Danıştay’ın açılan davalarda 18. Madde aleyhinde karar verdiği Van Çevre Yolu ile ilgili flaş haber Ankara’dan geldi. Son haftaların en önemli tartışma konusu olan Çevre Yolu ile ilgili 18 tartışmaları sürerken meclisten geçen torba kanun ile yolun bundan sonra da 18 ile devam edileceği resmen onaylandı. Belediyenin tepkiyle karşıladığı kararla ilgili Danıştay’daki karar ise 18’in uygulanmaması yönünde...

 

Uzun zamandan bu yana çalışmaları büyük umutlarla başlatılan ama bir türlü tamamlanmayan ardından da 2011 yılında bir kez daha startı verilip yarıda kalan Çevre Yolu Van’ın en büyük sorunlardan biri olarak gündemde kalmaya devam ediyor. Türkiye’nin birçok ilinde kamulaştırma ile yapılan yol, Van’da 18’e takılınca toplam 41 kilometrelik yolun bitmesi yılan hikâyesine döndü. Hal böyle olunca da mağdur olan vatandaşlar mahkeme kapılarını aşındırmaya başladı. İşte o mağdur vatandaşlardan sadece bir tanesi olan Mehmet Emin Adıyaman, 08.10.2015 tarihinde Van 1. İdare Mahkemesince verilen kararın bozulması ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi üzerine Danıştay Altınca Dairesine başvurdu. Danıştay Altıncı Dairede, Temyiz edilen idare Mahkemesi kararının yürütülmesinin durdurulmasını gerektirecek bir neden bulunmadığından, bu konudaki istemin reddine 1 Mart 2016 tarihinde karar vererek, vatandaşı haklı buldu. Danıştay, tarihe geçecek önemli bir karara imza attı.

 

 

VATANDAŞIN LEHİNE KARAR ÇIKTI!

Van’ın İpekyolu ilçesi, Bostaniçi Mahallesinde 50c24b pafta, 1696 parsel sayılı taşınmazın sahibi olan davacı Mehmet Emin Adıyaman tarafından, taşınmazının imar uygulaması sonucu hisseli başka parsel ile değiştirildiği, DOP ve KOP oranlarına dikkat edilmediği iddialarıyla 21 Haziran 2013 tarih ve 9382 sayılı Onay ile kesinleşen 18. Madde uygulamasının ve bu işlemin dayanağı olan 18 Nisan 2013 tarih ve 6091 sayılı onay ile kabul edilen 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Van Merkez ve Çevresi İlave Revizyon imar planının iptali istemiyle dava açıldı. Dava vatandaşın lehine sonuçlanırken o davanın avukatı konuyu Şehrivan’a değerlendirdi.

 

 

18 VATANDAŞIN ALEYHİNE!

Konunun hukuki boyutunu Şehrivan’a anlatan Davacı Adıyaman’ın avukatı Av. İbrahim Halil Kartal, Van’ın yoğun göç alan bir il olduğuna dikkat çekti. Kartal, “Özellikle Van’ın ücra köşelerinde yaşayan insanların tüm hayatları boyunca zor şartlar altında kendilerine birkaç dönüm arsa aldılar. Bence orada yaşan insanların onca emeğini hiçe sayarak 18. Maddenin uygulanıyor olması çok adaletsiz olur. Uzun zaman bu insanlar sonuç alamadılar. Son çare olarak yargı yoluna başvuruldu. Mahkeme uzman bilirkişilerin belirttiği mahallerde keşifler yaptı. Keşifler sonucunda elbette DOP’un ve çevre yolunun kamu yararı açısından, davacının beyanları açısından değerlendirildi. Sonunda vatandaşın lehine karar çıktı. Vatandaş davayı kazandı ancak davanın karşı tarafı olan Çevre Şehircilik Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyesi tarafından karar temyiz edilerek üst merci olan Danıştay’a gönderildi. Hatta Danıştay’a ilk başvuruşlarında acilen yürütmenin durdurulmasını ve kendileri açısından haksız kararın bozulmasını talep ettiler. Danıştay tarafımıza da tebliğ edilen 1 Mart 2016 tarihindeki ara kararı ile her iki kurumun taleplerini ret etti. Dava hala Danıştay’da esas inceleme için bekleniyor. Eğer hukuk çerçevesinde bir sonuç isteniyorsa Danıştay’ın kararına uyulmalı. Şuan Danıştay’dan gelebilecek sonucu bekliyoruz. Şuan Mehmet Emin Adıyaman bu davacılardan sadece bir tanesi. Emin Bey gibi 40’ı aşkın davaya bakıyorum ben.” Dedi.

