Bir Van siyaseti eleştirisi…

***

Murat Menteş, Ot Dergisi’nin son sayısında paylaşıyor:

 

Yamyamın biri uçağa binmişmiş. Hostes sormuş: “Yemek listesi ister misiniz?”

“Hayır” demiş yamyam “Ben yolcu listesini alayım.”

Şöyle devam ediyor:

“Medeniyetten nasipsiz, kültür yoksunu kimseler yoldaşlarını ‘yemeyi’ zafer sayar. Siyaset sahnesindeki en yıkıcı kavgaların, aynı çevrenin insanları arasında cereyan etmesi dikkat çekici… İlkesizliğin kaçınılmaz sonucu bu belki. Ötekini mahvetmeyi yücelten strateji, yıkımı en değerli beşeri faaliyet olarak görmeye varıyor. Yıkıcılığı benimseyenler, kendi türünü yemeye bahane bulmakta zorlanmıyor.”

 

***

 

Hafta sonu AK Parti’nin ‘Yeni Atılım Dönemi' başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden genel başkanlık koltuğuna oturdu.

Seçileceği kesin olduğundan, kimin seçildiğinden çok ‘ince’ detaylar konuşuldu bolca.

MKYK’da devre dışı kalanlar, sonradan girenler…

Başka ne konuşuldu?

Yeni anayasa değişikliği ile mecliste de örneği görülecek olan genç isimler. MKYK’da henüz 20’li yaşların başında iki isim yer aldı.

Birisi Yasemin Atasever diğeri Rumeysa Kadak… İkisi de üniversite öğrencileri.

 

***

 

Dün haberlerde okudum. Nasıl MKYK’ya girdikleri üzerine bir haber geçilmiş.

Diyorlar ki:

Yasemin Atasever, bölüm birinciliğini kimseye kaptırmıyor. Takı tasarlayıp keman çalıyor, origami (kağıt katlama sanatı) ve fotoğraf ile ilgileniyor. Gençlik teşkilatında görev almış, KADEM’in “Kapsamlı Ülke Analizi Paneli”nde, “Latin Amerika’da medya, eğitim, hukuk, siyaset ve ekonomi”yi tartışmış…

Rumeysa Kadak ise Meridyen Derneği’nin “münazara” ekibinden. Aynı zamanda üniversitede öğrenci konseyinde başkan yardımcılığı yapan Kadak’ın, 7 Mayıs’ta Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan “İstanbul Meridyen Open ‘17 Uluslararası Münazara Turnuvası”nın ödül töreni sırasındaki performansıyla Erdoğan’ın dikkatini çekmiş ve MKYK listesine alınmış.

 

***

 

MKYK’da genç isimlerin olması harika! Fakat soru şu…

Bu iki ismin girdiği MKYK listesinde Vanlı veya Van’dan siyasetçilerin neyi ‘eksik’ti?

En son geçtiğimiz MKYK’da eski milletvekili Mustafa Bilici ve ondan önceki dönem de Fatih Çiftci AK Parti’nin MKYK disiplin kurulu asil üyeliği vardı.

Hüseyin Çelik’in de Ak Parti’nin ilk yıllarındaki bakanlığı dışında Van’dan hiç Ak Parti’nin MKYK’larında, kabinelerinde görev almadı. Çeşitli görevler oldu ama ‘ana kademe’ dediğimiz yerde hiç temsiliyetimiz olmadı.

Olmasına da kimse izin vermedi. Şöyle dönüp bir bakın. Son 10-15 yılda kimler bu kentin siyaset kazanında harcanmadı ki…

 

***

 

Ak Parti 3. Olağanüstü Kongresi’nin olduğu gün sosyal medyada da bu konu tartışılıyordu.

Kimi “Yazıklar olsun.” Dedi, kimi “Çok yazık.” Dedi.

‘O’ onu suçladı, diğeri ötekini…

Van’ın ‘kadrolu’ siyasetçileri sosyal medyada yine bir diğerini suçlama siyasetiyle Van’ın MKYK’sında bir ismin olmamasına sitem etti:

“Nüfusu 1 milyonun üzerindeki bir kent bu halde mi olacakta…”


***

 

İyi de ben sorarım şimdi:

Hele ki Ak Parti’de yer alan isimler iyi bilir.

Ankara’da ne diyorlar:

Van ve Şanlıurfa kadar siyaseti ‘dedikodu’‘adam harcama’ siyaseti yapan başka iki kent daha yok!

Yahu kara listedeyiz bildiğiniz!

Siz AK Parti’nin yıllanmış siyasetçileri:

AK Parti Genel Merkezi’ne Van dışında sürüyle ‘şikayet’ ve ‘ihbar’ raporu gönderen kaç tane şehir daha var?

Yok…

Diğer kentlerdeki raporlar genelde adam ‘pazarlama’ üzerineyken, biz de ‘adam öğütme’ pratiği üzerini kurulu.

