Van’da düzenlenen 32'nci İl Müftüleri İstişare Toplantısına katılan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, birlik ve beraberlik mesajları verdi. Son dönemde yaşanan olayları ve gençlerin dağa çıkmasına değinen Başkan Görmez, toplumda barış ve huzurun sağlanması için din adamlarına bu dönemde çok büyük görevler düştüğünü söyledi.


Bir otelde gerçekleştirilen toplantıya, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Van Valisi İbrahim Taşyapan, YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ve il müftüleri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Kuran'ı Kerim okundu. Açılış konuşmasını Van İl Müftüsü Nimetullah Arvas'ın yaptığı toplantıda daha sonra kürsüye Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez çıktı. Türkiye'nin ve bölgenin çok sıkıntılı bir dönemden geçtiğine dikkat çeken Başkan Görmez, kötülüklerin üstesinden imanla gelineceğini ifade etti.
 

BİZİM GÖREVİMİZ ISLAHTIR

Söz söylemenin giderek zorlaştığı bir dünyada yaşandığını belirten Başkan Görmez, “Fesadın, bozgunculuğun olduğu bir dönemdeyiz. Küresel bozgunculuk Kuran'da fesat diye geçiyor. Kuran'da, fesattan kurtulmanın yolları anlatılıyor. Yeryüzünde fesat, korku ve hüznü gidermek için güven ve barışın birlikte inşa edilmesi gerekir. Din eğitimi bir ıslah hareketidir. Bir yandan insanlar, insanları öldürecek, beldeleri tahrip edecek, camileri yakacaklar. Biz bu insanları ıslah etmekle mükellefiz.” Dedi.
 

AYRIMCILIĞI CAMİLERE TAŞIMAMALIYIZ

Dünyanın birçok yerinde din eğitiminin güvenlik sorunu haline geldiğine dikkat çeken Başkan Görmez, Diyanet olarak insanlara hizmet etmenin büyük bir lütuf olduğunu söyledi. Camilerde, minberlerde ve mihraplarda çok dikkatli olunması gerektiğini anlatan Başkan Görmez, “Ülkemizi bölmeye, parçalamaya çalışan ayrılıkçı düşüncelerin tek bir kelimesinin camilere, minberlere ve mihraplara yaklaştırmama gibi bir görevimiz var. Kalpler arasında ayrımcılığa yol açacak hiçbir şeyi camilere taşımamalıyız. Camiler tehvit ve vahdet yeri olmalı.” Dedi.
 

SEFERBER OLMALIYIZ

Asıl gündemlerinin yaraları sarmak olduğunu belirten Başkan Görmez, “Sur, Silvan, Cizre gibi yerlerde görev yapan din görevlilerini dinledim. Bizimle yaralarını paylaştılar. Halkın yaşadığı çileleri anlattılar. Çocukların nasıl dağa götürülüp getirildiğini ve gelip kendi şehirlerini nasıl tahrip ettiklerini anlattılar. Açılan çukurlar kapatılır. Ama önemli olan zihinlerde ve gönüllerde açılan yaraları kapatmak. Bunun için seferber olmamız gerekir. Edirne müftüsü alıp elemanlarını Cizre'ye gitmeli. İzmir'in müftüsü alıp Silvan'a gitmeli. Biz sadece bölgemizden değil ülkemizin tamamından sorumluyuz. Hep birlikte yaraları sarmak için buralarda olacağız. Bu bölgelerde görev yapan arkadaşlarımızı dertleriyle baş başa bırakamamalıyız. Şeklinde konuştu.
 

ÖZELEŞTİRİ YAPMALIYIZ

Diyanet olarak 100 bini aşkın bir görevliyle hizmet verdiklerini belirten Başkan Görmez, çocukların dağa götürülmesi konusunda din görevlilerinin suçu olup olmadığı yönünde özeleştiri yapması gerektiğini belirterek, din adamlarının vahdeti, hukuku bütün insanlara anlatabilmesi halinde bu ayrılığın olup olmayacağını sordu.

