Beştepe'de yapılacak yılın ilk Bakanlar Kurulu toplantısında, bölgedeki gelişmeler, Hakan Atilla davası, OHAL gibi konular ele alınacak. 19 Ekim 2017'de bir kez daha süresi 3 ay uzatılan Olağanüstü Hal uygulaması Bakanlar Kurulu toplantısının gündeminin en ön sırasında olacak.

 

Bu toplantıda OHAL'in süresinin uzatılıp uzatılmayacağı netlik kazanacak. Olağanüstü hâl (OHAL) , olağanüstü yönetim usullerinin uygulanmasını gerektiren doğal afet, tehlikeli salgın hastalık, ağır ekonomik bunalım, kamu düzenini ciddi biçimde bozan yaygın şiddet olayları gibi durumlar. Olağanüstü hâl rejimi yönetim makamlarının yetkisinin genişlemesi sonucunu yaratır. Kanun hükmünde kararname ya da KHK genel tanım olarak yasama organının konu, süre ve amacı belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği yetkiye veya doğrudan doğruya anayasadan aldığı yetkiye dayanarak, hükümetin çıkardığı, maddi anlamda kanun gücüne sahip, parlamentonun tasdiki ile şekli ve organik anlamda kanun gücünü kazanacak olan kararnamelerdir.

 

HAKAN ATİLLA DAVASI: Saat 14.00'te başlayacak toplantıda, kritik başlıklar ele alınacak. Terörle mücadele, Irak ve Suriye'deki gelişmeler, ABD'deki Hakan Atilla davası masaya yatırılacak konular arasında.

OHAL'İN SÜRESİ UZATILACAK MI?: 19 Ocak'ta sona erecek olağanüstü hal uygulamasının uzatılıp uzatılmaması da kabinenin gündeminde olacak.

YENİ KHK GÜNDEMDE: FETÖ'nün ByLock tuzağı nedeniyle kamudan ihraç edilenlerin göreve iade edilmesini öngören kanun hükmünde kararnamenin de toplantıda ele alınması bekleniyor.

 

Yeni KHK geliyor! Bakanlık liste hazırlıyor

 

FETÖ’nün ‘Mor Beyin’ tezgâhıyla telefonlarına istem dışı ByLock indirilenler için yeni KHK geliyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin’in, Eğitim İş Sendikası ile yaptığı görüşmede, “Mor Beyin” mağduru öğretmenlerle ilgili listenin hazırlandığını, iade KHK’sının bir iki gün içinde çıkacağını söylediği öğrenildi. Bakanlık bürokratlarının da konu konu itirazları not alarak gerekenlerin yapılacağını belirttiği ve sendika ile iletişim kanallarının bundan sonra daha açık tutulması konusunda adım atacaklarını söyledikleri öğrenildi. Kanun hükmünde kararname ya da KHK genel tanım olarak yasama organının konu, süre ve amacı belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği yetkiye veya doğrudan doğruya anayasadan aldığı yetkiye dayanarak, hükümetin çıkardığı, maddi anlamda kanun gücüne sahip, parlamentonun tasdiki ile şekli ve organik anlamda kanun gücünü kazanacak olan kararnamelerdir. Türkiye'de 1982 Anayasası'nın 87. maddesi ile, "Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek" TBMM'nin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.

 

‘DÖNECEKLER’

Toplantıda, bakanlık bürokratlarının Eğitim İş’in raporlaştırdığı sorunlara ilişkin tek tek not aldığı öğrenildi. Eğitim İş’e bakanlık tarafından az sayıda olmasına karşın üyeleri hakkındaki ihraçlar ve açığa alınanlar konusunda girişimlerde bulunulacağı bilgisi verildi. FETÖ’nün, “Mor Beyin” ve çeşitli uygulamalarla binlerce kişiyi mağdur ettiğinin ortaya çıkmasının ardından edinilen bilgiye göre Müsteşar Yusuf Tekin’in de toplantıda, “Mağdurlar için iade listelerini hazırladık. KHK’nın 1-2 gün içerisinde yayımlanmasını bekliyoruz. Bu öğretmenler mesleklerine geri dönecekler” dedi.

 

OHAL NEDİR? 

Olağanüstü hâl (OHAL) , olağanüstü yönetim usullerinin uygulanmasını gerektiren doğal afet, tehlikeli salgın hastalık, ağır ekonomik bunalım, kamu düzenini ciddi biçimde bozan yaygın şiddet olayları gibi durumlar. Olağanüstü hâl rejimi yönetim makamlarının yetkisinin genişlemesi sonucunu yaratır. Belirli yaş aralıklarındaki vatandaşlar için çalışma yükümlülüğü, gerektiğinde para ve mal yükümlülüğü konulabilir. Olağanüstü hâl önlemlerinin ortak ve en tartışmalı yönleri ise yaygınlaştırılması ve genellikle bunlara karşı yargı yolunun kapalı olmasıdır.

 

Olağanüstü hâl, 27 Ekim 1983 tarihinde yürürlüğe giren 2935 sayılı Olağanüstü Hâl Kanunu kapsamında tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar, ağır ekonomik bunalım ve "anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması" olarak nitelendirilen durumlardır. Bu hâllerin bir veya birden fazlasının görülmesi durumunda cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Millî Güvenlik Kurulu'nun görüşünü de aldıktan sonra, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hâl ilan edebilir.

 

KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME NEDİR?

Kanun hükmünde kararname ya da KHK genel tanım olarak yasama organının konu, süre ve amacı belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği yetkiye veya doğrudan doğruya anayasadan aldığı yetkiye dayanarak, hükümetin çıkardığı, maddi anlamda kanun gücüne sahip, parlamentonun tasdiki ile şekli ve organik anlamda kanun gücünü kazanacak olan kararnamelerdir. Türkiye'de 1982 Anayasası'nın 87. maddesi ile, "Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek" TBMM'nin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.

 

Anayasa'nın 91. maddesinde de KHK çıkarma yetkisi verme hususu düzenlenmiştir.

 

Bu madde şöyledir: "Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez."

 

Kanun hükmünde kararnameler, olağan ve olağanüstü olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nde, Olağan Kanun Hükmünde Kararnameler, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılmakta; bu yetki Bakanlar Kurulu'na Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yetki kanunu ile verilmektedir. Temel haklar, kişi hak ve ödevleri ile siyasî hak ve ödevler hakkında düzenleme yapılamaz. Olağanüstü Kanun Hükmünde Kararnameler ise Cumhurbaşkanı başkanlığındaki Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılmaktadır. Bunun için TBMM'nin yetki kanunu vermesine gerek yoktur. Uluslararası hukuktan doğan yükümlülükleri yerine getirmek şartıyla, her alanda düzenleme yapılabilir. Kanun hükmünde kararnameler hem meclis tarafından siyasi denetime hem de Anayasa Mahkemesi tarafından yargısal denetime tâbidirler.

Editör: TE Bilisim