Burhan Kayatürk, adını geçtiğimiz seçimlerde flaş adaylığı ile Van’da duyuran ve herkesin Hüseyin Çelik’ten sonraki ‘1 numara’ olarak yorumladığı siyasetçi… Geçen dönem Van adaylığını “Haberlerden duydum” diyerek sürprizle karşılayan Burhan Kayatürk, bu dönem bir kez daha 1 numara olarak Van’da 8 kişilik listenin başında yer alıyor. Tüm sohbet ve toplantılarda “Kendimi anlatamadım” diyen o Kayatürk, bu dönem daha iddialı bir duruş sergilerken 7 Nisan’dan bu yana konuşulan ‘Liste krizinin’ de başrolünde kalmaya devam ediyor. Defalarca ‘Ben yapmadım’ demesine rağmen herkesin listenin sorumlusu olarak gördüğü Kayatürk sadece AK Parti’nin listelerinin değil büyük bir çıkış yapan HDP’nin barajı geçip geçmeyeceği, AK Parti’nin güç kaybedeceği, Türkiye’nin koalisyon ile yönetileceği tartışmalarının sürdüğü bir dönemde, Van’ın bir numarası olarak daha büyük bir sorumluluk ile seçime giriyor. “Van’da HDP baskısı yüzünden seçim bürosu bulamıyoruz” diyerek sitemini dile getiren ve “Tehdit ediliyoruz” çıkışları ile sıkça adından söz ettiren Burhan Kayatürk, her yönüyle ‘önemli’ olan bu seçim öncesi, Şehrivan’ın sorularını yanıtlayarak şimdiye kadar merak edilen birçok konuyu gazeteniz aracılığı ile paylaştı. Geçen döneme dair kimi konularda “İhmal ettik” diyen ve Van’da doğru ve yanlışlarını heybesine koyarak geldiğini gösteren ifadelerde kullanan Kayatürk bu dönem daha kurumsal bir yapı ile çalışacağının altını çizerken seçime dair flaş değerlendirmelerde bulunmayı da ihmal etmedi. Bunların en önemlisi hiç şüphesiz HDP’nin barajı geçme tartışmaları olurken Van’a dair bekleyen birçok önemli sorunun ve seçim sonrası Van tasvirini de bu söyleşi de paylaştı. İşte seçilmesi halinde ustalık dönemi başlayacak olan Burhan Kayatürk’ün 7 Haziran seçimlerine dair o söyleşisi…


RÖPORTAJ: ÖMER AYTAÇ AYKAÇ/ŞEHRİVAN ÖZEL

 

