Yarın başkanı tam 28 yıldır aynı isim olan Van Terziler Konfeksiyoncular Kunduracılar Giyim Sanatkarları Odası seçime gidiyor. Çeyrek asır gibi bir süredir aynı yönetim anlayışıyla yönetilen odada ilk defa bir isim çıkıp ‘değişim’ dedi ve aday oldu.

 

ŞEHRİVAN ÖZEL: VEYSEL İZGİ / MENDUH ÇALIŞKAN - Yeni yılla birlikte bir çok odada kongre süreci başladı. Önemli sayıda üyeleri bulunan odalarda seçim yarışı devam ederken Van Terziler Konfeksiyoncular Kunduracılar Giyim Sanatkarları Odası da yeni başkanını belirleyecek. 28 yıldır başkanı değişmeyen odada değişim isteyen birileri var. Uzun yıllardır sektörde bulunan ve kentin yakından tanıdığı isimlerden birisi olan Arslan Yılmaz, “Değişim zamanı” diyerek yola çıktı.

 

Yarın yapılacak seçimle üyelerin desteğini almaya çalışan Yılmaz, “Bizim üyelere hizmet etmeye layık bir hizmet binamız bile yok. Önce onlara layık bir odamız olacak. Sonra da birbirinden önemli projelerimiz gelecek” Diyerek kamuoyunda az bilinen ve kurumsal bir hizmet binası olmayan fakat bine yakın üyeyi temsil eden odada başkanlık yarışı verecek. Seçim öncesi de odaya ve projelerini Şehrivan’a anlatan Yılmaz, bir çok önemli konuya da değinerek odada yaşanması gereken değişimin, hedeflerin ve tekstil alanındaki değişimleri konuştu. Van’ın bir tekstil kenti olma yolunda odanın pasif ve herşeyin uzağında kaldığını söyleyen Yılmaz, “Şu ana kadar bizim yapmamız gereken her şeyi başkaları yapmış.” Diyerek tepki gösterirken bundan sonra istihdam ve üretim anlamında önemli hamleleri olan bir oda anlayışı olacağını belirtti. İşte Yılmaz’ın seçim öncesi Şehrivan’ın sorularına verdiği cevaplar:

 

 

Öncelikle adaylığınızı konuşmak gerekiyor. 28 yıldır başkanlık yapan bir ismin olduğu odaya adaysınız... Adaylık fikri nasıl oluştu?

Ben de 14 yıldır bu odanın üyesiyim. Bu odanın da üyesi olmam hasebiyle gidip geldiğim bir oda. Bir şekilde işimizin düştüğü, ziyaret ettiğimiz ve bağlı olduğumuz bir oda var nihayetinde. Ve bu ziyaretlerim neticesinde odanın içinde bulunduğu durumu da gördükten sonra bu odanın gelişmesi gerektiğine kanaat getirdim. Adaylık fikrim de uzun bir zamana dayanıyor. Çünkü odamızın kamuoyu nezdinde pek bilinmediğini düşünüyorum. Temsiliyet noktasında da ciddi sıkıntılar olduğu fikrindeyim. Ha keza toplumsal olaylara duyarsız bir oda imajı var. Bizim yaklaşık 900 civarında bir üyemiz var ve bu üyelerin tam anlamıyla da temsil edilmediği yönünde bir izlenimim oluştu. Mevcut yönetim esnafın sorun ve sıkıntılarını çözme noktasında da oldukça zayıf kalıyor.

 

“ESNAFIN SIKINTISI MEVCUT BAŞKANI İLGİLENDİRMEMİŞ”

Adaylık sürecinde biz tüm esnaflarımızı gezdik, gördük. Ciddi sıkıntılar yaşayan bu insanlarımızın derdini anlatacak bir mecra yok. Çünkü mevcut başkanlığın ve yönetimin bu noktada hiç bir katkısı yok. Ki bu isimleri de esnafın sıkıntısı hiç ilgilendirmiyor. İşte bu bizim çıkış noktamız oldu. Odayı ses getirebilecek hizmetler ile buluşturabileceğimize inandığımız için böyle bir adaylık fikri oluştu. Diğer odalara bakınca iyi temsil edilen odaların kısa sürede ses getirdiğini de gördük. 900 civarında birbirinden kaliteli ve değerli esnafımızdan oluşan odamızı en iyi şekilde temsil edebileceğimize inanıyoruz. Adaylık sebebimiz de budur. Yarın da Van Terziler Konfeksiyoncular Kunduracılar Giyim Sanatkarları Odası yönetimi için üyelerimizin desteğini almak için seçime gidiyoruz hayırlısıyla.