 

CUMA HUTBESİNİ GÖRMEZ OKUDU

Görmez, istişare toplantısının ardından Van Ulu Cami'de cuma hutbesini okudu. Görmez burada yaptığı konuşmada kötülüğün küreselleştiğini ve bunun son bulması için iyiliğin yeryüzünde egemen kılınması gerektiğini söyledi. Görmez, coğrafyada kanın, gözyaşının akmadığı hiçbir yer kalmadığına dikkati çekti. Kötülüğün bütün dünyayı, insanlığı kuşattığını belirten Görmez, şöyle konuştu:

“İnsanlık bütün bu kötülükleri, başka bir kötülükle ortadan kaldırmanın peşinde. Şiddeti şiddetle, kötülüğü kötülükle ortadan kaldırmanın peşinde. Oysa Rabbimiz, bütün insanlığa muhteşem bir metot öğretiyor. Ey insanlar, sizi kuşatan kötülüklerden kurtulmak istiyor musunuz? O zaman yeryüzünde iyiliği egemen kılınız. O zaman kalbinizden kin, öfke ve nefreti atınız. Oraya Allah'ın rahmetini yerleştiriniz. Oraya Muhammed Mustafa'nın sevgisini yerleştiriniz. Oraya şefkati yerleştiriniz. Ve sonra kalpleriniz arasında bir merhamet şebekesi kurunuz. Ve sonra kötülükleri yok edecek en büyük yolu gösteriyor. Siz iyiliği egemen kıldığınızda kötülük kendiliğinden ortadan kalkacaktır.” Görmez, “Karanlığa küfredeceğinize bir mum yaktığınızda, orayı ışıklandırdığınızda o karanlık yok olacaktır. Ancak insanlar başka yollara başvuruyor. Kötülüğün kötülükle ortadan kalkacağını zannediyorlar. Kötülük, kötülükle kalkmaz. Kötülük, iyilikle kalkar” ifadelerini kullandı.

 

“ZOR GÜNLERDEN GEÇİYORUZ”

Son günlerde yaşanan saldırılara da değinen Görmez, konuşmasına şöyle devam etti:

“Zor günlerden geçiyoruz. Eli kalem tutacak çocuklarımız dağlara gidiyor. Eli kalem tutup ilim tahsil edecek, yeryüzünde hakkı ve adaleti seslendirecek insanlar, gençler, yavrular beldeleri işgal ediyor. Evlerin önüne hendekler kazıyor, çukurlar kazıyor. Oralara bombalar yerleştiriliyor. İnsanlar evlerini terk ediyorlar. İnsanlar evlerinden kaçıyorlar. O insanların güvenliğini temin etmek için orada bulunan masum insanlar şehit oluyor, ölüyorlar. Daha 2 gün önce Ankara'da hepimizi insanlığımızdan utandıracak, insanlık dışı yöntemlerle bir katliam işlendi. O katliam sadece Ankara'da işlenmiyor. Her gün Irak'ta, Suriye'de, Yemen'de ve dünyanın her tarafında işleniyor. Burada hepimize büyük görevler düşüyor. Biz çocuklarımıza, gençlerimize rahmeti, Allah'ın o merhametini kalplerine yerleştirmeliyiz. Hep birlikte onlara sahip çıkmalıyız. Hep birlikte kalplerimiz arasında merhamet şebekeleri kurmalıyız.”

 

ANKARA SALDIRISINA DEĞİNDİ

Rahmet, merhamet ve şefkatin yeniden egemen kılınması gerektiğini vurgulayan Görmez, “Cenabıhak, bütün Alem-i İslam'a yeniden huzur ve barış ihsan eylesin. Cenabıhak, bir an önce bizi bütün bu kötülüklerden muhafaza eylesin. İki gün önce Ankara'da şehit olan askerlerimize, masum insanlara, başka yerlerde şehit düşen bütün kardeşlerimize rahmet eylesin. Yaralılara şifalar ihsan eylesin. Bütün milletimizin başı sağ olsun” diye konuştu.

Görmez, “Cenabıhak, millet olarak bütün bu kötülüklerden rahmetle, sevgiyle, merhametle, dayanışma içinde, kardeşlik ahlakını ve kardeşlik hukukunu omuz omuza yeniden inşa ederek, Hazreti Muhammed'in ümmeti olduğumuzu fark ederek, aynı rahmana secde eden kardeşler topluluğu olarak, topraklarımızda barışı, adaleti, hakkı egemen kılmayı bizlere nasip eylesin” dileğinde bulundu.


(ŞEHRİVAN – AA)

Editör: TE Bilisim