Ak Parti’nin büyükşehir olduktan sonra başlattığı yeniden teşkilatlanma çalışmaları sürerken her geçen gün iki yeni ilçe olan Tuşba ve İpekyolu İlçe Başkanlığı için farklı isimler telafuz edilmeye devam ediyor. Adayların ve Genel Merkez’in önceden belirlediği isimler konuşuldukça her geçen gün Van yeni isimler de duymaya devam ediyor. Hal böyle olunca Ak Parti’nin önünde iki zor seçenek duruyor. Ya bu iş siyaseti iyi bilenlere verilerek büyükşehire hazırlanırken tecrübelerden faydalanılacak ya da görev gençlere takdim edilerek yeni bir strateji denenecek. İşte bu zorluk içinde adaylarını belirlemek isteyen Ak Parti’nin Tuşba için önemli kozlarından biri de Naif Şabu. Geçtiğimiz dönem Abdullah Aras ile kıyasıya bir başkanlık yarışına giren Naif Şabu ve ekibi yerel seçimlere kısa bir zaman kala yeniden Ak Parti cephesinde ismi anılanlar arasında. Fakat bu kez durum farklı. Aras ile girilen seçim yarışı, daha sonra yaşanan ufak tefek sorunlara rağmen “Tek amacım Ak Parti’ye hizmet” diyen Şabu bu kez Tuşba AK Parti İlçe Başkanlığı adayı. Üstelik bu görev Genel Merkez’in belki de seçim sonrasında sergilenen tutum karşılığında Şabu’ya Ak Parti tarafından teklif edilmiş. Yılların tecrübesi ile siyaset aranasında görev yapan ve Ak Parti’nin en mütevazı isimleri arasında yer alan Şabu da ‘Görev istenmez, verilir’ diyerek Tuşba’da kendisine sunulan vazifeyi kabul etmiş. Biz de adaylık başvurusunu yapan Naif Şabu ile görüşüp yeniden bir seçim yarışı öncesi düşüncelerini öğrendik. Siyasette yılların birikimi ve kazandığı engin tecrübelerden olsa gerek, Van’ın geleceğine yönelik çözüm önerileri inci gibi döküldü Şabu’nun ağzından. Bir taraftan geçmişte yapılanları anlatta bir taraftan “Henüz geç değil diyerek” yeni umutlar verdi Şabu. İşte o söyleşiden arda kalanlar…

Röportaj: Yunus Emre AYKAÇ

Tuşba Ak Parti İlçe Başkanlığı için adı geçen en güçlü isim olan Naif Şabu, adaylığı ile ilgili tüm merak edilenleri Şehrivan için cevapladı:

 

Yerel seçimlerin her geçen gün biraz daha gündemi işgal ettiği şu günlerde partiler cephesinde hareketli saatler yaşanmaya devam ediyor. Partiler bir taraftan büyük illerde adaylarını duyurmanın hesabını yaparken bir taraftan da yeni büyükşehir olan illerde teşkilatlanma çalışmalarını yapıyorlar. Yıl içinde çıkan yasayla birlikte büyükşehir olan illerden birisi olan Van’da da bu hareketlilik tüm hızıyla devam ediyor. Yeni kurulan İpekyolu ve Tuşba İlçeleri’nin stratejik ve siyasi önemi de Ak Parti’nin bu anlamda yerel seçim anlamında en önemli sınavı olarak masada duruyor. Bir taraftan yerel seçimde BDP ile zorlu bir yarışa girecek olan AK Parti bir taraftan da iki önemli ilçe olan Tuşba ve İpekyolu’na bu işi en iyi şekilde sırtlayabilecek isimleri atamak istiyor. İşte bu anlamda dün adaylığını açıklayan ve resmen İpekyolu’na talibim diyen İlyas Akkoyun’dan sonra bugün de Tuşba’nın en güçlü ismi Naif Şabu ile konuştuk. Ak Parti’den bazı isimlerin teklifiyle Tuşba İlçe Başkanlığına aday olan ve yılların tecrübesini yeni ilçede kullanılmak üzere göreve davet edilen Şabu’da bu sorumluluğun bilinci ile başvurusu ile resmen talip olduğu görevi beklemeye başladı. Ak Parti’nin yerel seçimlerde geçmiş yıllarda düştüğü hataya düşmemesi gerektiği belirten Şabu, büyükşehir seçimleri için küçük hesap peşinden koşmak yerine büyük düşünerek bu seçimlere çalışılması gerektiğini belirtti. “Bu seçimleri kazanmak ne çok zor ne de çok kolay” diyen Şabu, adaylığı ve Ak Parti’nin geleceği ile ilgili herşeyi Şehrivan’a anlattı. İşte Şabu ve Tuşba İlçe Başkanlığı hikayesi:

 

Naif Şabu neden aday oldu? Bu aday kimliği nasıl oluştu?

