerekiyor.

 

TAKVA: YASAKLI BÖLGELER KALDIRILMALI

Takva, Bölgede birçok alanın özel güvenlik bölgesi ilan edildiği sorusu üzerine “Özel güvenlik bölgelerinin ilan edilmesi konusuna gelecek olursak, ülke sınırları içerisinde bu konuda ciddi sıkıntılar ile karşılaştığımızı biliyoruz. Mera yasaklarından bunun ne demek olduğunu iyi biliyoruz. Dolasıyla ülkenin hızlı bir şekilde normalleşme süresine girmesi gerekiyor. Yani ülkenin kendi sınırları içerisinde mevcut yönetim mera yasakları, özel bölgeler ilan etmesi hayatın akışı ile bir bağlantısı yoktur. Tüm halkların birlikle ve barışık bir düzenin oluşması ihtiyacımızı ifade ediyoruz. Bu şekilde yeni hükümetin kurularak Türkiye’nin demokratik bir anayasal yapı içerisinde yeniden tanımlanması ve Türkiye’nin en büyük sorunları arasında yer alan Kürt sorunu çözümü konusunda adım atılması gerektiğini de ifade ettik. Bu konuda bir an önce de bu yasaklı bölgelerinde kaldırılması ve ülkenin potansiyeli olan yerlerin değerlendirilmesi gerekiliyor.” Cevabını verdi. 

 

“ÜMİDİMİZİ KAYBETMEYECEĞİZ”

Van’ın menfaatlerinin kendileri için ön planda olduğunu ifade eden Takva sözlerini şöyle tamamladı: “Biz bu konuda bir misyon yükleneceğiz. Bunu yapmak zorundalar. O yüzden bu vurguları yapıyoruz. Söz konusu Van’ın menfaati olunca bireysel tutumların ve siyasal anlayışların kırmızı çizgi olarak önümüze konulmasını kabul etmiyoruz. Herkes kendi siyasal anlayışı içerisinde olacaktır ama herkesin kendisini sürdürülebilmesi için bu siyasal anlayışların gölgesinde kalarak kentin menfaatlerinin öteleyen anlayışları da kabul etmeyeceğiz. Bu konuda da bize ne düşerse biz yapmaya hazırız. Bunu geçmişte de yaptık. Onları bir araya getireceğiz, getirmek zorundayız. Ya da gelmek zorundalar. Onlar bunu yapmak zorundalar. Örnek olarak çevre yolu sorunu şu partinin yürüttüğü ancak bu partinin yürütemediği bir yol değil. Herkes bu anlamda üzerine düşeni yapması gerekiyor ki bu kentin insanları daha rahat edebilsinler. Bu konuda her şeyimizi kaybedebiliriz ama ümidimizi asla kaybetmeyeceğiz. 


ŞEHRİVAN GÜNCEL: ÖNDER ALTINAL

Editör: TE Bilisim