Sen ne yaparsan yap, ne yazarsan yaz ve ne söylersen söyle halkın anladığı kadarsın. O halde 

halkın seviyesini bulmalı isteğini tartmalısın, ona göre yol çizmelisin, programını ona göre dizayn 

etmelisin. 

Öncelikle seçim sonuçlarının tüm halkımıza hayırlar getirmesini dileyerek başlamak istiyorum. Bu 

seçim gösterdi ki; halka inemezsen yukarı çıkamazsın!

Kürt siyasetinin öncüsü ve bedel ödemişi HDP aslında bu 7 Hazirandan sonra (1 Kasım odaklı) 

seçimlerinde öncülüğün ve bedelin manasını yeterince idrak edememiş. O nedenle de halk ona 

idrak dersi vermiş.

Yani manifestonu ne kadar yüceltirsen yücelt, ne kadar güzelleştirirsen güzelleştir halkın 

değerlerine inemezsen o da seni değerlendirmez!

Ne kadar halktan bahsedersen bahset onun diline inemezsen o da seni dillendirmez!

Ne kadar barıştan kelam edersen et halkın barışına inemezsen o da seninle barışmaz!

Ne kadar eşitlikten söz edersen et halk ile eşit olamadıysan o da seni başarıyla eşleştirmez!

Ne kadar inançlara saygılı olursan ol halkın inancına inemezsen o da seni inandığın yere 

götürmez!

Ne kadar farklılıklara dem vursan da halkın farklılığına inemezsen o da seni fark etmez!

Ne kadar özerklik çeşitlerini söylersen söyle halkının gerçek özerkliğine dem vurmuyorsan o da 

senin özerkliğini istemez!

Ne kadar bayraklara saygı duyarsan duy halkının bayrağını1 sallayamıyorsan o da seni sallamaz!

O halde halkın anladığı kadarsın.

Not: Her ne kadar eşit ve adaletli bir seçim olmamış ise de ve her ne kadar hükümet çevrelerinden ve 

hususi olarak kurulan ve kendine Kürt İslam etiketi yapıştıran çevrelerce  HDP'ye belden aşağı ve 

insafsızca vurulmuşsa da HDP sözeleştiri yapmalı ve yukarıdaki tespitlere göre kendine çeki düzen 

vermelidir.