Van’a gelen İstanbullu işadamları Van’ı çok beğendi. İşadamları Vanlıları ise “Vanlıyık, adamın kralıyık” olarak değerlendirdi.

 

Van Sivil Toplum Konseyi (Van STK) işbirliğinde ve Başbakan Başdanışmanı Adnan İnanç daveti üzerine Van’a gelen 11 kişilik işadamı heyeti Van’da, maddi durumu kötü olan ailelerle bir araya geldi, Van’ı gezdi. Başbakanlığın da desteklediği futbol turnuvasına da katılan işadamları gazetemizi ziyaret edip Şehrivan’a özel açıklamalarda bulundu. Van’ı gezen 11 kişilik işadamı heyeti adına gazete olarak görüştüğümüz Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karahan Van ve bölge adına önemli açıklamalarda bulundu. Vanlıları da “Vanlıyık, adamın kralıyık” olarak değerlendiren Karahan, Van’ın yatırım için uygun olduğunu söyledi. Ekonomi üzerine de değerlendirmelerde bulunan Karahan, “Vanlı ilk olarak kendi insanını Van’a çekebilme ve Vanlı kalifiye insan kazanma noktasında bir arayış içinde olmalıdır.” Dedi. Van ziyaretleri için ise Karahan şu ifadeleri kullandı: “Başta bir tedirginlik olmasına rağmen biz kardeşlerimize onlarda ellerini bize uzatacaklar muhabbetti ile yola çıktık. Vanlının o büyük duruşu, yokken de varlık duruşu çok önemliydi. Vanlı sizden çok bir şey istemiyor. Vanlılar sizden hoş bir sohbet istiyor, kendisinin ötekileştirilmemesini ve kardeşlik elinin uzatılmasını istiyor.” Dedi. Heyetin Şehrivan ziyaretinde Van STK kurucu başkanı Eyüp Acar ve dönem başkanı İsmail Almalı da yer aldı.

 

 

DENEĞİN KURULUŞ AMACI: İŞ AHLAKI

Şehrivan ziyaretinde Van ve diğer konular üzerine değerlendirmelerde bulunan Ayhan Karahan, “Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) olarak 2003 yılında kurulmuş olan bir Sivil Toplum Kuruluşuyuz. Derneğimizin kuruluş amacı iş ahlakının yaygınlaşması ve ahlaklı girişimcinin teşvik edilmesidir. Kuruluşumuzun ana misyonu ahlaki olmayan bir işi kabul etmeyerek helal kazancın adil paylaşım çerçevesinde halk eksenli bir iş hayatının yaşatılması gayreti içinde olmaktır. Bu çalışmaları yaparken dayanışma içerisinde bu çalışmalarımızı yapma gayreti içerisindeyiz. Derneğimiz bu çalışmaları yaparken pratiğini kendi içerisinde de uyguluyor. Bu uygulama içerisinde bir birimizden örnek alarak iş ahlakı esaslarının işletmelerimizde en iyi şekilde nasıl yansıtılması gereğini de kendi işletmelerimiz içerisinde yapıyoruz.” İfadelerine yer veri.

 

KARAHAN: 2 REFERANS İSTİYORUZ

Deneğe üye alınmasının standartlarının olduğunu söyleyen Karahan şöyle devam etti: “Derneğimiz kendisine üye edindiği vakit çevresinde ahlaklı, dürüst, itibarlı, ticaretine asla hile karıştırmayan, aldatmayan, ödemeleri düzenli yapan, taahhütlerini yerine getiren, kalite ve hizmet anlayışından ödün vermeyen şartlara haiz kişileri kendimize üye ediniyoruz. Asgari 2 referans ve iş yerini ziyaret ederek üyelerimizi gözlemliyoruz. En az 5 yıl mücbir sebep olmadığı sürece her hangi bir şekilde çek ve senetlerinin ödememe durumunun olmasını istiyoruz.”

