Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti ile sürdürülen ve yarın sonuncusu yapılacak "istikşafi" görüşmeleri öncesi konuştu. Hükümetin uyguladığı 13 yıllık terör politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "analar ağlamasın" diyerek başlanan çözüm sürecinde sona gelindiğini ve yine anaların ağladığını söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk TV'de Yavuz Semerci'nin sorularını cevapladı. Programın ilk bölümünde, son günlerde artan terör olaylarını değerlendiren Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin iktidara geldiği yıllarda terörün olmadığını, Öcalan'ın ise tutuklu olduğunu hatırlattı. Hükümetin 13 yıllık iktidarının sonunda, anaların tekrar ağladığını söyleyen Kılıçdaroğlu, vatandaşların bu süreci iyi değerlendirmesi gerektiğini belirterek, bugün 2 ton patlayıcıyla gerçekleştirilen saldırıda istihbarat zaafiyetinin bulunduğunu söyledi. İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından bazı satır başları; 
"5 Ocak 2013'te Kürt sorunun çözülmesi için 4 temel koşula uyulması gerektiğini söyledim. Birincisi samimi ve dürüst olacaksınız. İkincisi gizli kişisel bir ajandanız olmayacak. Üç: millete izah edemeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz. Dört: muhalefete bilgi vereceksiniz.  'Bunları yapıyorsanız size kredi verdik buyrun sorunu çözün' dedik.  Bunların hiçbirisinde uyum olmadı. Samimi ve dürüst bir politika uygulanmadı. 

 


ERDOĞAN'A SÜREÇ ELEŞTİRİ

 

Sürecin bozulmasındaki en önemli aktör sayın Erdoğan'dır. Çözüm sürecine açıkça karşı çıktı.  Hangi gerekçeyle karşı çıktığını topluma açık bir şekilde anlatmalı. Her bir şehidin hesabını vermesi lazım. Bunun bedeli çok ağır olur.


"HANGİSİ EVLADINI ASKERE GÖNDERİYOR?"

Kimin evladını feda ediyorsunuz? Kendi evlatlarını mı feda ediyorlar? Asarız keseriz diyen bütün siyasetçilerin çocuklarına bakın. Hangisi evladını askere gönderiyor? Ankara'daki bütün şehit cenazelerine katılıyorum. Şehit cenazeleri geçerken arkadından anne baba ve akrabalar da gidiyor. Orada annelerin feryadını dinliyoruz. Bütün devlet protokolü dinliyor. O annelerin o kişilerin tamamı yoksul halk çocukları. Hiç birisinin geliri çok iyi değil. Bu ülkeyi sevdiği için askere gidiyor. Niye biz onu ateşe atıyoruz.

 

"ŞEHİT KANLARIYLA SİYASET YAPIYORSUNUZ"

Ne oldu da süreç bu hale geldi? Biz de merak ediyoruz. Düne kadar sorun yoktu bugün neden bu sorun büyüdü. Birilerinin bu soruya açık ve net cevap vermesi gerekiyor. ‘Şimdi bana tekrar oy verin, bu sorunu çözeceğim’ diyerek şehit kanlarından siyaset yapacaksanız bu doğru değildir. Hangi gerekçeyle bu siyaseti yapıyorsunuz? Bunun topluma çok ağır bedelleri olur. Endişeliyim.

 

Hiçbir çocuğumuzun kanının akmasını istemem. Biz endişe duymayacağız da kim duyacak? PKK yolları kapatıyor, araçları yakıyor, insanları, askerlerimizi öldürüyor nasıl rahat olalım? Herkes bir sonraki seçimleri düşünerek siyaset yapıyor. Bu ülkenin çıkarları için politika oluşturan sadece biziz.

 

"BÖYLE BİR DÖNEMDE TATİL OLMAZ"

IŞİD’e karşı hiçbir önlem alınmadı? Neden?

Parlemento böyle bir dönemde tatile girmez. 32 vatandaş hayatını kaybetmiş, Meclis tatilde.

(MHP hayal kırıklığı oluşturdu mu?) Evet. Böyle cevap vereyim.

Terörü bu topraklarda yaşatmamalıyız. Teröre karşı ortak mücadele etmeliyiz."

Editör: TE Bilisim