Van'da, 23 Ekim 2011'de meydana gelen, 644 kişinin ölümüne neden olan ve çok sayıda binanın ağır hasar gördüğü 7,2 büyüklüğündeki depremin üzerinden geçen 5 senede kent, devletin yatırımlarıyla adeta yeniden kuruldu.  

 

Türkiye'nin tarihine 644 insanın yaşamını yitirdiği büyük depremler olarak geçen 23 Ekim ve 9 Kasım Van depremlerinde, birbirinden acı hikayeler, çetin kış koşullarında çadır kentlerde sürdürülen hayat mücadelesi yaşandı. Tüm Türkiye, kentin tekrar ayağa kalkması için yardım seferberliğiyle kenetlendi. Merkez üssü Tabanlı Mahallesi olan depremin ilk 20 dakikasında Van'ın merkezindeki enkazlarda, bir saat sonrasında ise en büyük hasarı gören Erciş ilçesinde arama kurtarma faaliyetleri 71 ekiple başlarken, daha sonra yurt içi ve yurt dışından gelen ekiplerle çalışmalar 140 noktaya yayıldı.

 

Sağlık Bakanlığı tarafından Doğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere Türkiye'nin farklı illerinden görevlendirilen 295 ambulans, 56 UMKE aracı, 6 ambulans helikopter, 2 ambulans uçak ve 2 bin 400 sağlık personeli, gecesini gündüzüne katarak yaraları sarmaya başladı. Enkazdan sağ çıkarılan her bir insanla yüzleri gülen, kurtarılamayanlar için ise gözyaşlarına hakim olamayan kurtarma ve sağlık ekipleri, sağ çıkanların verdiği moralle özellikle günler sonrasında dahi bir kişiyi bile sağ çıkarmak için büyük çaba gösterdi.

 

Depremden 108 saat sonra enkazdaki gençlere ve annesinin tükürüğüyle hayatta kalan Azra bebeğin de aralarında olduğu bin 673 kişiye ulaşan sağlık ekipleri, bu yaralılardan bin 37'sini karayoluyla, 194'ünü ise ambulans uçak ve helikopterlerle başka illerdeki hastanelere ulaştırdı. Özel eğitimli 42 köpeğin de görev yaptığı kurtarma çalışmalarının ardından bu defa çadır kentler başta olmak üzere depremzede vatandaşların sağlık hizmetlerini yürüten ekipler, merkeze bağlı mahallelerde de 11 bin 500 vatandaşa yerinde sağlık hizmeti verdi.

 

Devletin üst kademesi hazır bulundu

Depremin ilk saatlerinde bölgeye sağlık ekiplerinin sevk edilmesinden kısa süre sonraVan'a gelen devletin üst kademesi de çalışmaları, yaralıların durumlarını ve kentin bir an önce ayağa kalkması için yapılacak çalışmaları yakından takip etti. Bölgeye ilk gelen dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, yardımcıları, bakanlar ve üst düzey bürokratlar, bir taraftan kriz merkezlerine gelen son bilgileri toparlarken, bir taraftan da Türkiye'nin farklı noktalarında bulunan depolardan kente yardımları kısa sürede ulaştırmaya çaba gösterdi.

 

Tüm ülkenin Van için seferber olduğu anlarda, sivil toplum kuruluşu çalışanlarıyla kente gelen ekipler de kısa süre sonra devletle el ele vererek depremzedelerin barınma ve yaşamsal ihtiyaçlarını gidermeye çalıştı. Artçı sarsıntıların devam etmesi nedeniyle evlerine giremeyen vatandaşların barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla ilk etapta gönderilen 75 bin çadır vatandaşlara dağıtılırken, kentin farklı noktalarına çadır kentler kurulmaya başlandı.

 

Mehmetçiğin de görev aldığı çadır kent kurulumunun tamamlanmasının ardından son yılların en çetin kış koşullarının yaşanması, kentten gitmek isteyen vatandaşların yollara düşmesine neden oldu. Tüm Türkiye'nin kucak açtığı on binlerce depremzede, farklı illerdeki misafirhaneler, kamu kurum ve kuruluşlara ait binalar, yakınları ve vatandaşlara ait evlerde ücretsiz misafir edildi.

 

35 konteyner kent kuruldu

Deprem sonrası sessizliğe bürünen kentte kalan depremzedelerin çaresizliğine, soğuk havanın eklenmesiyle başlarını sokacak bir yer bulma çabasına kayıtsız kalmayan devlet, çadır kentlerin ardından 14 bin tırla kente getirilen 29 bin 500 konteynerle 35 konteyner kent kurdu.

 

Geçici barınma imkanının bu yolla sağlanmasıyla rahat bir nefes alan depremzede vatandaşlar, yetkililerin daha 1 ay geçmeden inşa edilecek konutların yapımına başlamasıyla eski günlerine dönecek olmanın mutluluğunu yaşadı. Başbakanlık AFAD tarafından TOKİ'ye yaptırtılan deprem konutlarının en kısa zamanda tamamlanması için şehrin şantiyeye döndüğü kış mevsiminde, binlerce iş makinesi ve on binlerce işçi, hava sıcaklığının sıfırın altında 30 dereceyi bulduğu günlerde soğuğa aldırış etmeden konutları tamamlamaya çalıştı.

 

Evleri yıkılan ve ağır hasar görenler için Vanmerkez, Edremit ve Erciş ilçelerinde hızla yükselen konutlar, henüz depremin birinci yılında dönemin Başbakanı Erdoğan'ın katıldığı törenle ailelere teslim edildi. Van merkez, Erciş ve Edremit ilçeleri ile bağlı mahallelerde 147 bin 622 konut, 18 bin 735 iş yeri ve 20 bin 209 ahırda inceleme yapan AFAD uzmanları, 36 bin 206 konut ile 9 bin 602 ahırın ağır hasar gördüğünü tespit etti. Çalışmalarda, 18 bin 181 konut da orta hasarlı olarak belirlendi.

 

YYÜ, depremden sonra daha da güçlendi

5 yıl önce meydana gelen depremlerde çok sayıda binası hasar gören Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) ise yapılan çalışmaların ardından adeta küllerinden doğdu. Binalarının çoğunun ağır hasar alması, sağlam durumda bulunanların da 2007 deprem yönetmeliğine uymaması nedeniyle kullanamayan YYÜ, bunun yanı sıra artçı sarsıntılardan dolayı öğrencilerin kenti terk etmesi üzerine eğitime ara vermek zorunda kaldı.

 

Yönetimin öğrenci ile öğretim üyelerini geri getirmek için gösterdiği gayret ve hükümetin verdiği büyük desteğin ardından, kampüste çok sayıda konteyner ve prefabrike yapı kurularak barınma imkanı sağlandı.  Eğitime verdiği 2 aylık ara sonrasında, hasar gören binalarını güçlendirip yeni yapılar da inşa ettiren YYÜ yönetimi, adeta depremi fırsata dönüştürdü.

Editör: TE Bilisim