 

 

“TÜRKİYE’YE MAL OLACAK ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ”

Van’daki ziyaretleri hakkında da konuşan Karahan, “Yaklaşık 15 yıldır faaliyetlerimizi kendi içimizde yapmakla beraber Türkiye kamuoyu ile yaygınlaştırmanın da gayreti içerisindeyiz. Bu çerçevede Anadolu illerini ziyaret ediyoruz. Bu haftada nasip oldu Van’a geldik. Dün ve bugün Van’da ziyaretlerde bulunduk, programlara katıldık. Programımızı tamamladıktan sonra İstanbul’a dönüş yapacağız. Neticede derneğimiz üyeleri işadamı, üst düzey yönetici ve akademisyen olmakla beraber bu hizmeti tamamen gönüllük çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. İnşallah tüm Türkiye’ye mal olacak çalışmaları yapmayı Allah bize nasip eder.” Dedi.

 

KARAHAN: HEP BİRLİKTE TÜRKİYE’YİZ

Van’a büyük önem verdiklerini söyleyen Karahan şunları kaydetti: “Bizim Van’a gelme amacımız ilk olarak Doğu’ya verdiğimiz büyük önemdendir. İstanbul 80 vilayetin birleştiği ortalama her kültürün bir araya geldiği homojen bir şehir yapısına sahiptir. Yani İstanbul’da oturduğunuz apartmanda mutlaka farklı ilden insanlarda oturuyordur. Veya bulunduğunuz iş hanlarında çok farklı illerden komşularınız olabiliyor. Biz hep birlikte İstanbul’da Türkiye’yiz. Ki derneğimizde de birçok ilden üyelerimiz bulunmaktadır.”

 

 

“VAN DOĞU ANADOLU’NUN EN BÜYÜK ŞEHRİ”

İGİAD olarak doğu ile batı arasında kardeşliği tesis etmeyi hedeflediklerini söyleyen Karahan, “İstanbul’da bu anlamda birçok Vanlı işadamı olduğunu biliyoruz. Kendileriyle de sürekli görüyoruz. Türkiye çözüm sürecine girdiği andan itibaren biz İGİAD olarak doğu ile batı arasındaki kardeşliği yeniden nasıl tesis edebiliriz, batıdaki yatırımcıyı doğuya nasıl aktarabiliriz, 2 bölgede yaşayan kardeşlerimizi nasıl aynı yerde buluşturabiliriz diye kendi imkânlarımız çerçevesinde gayret gösteriyoruz. Bu noktada Van’ın kendine özgü kendisine özgür bir yapısı ve birikimi var.” Şeklinde konuştu.

 

DEPREMDE DE VAN’A GELDİLER

Deprem döneminde de Van’a geldiklerini söyleyen Karahan şunları dile getirdi: “Biz Van’a depremde de yardım amaçlı gelmiştik. O günde Van’ı tanıma şerefimiz olmuştu. Van’a geliş amacımız batı ile doğu arasındaki köprüyü yeniden kurabilmek. Yeniden bu ülkenin her bir karesinde bir olduğumuzu ve beraber olduğumuzu göstermek istiyoruz. Her bir metre kare üzerinde yaşayan her bir vatandaşımızın eşit haklara sahip olduğunu, hiçbir vatandaşımızın bir diğerinin hak paylaşımında artıda ya da ekside olmaması gerektiği gerçeği bizler biliyor ve gittiğimiz yerlerde bunu paylaşıyoruz.”

 

 

KARAHAN: GÜZEL DÜŞÜNCELERLE DÖNÜYORUZ

2 gün boyunca Van’da yaptıkları aile ziyaretlerinin önemli olduğunu söyleyen Karahan, “Van’a ilk geldiğimizde de Van’da yaşayan kardeşlerimizi yerinde ve evlerinde ziyaret ederek hallerini yerinde görmek, geçim sıkıntılarını görmek, ekonomik sıkıntıları var mı? Terörün üzerlerinde bıraktığı etkiler ne durumda, terör endişeleri var mı? Bunları gözlemlemek için buradaydık. 2 günlük aile ziyaretlerimizde bunları yaptık. Van’dan çok güzel düşüncelerle döneceğimize inanıyorum. Van’da yaşanan çok büyük sorunlara rağmen insanın en önemli hakkı olan yaşam hakkını güvenli bir şekilde sürdürebilmedir.” İfade etti.