 

İlçe başkanlığına benim bir talebim yoktu. Ben arkadaşlarımla da bunu istişare ettim aday olmayacağımı açıkladım. Herhangi bir müracaatım da yoktur. İl koordinatımızın Yahya Akman Bey buraya gelmişti geçtiğimiz haftalarda. Van ziyareti sırasında kendisi ile de görüştük. Buradaki ziyaretleri sırasında beni aradı ve benimle görüşmek istediğini söyledi bende kabul ettim ve görüştüm. İlçelerin atamaları ile ilgili bir takım görüş alışverişinde bulunduk. Bana senin niye müracaatın yok dedi. Bende düşünmüyorum diye cevap verdim. Bana, senin de müracaat etmen gerekiyor, talep var arkadaşlarımız seni istiyor dedi. Bende beni bağışlamasını istedim. Daha sonra Yahya Bey Van’dan ayrılırken havaalanında tekrar bir görüşmemiz oldu ondan sonra müracaat formunu doldurup adaylık için müracaat etmeye karar verdim. Adaylığım bu şekilde başladı.

 

Bu süreçte kendi ekibinizle mi devam edeceksiniz yeni bir ekip mi oluşturacaksınız?

 

Benim ekibimden istifade edeceğim çok deneyimli arkadaşlarım var. Böyle bir görev verilmesi halinde hem bu arkadaşlardan istifade edeceğim hem de dışarıdan da hizmetine güvendiğim insanlar ile beraber bu hizmeti yürüteceğiz inşallah.

 

Gelen teklif şahsınıza mı, ekibiniz adına mı yapıldı?

 

Teklif benim şahsım adına yapıldı. Ekibim ile birlikte olduğumu da biliyorlar. Bu yüzden bana teklif yapıldı.

 

Ak Parti İl Başkanı Abdullah Aras’ın son kongresinden sonra ki durumunuz için neler söyleyeceksiniz?

 

Arkadaşlarımız ile birlikte birlik-beraberliğimiz, dostluğumuz elhamdülillah devam ediyor, her hangi bir sorun sıkıntı yoktur. Aynı şekilde Partimize yönelik hizmetlerimize de kendi çapımızda devam ediyoruz. Partinin bu memleket için çok önemli olduğunu, önem arz ettiğini her zaman söyledik, bir şans olduğunu söyledik ve bizim adaylığımız olsa da olmasa da biz ilkelerimiz için, partimiz için çalışmalarımızı devam ettireceğiz. O konuda hiç kimsenin bir şüphesi olmasın.

 

Kongreden sonra partiniz ile hiçbir sorununuz olmadığını belirttiniz, bu partiye bağlılığınızdan mı kaynaklanıyor,30 yıllık siyaset hayatınızı bitirmeme isteğinizden mi kaynaklanıyor?

 

Aras, arkadaşımız seçimi kazandıktan sonra kendi ekibi ile birlikte rahat bir ortamda çalışsın diye Partiden biraz mesafeli durduk. Tüm çalışmasını, her şeyi ile beraber, ekibi ile beraber çok rahat bir atmosferde yürütsün, başarılı olsun diye mesafeli durduk. Yoksa bizim partiden koptuğumuz söz konusu değil. O yüzden de ne partiye nede yönetime asla küsmedik. Bu bir koltuk yarışı değil bir hizmet yarışıdır. Bizim ekibin daha başarılı olacağı kanaatindeydiler ancak böyle oldu. O konuda orada başladı ve orada da bitti.

 

Daha önce Yahya Akman’a herhangi bir adaylık başvurunuz oldu mu onlar mı size teklif etti?

 

Bizim Yahya beye kesinlikle hiç bir teklifimiz olmadı. Daha öncede bizi çağırmıştı bizimle görüşmüştü. Burada partimiz ile birlikte hareket etmemiz gerektiğini söyledi. Aksi takdirde önümüzdeki yerel seçimlerde zorlanacağımızı açıkladı. Dolayısıyla bir araya gelmemiz gerektiğini ortaya koydu. Bizde daha sonra genişletilmiş divan kongrelerine katıldık. Kendisi de bu toplantılarda sürekli olarak bizim arkadaşlarımızın yeni teşkilatlarda görev alması için yardımcı olacağını söyledi. Bu konuyu Genel Merkezi’imiz ile de istişare edeceğini ifade ettiler. Yani biz bu konuda her şeyi onların kendi takdirlerine bıraktık.

 

Daha önceden muhalif olduğunuz Abdullah Aras ve ekibi ile birlikte yol alacak mısınız yoksa onlardan bağımsız mı olacaksınız?