 

 

BİNE YAKIN ÜYESİ OLAN BU ODA RESMEN ÖNEMSİZLEŞTİRİLMİŞ!

 

Seçim günü geldi çattı. Yarın üyelerin desteğini isteyeceksiniz? Nasıl bir odaya adaysınız?

Aslında cevabının büyük bölümü sizin sorunuzda saklı. Siz de söylediniz 28 yıldır aynı başkan ile yönetilen bir oda. Yani 28 yıldır aynı bakış açısı ile yönetilen bir oda var. Bununla beraber Temsiliyet bakımından tüm üyeleri kapsamayan bir oda var. Hatta size daha acısını söyleyeyim: Kamuoyunda bilinirlik noktasında da adeta gizli saklı kalmış pasif konumda görünen ama aslında etkin olması gereken bir oda var. Yıllarca burası gizli saklı kalsın, kimse bilmesin diye yönetilmiş. Bir başka deyişle bu oda önemsizleştirilmiş. Yönetim odasında sayısı bine yakın esnafın sözde temsil edilmiş. Hizmet binamız yok denecek gibi. Bu devirde olacak şey mi? Bakın Van’da çok kurumsal ve çok modern anlamda yönetilen odalar, yüksek kalite ödülleri alan, örnek gösterilen odalar var. Yüzlerce üyesi olan biz esnafın odası da bu şekilde yönetilmeyi hak etmiyor mu? Üyemize layık bir hizmet binası olması gerekmiyor mu? Olmalı. Çünkü ortada hızla değişen bir dünya var. Sektörel anlamda teknolojik gelişmeler her gün yeni alanlar yaratıyor. Bu gelişmelere paralele olarak kendisini yenilemeyen kurum, kuruluş ve STK’lar, meslek odaları toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan da uzak kalıyorlar. Bizim odamız da böyle bir durumda bırakılmış.

 

ESNAFIN YANINDA YER ALMAMIŞLAR... ESNAFIR SIKINTISI BÜYÜK

 

Temsiliyet ve çalışmalar noktasındaki sıkıntılardan bahsettiniz... Bu anlamda neler yapılması gerekiyordu da yapılmadı örneğin? Ya da üyeler nelerden mahrum kalmış daha çok?

Bu noktada eksiklikler çok elbette. Ama özellikle destek konusunda esnafımız yalnız bırakılmış. En basitinden devlet destekli krediler var. Bir çok sektörde, bir çok esnaf yıllardır çok anlamlı desteklerden faydalanıyor. Zaman zaman esnafın zor durumda kaldığını gören hükümet faizsiz krediler gibi can suyu olacak hamleler yapıyor. İşte bu konuda gerek bankalar nezdinde, gerek KOSGEB nezdinde esnafa yol gösterilmemiş ve yardımcı olunmamış. Esnafımızın en büyük mağduriyetlerinden birisi bu. Bir kredi ve destek çıktığı zaman hiç bir şeklide haberdar olmayan ve sayısı bine varan bir esnaf kesiminden bahsediyoruz. Bakın bu kredilerde ve desteklerde şöyle bir durum var: Hükümet diyor ki, esnaf zor durumda. Kredi miktarı belirleniyor ve bunun başvurusu açılıyor. Esnaf bu noktada başvuru için hazırlık yapıyor ve bankaya gidiyor. Banka da esnafın durumunu inceleyince esnafımızı geri çeviriyor. Bunun gerekçesi olarak da ya çek ya senedi dönmüş olduğu ya da kredi notu düşük olduğu gösteriliyor.