 

“BİZİM İÇİN EN BÜYÜK KAYIP AHİRETTİR”

Van’da yaşanan çevresel sorunlara rağmen Vanlıların yaşamaya tutunduğunu söyleyen Karahan şöyle devam etti: “Vanlı çevresel etkenlerden dolayı ne kadar sıkıntı yaşamış olsa da yaşama arzusunu kaybetmemiş. Vanlıların gönlü zengin, kendileri cıvıl cıvıl ve üzerinize tebessümü sanki yağdırıyor. Biz Van’da tam olarak bunları gördük. Vanlı zannetmesin ki Türkiye ortalamasında ekonomik anlamıyla biraz geride kalmış olsa bile, insani değerler açısında batı değerlerinin çok üstünde. Değerlerini, insanlığını, ahlakını kaybetmemişler. Asıl zenginlikte budur. Malınızı kaybedebilirsiniz, eviniz yıkılabilir. Bunları yeniden yapabilirsiniz. Ancak insanlığınızı ve değerlerini kaybettiyseniz bunu bir daha tamir edemezsiniz. Bizim için kayıp dünya değil. En büyük kayıp ahirettir.”

 

 

“BATI TATİLİNİ KENDİ İLLERİNDE YAPMALI”

Van’da artık güvenlik endişesinin kalmadığını söyleyen Karahan, “Biz Vanlı kardeşlerimizin güvenlik endişelerini üzerlerinden attığını çok rahatlıkla gözlemledik. Evlerde insanlar artık şenlikli ve gözleri ışıl ışıl. Bu mutluluğun bütün Van’a hâkim olmasını ve bu ışıltının da batıya aksettirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ki batı özellikle Avrupa’ya yapacağı tatili kendi inanın bulunduğu mekânlara, kendi ülkesinin şehirlerine, kasabalarına gitmeli ve burada tatil yaparak insanlar ile bir araya gelmelidir. Kalp, kalbe, göz göze ve diz dize durmalıdır. Bu şekilde bir birimizi çok daha iyi anlarız.” Dedi.

 

KARAHAN: DİYARBAKIR’A İLK BİZ GİTTİK

Çözüm süreciyle ilgili de konuşan Karahan şunları ifade etti: “Yaşanan süreç bizlere şunu göstermiştir. Dış müdahaleler bizi milletimizden koparmaya çalışmış ve bunun için uğraşmıştır. Ama ne kadar gayret etseler de bu ülkenin mayası aynıdır. Bu ülkenin insan mayasını bozamamışlar, kalplerimiz arasına girememişler, bizi bir birimizden koparamamışlar. Bizim ülkemizim insanlarının en güzel tarafı da budur. Biz çözüm süreci ile birlikte İstanbul’dan Diyarbakır’a ilk giden STK bizdik. Biz Diyarbakır’da bu nefes almanın açılımı nedir diye sorduğumuzda ve artık burada maya tuttu mu dediğimizde? Evet, burada maya tuttu denildi bize. Bugün ki kardeşlik de bu mayanın çok iyi bir şekilde tuttuğunu bize göstermektedir.”

 

“VANLILARIN VAN’A GELMESİ GEREKİYOR”

Vanlıların Van’da yatırım yapmaya davet eden Karahan, “Biz gönülleri kaybetmedikçe en güzel yatırımları bunun üzerine her türlü inşa ederiz. Biz bölgenin geleceğinin çok parlak olduğunu görüyoruz. Bakir alanlar var burada. Biz burada yatırım ortamlarını da gözlemleyebilmekti. Biz işadamlarımızı buraya yeniden yönlendirebilir miyiz? Bunu burada gözlemliyoruz. Van’da eksik gördüğümüz birkaç nokta var. Bunlardan bir tanesi kalifiye insandır. Bu ihtiyacı bir eksiklik olarak görüyoruz. Vanlı ilk olarak kendi insanını Van’a çekebilme ve Vanlı kalifiye insan kazanma noktasında bir arayış içinde olmalıdır. Diğer bir eksiklik tanıtım noktası. Bu tanıtımı da Van’ın hızlı bir şekilde yapması gerekiyor. Van hızlı bir şekilde Türkiye açılmalıdır.” Şeklinde konuştu.