Haksızsam, haksızsın deyin.

 

***

 

Benim de sürekli şikâyet ettiğim bir konu var ya hani:

“Bizim Ankara’da hiçbir zaman ‘güçlü’ bir lobimiz olmadı” diye.

Sözümü geri alıyorum.

Vallahi bu memleketin diğer kentlerde olmayan ‘güçlü’ bir lobisi var.

Ama ne yazık ki ‘Tersten’ işliyor!

Yani bizim lobimiz siyasete adam kazandırmaktan çok adam harcama üzerine çalışıyor. Feci derecede aktif!

 

***

 

“Ak Parti’de kabine değişiyor” dedik.

“Referandum sonucuna göre Doğu-Güneydoğu’ya bakanlık verilecek” dedik.

“Diğer illerin birçoğunun MKYK’da, kabinede temsilcisi var, sadece Van’ın yok” dedik.

“Bastırırsak bu dönem bakanlık alırız.” Dedik.

“Bizim hakkımız” dedik “Bizden biri bu dönem kabinede olsun.” Dedik.

Dedik de Van’da kimler, hangi gruplar, hangi STK’lar, hangi oluşumlar ve lobiler bunun için kılını kıpırdattı?

Bir Allah’ın kulu bu konuda Ankara’da etki uyandıracak bir şey yapmadı.

Hadi Burhan Kayatürk olmasını istemiyorsunuz diyelim.

Memlekette başka siyasetçi yok mu? Onlar için bastırın. İsim önerin. O da yok…

Kimse kusura bakmasın ama…

Niyet salih olunca, kısmet saliha olurmuş!

Niyet salih değil demek.


***

 

Biz adam harcama işini sadece Ankara üzerinden yapmıyoruz.

Memlekette de durum bundan ibaret.

Feryat, figan ediyoruz:

“Duyun be duyun!” diyoruz “Van’ı kimler yönetiyor, farkında mısınız?” diye sorup Van’ı yönetenlerin memleketlerini sorguluyoruz.

Ama en ufak değişiklikte memlekete ‘Vanlı’ birisi atanınca bildiğiniz ‘Adam Asmaca’ oynuyoruz!

Kim daha erken düşürürse!

Örneği var:

Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği’ne Vanlı bir isim getirildi.

Kıyametler koptu. Hikâyeler yazdılar, onu dediler, bunu dediler… Halkla bütünleşti, belediyecilik konuştu. “Ama bu bizim adamımız değil” dediler. Kısa sürede bitirdiler.

Yerine Kayseri’den ‘tecrübeli’ bir isim gönderdiler!

Bir gecede astılar, kestiler! Siz nasıl Vanlı bir ismi alırsınız dediler. Kara Murat kesildiler. “Biz Mustafa Yalçın’ı yollarız” dediler.

İki dönem boyunca ‘belediye’ ile ‘hizmet’ denen olgulardan uzak kalan isimler ‘şaha’ kalktılar, Kayseri’yi Kayseri’yi yapan ekipten olan ismi hedef koydular, vefat eden oğlu üzerinden mi vurmadılar, halkın gözünden itibarsızlaştırmaya mı çalışmadılar.

Şimdi hedefte Mustafa Yalçın var.

Kim bilir yarın sıra kime gelecek?

Bunu da yapan kim biliyor musunuz?

Yazının en başında ifade edilen: Aynı çevrenin insanları!

Bugün belediyedeki kargaşa da AK Parti’deki dedikodular da kaynağından yaratılıyor.

Yani kim kimin ayağını kaydırdıysa!

 

***

 

Madem konu Mustafa Yalçın’dan açıldı.

Kendisi de iyi bilir.

Arkadaşım ‘kentlilik’‘hemşehrilik’ öyle bizim yaptığımız gibi olmuyor.

Gidip ‘Kayserililik’ nedir bir Mustafa Yalçın’a sorun hele.

Ankara’ya adam nasıl gönderilir, güçlü lobi nasıl oluşturulur?

Gidin sorun… Bir Vanlılık bilinci oluşacaksa bu böyle bizde olduğu gibi ‘Ali Cengiz’ oyunu ile olmaz efendiler. Bu iş önce Van’ı sevmekle, Vanlıyı sevmekle, Vanlıyı bir yere taşıyacak isimleri desteklemekle olur. Madem biz Vanlılar bu işleri beceremiyoruz.

Bırakalım bari kente iş yapmaya gelen adamlar gelip yapsın.

Bu memlekete hizmet edecek insanların ayağını kaydırmaktan, yoldaşlarımızı ‘yemekten’ vazgeçelim.

Bunu bile yapamıyorken biz haklı olduğumuz davada, hükümetten ‘bakanlık’, Ak Parti’den MKYK’da yer alan isimler ve diğer makamları nasıl isteyelim.

Vermezler ağlar, vermezler.