Tarih: 19.05.1996.

Yer: Van

Şehirde adeta hayat durmuş gibi.

Tüm Van akşam olup bitene kilitlenmiş soluk soluğa bekliyor.

Gerginlikle beraber müthiş bir heyecan var Van halkında.

Akşama maç var. Önceki yıl lige yükselip fırtına gibi esen Vanspor evinde Fenerbahçe ile oynayacak. Ligin son maçı Fenerbahçe şampiyonluğa Vanspor ligde kalmaya oynuyor… Vanspor’un hemen ardında Denizlispor, K.Erciyesspor, Eskişehirspor var. Puan kaybedildiği gibi Vanspor lige veda ediyor. Rakip dişli mi dişli Rüştü Reçber orada, Oğuz Çetin orada, Aykut Kocaman orada, Elvir Bolic orada. İlk 11 yıldızlar karması gibi.

Onların yıldızları Vanspor’un da ruhu var… O dönemki takım sahiplenmesi Türkiye’de dillere destan… Yıllarca 3 büyükleri tutan kentin artık kendi takımı var. Desteklememek olur mu? Velhasıl maç başlıyor. Van halkının içi titriyor. Ama buna rağmen tribünlerde ilginç bir tezahürat var. Kapalı tribünde o yıllarda Vanspor’u kendisine kardeş takım ilan eden Fenerbahçe taraftarı var. Taraftar kenti inletircesine bağırıyor:

 

“EN BÜYÜK VANSPOR, ŞAMPİYON FENERBAHÇE!”

 

Herhâlde Türkiye futbol tarihinde Vanspor’un lige getirdiği en büyük renkliliklerden biriydi o gün yaşananlar. Türkiye günlerce Van’ı konuşmuş, Van’ı anlatmıştı. Akıllarda ise maç, öncesi, sonrası kadar bu slogan kalmış halen bile futbolun üstatlarının bile unutmadığı hikâyelerden biri oluvermiştir…

 

***

 

HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ DEĞİL…

 

Daha önce farklı ağızlardan duyduğum bu hikâye bana şu sıralar içinde bulunulan siyasi atmosferi hatırlatıyor. Her yönüyle saklı bir gücü ve farklılığı bulunan Van, o gün futboluyla nasıl farklı bir renk kattıysa Türkiye futboluna Türkiye siyasetine de dokunuşlar hep böyle olmuştur.

 

AK Parti ilk iktidara geldiği 2000’li yılların başında Van’dan en büyük desteklerden birini almıştı. Ne dedi Kürt halkı? Partimiz yok ama desteklediğimiz birileri var… 2002’de 6 milletvekili, 2007’de 5 milletvekili ile AK Parti’ye destek veren Van hiç şüphesiz Kürtlerin oyu ile büyük bir güç kazanan AK Parti’nin en önemli illerinden biri oldu zaman içinde.

 

Fakat son yılların değişen siyaseti, Van’ı da farklı konumlara taşıdı. Bir dönemler iktidarların ‘firesiz’ hanesinde hesap ettiği Van, Kürt siyasetinin Türkiye genelinde değişen ve gelişen yapısına ayak uydurdu. Sadece bir dönem belediye yönetimi tecrübesi dışında Kürt siyasi geleneğin yönetim ve temsiliyette rol almadığı kent, tıpkı Doğu ve Güneydoğu’daki diğer iller gibi büyük bir değişim yaşadı.

 

VAN’DA GELENEK BOZULDU…

 

Önce 2011 yılında kalıp şeklinde giden oylar yanlış politikalar, yanlış adaylar ve diğer tepkilerin tezahür etmesiyle 8 olan ilin milletvekilliği 4-4 olarak paylaşıldı. Farklı siyasi isimler tarafından yürütülen aynı ‘şahsi’ politikalar neticesinde 50 yılı aşkın gelenek bozuldu BDP ilk kez Van’da 50 yıl gibi bir süreden sonra ardı ardına iki belediye seçimi kazandı. Büyükşehir ve 11 belediyeyi kazanan BDP AK Parti’ye sadece Gevaş ve Tuşba’yı kaptırdı.

 

Siyaset bu, koptu mu gidiyor. Her ne kadar Kürtler ile AK Parti’yi aynı noktada buluşturan gelişmeler devam etse de ceberrut devlet, vesayet, OHAL’lerden kurtulan halk çözüm süreci gibi bir faktöre rağmen AK Parti ile arasına bir mesafe koydu. Halen yüzde 50’ye yakınının AK Parti’den yana oy kullandığı Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan Kürt halkı AK Parti ile flörtünü ‘barış’ temelinde sürdürse de işler zaman içinde çok değişti.

