Son dönemlerde yaşanan ekonomik krizleri göz önüne aldığımızda ortaya çıkan bir gerçek var.

 

O gerçek için ne demiştik?

Üretim.

Üretim olmayınca olmuyor.

Bugün marketlerde salça 60 TL olmuşsa, domates 5 TL’den inmiyorsa sebebi üretememedir.

Üretmek lazım.

Ya üreteceğiz, ya da başka şeyler satacağız.

Mesela...

Turizm.

Türkiye’nin üretiminin çok da iyi boyutlarda olmadığını hepimiz biliyoruz.

Ne Türkiye’nin istediği ne de altından kalkabileceği bir düzeyde...

Bu da bize temel gıda ürünlerinin bile zamla yansıması olarak geri dönüyor.

Ama turizm önemli bir alan.

Hizmet satıyorsunuz.

Türkiye’de bunu Ege ve Akdeniz sahillerinde başarıyor.

Avrupa’sı, Rusya’sı, Almanya’sı yıllardır vazgeçmiyor.

Ve bu da Türkiye’nin üretmese de ekonomisinde ciddi bir etki bırakıyor.

O halde ders şu hem üretip hem de turizm satarsak üstümüze yok.

Ve çok gariptir Türkiye’nin içinde bulunduğu genel tablo Van’da da aynı şekilde...

Bizim de çok iyi bir üretimimiz yok.

Ama elimizde turizm potansiyelimiz var.

Ama Akdeniz ve Ege gibi kullanamıyoruz.

Gölümüzü halen bugün bile tartışmalardan kurtarıp turizm unsara olarak pazarlıyamiyoruz.

Çevremizdeki bir çok il turizm değerleri ile, tarihi ile, kültürü ile şaha kalkarken biz ucuz tartışmalar yürütmeye devam ediyoruz.

Madem üretemiyoruz, e o halde biz de üretim satacağız!

Üstelik buna da uygun bir kentiz.

Sadece yerli değil yabancıyı da çekeriz.

Daha bir kaç yıl öncesine kadar Van’da yaz aylarında İranlı turist mi görüyorduk?

Yok...

Daha bir kaç yıl öncesine yıl boyunca turist yoğunluğu mu yaşıyorduk?

Elbetteki hayır.

Ama bir şeyler değişti.

İranlılar Van’da artık sadece alışveriş ile sınırlı kalmayacaklarını biliyorlar.

Artık tatil için de iyi bir kent onlar için.

Yazlıklar, oteller bu mevsimlerde dolu.

Van Gölü’nün yolunu öğrendiler.

Ama İranlılar yetmiyor.

Yerli turistin de Van’a dair bilmesi gereken çok şey var.

Bunun için de önemli adımlar atılıyor.

Sadece son dönemlerde adı geçen Urartu Yılı bu noktada önemli bir adımdır.

Sonra Pazar günü yapılacak olan ayin ha keza.

Ermenilerin ve Ermeni diasporasının gelmesi noktasında çok önemlidir.

Akdamar’ın yerli turist rekoru kırdığı süreçte bir de yabancı turistle daha çok kazandırabielceği aşikardır.

Sonra...
Festivaller...

Kongreler...

Bunlar önemlidir.

Van Gölü Ekspresi ile başlayan trenle gelişler bir festivale döndü.

Dün başladı 3 gün sürecek.

Onbinlerce insanın dışardan gelmesi demek bu festival.

Olaya sadece konser gözüyle bakmayın.

Gelenin bir başkasını davet edeceği, sevenin bir başkasına anlatacağı bir kent izlenimi önemlidir.

Sonuçta kulaktan kulağa duyurmak diye bir alışkanlığı da var bu memleketin.

Buna da çalışmalı.

Yaz boyunca Van’da her ilçe, her belediye bu tür organizasyonlar ve festivallere aralık vermeden devam etmeli.

Öyle olursa algıyı kırarız.

Öye olursa üretemediğimi süreyi hizmet satarak geçiririz.

Arada da gerçekten üretmeye çalışırız.

Mesela güneşten üretiriz.

Mesela sebze üretiriz.

Mesela hayvancılık yapar et, süt, yumurta üretiriz!
Üretiriz vallahi!

E daha ne bekliyoruz!

İstersek olur.

Editör: TE Bilisim