7 Haziran’da yapılacak olan seçimlerin baş aktörlerinden biri olan AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, Van’da yeni dönem için çalışmalarını hızla sürdürürken, kendisine AK Parti listesi konusunda yaşanan tartışmalar ve krizi hatırlattığımızda ise şunları söylüyor: “Listeyi ben yapmadım ama yapsaydım dengeleri göz önüne alırdım. Bu şehir için çok kıymetli olan aşiretlerimiz var. Buriki’ler, Ertoşi’ler, Küresünni’ler ve diğer önemli aşiretler ve aileler… Bun değerlerimiz görmezden gelemeyiz. Ama ne yazık ki bu saatten sonra yapacak bir şey yok. Geçmişe takılarak bir şeyi çözemeyiz, önümüze bakmamız lazım. Sonuçta ben Buriki, Ertoşi ve Küresünni’ler aşiretlerindeki tüm kardeşlerimin de sivil toplum kuruluşlarının da HDP’linin de Meclis’teki sesi olacağım. AK Parti Listesindeki diğer 8 isim de öyle. İnanın, hepsi tertemiz insanlar, hepsi asil Vanlılar’ın asil evlatları. Biz şucu bucu diye ayırt etmeden, Vanlılar’ın ihtiyaçları için çalışacağımıza aramızda yemin ettik. Van kıymetlidir, Vanlı hemşerilerim kıymetlidir. Allah onlardan razı olsun.” Herşeye rağmen Van’da 8 aday ile birlikte meclise gideceklerini ve bu dönem kalkınma eksenli çalışacaklarını belirten Kayatürk, Van’a dair önemli bir hedefini de Şehrivan ile paylaşırken 3 önemli kurum ile birlikte 3 boyutlu bir model ile Van’a hizmet edeceğini belirtti. AK Parti 1. Sıra adayı Burhan Kayatürk, ‘HDP  barajı geçip geçer mi?’ şeklindeki sorumuza ise şu yanıtı verdi: ‘’Ben şahsen HDP’yi mecliste görmek isterim. Ancak HDP bu seçimlerde barajı aşar mı aşamaz mı o konuyu anket şirketlerine bırakıyorum. Ama barajı geçmezse de kıyamet kopmaz. Ben bu süreçte yorum yapmaktan çok, benim üzerime düşen görevleri düşünmek isterim:  Burhan Kayatürk olarak Van halkına daha nasıl faydam olur... Van’ın sorunlarını Ankara’ya nasıl anlatırım… Ankara’dan Van’a nasıl hizmet getiririm... Bu şehri nasıl el birliği ile daha da kalkındırırız... Gençlerimizin, İstanbul gibi şehirlere gitmeden, ana baba ocağında kalmalarını nasıl sağlarız… Bu gençlerimizi nasıl iş sahibi yaparız…  Gece gündüz bunları düşünüyorum ben. Yoksa 7 Haziran günü yapılacak seçimde herkes kendi nasibini bir şekilde alır. Allah büyüktür.’’  

 

İŞTE O RÖPORTAJIN DETAYLARI…

Öncelikle açıklandığı günden bu yana tartışılan bir liste konusu var. Şu sıralar daha az konuşuluyor ama tepki alan bir liste oldu. Ve bu listeyi sizin yaptığınız söylendi. Siz bu konuda ne diyeceksiniz?

 

Listeler açıklandı, karara bağlandı, 7 Haziran’da bir seçime gidiliyor ve ben artık bu listenin başında bulunan bir siyasetçi olarak diyorum ki bu liste iyi bir liste. Tamam, listeye giremeyen çok güçlü isimler oldu. Beklentileri çok yüksek olan insanlar vardı yine. Bu isimler sadece listeye girmeyen güçlü insanlar değil, listeye giremediği için güçlü reaksiyon gösteren de siyasetçilerdi. Şunu defalarca söyledim, yine söylüyorum: Ben bu listeyi yapmış olsaydım bu listedeki isimlerin hiç birine itiraz etmezdim belki ama yapsaydım şu şu aşirettin, şu şu bölgeden, şu şu isimler olsun derdim… Bu talepleri zaten genel merkeze de ilettim. Her ne kadar listedeki bu algıyı kaldıramasak da bu benim yaptığım bir liste değil ama ısrarlı diyorum bu liste de iyi bir liste. Oradaki isimler tertemiz insanlar ve Meclis’te hiç bir Vanlı’yı ayırt etmeden temsil edeceklerine de yemin etmiş insanlar. Onlara güvenin diyorum, sizin sesinizi Ankara’ya taşıyacak olan isimler onlardır.

 

KAYATÜRK’ÜN VAN’DA 3 ÖNEMLİ DURAĞI OLACAK

Bu dönem sizin 3’üncü döneminiz yani ustalık döneminiz. Artık tüm beklentiler 1 numara olarak sizin üzerinizden yürütülüyor. HDP barajı geçmezse 8 ismin gitmesi olan bu liste ile başarı sağlayabilecek misiniz?