 

 

“ESNAF YALNIZ BIRAKILMAYA GELMEZ”

 

Burada esnafı temsil etmek adına da bir şeyler yapmak gerekiyor. Zaten durumu iyi olan bir esnafın kredi notu düşük olmaz ki ya da çeki dönmez ki. Esas bu isimlerin kredi kullanması, destek alması gerekiyor. Bu nokta da zor durumdaki esnafa bir destek verilmemiş. Kimsenin yanında durulmamış. Bankalar ile görüşülmemiş ve her seferinde farklı masrafları alınan esnaflar ile bu anlamda bir istişare yapılmamış. Eğer odamız esnafı tam anlamıyla temsil edilmiş olsa bir banka ile görüşülür, pazarlık yapılır ve uygun anlaşmalar bile yapılırdı. Bu tür olayların hiç birinde maalesef kimse rol almamış. Bir diğer husus ise şu. Yüzlerce esnafımız var, hatta bine yakın. Ama bu esnaflar hiç bir şeklide sosyal bir ortamda bir araya gelmemiş. Ne Ramazan’da, ne bayramda, ne seyranda üyeler bir araya getirilmemiş. Bu sektörde çok önemli isimler, çok değerli tüccarlar olmasına rağmen insanlar bir araya gelmemiş, dertleri dinlenmemiş, fikirleri alınmamış. Bunun gibi nice eksiklikler ve sıkıntılar var anlayacağınız.

 

“BİZİM YAPMAMIZ GEREKENLERİ HEP BAŞKALARI YAPMIŞ!”

 

Bir de şu var. Dönem aynı zamanda odalar, dernekler ve benzer kuruluşlar için inovatif işler yapma dönemi. Haksız mıyım? Bu anlamda da bir şeyler yapmak gerekiyor sanki...

Elbette ki... İşte bizim en büyük dertlerimizden birisi de bu. Bunu adaylığımızı açıklarken de biz zaten ilk sıralara koyduğumuz konular arasında tuttuk. Açıklamamızda da bunun altını çizdik. Van bir sınır kenti. İran ile tekstil konusunda büyük bir ticaret hacmi olan bir kent ve Van tekstilin kenti olma yolunda. Şimdi girişimci isimlerimiz de bir hayli fazla. Bu isimlerin bir kere desteklenmesi gerekiyor. Bugün Tekstilkent’te onlarca firma var ve istihdama büyük katkı sunuyorlar. Ama burada çalışan firmalar kendi işletmelerinde bir birim kuruyorlar. Oralarda makine kullanamayan isimlere iş öğretip ardından çalıştırıyorlar. Yani makine alıp ayrı bir birim kurup aylarca istihdam edilecek isimler eğitiliyor. Ama bunu yapması gereken bizim odamızdır. Yani Van’a gelip yatırım yapmak isteyen firmaların uğraması gereken Van Terziler Konfeksiyoncular Kunduracılar Giyim Sanatkarları Odası’dır. Oysa bizim yaptığımız görüşmelerde bazı firmalar gidip İŞKUR’a müracaat edip düz dikiş bilen elemanları alıp iş öğretiyor. Bu olmaz. Düşünün ki Van’da bir çok kurum ve belediyeler dikiş-nakış kursu açıyor. Bunlar odanın bilgisi dahilinde olması gerekiyor. Ama bu da yok. Bizim buraya usta öğreticiler ve elemanlar vermemiz gerekirken bunu yapamıyoruz. Belediyemizin kurslarında bizim hiç bir temsiliyetimiz ve müdahilimiz yok. İşte bu noktada kurumsal bir oda yönetimi olsa bu işlerde biz rol alacaktık. Dediğim gibi bizim işlerimizi başkaları yapıyor. Projeleri biz yapmamız gerekirken başkaları yapıyor. Biz de diyoruz ki üyelerimizle birlikte bütün bu işleri yapma noktasında kararlıyız. Allah’ın izniyle projeler, meslek edindirme kursları ve mesleki anlamda bir çok alanda önemli işler yapacağız.

 

“VAN TEKSTİL KENTİ OLMA YOLUNDAYKEN BUNA YABANCI KALINAMAZ!”

 

Bu tür kuruluşlarda en üstte hep bir hedef olur. Ya da bir takım hedeflerden bahsedilir. Bu noktada sizin yola çıkış sürecinde önünüze koyduğunuz hedefleriniz nelerdir?