 

VAN’DA KLİMAYA GEREK YOK

Van’ın turizm anlamında önemli bir il olduğuna değinen Karahan şöyle devam etti: “Bu yönüyle de tüm Türkiye Van’daki turizm güzelliklerinden yararlanmalıdır. İnsanlar klimalı ortamlarda tatil yapacaklarına burada doğal serinliklerde tatilini çok daha güzel bir şekilde yapabilirler. Burada açık alanda insanlar tatillerini çok daha güzel bir şekilde yapabilirler. Van’da bütün imkânlar var. Bizim Van’a geliş amacımız ile biz bu mesajlarımızı İstanbul’da kamuoyu ile paylaşacağız. Van kıpır kıpır bir şehir, sokakları hayat dolu ve İstanbul gibi diğer batı illerinde yer alan tüm markalar Van’da AVM’ler de yerini almış.”

 

“TİCARET DOĞUYA DOĞRU AKIYOR”

Ticaretin doğuya doğru kaydığını ifade eden Karahan, “Biz geleceğin ticaretini doğuda artık göreceğiz. İnsan ağırlığı artık daha çok doğuda olacak. Van’ın İran, Irak ve Suriye ile olan yakınlığı dış ticaretin gelişimine katkı sağlayacaktır. Van’daki genç nüfus Van’ın kalkınmasına ciddi katkılar sağlayacaktır. Devletimizin en son doğu ve güneydoğuda 23 ile özel cazibe merkezleri oluşturması ve buraya ciddi teşvikler vermesi bu bölgelerin yatırım açısında istenilen kıvama geldiğini de gösteriyor. Vanlı kardeşlerimizin batıda nerede yatırımı varsa gelip Van’da da yatırımın zekâtı olarak Van’da da yatırım yapsın. Bir yerden başlanması gerekiyor. Bunun başlaması ile Van’a geri dönüşler yeniden başlayacaktır.” İfadelerini kullandı.

 

KARAHAN: VANLIYIK, ADAMIN KRALIYIK

Van için bir slogan belirlediklerini söyleyen Karahan şöyle devam etti: “Biz Van’da kendi içimizde bir slogan belirleyelim dedik. Nasıl bir Sivas’ta yiğidin harman olduğu yer deniliyorsa ya da her il için bu şekilde bir tanımlama var bizde Van için bir cümle kurduk. Aklımıza hemen bir deyiş geldi. Vanlıyık, adamın kralıyık dedik kendi kendimize. Vanlılar gerçekten adamın kralı. Misafirperverliğe söylenecek hiçbir şey yok. İnsanlar etrafımızda pervane oldular. Bu duruşunuz ve insanlara karşı bu tavırlarınız inanın yeterlidir. Bunlar para ile alınacak şeyler kesinlikle değil.”

 

“VANLI ÇOK BİR ŞEY İSTEMİYOR”

Karahan konuşmasının devamında, “Başta bir tedirginlik olmasına rağmen biz kardeşlerimize onlarda ellerini bize uzatacaklar muhabbetti ile yola çıktık. Vanlının o büyük duruşu, yokken de varlık duruşu çok önemliydi. Vanlı sizden çok bir şey istemiyor. Vanlılar sizden hoş bir sohbet istiyor, kendisinin ötekileştirilmemesini ve kardeşlik elinin uzatılmasını istiyor. Vanlı öncelikli olarak yaşam hakkının olmasını istiyor. Siz barındığınız evinizdeki insanların güvencesinin olacağını bildiğiniz zaman evde kuru ekmek ile de barına bilirsiniz. Ama yarın çocuklarınızda kaygı duyarsanız. Sizi hiçbir şey tatmin etmez.” Dedi.

 

“VANLI KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURABİLMELİ”

İnsanlar huzur oldukça her türlü yaşadığını söyleyen Karahan şunları dile getirdi: “Biz daha çok alt gelirli aileleri ziyaret ediyoruz. Bu ziyaretlerimiz çerçevesinde Van’da gördüğümüz aileler yaşamayı en altta da yaşasa bunu bir kanıtsama, buna bir razı olmayı göze alıyor. Yeter ki bir göz oda da güvenlik bir şekilde yaşayabilsin. Vanlılar bunu istiyor ama Vanlılar da diğer insanlar gibi güzel yaşayabilmelidir. Türkiye’nin ortalama gelirinden Vanlılar da istifada edebilmelidir. Vanlı sadece devletin kendisine sağladığı sosyal imkânlardan istifade edebilecek bir şekle bürünmemelidir. Vanlı kendi ayaklarının üzerinde durabilmeli ve kendi ekmeğini kazanmalıdır.”