 

ADIYAMAN: ACİLEN ÇÖZÜM BEKLİYORUZ

Davacı Mehmet Emin Adıyaman ise 18. Maddenin mağdurlarından sadece bir tanesi olduğuna dikkat çekerek, “Bostaniçi Mahallesinde oturuyorum. Zaten kenar mahallelerde oturan vatandaşlar fakir fukara insanlardır. Durumlar kötü olduğu için 10-15 kişi toplanmış bir tarla almış tarla da bölünmediği için bir kişinin adına oluyor. Kişi başına 500 metre kare düşmüş. Bu insanların çoğu oralara ev yapmış ve yerleşmiş. Ama o tarlanın en az 15 hissedarı var. İşler baya karışık görünüyor. Duyduğuma göre diğer illerin çoğunda kamulaştırma yapılıyorken bizde 18. Madde uygulanıyor. Van’ın suçu nedir. Neden bize bunu yapıyorlar. Birde takaslar olmuş. Yerler değiştirilmiş. Söz konusu böyle olunca kan dökülmeye kadar gider. Ricamız odur ki acilen kamulaştırmanın yapılmasıdır. Mahkemeye taşıdık olayı. Belediye ve bakanlık itiraz edince dava Danıştay’a taşındı. Danıştay’da bizden yana karar verdi. Çok merak ediyorum bizim ne suçumuz. Neden bütün yük belli kimsenin sırtına yükleniyor. Bu yoldan bütün Van ve hatta bölge yararlanacak. Neden sadece bizden çıkıyor. Acilen çözüm bekliyoruz.” Diye konuştu.

 

İŞTE O DAVANIN DETAYLARI!

O dava dosyasında vatandaşın lehine sonuçlanan kararın detayları ise şu şeklide oluştu:  3194 Sayılı İmar Kanunu'nun "Arazi ve Arsa Düzenlemesi” başlıklı 18. maddesinde, "İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın, birbirleri ile yol fazlaları ile kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerin yapımında belediyelerin yetkili olduğu ifade edilen dava dosyasında, “Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında ‘düzenleme ortaklık payı’ olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkını geçemez. Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumi hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz. Düzenleme ortaklık paylarının toplamı, yukarıdaki fıkrada sözü geçen umumi hizmetler için, yeniden ayrılması gereken yerlerin alanları toplamından az olduğu takdirde, eksik kalan miktar belediye veya valilikçe kamulaştırma yolu ile tamamlanır. Herhangi bir parselden bir miktar sahanın kamulaştırılmasının gerekmesi halinde düzenleme ortaklık payı, kamulaştırmadan arta kalan saha üzerinden ayrılır. Bu fıkra hükümlerine göre, herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaz. Ancak, bu hüküm o parselde imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılmasına mani teşkil etmez.’ hükmü yer almaktadır.” Denildi.

 

 

“ARAZİ VE ARSA UYGULAMASINDA % 40 DOP KESİNTİSİ”