 

VAN HALKI NE DİYOR BİLİYOR MUSUNUZ?

 

Yıllarca Türk siyaseti ile doğru orantılı ilerleyen, Türk Sol’unun en büyük kuvveti olan Kürt cephesi artık Türkiye’nin 3 büyüklerini desteklemiyordu sadece. Kürtlerin güzel yaşanmışları dışında yerelde ‘kendi’ içlerinden çıktığına inandığı bir partileri daha vardı haliyle. AK Parti’nin en büyük destekçisi olan Kürtler, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş’a yüzde 10 sınırına dayanan desteği verirken aslında genel seçimin de sinyalini vermiş gibiydi. Şimdi tabanının büyük çoğunluğunu Kürt oylarının oluşturduğu AK Parti ile büyük oranının Kürtlerin oluşturduğu HDP büyük bir mücadele çıkıyor.

 

Bu seçim AK Parti için birçok yönüyle farklı kesimlere karşı alınmış bir şampiyonluk olarak dururken HDP içinse siyaset arenasından düşmeme, Türkiye’de siyasete tutunma sebebi, tek çaresi olarak görülüyor. İki tarafın da alacağı olumsuz netice ‘katiyen’ büyük kayıp olarak görülüyor. Nitekim Pazar günü Van’ın basın camiası olarak buluştuğumuz eş başkan ve Van 1’inci sıra adayı Figen Yüksekdağ’da ‘Ya HDP barajı aşamazsa…’ ihtimalini “HDP barajı aşamazsa kaos olur!” sözleriyle ifade ediyordu. Gelinen noktayı özetliyor galiba…

 

Ama halen desteğinin yüzde 50’ye yakınını AK Parti’ye veren Kürt halkının da AK Parti ile olan ilişkisi sürüyor. Ceberrut devletin soyunu, sopunu kuruttuğu bu halk bu zihniyet ile AK Parti hükümeti ile barıştı, barışı umutlarını bu hükümet ile tazeledi. Her şeye rağmen on yıllardır dökülen bu kanın bitmesi için bir umut, içten içe bir destek var. Yıllarca Türk soluna taban olmuş bu halk HDP’nin barajını geçmesini yürekten istiyor. AK Parti’ye mensup ‘yıllanmış’ siyasetçiler bile “HDP barajı geçmeli” diyor.

 

Peki, HDP’nin barajı geçmeyip saf dışı kaldığı bir süreçte tek başına AK Parti’nin ya da HDP’nin barajı geçip de çözüm sürecini konuşmayacağı bir AK Parti’nin olması bir şey ifade ediyor mu? Bence etmiyor… Halk da böyle diyor.

 

Haliyle bu halk, 7 Haziran seçimleri için ne diyor biliyor musunuz?

 

HDP BARAJI GEÇSİN, AK PARTİ İKTİDAR OLSUN!

 

***

 

İHYA EDİLEMEYEN BÜYÜKŞEHİR!..

 

Fakat buna rağmen Van’da farklı şeyler oluyor. Aslında 2002 sonrasında hep olan ve Van’a hep kaybettiren şeyler… AK Parti iktidarları döneminde nice şehirler, büyükşehirler ihya olup ‘muhasır medeniyetler’ seviyesine gelirken Van her şekilde siyasi kavgaların gölgesinde kaldı… Elbette en büyük yatırımını barış ve huzurun tesisi ile alan bu kent buna rağmen bir Konya, bir Gaziantep, bir Kayseri olamadı. Üstelik AK Parti’nin ‘A’ takımın da bizden de Hüseyin Çelik vardı. Bir dönem Çelik’in de arasında bulunduğu A takımı şimdi Türkiye’yi yönetiyor…

 

Çelik’li Van büyük yatırımlar almasına rağmen ‘ihya’ olmazken, Çelik’li Gaziantep ‘gelişmişliğine gelişmişlik’ kattı. Haliyle ya bizim siyasetimiz yanlış, ya birilerinin bizim üzerimizden yürüttüğü siyaset… Ben 2’inci seçeneği işaretliyor ve birilerinin bu kentteki ‘şahsi’ siyaset mücadelesinin bu kente iktidarın ‘nimetlerinden’ faydalanmasının önüne geçtiğini, millete kepçeyle bize kaşıkla verilmesine de sebep olmuştur!

 

Ama maymun gözünü açtı artık!