 

Şimdi başlarda listeye giremeyen güçlü isimlerin reaksiyonları oldu ve birileri bu reaksiyonları kendilerinin değil de halkın tepkisini olarak gösterdi.  Tepki gösteren arkadaşlarımız anlıyoruz, onlar da kıymetlidir, bizim dostumuzdur. Ancak biz önümüze bakacağız. İlk hedef  Ak Parti olarak Van’dan Ankara’ya  güçlü gitmek. Her parti gibi HDP’nin de Meclis’te olmasını isterim. Bunu hak ediyorlar. Onlar da bizim kardeşlerimiz. Ama seçim bir rekabet. İyi olan kazanır.  Biz burada en yüksek sayısı ile meclise gideceğimize inanıyoruz. AK Parti yeniden iktidar olacak, dolayısıyla iktidar partisi vekillerinin bu şehre daha fazla katkısı olur.

 

Güçlü dediğiniz bu liste neler yapacaksınız?

Biz geçtiğimiz dönem zor bir dönem geçirdik. Deprem ve önemli konularla mücadele ettik. Büyük çalışmalara imza attık ama yapmak istediğimiz işler de var ve bizim önceliğimiz aklımızdaki tüm bu işleri tamamlamak. Bir kere benim derdim kalkınma. Herkesin benim bu derdimin olduğunu iyi bilir. Haliyle benim bu dönemde bunun için de 3 adresim olsun istiyorum. Üniversitedeki Tekno Kent, Van Ticaret Odası ve DAKA. Bu üç yerde zamanımızın büyük bölümünü geçirmeyi arzuluyoruz. Çünkü bizim bu dönem Van’a çok şey vermemiz lazım. Kentin kalkınması dışındaki diğer zamanlarda ise halkın sorunlarıyla ilgileneceğiz. Biz zamanımızın yüzde 90’ını kalkınma 10’unu ise halkın bireysel tüm ihtiyaçları için harcayacağız. Biz Van’a katkı sunacak girişimler yapacağız ve bu isimlerle bunu başaracağız, kimsenin şüphesi olmasın.

 

“DEVLET BÖLGEDE DAHA ÇOK ŞEY YAPMALI!”

Bir taraftan 4 vekilin bugüne kadar yaptıklarına karşı bir memnuniyetsizlik varken bir taraftan da 4 vekil üzerine yoğunlaştırılmış bir beklenti var. Çünkü Türkiye’nin ve Kürtlerin en çok destek verdiği bir partide siyaset yapıyorsunuz. Ama siz de dillendirdiniz: halk bu partiye seçim bürosu vermiyor. Üstelik bildiğiniz gibi tepkiler yükseliyor… Bu duruma gelinme konusunda AK Parti’nin dik duruş sergilememesi yatmıyor mu? Siz de Van’ı ihmal etmediniz mi?

 

Bunu halk da bize söylüyor ama olaylar dışardan görüldüğü gibi değil. Haliyle bu işin birkaç boyutunu iyi tartışmak gerekiyor. İnanın bizim milletvekillerimiz de, il başkanlarımız da kendi duruşlarında çizik yiyecek bir şey yapmadılar. Ancak ortada bir gerçek var. Bakınız en basitinden bu seçimlerdeki durumu görüyorsunuz. Evet, biz yer bulamıyoruz, evet halkın tedirginliği var… Bu noktada açıkça söylemek gerekirse ben devletin daha fazla şey yapması gerektiğine inanıyorum. Devlet kamu düzenini sağlamak zorundadır, bunu yapmalıdır, yapıyor da bir yere kadar. İnsanlar HDP’den korkmuyor, insanlar örgütten korkuyor! Ortada illegal bir örgüt var. Bu örgütün yaptıkları ortada ve bu örgüt sayesinde siyaset yapanların da ortaya yayabilecekleri bir korku var. Ben devleti suçlamak istemem. Devlet çoğu problemi çok çabuk çözebilir elbette. 24 saat içinde Van’da tüm illegal yapılar kaldırılabilir ama 24 saat içinde 24 bin de insan ölürse bunun bir kıymeti kalmaz. Dirayetli, güçlü devlet demek Esad gibi olmak değildir. Önemli olan bizim uzlaşı ile en iyi çözümü ortaya koymamızdır. O yüzden biz istediklerimizi bir yere kadar başarabiliyoruz. Bir kez daha diyorum yine ben devletin daha fazla şey yapması gerektiğine inanıyorum. Devlet kamu düzenini sağlamak zorundadır, bunu yapmalıdır, yapıyor da bir yere kadar. Ama YSK’nın da bir şeyler yapması gerekiyor. Bugün seçimlerde çok açık tehdit olduğunu görüyoruz. İkna komisyonları yapılıyor, çeşitli anketler adı altında evlerde kimlerin kime oy vereceği öğreniliyor. Çeşitli fişlemeler yapılıyor. Bunun devletin polisi, jandarması nereye götürebilir. YSK diye bir şey var. YSK bölgede neler döndüğünü bilmiyor mu? Neden buna sessiz kalıyor?