İmar Kanunun 18’inci Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Düzenleme Sınırı” başlıklı 6. Maddesinde, "Düzenleme Sınırı: a. iskân sahasının bittiği yerlerde iskân sınırından, b. İskân sahası içindeki yollarda yol ekseninden, c. Cami ve karakol yerlerinin dış sınırından, yeşil alan ve genel otopark alanlarının düzenleme ortaklık payı oranı ve uygulamaya alınan parsel geçirilir. Ancak, imar planlarında gösterilmiş düzenleme sınırları varsa bu durum dikkate alınır. Düzenleme sınırının herhangi bir parseli iki veya daha fazla parçaya bölmesi halinde, sınıf bu parçalardan düzenleme sahası dışında kalan başka bir imar adasına girmeyenleri varsa bunları da içine alacak şekilde geçirilir. Parsel büyük ise, ifraz yapılarak ifraz sınırından geçirilir." hükmüne yer verildiğine dikkat çekildi. Dava dosyasının incelenmesinden, Van ili, İpekyolu ilçesi, Bostaniçi Mahallesinde 50c24b pafta, 1696 parsel sayılı taşınmazın sahibi olan davacı tarafından, taşınmazının imar uygulaması sonucu hisseli başka parsel ile değiştirildiği, DOP ve KOP oranlarına dikkat edilmediği iddialarıyla 21 Haziran 2013 tarih ve 9382 sayılı Onay ile kesinleşen 18. Madde uygulamasının ve bu işlemin dayanağı olan 18 Nisan 2013 tarih ve 6091 sayılı onay ile kabul edilen 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Van Merkez ve Çevresi İlave Revizyon imar planının iptali istemiyle dava açıldığı belirtildi.

 

“YÜZDE 80'NİNDEN FAZLASI BOŞ ALAN DURUMUNDA”

Dava konusu işlemlerin mevzuata uygun olup olmadığının tespiti amacıyla mahkemenin keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesi üzerine 08 Temmuz 2015 tarihinde yerinde yapılan keşif ve bilirkişi İncelenmesi sonucu düzenlenen ve dava dosyasında bulunan bilirkişi raporunda özetle; parselasyon İşlemine dayanak alınan ilave ve revizyon imar planlarının 1/100000 ölçekli Muş-Bitlis-Van Çevre Düzeni planına uygun olarak hazırlandığı, dava konusu parselin üst ölçekli planlara uygun olarak kentsel gelişme alanı içerisinde kaldığı, dava konusu parsel ve yakın çevresine ilişkin olarak 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarında öngörülen düzenlemenin şehircilik ilkelerine uygun olduğunun değerlendirildiği, 18. madde uygulamasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Van Belediyesi arasında 18. Şubat 2012 tarihli protokole dayanılarak planların ve uygulamanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapıldığı, düzenleme sahasının yaklaşık Yüzde 80'ninden fazlasının boş alan durumunda olduğu, düzenleme yapılması gerekli alanlardan olduğu, Van Çevreyolu ve güzergahında l. Etap 18. madde arazi ve arsa uygulamasında düzenleme sınırının kadastro parsellerinin ortasından geçirildiği ve parsellerin bir kısmı düzenleme sahasında, geriye kalan kısımlar ise düzenleme sahası dışında bırakıldığı, düzenleme sınırı dışında kalan parsellerin onaylı imar planında başka bir imar adasına girmediği ve imar yolunda kaldığı, ayrıca düzenleme sınırı dışında kalan parsellerde yapılar mevcut olduğundan iskan sahası içerisinde olduğunun tespit edildiği kaydedildi.

 

 

“ARAZİ VE ARSA UYGULAMASINDA % 40 DOP KESİNTİSİ”

Dava dosyasında, “l. Etap imar uygulaması genelinde 3194 sayılı İmar Kanununun 18. madde uygulama esaslarına uygun düzenleme sınırının geçirilmediği, düzenleme sınırı içerisinde daha önce DOP alınan ve hiç DOP kesintisi yapılmayan taşınmazların bulunduğu, daha önce Kadastro özet cetveli çizelgesinde bazı parsellerde yol terkinin yapıldığı ancak daha önce ilk parselin ifrazından alınan terk oranı DOP (%40) oranına tamamlanmadığından dolayı DOP hesabının ve KOP hesabının hatalı oluşturulduğu, 18. Madde yönetmeliğinin 5. Ve 35. maddelerinde uygulama sonrası oluşturulan parsellerin "konut yapımına uygun parseller oluşturma" amacı taşıdığı ancak Van ili, Çevreyolu Güzergâhı ve Etrafında l. Etap İmar Uygulaması" içinde bulunan 3585 ada 5 parselin yola cephesinin olmadığı ve 3574 adanın parselasyonu oluşturulurken 3574 ada 4 parsel ve 3574 ada 5 parselin parka cephe oluşturulduğu, yola cephelerinin olmadığı, dolayısıyla 3585 ada 5 parsel, 3574 ada 4 parsel ve 3574 ada 5 parsellerde imar planı ilkelerine göre konut yapılmasının mümkün olmadığı, arazi ve arsa düzenleme işlemi genelinde Düzenleme Sınırının yanlış geçirildiği, DOP ve KOP hesabı hataları saklı kalmak üzere, dava konusu 1696 no'lu parsel için değerlendirildiğinde; dava konusu 1696 no'lu parsel üzerinde 2 adet I Katlı ve 2 katlı kâgir ev ve müştemilatının bulunduğu, dava konusu 8650,00 m21ik 1696 nolu parselin tamamının uygulamaya alındığı Arazi ve Arsa Uygulamasında, % 40 DOP kesintisi , %3,9 KOP uygulandıktan sonra, konut alanı kullanımında 3365 ada 2 parsel ve 3366 ada 11 parsele müstakil olarak tahsisinin yapıldığı, 76.77’lik hisselik kısmı 3364 ada nolu parsele hisseli olarak ve 3482 ada ı notlu Kamulaştırmaya esas olduğu, 3194 sayılı imar Kanununun 18. Maddesi uygulaması esaslarına göre "Düzenlemeyle oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerde veya yakınındaki eski parsellere tahsisi sağlanır ve plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesi sağlanır.” Diye belirtildi.

