Van’da 2012 yılında yapılan KCK operasyonunda tutuklanan ve ardından tutuksuz yargılanan 16 sanığa toplam 149 yıl hapis cezası verilmesi Van'da Demokrasi Platformu tarafından yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi.

 

Van'da 26 Kasım 2012 tarihinde KCK'ye yönelik yapılan operasyonda aralarında Van'ın İpekyolu İlçesi Belediye Eş Başkanı DBP'li Veysel Keser ve Van eski İl Genel Meclisi Başkanı Semira Varlı'nın da bulunduğu 16 kişi, örgüt üyeliğinden tutuklandı. Yaklaşık 1 yıl tutuklu kalan sanıklar 2013 yılında tahliye edilerek yargılama tutuksuz olarak sürdü. Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan son duruşmada ise sanıklar İsmail Demir 12 yıl 6 ay, Naif Oğraş, 11 yıl 3 ay, Memet Naim Işık 11 yıl 3 ay, Sait Kantarcıoğlu, Hüseyin Dağ ile Veysel Keser 12.5'ar yıl, Semira Varlı 10 yıl, Fevziye Şiran 11 yıl 3 ay, HDP Van İl Yöneticisi Naci Erkol, İbrahim Alkan, İshak Aslan, Senar Erter ile Adil Adıyaman 7.5'ar yıl, Meral Güngör 11 yıl 3 ay, Selahattin Bozkurt 6 yıl 3 ay ceza alırken Yakup Ataş ise beraat etti. 

 

CEZALAR BASIN AÇIKLAMASIYLA KINANDI

KCK sanıklarına verilen hapis cezası Van Demokrasi Platformu tarafından Adalet Sarayı önünde yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi. Basın açıklamasına İpekyolu Belediye eş Başkanları Aygül Bidav, Veysel Keser, Edremit Belediye Başkanı Sevil Rojbin Çetin, HDP İl eş Başkanı Derya Hayva, sanıklar ve avukatlar katıldı. Basın açıklamasını Mezopotamya Hukukçular Derneği Başkanı Ümit Dede okudu.

 

‘YARGILAMALAR KAMUOYUNDA KABUL GÖRMEMİŞTİ’

Açıklamayı okuyan Dede, “Kamuoyunun yakından takip ettiği ve bildiği üzere 2009 yılından bu yana Türkiye'de birçok ilde KCK adı altında siyasetçilere yönelik kapsamlı operasyonlar yapıldı. Yapılan bu operasyonlar, daha çok Kürtlerin siyasal temsiliyetinin kriminalize ve illegalize edilmesi çabasının, iktidar tarafından yargı mekanizmaları üzerinden gerçekleştirilmesi şeklinde ortaya çıkmıştır. Yapılan bu operasyonlarda birçok kurum ve kuruluşta çalışan yaklaşık 10 bin kişi (siyasetçi, kadın, genç, avukat, gazeteci) gözaltına alındı, tutuklandı ve yargılanarak ceza aldı. Yapılan yargılamalar sonucu verilen kararlar; Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmelere, iç hukuka aykırı olduğu gibi ve kamuoyu vicdanında kabul görmemiştir.” Dedi.

 

‘YARGI İKTİDARA HİZMET EDİYOR’

Kürt sorunun çözümü için birçok kez fırsatlar elde edildiğini ifade eden Dede, “Türkiye'de en temel sorun olarak görülen Kürt sorununun çözülmesi için son 30 yıllık süreç içinde birçok fırsat yakalanmış ancak bu fırsatlar güvenlikçi siyaset tutumundan kaynaklı olarak iyi değerlendirilmemiş ve sorun daha çözülmez hale gelmiştir. Sorunun çözümü noktasında son 12-13 yıllık AKP iktidarı dönemine bakıldığında ise geçmiş dönem iktidarlarının baskıcı ve güvenlikçi anlayışından uzaklaşılmadığı gibi bu dönemde hem güvenlikçi siyaset yönteminin hem de yargı mekanizmalarının daha etkin kullanıldığı görülmüştür. AKP hükümeti döneminde yürütülen soruşturma ve yargılamalarda tarafsızlığı ve bağımsızlığı tartışmalı olan yargı mekanizması iktidara hizmet eder hale dönüşmüştür.” Dedi.

 

‘KARAR HUKUKA AYKIRIDIR’

Özel yetkili mahkemelerle ilgili de açıklamalarda bulunan Dede şöyle konuştu: “Kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere Özel Yetkili Mahkemelerce yapılan Balyoz ve Ergenekon yargılamaları yok sayılarak ortadan kaldırılmış ve tüm sanıklar hakkında beraat kararları verilmiştir. Aynı mahkemelerce, KCK davaların da ise hiçbir değişikliğe gidilmeksizin devam edilmiş, kararlar verilmiş ve kararların infazı gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Bu çerçevede 2012 yılı içinde KCK adıyla Van'da yürütülen soruşturma kapsamında siyasetçiler, parti çalışanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri gözaltına alınmış akabinde tutuklanmışlardır. Uzun süren tutukluluk süresi ardından yapılan yargılamada önce bir kaç kişi ardından ise tutuklu olanların tamamı tahliye edilmiş ve yargılamaya tutuksuz devam edilmiştir. 09.06.2015 tarihinde Van 2.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Mahkeme Tutuksuz yargılanan 15 Siyasetçiye 6 yıl ile 12,5 yıl arasında değişen cezalarla toplamda 150 yıla yakın ceza vermiştir. Kürt sorunun çözümünde, Yargının bağımsızlık ve tarafsızlık noktasının çok uzağında olduğu, 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra verilen kararda açıkça görülmektedir. Kaldı ki verilen Mahkeme kararının Evrensel Hukuk'a, insan Haklarına ve iç Hukuka aykırı olduğu ve yargılamanın tarafsız ve adil olmadığı açıkça görülmektedir. HDP'nin adil olmayan yüzde 10 barajını tüm saldırı ve provokasyonlara rağmen geçmesiyle birlikte Kürt Sorununun çözümüne ilişkin kamuoyunda olumlu bir hava yakalanmıştır. Böyle bir siyasal atmosfer içerisinde Özel Yetkili Mahkemelerin türevi olan mahkemelerce, Kürt siyasetçilerini sindirmeye yönelik karar verilmiş ve Demokratik siyasetin önü bir kez daha kapatılmaya çalışılmıştır. Demokratik Hukuk Devleti ölçüleri içerisinde; siyasi parti ve sivil toplum örgütü çalışanlarının faaliyetlerinin yargının konusu haline getirilmesi ve yargı eliyle muhalefet güçlerinin cezalandırılması kabul edilebilir bir durum değildir.”

 

‘AYKIRI YASALA KALDIRILMALI’

Aykırı yasaların derhal yürürlükten kaldırılması gerektiğini söyleyen Dede, “Düşman hukukunun uygulayıcısı haline getirilmiş ve toplumsal hiçbir meşruiyeti kalmamış özel yetkili savcılık ve mahkemelerin türevi mahkemeler ile başta TMK olmak üzere tüm anti demokratik ve hukukun evrensel ilkelerine aykırı yasalar derhal yürürlükten kaldırılmalıdır. Başta siyasi partiler olmak üzere tüm demokratik kesimleri bu konuda duyarlı olmaya, bir an önce çözüm geliştirmeye davet ediyoruz.” Şeklinde konuştu.  


ŞEHRİVAN HABER – ORHAN AŞAN

Editör: TE Bilisim