ŞEHRİVAN HABER: MERAL YILDIZ – HAMİT KARAKUŞ - Dünyada ve Türkiye’de yeni turizm merkezleri ve destinasyon merkezleri oluşurken Doğu ve Güneydoğu’da da bir çok kent henüz gün yüzüne çıkan değerleri ile milyonlarca turist çekiyor. Turizmin çok farklı bir mecraya taşındığı süreçte kentler farklı çekim merkezleri oluşturarak turist çekerken farklı etkinliklerle de turist sayısı artırılmaya çalışılıyor. Bu hamlelerden birisi de 2018 yılı başında Çanakkale’de gerçekleşti. 2018’i Troya Yılı ilan eden Çanakkale bu hamleyle yıl içinde milyonlarca turisti kente çekti. Bu hamleden hareketle Van’da da sosyal medyada 2019 Urartu Yılı ilan edilmesi konuşulmaya başlandı. Aralarında akademisyen, işadamı, gazeteci bir çok ismin bulunduğu isimlerin 2019 Urartu Yılı çağrısına Yüzüncü Yıl Üniversitesi ses verdi. Van’ın tanıtımına ve turizmine büyük katkı sunması beklenilen Urartu Yılı için harekete geçen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi bu noktada Kültür Turizm Bakanlığı’na ilgili raporları sunacaklarını belirtti. Konuyla ilgili üniversitede düzenlenen bir toplantıda Urartu Yılı’na dair bilgiler paylaşılırken etkinlik için de ilk adım atılmış oldu.

 

 

M.Ö. 8 ve 9’uncu yüzyıllar da Van’da hüküm süren Urartu Medeniyetinin Van’a bıraktığı önemli kalıntıların gün yüzüne çıkarılması için uzun yıllardır Van’da önemli kazı çalışmalar yapan İstanbul Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi hocaları çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Bu anlamda çalışmalar sürerken son zamanlarda çok konuşulan ve Van’ın Türkiye’de ve tüm dünyada tanıtılması için önemli bir adım olan 2019 yılının “Urartu Yılı” ilan edilmesi için ilk adımı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi attı. Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ve Urartu kazılarını gerçekleştiren kazı başkanları, 2019 yılının “Urartu Yılı” ilan edilmesi için hazırladıkları raporun kısa sürede Kültür Turizm Bakanlığına sunacaklarını kaydetti.

 

 

BATTAL: ÇOK ÖNEMLİ BİLGİLER ORTAYA ÇIKARDILAR

 

Prof. Dr. Peyami Battal basın toplantısında yaptığı konuşmada, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öncülüğünde yapılan kazılar ile ilgili bilgi vermek amacıyla toplandıklarını belirtti. Battal, “Ayrıca tartışma noktasına gelen 2019 yılının Urartu Yılı olması noktasında üniversitemizin görüşünü sizlerle paylaşalım dedik. Çok uzun bu yana üniversitemiz Urartu medeniyetini açığa çıkarılması ve aydınlatılması için çok önemli projelere imza attı. Bu konuda hem Çavuştepe hem Van kalesinde hem de Ayaniste Atatürk Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve üniversitemiz tarafından yapılan kazı çalışmaları var. Bu üç güçlü çalışma Urartu medeniyetinin açığa çıkarılması hususunda çok önemli bilgiler ortaya çıkardılar.” Şeklinde konuştu.

 

 

“30’UNCU YÜZYILA ADIM ATTIK”

 

Battal konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü: “Bu bilgiler ışığında gördük ki Van, Urartu kıralı 1’inci Sardur tarafından Tuşba adıyla başkent olmuştur. Dolayısıyla bu tarihe de baktığımız zaman bu dönem çok önemli bir tarih dönemecine denk geldi. Yaklaşık 29’uncu yüzyılının yarısını geçtik. 30’uncu yüzyıla adım attık. Bu süreçte 2019’un Urartu Yılı ilan edilmesi hem Van’ımızın daha iyi tanıtılması hem de Urartu medeniyetinin bu kadar güçlü çalışmalar ve araştırmalar neticesinde ortaya konulan bilgilerin Türkiye’ye, dünyaya ve bütün bilim camiasına kazandırılması önemli olacaktır.”

 

 

BATTAL: URARTU MEDENİYETİ GENİŞ BİR COĞRAFYAYA YAYILMIŞ

 

Üniversite olarak Urartu araştırma merkez müdürlüğünü kurduklarını vurgulayan Battal, “Burada da bizler önemli çalışmaları arşivliyoruz. Bu kapsamda da hazırladığımız raporları kültür bakanlığımıza sunacağız. Kültür bakanımızın uygun görmesi ve Sayın Cumhurbaşkanımızın izinleri sayesinde 2019 yılının Urartu Yılı olarak ilan edilir. Bu vesileyle Van’ımız dünya turizmine daha iyi tanıtımı sağlanmış olur. Biliyorsunuz Urartu medeniyeti Van başkenti kapsamında çok geniş bir coğrafyaya yayılmış.” Diye konuştu.