 

Biz hiçbir zaman muhalif değiliz. Yanlış birtakım olaylar varsa biz sadece onlara muhaliflik yaptık. Biz partimizi sıkıntıya sokacak herhangi siyasi ihtiras içinde de olmadık. Yani biz partimize karşı muhaliflik yapmadık. Tabi ki biz görevi almamız halinde İl Başkanımız ve milletvekillerimiz ile uyum içinde çalışarak büyükşehir ve 14 ilçemizin belediye başkanlıklarını kazanmak için beraber çalışmalarımızı yürüteceğiz ve diyaloglarımız olacaktır. İki başlılık yapmak ya da ben ayrı o ayrı gibi davranışlar siyasi taammüllere de aykırı bir şeydir, böyle bir şey olmaz.

 

Sizin il başkan adayı olduğunuzdan sonra ki süreçte partiye girişiniz nasıl gerçekleşti bu süreç nasıl işledi?

 

Biz partiden hiçbir şekilde kopmadık. Başka bir partiye bir üyeliğimiz, bir geçişimiz olmadı. Parti ile ilgili herhangi bir muhalif durumumuz da olmadı. Bizim zaman zaman eksikliklerimizi tamamlamamız lazım. Şurada yanlışlarımız olmuş ikazları olmuş olabilir, fakat hiçbir zaman partiden kopmadık ve partiye bir muhalifliğimiz olmadı. Dolayısıyla o günde devam ediyordu parti ile çalışmalarımız, şimdi de devam ediyor inşallah yarında devam edecektir.

 

Sizin adaylığınızın olduğu bölge Tuşba, bu bölge hakkında herhangi bir analiziniz ve çalışmanız oldu mu?

 

Tuşba Belediyesi daha çok Tımar bölgesine itaat ediyor. Şimdi Timar’ın 59 tane köyü var. Bunların bir tanesi de benim doğup İlkokulumu okuduğum yer olan Pirgarip Köyü’dür. Şimdi oradaki insanların hepsi bizleri çok iyi tanıyor ve biliyorlar. İnşallah o bölge de herhangi bir sıkıntı yaşamayacağımızı düşünüyorum. Oradaki yapı, oradaki halk bizleri çok iyi biliyor ve tanıyorlar. Yararlı olabileceğimizi düşünüyorum. Tabi ki bu sadece bizim ile sınırlı değil arkadaşlarımız olacak. Ekibimiz, teşkilatımız ile birlikte çalışıp en iyi neticeyi alabileceğimizi düşünüyorum.

 

Uzun yıllar boyunca siyaset içerisinde yer aldınız bu tecrübelerinize dayanarak yeni bir teşkilat nasıl olmalı, siz başkan olursanız nasıl bir teşkilat kuracaksınız?

 

Şimdi sadece teşkilat değil her şeyde olması gereken bir şey var. Gerek siyaset de gerek de ticarette insanların beklediği bir şey varsa oda samimiyet, dürüstlük ve doğruluktur. İnsanlar güven duyduğu insanların yanında yer alır, onların yanında yürürler. Güven duyduğu insanlarla beraber sonunda kadar mücadele eder. Bizim temel hedefimiz toplumumuza, insanımıza güven vermektir. Biz siyasette seçimi kazanmaktan daha ziyade insanların güvenini kazanmaya yönelik inşallah bir çalışma yapacağız. Dolayısıyla o konuda bizim için asıl olan halkımızın güvenini kazanmaktır.

 

AK Parti Tuşba adayı olarak projeleriniz var mı? Varsa bunlardan açıklayabilecekleriniz hangileridir?

 

Proje olarak hepimizin gönlünde mutlaka birkaç şey vardır. Fakat şimdi erken olur diye açıklamak istemiyorum. Günü vakti geldiği zaman inşallah imkânlarımıza bakacağız. Devletimizin bu yeni ilçelere yönelik yapacağı yardımlar katkılar ne aşamadadır onlara bakacağız. Özellikle de köylerimize yönelik çalışmalarımızı düşünüyoruz. Köylerimizin içindeki parke taşlarına bir çok eksiklerin olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla bu eksikler öncelik sırasına göre tespit edilecek ve çözülmesi için hükümetimizden ve büyükşehirimizden destek ve katkı istenecektir. Tabi ki de dediğim gibi bunlar bir ekonomik imkân meselesidir. İleri de inşallah bunlar oldukça hizmetlerimiz gidecek, özelliklede köylerimizin kalkınması için elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz.

 

Sizce büyükşehir seçimleri nasıl olacak, AK Parti bu seçimlere nasıl hazırlanacak?