Hedefleri ortaya koyarken güncel gelişmeleri es geçmemek gerekiyordu. Bakınız daha 5 yıl öncesine kadar tekstil anlamında parkende satış ve benzeri bir rolde olan Van artık üretiyor. Van hızlı bir şeklide bir tekstil kenti olma yolunda. Van’da kurulan Tekstilkent ile birlikte işin seyri bir hayli değişti. Bir de buna İran ile olan ihracatta başı çeken tekstil ürünleri gelince bu odanın hedeflerinin de sıralaması değişti. Öncelikli hedef bu gelişmelere ayak uydurmak olacaktır. Van’a artık dünya giyim sektöründe öncü durumda olan Türk ve yabancı iştiraklı firmalar geliyor. Üretimde çok büyük markalar üretime başladı. Çünkü Van Pazar ağı olarak sadece İran’a değil Orta Doğu’ya, Asya’ya da açılıyor bir şekilde. Haliyle bizim Tekstilkent ile bir bütün çalışacak ve buraya sürekli kalifiye eleman yetiştirecek ve bu ihracatın parçası olacak bir durumda olmamız gerekiyor. Neden ileriki yıllarda Van’da üretim yapan dev firmalar arasında bizim şu an üyemiz olan isimler de yer almasın. Son zamanlarda hep bunu konuşmuyor muyuz? Önce biz yatırım yapacağız bu kentte. Haliyle biz de kendi içimizden bu isimleri çıkarabiliriz. Vizyonumuz ve misyonumuz arasında bu da yer almalı. Alıyor da. İşte bunun için odanın kurumsal kimliği konusunda ciddi bir çalışma yapmak gerekli.

 

İŞTE YILMAZ’IN EKİBİNİN PROJELERİ

 

Odanın kurumsal kimliği önemli. Fakat daha önemli bir şey daha var. Az önce de söyledim. Koca odanın aslında bir temsil makamı bile yok. Küçücük bir odacık da insanlar hizmet almaya çalışıyor. Bu bir odaya yakışıyor mu? Bizim büyük hedeflerle birlikte ilk önce yeni bir hizmet makamı oluşturmamı gerekiyor. Bu hizmet binasını odamız üyelerine kazandıracağız inşallah. Yine İŞ-Kur ile işbirliği içerisinde istihdam garantili kurslar düzenleyeceğiz. Eğitimler bizden sorulacak. KOSGEB ile esnafımız yararına tüm desteklerden faydalanmaya çalışacağız. Burada kalmayacağız. Yurt içi ve yurt dışı geziler ile sektörel gelişmeleri yakından takip edeceğiz. Ve yine bir oda olmanın yanında bir STK olduğumuzu unutmayıp bu minvalde toplumsal meselelerde fikir beyan edeceğiz. DAKA ile Kalkınma Bakanlığı ile esnafın faydalanabileceği tüm programlardan yararlanmaya çalışacağız. Hepsinden önemli yüzlerce üyeli bir odanın birlik ve beraberliğini yeniden sağlayacağız. Bu sektördeki isimlerin iyi günde, kötü günde bir arada olmasının mücadelesini vereceğiz. Ve inşallah bunu da başaracağımıza yürekten inanıyorum.

 

Dediğiniz gibi bine yakın üyeli bir STK bu oda aynı zamanda... Bunun da bir gereği olmalı...

Tabi ki. Bakınız bu kadar üyesi olan bir kaç odadan birisiyiz. Kentin ekonomik döngüsü içerisindeki en büyük sektörlerden birisini temsil ediyoruz. Haliyle bizim de bu kentte yapılacak çalışmalarda, konuşulması gereken konularda bir rolümüz olmalı. Bizim toplumsal konularda söyleyecek sözümüz olmalı. Ama şimdiye kadar hiç bir şeye dahil edilmemişiz. Bakın kalkınma, ekonomi ve diğer konuların konuşulduğu hiç bir platformda yokuz. Ama olmalıyız. Dertlerimizi, fikirlerimizi beyan etmeliyiz. Kazanırsak bunu yapacağız. Herkese biz var olduğumuzu, böyle büyük bir oda olduğunu söyleyeceğiz. Bu kentte olan her olayda, her gelişme de bizim de sözümüz olacak inşallah.

Editör: TE Bilisim