 

“HDP FİŞLEMELER YAPIYOR!”

Aslında bu konuda devletin yapabileceği çok bir şey yok. Bunu devletin polisi, jandarması nereye götürebilir ki. Burada esas bir şeyler yapması gerekiyor. Bugün seçimlerde çok açık tehdit olduğunu görüyoruz. İkna komisyonları yapılıyor, çeşitli anketler adı altında evlerde kimlerin kime oy vereceği öğreniliyor. Çeşitli fişlemeler yapılıyor. YSK diye bir şey var. YSK bölgede neler döndüğünü bilmiyor mu? Neden buna sessiz kalıyor? Bu noktada biz büyük çabalar veriyoruz ama bizim bu noktada yapabileceklerimiz yeterli olmayabilir. Hatta ben çoğu zaman il başkanımızın ve vekil arkadaşlarımızın bile açıklamalarını sert bulduğum oluyor. Bu noktada sert açıklama yapmanın da çok çözümü getirmeyeceği bir gerçek.

 

“BELEDİYENİN YAPAMADIĞINI BİZ YAPIYORUZ AMA…”

Tamam, sert demeçler bir yerde yeterli olmuyor ama devletin de biraz kendisini hissettirmesi gerekmiyor mu? Ki siz kalkınma derdi olan bir isimsiniz… Bir çevre yolu, bir sahil yolu, bir vergi terkini… Bunlar devletin elini Van’dan çektiği yönünde yorumlara açık bir durum değil mi? Yatırımlar neden durdu… Ortada bir ihmal mi var?

 

Biz bu kentteki her şeyi Ankara’ya yansıtıyoruz. Biz aynı partide olmamamıza rağmen bakanlarla bile sert tartışmalara girebiliyoruz. Tabiri caizse biz kavga bile ettik Van için. Ancak buradaki yerel aktörlerin gerçekten işi kolaylaştırıcı tavra bürünmesi lazım. Yani bakıyorsunuz su gelecek, suyu getirmekle mükellef olmasına rağmen suyu getirmiyor. Siz gidip 50 kilometreden su getiriyorsunuz fakat sizin getirdiğiniz su size 120 milyara mal olurken bu sefer getirdiğiniz suyu konutlara vermeyen, vermek istemeyen bir yapı ile karşılaşıyorsunuz. Gerçekten de bu ilde 4 milletvekili yok ki? Bu ilde 2 belediye yok 14 belediye var ki bunun en büyüğü olan Büyükşehir HDP’nin. Halk gelip bize su problemini anlatıyor, yol problemini anlatıyor. “İyi de bunlar bizim görevimiz” değil deyince de biz yine halkın “Bizi onların insanfına terkediyorsunuz” tepkisini alıyoruz. Nihayetinde bu belediyeleri HDP’nin kazanması da demokratik bir iradenin sonucu. Buna müdahale edemeyiz ki? Ha keza sahil yolu da aynı şekilde. Dünya kadar bütçesi olan büyükşehir belediyesinin sahil yolunu bitirmesi lazım. Yine çevre yolundaki en büyük engel imar engelidir, 18’inci maddedir. Burada da büyükşehir belediyesi kolaylık yapıcı mecradır. Ama bu da yok. Haliyle biz buralarda sıkıntı yaşıyoruz.