 

Büyükşehir seçimleri bana göre çok zor değil aksine çok kolayda değil. Eğer biz halka kulak verirsek, halkın ne düşündüğünü, ne tercihler yaptığını, kime güvendiğini esas alarak isim belirlemesi yaparsak, bu eksende çalışmalarımız devam ederse bizim kazanmamamız için hiçbir neden yoktur. Çünkü 1984’ten beri bu seçimleri hep biz kazanmışız. Nerede ne zaman yanlış bir tercih yapmışsak kaybetmişizdir. 84’te biz kazanmışız, 89’da biz kazanmışız belediyeyi, 94’teyine biz kazanmışız, 99’da yanlış bir tercih yapmışız, kaybetmişiz. 2004’te tekrardan kazanmışız, 2009’da yanlış tercihten dolayı kaybetmişizdir. Yani vatandaş bize güveniyor. “Seçimde bizlere yanlış yapmayın, biz sizi destekleriz” diyor. “Seni yolda bırakmam, ama sen yanlış tercih yaparsan yanlışını da ben affetmem” diyor yine.Vatandaş da bu konuda kesinlikle haklıdır. Dolayısıyla önümüzdeki seçimlerde halk tarafından kabul görecek bir isim olması halinde gerekirse MHP, BDP, ve CHP’den oy getirebilecek adayların olması lazım. İnşallah önümüzdeki seçimlerde bir yanlışlık olmayacak seçimleri kazanmamız için sebep kalmayacaktır diye düşünüyorum.

 

Önümüzde ki günlerde Tuşba İlçe Başkanı olma ihtimaliniz var. Şayet böyle bir durum gerçekleşirse ilçe belediye başkanlığı için kimi düşünüyorsunuz?

 

Biraz önce arz ettiğim gibi o kişinin halka güven veren bir kişi olması lazım. Kişiliği, dürüstlüğü, samimiyeti ile halkın güven duyduğu bir isim olması halinde bütün kesimlerde oy alabileceğine inanıyorum. MHP, CHP ve BDP gibi diğer tüm Partilerin oy alabileceğini düşünüyorum. Yeterki orada tercihimiz yaparken şu insan, şunun gölgesinde denilmesin. O çok zarar veriyor. O yüzden de önümüzdeki seçimlerde inşallah sağlıklı, isabetli bir tercih olur. Bu konuda hiçbir tereddütümde yoktur.

 

Son olarak biraz da günmede dair konuşmak gerekirse, başlatılan çözüm sürecini nasıl görüyorsunuz? Biraz yorumlar mısınız?

 

Bu ülkenin ve bu toplumun kurtuluş reçetesi Milli Birlik ve kardeşlik projesidir. Tarihe baktığımız zaman milli birlik ve kardeşlik ruhunun hakim olduğu dönemlerde ecdadıdımız dünyaya hakim ve dünyanın en izzetli ve medeni toplumu haline gelmiştir. Ne zaman ki bu değerlerden uzaklaşmış ve terketmiş ise de dünyaya mahkum ve zillet altına düşmüş bir toplum haline gelmiştir. Bu nedenle bu toplumun ihtiyacı ameliyat değil. Tek ihtiyaç ve ilacı da Allah’ın bize bahşettiği İslam kardeşliğidir. Onun yerine ikame edeceğiniz hiçbir çözüm olamaz, tedavi de çözüm de budur. Kardeşlik hukukunu ortadan kaldırdığınız zaman çözüm değil çözümsüzlük ihtirasına düçar olursunuz.

 

Naif Şabu kimdir?

 

1955 Van Merkez Pirgarip Köyünde doğdum. İlkokulu köyde, orta ve lise tahsilimi ise Van’da tamamladım. 1975-76 tarihleri arasında askerliğimi bitirdim. 76’daMilli Selamet Parti’sinin Gençlik Kollarında siyasete başladım. Daha sonra Refah Partisi, ondan sonra Fazilet Partisi ve en sonda da AK Parti’de görev aldım. 1995’te Refah Partisi Merkez İlçe Başkanlığı, Ak Parti’ye gelince de 2003 ile 2006 yılları arasında Merkez İlçe Başkan Yardımcılığı, 2009-2012 yılları arasında ise Teşkilattan Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundum. Siyaset hayatım böyle devam etti. İş hayatım ise 1976 depreminden sonra Afet İşleri Bölge Müdürlüğü’nde görev aldım. Bir müddet orada tahakkuk amirliği görevinde bulundum. Ondan sonra Afet işleri bölge müdürlüğünde yapı işleri ve il İmar müdürlüğünde görev yaptım. Daha sonra bayındırlık ile birleştirildi orada da görev aldım. 2009’da emekliye ayrıldım. Şuanda da emekliyim ve serbest çalışıyorum.


Editör: TE Bilisim