 

“1/5000 VE 1/1000 ÖLÇEKLİ İMAR PLANLARINDA ÖNGÖRÜLEN DÜZENLEMENİN ŞEHİRCİLİK İLKELERİNE UYGUN OLDUĞU ANLAŞILDI”

Bilirkişi raporu ile dosya muhteviyatı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava konusu parselden ve düzenlemeye giren diğer parsellerden hatalı oranda düzenleme ortaklık payı alındığı, düzenleme sahasının yanlış oluşturulduğu, parselasyonda müstakil parsel oluşturulabilecekken hisseli parsel verilmesinden dolayı hataların oluştuğunun tespit edildiği, bu hususun ise uygulama esaslarına aykırılık oluşturduğu anlaşıldığından imar uygulamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, parselasyon işlemine dayanak alınan ilave ve revizyon imar planlarının 1/100000 ölçekli Muş-Bitlis-Van Çevre Düzeni planına uygun olarak hazırlandığı, dava konusu parselin üst ölçekli planlara uygun olarak kentsel gelişme alanı içerisinde kaldığı, dava konusu parsel ve yakın çevresine ilişkin olarak 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarında öngörülen düzenlemenin şehircilik ilkelerine uygun olduğu anlaşıldığından dava konusu imar planlarında da hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığına işaret edildi. Öte yandan dava konusu plan değişiklikleri ve parselasyon işlemlerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapıldığı, davalı belediyelerce plan değişiklikleri ve parselasyon işleminin mahallinde ilan edilmesi dışında başkaca bir işlem yapılmadığı, diğer bir ifadeyle davalı belediyelerin plan değişiklikleri ve parselasyon işlemlerinin yapılıp onaylanması sürecinde herhangi bir dahlinin olmadığı anlaşıldığından vekâlet ücretinin ve yargılama giderinin sadece davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üzerinde bırakılması gerektiği belirtildi.

 

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI HARCININ İSTEMİ HALİNDE DAVACIYA İADESİNE

Belirtilen hususa ilişkin Danıştay 6. Dairesi'nin 20 Nisan 2015 gün açıklanan nedenlerle, davanın dava konusu imar uygulaması işlemine ilişkin kısmın iptaline, dava konusu imar planları yönünden ise davanın reddine, dava kısmen iptal kısmen ret ile sonuçlandığından, aşağıda dökümü yapılan 1.523,10 TL yargılama giderinin yarısı olan 761,55 TL'nin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 750,00 TL vekâlet ücretinin davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan alınarak davacıya verilmesine, diğer yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, reddedilen kısım için avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca belirlenen 750,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na verilmesine, kararın kesinleşmesi üzerine posta avansı artması halinde davacıya iadesine, peşin yatırılan ancak dilekçe ret kararı sonrası talepte bulunulmayan yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 


ŞEHRİVAN GÜNCEL: MERAL YILDIZ – ÖZEL HABER

Editör: TE Bilisim