 

“ÇARESİZLİK YAŞIYORUZ”

Bazen buradaki insanlarla, yerel aktörlerle diyaloga girmekte çaresizlik yaşıyoruz. Sizinle görüşmeyen ve iş yapmayan bir kesim var. Devletin yatırım iradesini de nasıl yansıtacaksınız ki. Haliyle ne kadar çalışırsanız çalışın çevre yolu, sahil yolu gibi şehre dair birçok yerde iktidarın milletvekili olarak yapabileceğiniz çok şey var. Çünkü icracı değilsiniz, bir bütçeniz yok. Sizin bünyenizde çalıştıracağız ekip ve ekipman da yok. Buna rağmen belki üzerimize vazife olmayan işlere de soyunuyoruz. Biz Tekstil Kent için neler yaptık her kes biliyor. Birkaç insan burada iş sahibi olsun diye neler yapıyoruz. Ama tüm bunlara rağmen biz bu 4 yılı farklı kılmaya çalışacağız.

 

“HDP’LİLER İLE VAN’DA BİRŞEY YAPAMADIK”

Bu sorunu siz beraber çalıştığınız 4 HDP’li isim ile çözmeye çalışmadınız mı hiç? Bu şekilde kente dair iki partinin uzlaştırması ile bir şeyler olmadı mı?

 

Olmaz mı… Biz Van’ın devamlı problemlerini çözmeye çalıştık. Bu kentteki birçok bizim çabamız dışında bir çaba sarfetti. Biz bireysel anlamda hep bir işbirliği arayışında olduk. Ben zaman zaman Nazmi Gür ile Van’daki problemleri tartışıp çözüme kavuşturma mücadelesi verdim. Diğer vekillere nazaran iyi diyalog da sağladık ama bir yerde anlıyorduk ki HDP’li milletvekilleri ile Van’da yapacak çok bir şeyimiz de yok. Hatta tarihler verildi. Söz konusu Van olunca biz hep açık kapı bırakıp buluşmadan yana olduk ama Van TSO’nun, da rektörün de Vali’nin de çabaları yetmedi. Hiç yanaşmadılar. Biz istediğimiz randevuya Büyükşehir’den dönüş alabildik mi? Yok… Karşı tarafın da istekli olması lazım. Ama biz bunu görmüyoruz… Herkesin davası içinde kalsın, bizim davaya diyeceğimiz bir şey yok ama ortak payda Van. Bunu anlatamadık biz. Ben ortamı germek istemiyorum ama 6-7 Ekim’de yangın çıktığında belediye yangın göndermekte sıkıntı yaşadı. Bunu belki belediye başkanı yapmadı ama bu yapının içinde “Bırak dükkanı yansın” diyen birileri vardı! Kimse bunun olmadığını söyleyemez! Yani biz ciddi manada böylesi uçurumların olduğu bir kentte bir şeyleri değiştirmeye çalışıyoruz, kolay değil…

 

“VAN’A İNANCIM TAM”

Bu noktada kabinede de yer alma beklentisi var… Ha keza 3’üncü döneminizde kalkınmaya dair çok şey bekleyecek? Var mı önemli projeleriniz?