 

Birilerinin masa başında yaptığı listeler, siyaset oyunları, hesaplar kitaplar bu kentte tutmuyor. Bu kentin insanları da ‘takla yoksa yem de yok’ demeyi öğrendi. Bölgesel gelişmişlikte dipte kalan bu insanlar üzerinde yıllarca yürütülen siyasetin kölesi değil bu siyasetin bir parçası olmayı öğrenmeye başladı. Eğer bu siyaset oyunun bir iktidarı olacaksa, bu iktidarı zirveye taşıyan halkın da bir kazanımı olmalı.

 

AK PARTİ TOPU HALKA ATTI?

 

-Yıllarca muhalefetin kalıp çıkardığı Van, oylar azalınca neden küsülen taraf oluyor?

-Küsüldüğü için mi Van’dan eller çekildi? (Nerde Van’ın çevre yolu? Neden iptal ettiniz? Türkiye’de eşi benzeri yokken nedir Van’ın bu 18’inci maddeden çektiği? Hani yeni imarlar, yeni Van’lar?)

-Birileri Ankara’ya Van’ı yanlış anlatıp, güllük gülistanlık bir kent olarak göstermeyi biliyor da bu halkın içinde bulunduğu gerçek durumu neden en üsttekilere aktarmaktan aciz kalıyor?

-Bu kentin ‘sıfır’ sorun şeklinde yansıtılması kim veya kimlerin işine geliyor? (Vergi borcu, SGK borcu katlandı gidiyor. Esnaf Van’dan kaçmak için fırsat kolluyor. Sıfır soruna zarar gelmesin diye mi el atmadınız…)

Ya da ‘Bak ben yoksam bu kentte yok?’ hıncını alanlar bu kentten neyin intikamını almaya çalışıyor?

 

Kusura bakmayın ama siz en büyük destekçiniz olan bu halka yıllarca bol keseden ‘atarsanız’ gün gelir Van’da top atarsınız! Ki attınız da… Sahip olduğunuz büyük desteği yitirdiniz. Sermayeden yediniz. Şu son süreçte ise oy yakıyorsunuz. Top attınız yani!

 

Listeleriyle bu halkın aklıyla alay eden parti, alay eder gibi toplanan 200-300 kişiye plastik top atarak ‘Bakın biz geldik!’ mesajı verip festival havası verdi! Yahu bu millete top atmak da neyin nesi?

 

Bilen açıklasın…

 

***

 

8 ÇARPI YÜZ EŞİTTİR 800! ELDE VAR İKİ YÜZ!

 

Yalnızca top mu atıyor AK Parti? Hayır… Kente gelir gelmez adaylara karşı bir de yumurtalı protesto yapıldı. Adayları taşıyan AK Parti otobüsüne şehrin göbeğinde ‘Yuh’ sesleri eşliğinde yumurtalar atıldı… Muhtemelen HDP’liler bize saldırdı diye bir algı oluşturulmuştur. Peki, siz bu saldırıyı yapanların HDP seçmeni olduğuna inanıyor musunuz?

 

Ben inanmıyorum…

 

Bence yumurtalı protestoyu yapanlar yine AK Parti’nin içindeki ihmal edilmiş, öfkeli kesimden başkası değil. Çünkü siz Van’a gelebileceğiniz en kötü haliniz ile geldiniz. Yıllarca Erdoğan’a, AK Parti’ye verilen o desteğin koşulsuz, şartsız size de gösterileceğini düşündünüz. Ama yanılıyorsunuz o devir bitti.

 

Her bir aday adayı bile 100 akrabası ile gelse dolacak olan miting meydanında partinizin kendi ana kademelerinin bile temsilcileri yoksa aday yakınları yoksa bence bir şeyleri sorgulayacaksınız… Bu isteksizliğin bir sebebi olmalı değil mi?

 

Ha bu arada yumurtalı protestoya maruz kaldınız ama bu kentte yumurtalı protestoyu da siz başlattınız. Yumurta atmayı siz öğrettiniz! Bir dönemler başkalarına ‘fırlattırdığınız’ o yumurtalar gün geldi size dönüverdi…

 

Ne demişler… ‘Keser döner sap döner gün gelir hesap döner…’

 

***

 

MAÇ NE OLUR?

 

Ha bu arada maç sonucu ne mi oldu?

 

Fenerbahçe evinde Vanspor’u 3-0 yendi. Fakat alttaki takımlar kaybedince Vanspor kümede kaldı. Halen bile o yıllara anlatanlar skordan, ligde kalınmasından çok bu ilginç hikayeyi konuşur durur…

 

Peki, 7 Haziran’da ne olur?

 

Ak Parti tek başına iktidar, HDP barajı geçip ‘güçlü’ muhalefet olur mu? Kürtler bu seçimin kaderini belirler mi?

 

Olur, mu olur…