 

KARAHAN: İYİ BİLİNÇLENDİRME YAPILMALI

Karahan açıklamasında devamında son olarak, “İnsanlar burada devlet destekleri ile ayakta durabiliyor ve yaşıyor. Ancak burada bu desteklere ulaşamayan, ulaşmak istemeyen ya da bürokratik nedenlerden dolayı bu destekleri alamayan insanlarla da karşılaştık. Bu noktada devletin halkımıza sağladığı desteklerden halkın çok iyi bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bunun dışında hiçbir bürokratik sebep olmadan bu haklara insanlara verilmelidir. Bu haklar devletin sosyal devlet anlayışı ile halkın vergilerinden aktarılan bir kaynaktır. Bu noktada Vanlımız devlet imkânları ile beraber sosyal dayanışma içerisinde aldığı destekler ile hayatına devam ediyor. Bizler inanıyoruz ki komşusu açken tok olan bizden değildir. Biz bu çerçevede yola çıktık. Ve bu şekilde desteklerimizi veriyoruz. Biz biliyoruz ki doğuda bir kardeşimizin ayağına diken batsa batıdaki insanımızın canı yanar. Biz bunu iyi bilmeliyiz. Biz bunu yapmazsak ya da yapmazsak sadece söylemler ile biz kardeş olmayız. Biz hepimiz eşit kardeşiz. Hepimiz kaynaklardan eşit bir şekilde yararlanmalıyız.” Şeklinde konuştu.

 

ALMALI: GÜZEL BİR ÇALIŞMA YAPILDI

Gazetemiz konuşan Van Sivil Toplum Kuruluşu (Van STK) Dönem Başkanı İsmail Almalı ilk olarak şunları söyledi: “Biz Van STK olarak ocak ayı içinde bir anket çalışması yaptık. Bu yaptığımız anket çalışması kapsamında şehrimizin öncelikli sorunlarını tespit ettik. Bu tespitlerden sonra işadamlarımızın Van’a gelmesi ve tanıtım anlamda ihtiyaçlarımızın olduğunu fark ettik. Bu ihtiyacın karşılanması için şehrimizin önemli diplomatlarından Sayın Adnan İnanç’ın yardımıyla İstanbul merkezi İGİAD Derneği ile tanıştık. Kendilerini buraya davet ettik. Onlarda buraya geldiler. Batıdaki yatırımcının şehrimizin tanıtımı ve ilimizde yapılacak olan yatırımların tespitleri için böyle bir çalışma yapıldı.”

 

“BU ÇOK ÖNEMLİ BİR KATKI OLDU”

Yapılan ziyaretle ilgili de konuşan Almalı, “İşadamlarımızın gelişi Ramazan Ayı öncesine denk geldi. İşadamlarımız sağ olsunlar Van’da yaşayan muhtaç ailelerimizi tespit ettiler. Bu tespitler neticesinde eş zamanlı bir çalışma yürüttük ve onlarca aileye ramazan öncesi nakdi yardımlarda bulundular. Buda şehrimizde yaptığımız anket sonucunda ihtiyaç sahiplerinin ortaya çıkmasından sağlandı. Bu önemli bir katkı oldu.” Dedi.

 

ALMALI: VAN ÖNEMLİ BİR MERKEZ

Almalı açıklamasında son olarak şunlar söyledi: “Şehrimizin tanıtıma ihtiyacı var. Sayın Başkanın da dediği gibi Van keşif edilmeye muhtaç bir şehir. Çeşitli hazineleri içinde bulunduran bir şehirdir. Ticari olarak da önemli bir noktada yer alıyor. 2 ülke yani İran ile Irak’a direk komşu olması Van’ın önemli bir cazibe merkezi olmasına sebeptir. Ancak yaşanan terör olayları ya da benzer sorunlar şehrimize turist ve yatırımcı gelmesine engel oluyor. Biz Van STK olarak bu tür ortak çalışmalar ile şehrimiz adına çalışmalar yapacağız. Bu sadece bizimle olacak bir şey değil. Tüm STK’ları ve bürokratları bu çalışmalara davet ediyoruz. Bu etkinlik İstanbul ile Van arasında güzel bir gönül köprüsünü oluşturdu.”


ŞEHRİVAN ÖZEL: YUNUS EMRE AYKAÇ / ÖNDER ALTINAL

Editör: TE Bilisim