 

Biz bir seçim bildirgesini seçime yakın bir dönemde açıklayacağız. Ancak bizim hedefimizde bu kabinede yer alsak da almasak da önemli işler var. Nerede olursak olalım Van için bir seferberlik edasıyla çalışacağız. Benim artık Ankara’da iyi bir çevrem var. Öncelikle devletin yapması gereken her şeyin yapılması için çabalayacağız. Gerekirse kurumlara sert bir şekilde talep ileteceğiz. Sonraki en önemli adım ise buraya özel sektörün gelmesi ve biz bunun mücadelesini vereceğiz. Geçtiğimiz dönemlerde de bunların mücadelesini verdik ama barış ortamına dair tereddütler yüzünden bunları hep kaybettik. Huzur olduktan sonra Burhan Kayatürk olarak ben, gazeteci olarak siz, belediye başkanı olarak Bekir Kaya istese de istemese de buraya yatırım gelecek. Çünkü Van yatırımda büyük bir dönüşüm yapmaya çok hazır bir kent. Çünkü Van Ortadoğu ile Orta Asya’yı buluşturan bir kent. Haliyle bir kültür, turizm kenti olmak için özel sektörün de payı büyük olacak. İnşallah biz hem devlet eliyle bir yatırım sağlayıp hem bu gelişimi sağlayacak özel teşebbüslere öncülük edeceğiz. Benim Van’a olan inancım da büyük beklentim de. Biz istesek de istemesek büyüyecek. Biz katkı sunarsak daha sağlıklı, daha hızlı gelişen bir kent olacak.

 

“HDP BARAJI GEÇMEYECEK, GEÇMEZSE DE…”

HDP lideri Demirtaş barajı geçmeme ihtimali olmadığını geçilmediğinde ise bir sivil itaatsizlik ortaya koyacaklarını söyledi. Bu ne demek? Bölgede seçim sonrası bir gerginlik, bir iç çatışma ortamı doğar mı? Bu söylemler çokça dillendiriliyor…

 

Hiçbir şey olmayacak. Kimsenin bir endişesi olmasın. HDP barajı aşmazsa kıyamet kopmaz, problem de olmaz. Ama ben burada herkesin temsil edilmesi gerektiğine inanıyorum. Yeter ki baskı ile şiddet ile olmasın. HDP barajı geçmezse ki anketler HDP’nin barajı geçmeyeceğini söylüyor, biz 8 milletvekili çıkaracağız. 400 vekille de anayasayı değiştirip istikrarsızlığın önünü tıkayan bu süreci bitireceğiz. Ben şunu söylemek istiyorum HDP barajı aştığı takdirde burada büyük değişimler olacak mı? Huzur olacak mı? Ben emin değilim. HDP 8 milletvekilinin 8’ini alsa buraya refah gelecek deseler sokaklarda kimse inanmaz. Çünkü 14 belediyeden 12’sini aldıktan sonra bile Van’ı nasıl yakıp yıktıklarını herkes gördü. Ha keza bölgedeki durum da ortada? Bu zihniyet 12 belediye ile ne yaptı ki 8 vekil ile de yapsın. Ha, HDP belediye mecliste olmaz yerelde güçlü olur. Gönül ister ki barajı konusunda gerekli düzenlemeler yapılsın doğru bir temsiliyet olsun. Ama bu sistemle olmuyor işte. Zaten başkanlık sistemi ile beraber ben barajın da masaya yatırılacağına inanıyorum. Yine milletvekillerinin de güçlü olacağı, yeni bir sistemin olması lazım. Dar bölgenin olması lazım ya da daraltılmış bölge olması lazım. O zaman herkes hak ettiği kadar milletvekili çıkarır. Milletvekili de o zaman icracı olmaz yasa yapıcı olur. Bence o dönemde asıl yürütmenin önemi öne çıkıyor. Bugünkü parlamenter sistem de buraya kadar ötesi yok çünkü. Bu yüzden yeni sistemde biz halkımızın tam desteği ile yeni bir Türkiye’nin inşasını tamamlayacağız. Hem millet kazanacak hem de demokrasi kazanacak. Bunun için de halkımızın tercihini bir kez daha bizden yapmasını istiyoruz.

Editör: TE Bilisim