Kırmızı etin en çok tüketildiği bir zamanda sizler için kırmızı etin durumunu araştırdık ve değerlendirdik. Şehrivan Gazetesi olarak gerek Van’daki et fiyatlarını gerekse de et varlığını sizler için araştırdık ve derledik. Konuyla ilgili bilgi veren Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Sabri Yılmaz, Van olarak dışarıdan hayvan ithal edildiğini açıkladı. Yılmaz, ayrıca yemin de yüzde 70’inin yine dışarıdan getirdiğini aktardı. Dişi hayvan kesilmesinin besicileri zorladığını söyleyen Yılmaz, “Bu durum besicileri bir hayli zorluyor. Dişi olan hayvan kesildiğinde bu durum hayvanın çoğalmasını engeller. Bu durumda da satıcı olan kesim kuzu eti bulmakta zorlanıyor. Son 3-4 yıl içerisinde çok fazla dişi hayvanın eti satılır oldu. Dişi hayvan kesiminin önüne geçilmediği sürece besici zorlanır. Besici zorlanınca da ham olan mal pahalıya geliyor. Bu durum Türkiye’yi çok kötü etkileyen bir durumdur.” Dedi.

 

IŞIK: FİYATLAR YÜKSEK DEĞİL

Gazete olarak kırmız et fiyatları ve durumu ile ilgili görüştüğümüz kasap esnaflarından Haldun Işık, “Kırımız et fiyatlarımız kış aylarına göre biraz daha yüksek. Bunun asıl sebebi ramazan ayının ve kurban bayramının yaz ayına denk gelmesi ve kırmızı etin yaz aylarında daha fazla tüketilmesine bağlıdır. Şu an ki et fiyatlarımı 23-24 liradan başlıyor. Bu fiyatların yüksek olduğuna inanmıyoruz çünkü ciddi anlamda kırmızı ette bir yükseliş söz konusu. Biz kasaplar olarak da en iyi fiyatlarla eti vatandaşa sunmaya çalışıyoruz. Vatandaş et almaya geldiğinde fiyatların çok olduğunu söylüyor ancak bu eti nerede alırlarsa alsınlar hemen hemen aynı fiyata alacaklardır. Çünkü bu sadece Van için ya da bizim kasabımız için geçerli olan bir durum değil. Bu alış-veriş merkezlerinde, et ve tavuk pazarlarında ve kasaplarda böyledir.” Dedi.

 

DOST KASABI: NE KADAR SATIŞ O KADAR ÜRETİM

Konuyla ilgili görüştüğümüz Dost Kasabı yetkilisi ise fiyatlar ve et varlığı konusunda şu ifadelere yer verdi: “Et ücretlerimiz 23-24-25 lira arasında. Fiyatlarımız diğer illere göre çok fazla değil. Çünkü geçtiğimiz günlerde İstanbul’daydım. İstanbul’da etin fiyatı 27-28 hatta 30 liraya kadar çıkıyor. Bana göre biz diğer illere göre fiyatlarda çok daha iyiyiz. Et verimliliği konusuna gelecek olursak. Ramazan ve Kurban Bayramı dönemlerinde et konusunda sorunlar yaşıyoruz. Bu yüzden de dışardan ithal et ya da hayvan getiriyoruz. Aslında bölge olarak hayvancılığa çok eğimli bir ilde bulunuyoruz. Ancak üretim konusunda ya çok iyi değiliz ya da hayvancılık ile uğraşan insanlar hayvanları çok fazla satmıyorlar. Hal bu ki satışlar daha fazla olursa, üretimde buna oranla artar. Böyle olunca da dışardan kırmızı et veya hayvan almak yerine içerden yapılır fiyatlarda da düşüş olur diye düşünüyorum.”

 

YILMAZ: HASSASİYET GÖSTERİLMELİ!

Kırmızı et üretiminde son durumu değerlendiren Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Sabri Yılmaz, kırmızı et üretiminin devam ettiğini belirtti. Yılmaz, “Ancak bazı sıkıntılar var ki önüne geçilmekte zorlanıyoruz. Bu da dişi hayvanın kesilmesi olayıdır. Bu durumda besicileri bir hayli zorluyor. Dişi olan hayvan kesildiğinde bu durum hayvanın çoğalmasını engeller. Bu durumda da satıcı olan kesim kuzu eti bulmakta zorlanıyor. Son 3-4 yıl içerisinde çok fazla dişi hayvanın eti satılır oldu. Dişi hayvan kesiminin önüne geçilmediği sürece besici zorlanır. Besici zorlanınca da ham olan mal pahalıya geliyor. Bu durum Türkiye’yi çok kötü etkileyen bir durumdur.” Şeklinde konuştu. Yılmaz, özellikle de ineğin çok fazla kesildiğini belirterek, “Bu kesimlere belli bir standart getirilmeli ve gerekli merciler bu konuda çok hassas davranmalı. Besiciler yaptıkları işte kar elde etmediklerinde batacakları anlamına gelir. Eğer 100 koyun satıp 150 alamıyorsa o besicinin battığı anlamına gelir.” Dedi. 

 

“URUGUAY’DAN ‘HEREFORD’ İTHAL EDİYORUZ!”

