Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, yüksek katlı binalara ruhsat konusuna ilişkin, "Yeni açılan alanlarda mahalle konsepti içinde eski özlediğimiz komşuluk ilişkilerini özendirecek şekilde, her türlü sosyal donatı alanı hazırlanmış düşük katlı bir vaziyette yapılması hususunu ısrarla bütün belediyelerimize tavsiye ediyoruz." dedi.

 

Özhaseki, yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK’nın bölgede evlerine zarar verdiği vatandaşların, önümüzdeki yılın ortalarına kadar yeni evlerine yerleşeceklerini söyledi. Terörün Şırnak merkez, Diyarbakır Sur içi, Şırnak’ın Silopi, İdil, Cizre ilçeleri ile Yüksekova ve Nusaybin'de çok yoğun yaşandığını belirten Özhaseki, terör örgütünün bölgede 70 bin civarında binada hasar oluşturduğunu bildirdi.

 

Teröristlerin her evden çıkarken el yapımı bombalar hazırlayarak patlattıkları için evlerin kullanılamaz hale geldiğini anımsatan Özhaseki, şöyle konuştu: "30 bine yakın konut oturulamaz halde. Burada vatandaşlarımızın az hasarlı olan konutları için parasını, eşya bedellerini kendilerine tek tek ödedik. Bunun dışında 30 bine yakın konutun inşaatına bir yıl önce birçok yerde başladık. Kimi vatandaşlarımızın evlerini teslim ettik. Mesela Sur içinde bir vatandaş eğer bizden dışarıda yaptığımız evlerde oturmak isterse, evi hazır veriyoruz. Silopi’de teslim ettik. Birçok ilçemizde de inşaatlar devam ediyor. Birkaç ay içinde inşallah bütün vatandaşların evlerini verebilecek duruma geliyoruz."

 

"DEVLET MAĞDUR VATANDAŞIN YARASINI SARAR"

Özhaseki, vatandaşların kendileriyle anlaşması durumunda evini boşalttığı günden itibaren kira yardımında bulunduklarının altını çizerek, vatandaşlara evlerinde kullanacakları eşya yardımı da yaptıklarını aktardı. Bölgedeki vatandaşların mağdur olduğuna, evini boşaltmak zorunda kaldığına dikkati çeken Özhaseki, "Devletin kudret eli vardır, anarşiste vurur ama bir taraftan da gelir mağdur vatandaşların yarasını sarar. O anlamda devlet üzerine düşeni hakkıyla yapıyor. İnşallah önümüzdeki yılın ortasında bir tek açıkta vatandaş kalmaz, hepsinin yerlerini yapmış oluruz." ifadesini kullandı. 

 

Yapılan bu çalışmaların rakamlara döküldüğünde 10 milyar liranın üzerinde göründüğüne işaret eden Özhaseki, değişik formüller uygulayarak bu masrafları iyice aşağıya çekmenin yollarını aradıklarını dile getirdi. Özhaseki, "Çünkü bütçede hazır keselerce altın var da birer kesede şuralara verelim diye bir harcama yok. Kıt kanaat, bin bir türlü sıkıntı ve meşakkat içinde oradaki bütün hizmetleri yürütüyoruz." dedi.

 

"HERKESİN DÜŞÜK KATLI YAPMASINI İSTİYORUZ"

Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, birkaç yıldır yüksek yapılaşma olmaması hususunda belediyeleri uyardığını anımsattı. Bu konuda plan yapma yetkisinin birinci derecede belediyelerde olduğunu anlatan Özhaseki, şu değerlendirmelerde bulundu:  "Ancak belediyeler birinin planını yapmazsa, ruhsatını vermezse biz devreye öyle giriyoruz. Ya da bir yerde kentsel dönüşüm yapılıyor da evler yıkılıyorsa o zaman planlamada biz devreye giriyoruz. Yoksa ana planlama merkezi belediyeler. Belediyelerimizin bu konuda doğrusu biraz daha titiz ve hassas olması lazım. Çünkü deprem ülkesiyiz. Topraklarımızın yüzde 66 birinci ve ikinci derecede deprem bölgesi. Nüfusumuzun yüzde 70'i burada yaşıyor. O zaman depreme daha dayanıklı evler yapmamız lazım. Bu noktada bir çok belediyemiz büyük bir teyakkuz içinde işi devam ettiriyor ve yeni açılan alanlarda düşük katlı vermek için gayret içinde. Ama eskiden yapılan planlar var. Müktesep haklar, devam eden inşaatlar var. Bu konuda da doğrusu hukuki engeller var. Vatandaş kendi inşaat alanını kendi binasında kullanırken bunu yarıya düşür deme hakkımız çok gözükmüyor şu andaki hukuki mevzuata göre. Gönlüm herkesin düşük katlı yapmasını istiyor ama kazanılmış haklara da mani olamıyoruz."

 

"BELEDİYELERE TAVSİYE EDİYORUZ"

"Vatandaş ara ara 'Cumhurbaşkanımız söyledi ama yüksek katlı binalar yapılıyor' diye bir hisse kapılırsa o doğru olmaz, çok önceden yapılan planlamanın neticesidir." diyen Özhaseki, sözlerini şöyle tamamladı: "Yıllarca belediye başkanlığı yaptım. 1985'te yapılan planlar neredeyse 2005'te yürürlüğe girmişti. Vatandaş 'başkanım neden yüksek kat yaptırıyorsun' dediği zaman verecek cevap bulamazdım. Ben karşıyım ama 1985’ten itibaren mülkiyetler oluşmuş, el değiştirmiş, iyi niyetli alıcılar var, onların da hakkın gasp edemezdim. O nedenle onlar yapıyorlardı. Şu anda da aynı durum ufak tefek devam eder ancak alınan temel karar eninde sonunda tüm Türkiye'ye hakim olur. Bütün belediye başkanı arkadaşlarımızla özel toplantılarda bir daha yüksek kat vermemeleri konusunda uyarıyoruz. Yeni açılan alanlarda mahalle konsepti içinde eski özlediğimiz komşuluk ilişkilerini özendirecek şekilde, her türlü sosyal donatı alanı hazırlanmış düşük katlı bir vaziyette yapılması hususunu ısrarla bütün belediyelerimize tavsiye ediyoruz."

Editör: TE Bilisim