 

 

“YAZIŞMALARIMIZ DEVAM EDECEK”

 

Battal konuşmasının devamında önemli detaylara dikkat çekerek şunları söyledi: “Ayrıca üniversitemiz İran’la Urartu medeniyetinin aydınlatılması için ortak projeler ve çalışmalar yapılması için adım attık. Şuan İran’dan izin bekliyoruz. Uzun zaman oldu bu başvurumuz. 2019 yılı Urartu yılı olarak ilan edilirse eğer bu çalışmalarda uluslararası düzeye taşınmış olacak. Bu konuda yazışmalarımız devam edecek. Ve hazırlamış olduğumuz raporumuzu kültür bakanlığımıza ve Sayın Cumhurbaşkanımızın makamına sunacağız. İnşallah bundan sonraki süreçte de gelişmeler olumlu olursa hep birlikte Van’ımızdan tüm dünyaya yayılan güçlü Urartu medeniyetini hem tanıtma imkanı bulacağız hem de turizm sektörünün dikkatini Van’ımıza yoğunlaştırmış olacağız.”

 

 

ÇAVUŞOĞLU: İLK BİLGİLERİ ASSUR YAZILI KAYNAKLARINDAN ÖĞRENMEKTEYİZ

 

Battal’dan sonra yapılan kazı çalışmaları ve Urartu medeniyeti hakkında bilgi veren Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, Urartu Krallığının başkenti Tuşpa’nın M.Ö. 9-7 yüzyıllar arasında başta Doğu Anadolu olmak üzere, Kuzey Batı İran ve Güney Kafkasya'nın bir bölümünü kapsayan geniş bir coğrafyaya hâkim olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, “Urartu toprakları, dağlık bir coğrafya içinde derin vadiler ve sınırlı sayıda tarıma elverişli küçük ovalardan oluşmaktaydı. Bu coğrafyada Urartu krallığı öncesinde farklı etnik gruplar yarı göçebe şeklinde yaşamaktaydı. Bunlar hakkında ilk bilgileri Assur yazılı kaynaklarından öğrenmekteyiz. Assur Kralı I. Salmanassar’ın M.Ö.1274-1244 yıllıklarında bu bölge ‘Uruadri Ülkesi’ olarak adlandırılmakta ve 8 ülke ile 51 kentten oluştuğu yazılmaktadır. İkinci yazılı veri ise Tukulti-Ninurta M.Ö.1244-1208 dönemine aittir. Burada bölge ‘Nairi Ülkesi’ olarak nitelendirilmekte ve 43 krallıktan oluştuğu belirtilmektedir. Ardından yine Assur kralı I. Tiglat-Pileser M.Ö.1115-1077 bölgeye yaptığı bir seferde 60 kralı esir aldığından söz etmektedir. Bu yazılı veriler Urartu devleti öncesinde bölgede toplulukların beylikler halinde yaşadığına işaret etmektedir.” Dedi.

 

 

YAZITLARDA ÖNEMLİ KONULAR İŞLENMİŞ

 

M.Ö. 9. yüzyılın ortalarında I. Sarduri’nin Tuşpa’yı başkent yaparak Urartu Devleti'ni kurduğunu kaydeden Çavuşoğlu, ‘Assurlular bu devlete “Urartu” derken, onlar kendilerini “Biainili” olarak adlandırmıştır. M.Ö. 840 yılından itibaren Urartu tarihi ile ilgili ger¬çekler artık sadece Asur yazılı kaynaklarından değil, fakat Urartu Krallığı'na ait yazıtlardan elde edilmeye başlamıştır. Van Kalesi'nin kuzeybatı ucunda inşa edilmiş olan ve  ‘Sardur/Madırburç’ olarak adlandırılan bir yapının üzerinde altı kez tekrarlanmış, Urartu'nun bilinen ilk yazılı belgesi olan yazıtta, ‘Lutipri oğlu Sarduri'nin yazıtı; büyük kral, güçlü kral, dünyanın kralı, Nairi ülkesinin kralı, eşi olmayan kral, halkın çobanı, savaştan korkmayan kral. Ben Lutipri'nin oğlu Sarduri, krallar kralı, bütün krallardan haraç alan kral, Lutipri oğlu Sarduri böyle konuşur: Bu taşları Alniunu kentinden getirdim ve bu yapıyı inşa ettim’ ifadeleri kayıtlıdır.” İfadelerini kullandı.