Van’da üretilen kırmızı etin Van halkına yetmediğini kaydeden Yılmaz, “Öncelikle birinci sorumluluk halkın duyarlı olmasıdır. Biz sadece üreticiyiz. Bizim yaptığımız tek iş bu. Diğer iş adamlarıyla rekabet edecek durumda değiliz. Ki onların yaptığı iş ile bizim yaptığımız iş çok farklıdır. İşimizi hakkıyla yapıp yapmadığımız konusuna gelince de söylenecek şey hakkıyla yapmadığımızdır. Çünkü imkânsızlıktan dolayı yapamıyoruz. Daha önceleri yaylalara rahatlıkla çıkar hayvanlarımızı beslerdik. Öyle olunca da masrafı az maliyeti yüksek bir iş yapıyorduk. Şimdi ise büyükşehir olmamız münasebeti ile hayvancılık şehir dışına çıkınca vatandaş hayvancılık yapmaz oldu. Haliyle de ithal mal almak zorunda kaldık bu yıl. Geçen 13 Haziran’da Urugay’da Hereford adı verilen etçil bir büyük baş hayvan ithal ettik. Maliyeti yüksek olan bu hayvan gayet olumlu karşılandı. Daha da talep eden oldu bu hayvanı. Önümüzdeki ay bu hayvandan 400’e yakın tekrar ithal etmeyi planlıyoruz. Bu çalışmamızı Et Balık Kurumu ile sözleşmeli olarak yapıyoruz. Peki, bu yetiyor mu dersek tabi ki de yetmiyor. Bizimde üretmemiz gerekiyor. Sıcak paranın bizim ülkemizde kalması gerekirken mecburen dışarıya mal karşılığında vermek zorunda kalıyoruz. Keşke fazlasıyla üretebilsek ve ihraç edebilsek dışarıya. Ama maalesef kendimize yetmiyor.” İfadelerini kullandı. 

 

YILMAZ: MEMLEKETİMİZE HESAP VERMEYE HAZIRIZ

Et fiyatlarının çok fazla olmadığını ifade eden Yılmaz, “Bugüne kadar dana etini 23 buçuk ile 24 arasında sattıysak demek ki o et var ve üretiliyor. Ama birileri spekülasyon olsun diye ortalığı karıştırmaya çalışıyor. ‘Vay Türkiye’de et bitti, kırmızı etin fiyatı çok yüksek’ gibi söylemler gerçekleşiyor. Bizim Van’da üretilen anavatanı Van olan otlu peyniri 16 liraya alıyoruz. Bir etin kilosu 24 liradır diye çok fazla pahalıdır diyemeyiz. Tabi bu fiyat bizim sattığımız fiyattır. Bizden sonra kasap ve marketler nasıl satıyor bilemem. Zaten bu fiyatı kontrol edecek olanlarda biz değiliz. Onun hesabını verecek kişiler bellidir. Ama biz halkımıza karşı, memleketimize karşı hesap vermeye hazırız. Çünkü bizi kazandığımız belli. İyi kötü bir şekilde biz halkımıza hizmet ediyoruz. Şunu da iyi bilsinler üretici bir memleketin temel taşıdır.” Dedi. 

 

“ARPAMIZIN YÜZDE 70’İ DIŞARIDAN GELİYOR!”

2011 yılında yaşanan 2 büyük depremi hatırlatan Yılmaz, “2011 yılında çok kötü depremeler yaşadık. Allah kimseye bir daha öyle bir sıkıntı yaşatmaz inşallah. Ama o depremde herkes memleketi bırakıp giderken biz üreticiler ve besiciler burada kaldı. Memleketine hizmet etti. Yem üretiminde de dışarıya bağımlıyız. Antep’ten Urfa’dan yem getirilip Van’da satılıyorsa bu işte bir yanlışlık olduğu anlamına gelir. Zaten arpamızın yüzde 70’i dışarıdan geliyor. Buradan yetkili mercilere sesleniyoruz. Kendi sorunumuza çözüm getirmelerini istiyoruz. Çözüm bulunur ise bizim ürettiğimiz bize kalır. Kârını da biz almış oluruz.” Şeklinde konuştu.  

 

BILIKÇI: BESİCİLER FIRSATÇILIK YAPIYOR

Peki, Türkiye Ulusal Kırmızı Et Konseyi kırmızı et ile ilgili ne düşünüyor? Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Mustafa Bılıkçı yaptığı açıklamada, hayvan açığının kapatılmaması nedeniyle kırmızı et fiyatlarının yaklaşık 2 yıldır arttığını savundu. Bılıkçı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kısıtlama nedeniyle yılın ilk yarısında toplam 40 bin baş olan besi hayvanı ithalatı, kısıtlamanın kalkması sonrası 2 ayda 80 bine çıktı. Ancak bu yeterli değil. Bizim tahminlerimize göre 140 bin başlık hayvan açığı var. Elinde hayvan bulunan besici de sürekli fiyat artırıyor. İthal ettiği besilik hayvanın fiyatı sabit ama satış fiyatları sürekli artıyor. Besiciler fırsatçılık yapıyor. Fiyat artışı nedeniyle perakende satışlar da sürekli düşüyor. Piyasaya artık müdahale edilmesi gerekiyor. Karkas et ithalatına hep karşı çıktık ama artık bu aşamada gerekli olduğuna inanıyoruz. Kısa sürede piyasaya denge getirebilecek bir mekanizma olarak ithal et seçeneği değerlendirilmeli." Besilik canlı hayvan fiyatının 15-16 liraya mal olduğunu, bu karkasa çevrildiğinde fiyatın en fazla 23 lira olması gerektiğine inandıklarını ifade eden Bılıkçı, 26 lirayı gören fiyatın kendileri için de çok fazla olduğunu, tüketim düşüşü nedeniyle et piyasasında sıkıntı yaşandığını dile getirdi.


ŞEHRİVAN ÖZEL – MERAL YILDIZ

Editör: TE Bilisim