 

ÇAVUŞOĞLU: BİNLERCE SANAT ESERİ ÜRETMİŞLER

 

Yaklaşık 250 yıl kadar hüküm sürmüş olan Urartu Krallığının Doğu Anadolu Bölgesi’nde kurulmuş ilk devlet olası bakımından oldukça önem arz ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Daha ilk yıllarından itibaren, oldukça dağlık olan ve zor yaşam koşullarına sahip bu bölgede Urartular muazzam kaleler, saraylar, tapınaklar, su kanalları, taş ocakları ve mezarlıklar ile sayısız mimari yapı inşa ederek ülkenin mamur bir hale getirilmesini sağlamışlardır. Ülkenin dört bir yanına karayolları inşa etmiş ve devletin gücünü ve imkânlarını en ücra bölgelere kadar ulaştırmışlardır. Bunların yanı sıra sanatta ve madencilikte de çok önemli gelişmelere imza atmış ve binlerce sanat eseri üretmişlerdir. Halen çok sayıda ülkemiz müze ve koleksiyonlarında bu eserleri görmek mümkündür.” Şeklinde konuştu.

 

“BİR DİZİ BİLİMSEL VE KÜLTÜREL ÇALIŞMA YAPMAYI AMAÇLAMAKTAYIZ”

 

Çavuşoğlu konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü: “Günümüzde başta Doğu Anadolu Bölgesi olmak üzere hâkim oldukları coğrafyaya yayılmış durumda yüzlerce arkeolojik merkez tüm bilim dünyasının ve insanların ilgisini çekmektedir. Bu denli üst düzey bir medeniyete ve kültüre sahip Urartular ne yazık ki hak ettiği ilgiyi görememektedir. Bu nedenle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi olarak Urartular konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla bir dizi bilimsel ve kültürel çalışma yapmayı amaçlamaktayız. Bu çalışmalar, Üniversitemiz Araştırma Merkezlerinden biri olan Urartu Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürlüğü kanalıyla yürütülecektir.”

 

ÇAVUŞOĞLU: ULUSLARARASI BİR SEMPOZYUM GERÇEKLEŞTİRİLMESİ PLANLANMAKTADIR

 

Bu çalışmalar arasında ilk planda Rektörlük olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunularak, Urartu Krallığı’nın kuruluşunun 2860’ıncı yıldönümüne rastlayan 2019 yılının “Urartu Yılı” olarak kutlanmasının planlandığını dile getiren Çavuşoğlu, “Bu kapsamda, bölgede halen kazı çalışmaları devam eden Van Kalesi (Tuşpa), Çavuştepe Kalesi ve Ayanis Kalesi kazılarını yürüten değerli hocalarımız ve bağlı oldukları Üniversitesi Rektörlüklerinin katılımıyla Uluslararası bir sempozyum gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. 2019 yılı Ekim ayı içerisinde gerçekleştirilmesi düşünülen bu sempozyuma, Urartu ile ilgili bilimsel çalışmalar yapmakta olan, yaklaşık 50 civarında yerli ve yabancı bilim insanı davet edilecektir.” Dedi.

 

“TANITIM FAALİYETLERİ BÖLGE TURİZMİNE BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAKTIR”

 

Ayrıca 2019 Urartu Yılı içerisinde Urartu devletinin merkezini oluşturan Van Kalesi ve bölgedeki Urartu merkezlerini kapsayacak çeşitli bilimsel faaliyetlerin organize edilebileceğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Bu çerçevede akademisyenler ve konuya ilgi gösteren çeşitli çevrelerden gelecek ziyaretçilerle birlikte düzenlenecek kültür gezileri vasıtasıyla Urartuların daha iyi bir şekilde tanıtılması sağlanabilir. Bu tür tanıtım faaliyetleri bölge turizmine büyük katkı sağlayacaktır. Yine 2019 Urartu Yılı içerisinde, Urartu kültürü ve tarihi konusunda uzmanlaşmış bilim insanları davet edilerek konuyla ilgili halka ve öğrencilere açık konferanslar düzenlenebilir. Bu etkinlikler çeşitli fotoğraf sergileriyle zenginleştirilebilir.” Diye konuştu.

 

ÇAVUŞOĞLU: VAN MÜZESİ’NE GEZİLERİ DÜZENLENEBİLİR

 

Çavuşoğlu, “Dünyanın en zengin Urartu eser koleksiyonuna sahip olan Van Müzesi’nin 2019 Urartu Yılı’nın daha iyi tanıtılması yönünde önemli katkılar sağlayacağı muhakkaktır. Bu nedenle yıl içerisinde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Van İl teşkilatları ile işbirliği içerisinde, Van Müzesi’ne gezileri düzenlenmesi önemli görülmektedir. Ayrıca, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Urartu Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürlüğü tarafından Van Müzesi işbirliğiyle hazırlanmış olan ‘Van Müzesi’ndeki Urartu Takıları’ ‘Ururtu Yazıtlarının Dijital Arşivi’ ve ‘Urartu Kültür Envanteri’  adlı projelerin yayını gerçekleştirilebilir.” Şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim