Röportaj: Ömer Aytaç AYKAÇ Çiftci TOKİ’de yaşanan sıkıntıları Şehrivan’a değerlendirdi: K belgesi ile ilgili konuda hiç konuşmadınız. Basında ise özellikle VATSO Yönetim Kurulu Başkanı Mirza Nadiroğlu’nun sizinle ilgili açıklamaları vardı. Neydi bu konunun aslı? K belgesi ile konu oldukça uzun bir süreç. Üstelik bu kamuoyuna da biraz farklı yansıtıldı. Bildiğiniz gibi bu konuda basında çok farklı açıklamalar çıktı ve onlarca kişi bu konuda yorum yaptı. Bu yorumlardan beni en çok rahatsız eden de benim K belgesini VATSO’dan alıp da Erciş’e götürdüğüm şekilde basına yansıtılması. Herşeyden önce ortada bir yolsuzluk var. Yani VATSO’daki bu yetkinin alınmasının sebebi yaşanan yolsuzluktur. Önce bu konuşulmalı daha sonra yetki belgesinin neden Erciş’te devredildiği irdelenmelidir. Neden Erciş’e verildiği konusuna gelince, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile ben bu konuyu daha önce birkaç görüştüm. Sayın Bakanımız bir kere bana bu işin kesinlikle olmayacağını söyledi. Yani VATSO’nun yeniden bu belgeyi verme yetkisini alması imkansızdı. Üstelik ben buna rağmen defalarca Van’da buna ciddi şekilde ihtiyaç olduğunu söyledim, çünkü Vanlı esnafımızın bu belge için Diyarbakır’a gidip gelmesi ciddi bir sıkıntıydı. Ondan sonra tabi bildiğiniz gibi VATSO’nun açıklamaları oldu ve kamuoyunda da sıkça konuşuldu. Ama bundan bir süre sonra Mirza Nadiroğlu Ankara’ya geldi ve yaptığı açıkladan dolayı özür diledi. Hatta Van’a gittiğinde bir basın açıklaması bile yapacağını söyledi. Neyse biz Ankara’dan geldik ziyaretlerimiz kapsamında VATSO’yu ziyaret ettik. Mirza bey yine burda da bizden özür diledi. Ama ben hep diyorum Van bir bütündür. Biz de bunu göz önüne alarak her zaman bu konu için çabaladık. Ulaştırma Bakanının desteği ile Karayolları bünyesinde bir K belgesi ofisi kurulmasını sağladık. Bu şekilde hem Van’da hem de Erciş’te bir K belgesi kurulması sağlanmış oldu. Önemli olan Van’ın karlı çıkmasıydı. Kazanan Van oldu diye düşünüyorum. TOKİ’de yaşanan sıkıntılarla ilgili çalışmalar ne durumda? Biliyorsunuz kamuoyunda sıkça gündeme getirilen yakıt parası ve talep edilen diğer paralar ile ilgili iddialar var.  Konu ile ilgili bize de ulaşan vatandaşımız çok oldu. Hem bana hem diğer vekil arkadaşlarımıza. Bu aidatlarla ilgili hem Van’da hem de Erciş’te var. Ben konuyu Vali bey ile de görüştüm. İnsanların kömür paralarının yüksek olduğunu ve vatandaşların piyasada 500 TL civarında olan kömürün 800 TL civarında satıldığı yönündeki iddiaları paylaştım. Valimiz ise bunu açık ihale ile yaptıklarını ve ihaleye kimse girmediğini. Madem vardı bu işi yapabileckler neden girmediler şeklinde konuştu. Ayrıca bu ödemelerin de 8 taksit şeklinde ödenmesini sağladıklarını söyledi. Ben de o zaman vatandaşlarımızın kendi blokları için kendi kömürlerini almasını teklif ettim, o da değerlendireceğini söyledi. Yine buna ek olarak Bakanımız geldiğinde ben ona da aktırdım. O da işin çözülmesi yönünde kesin bir talimat verdi. Açıkçası insanlar bu konudan çok rahatsız. Gerekirse tüm TOKİ sakinleri davet edilip bir toplantı yapılmalı ve ayrıntılar konuşulmalı. İnsanlara bu giderler ile ilgili tüm detaylar verilmeli ve her şey açıkça dile getirilmeli. Olayın bir de sosyal boyutu var. Bu vatandaşlara kalem kalem tüm giderler açıklanmalı ve hangi harcamanın nereye gideceği dile getirilmeli. Bu noktada da ciddi sıkıntılar var. Bence TOKİ’de bir işletim sorunu var. Devletin çok büyük miktarda para harcayarak yaptığı bir yatırım var sonuçta. Bu tür küçük sıkıntılar da yatırımı biraz gölgede bırakıyor. Ha bir de şu var bu TOKİ’de cidden mağdur insanlar da var. Bunun için bir şeyler yapılabilir. O da mağdur insanlara vakıftan destek verilebilir mesela. Bir de vatandaş bir çok şeyi bedavaya getirmek istiyor. Bu işin elbette bir ödemesi olacak. Vatandaşın konutların 2 yıl ödemesiz olacak şeklindeki açıklamasını her şey ücretsiz olacak şeklinde de algılamamak gerekiyor. Evet bir işletim sorunu olabilir. Ama bunlarda konuşularak, her yönüyle açıklanarak çözüme kavuşturulacak şeyler. İmralı görüşmeleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Ak Parti İkinci Kürt açılımı olarak anılan bu süreçte Kürt sorununu ya da diğer bir ifadeyle Kürt meselesini çözecek mi? Bu mesele ciddi boyutlara ulaşmış hatta uluslararası boyutlarda bir meseledir. Bu mesele uzun yıllara dayanan bir meseledir. Tabi başbakanımız samimi bir şekilde iradeseni ortaya koydu. Büyük bir cesaret sergilendi. Karşılıklı bir şekilde görüşmeler de yapılıyor. Elbette bunu baltalamak için bir çok şey de yapılacak ki yapıldı da. Ama önemli olan bu işi samimi bir şekilde bu işi çözmek. Tabi ben biraz zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Daha önce karşılaştığımız bir Habur meselesi, bir Silvan saldırısını da göz önüne alarak bu işin biraz zamanla olabileceği düşüncesindeyim. Bu deneyimlerle hareket edilerek inşallah bu sorun çözülecektir. Ben bölgede de bu heyecanı görüyorum. Ama şunu söyleyeyim bu durum Van’ın önündeki en büyük engeldi. Ben yürekten inanıyorum ki bu sorunun çözülmesi ile birlikte Van’ın önnü ciddi bir şekilde açılacak ve yatırım için sağlıklı bir ortam oluşturulursa Van ülkenin cidden cazibe merkezi haline gelecektir. Büyükşehirde yavaş yavaş konuşulmaya başladı. Siz de yerel yönetimler konusunda deneyimli bir siyasetçisiniz. Süreç nasıl işleyecek? Büyükşehir çok önemli. Başbakanımızın büyükşehir ile ilgili bir sözü vardı ve bunu da gerçekleştirdi. Van 13 büyükşehirden birisi de Van. Üstelik sadece Van’ı değil eski büyükşehiri de kapsayan diğer 29 büyükşehiri de kapsayan idari bir reform oluşturuldu. Artık iki meclis değil bir meclis olacak. Güçlü bir yerel yönetim olacak. Bu vesileyle de devrim sayılacak bir yapılanla olacak. Artık göçler engellenecek, köylerde birer şehir oluşacak. Tabi bununla ilgili içişleri bakanlığının yoğun çalışması var. Van’da dahil olmak üzere şehirlerde komisyonlar kuruldu. Bu komisyonlar yerel seçimlere kadar bu yapılanmayı seçimlere kadar hazır hale getirecek. Van’da oluşturulan bu iki yeni ilçenin teşkilatlanmaları oluşturulacak yine. Büyükşehir seçimlerden sonra sağlıklı bir şekilde geçiş yapılmış halde teslim edilecek yani. Van’da bu konuda tam anlamıyla hazır halde seçimlere girecek. Tuşba ve İpekyolu Belediyeleri’nin oluşması daha doğrusu böyle bir dağlımın yapılması veya ilçelerin oy kullanması Ak Parti’nin lehine mi yoksa aleyhine mi olacak sizce? Salt bu mevcut yapı ile bakıldığında, genel seçim sonuçlarına bakıldığında sanki alehyte bir durum söz konusu gibi görünüyor. Ama bence önceki seçimlerde bence halkın iradesi sandığa yansımadı. Burada örgütün ciddi baskısı vardı. Her tarafta Ak Parti’ye karşı büyük bir müdahele, tehdit ve saldırılar vardı. Bir kere kırsalda kesinlikle iradeler sandığa yansımadı. Ama bu süreçten sonra devletin iradenin sandığa yansıyacağı bir sistem yansıtacağına inanıyoruz. Peki büyükşehir için nasıl bir aday sizce? Van Türkiye’nin en büyük kentlerinden birisi. Üstelik Doğu Anadolu belgesinin en önemli merkezlerinden birisidir ve ben iddia ediyorum ki Van bu ülkenin kaderini belirleyecek. Bizim aday konusunda elbette çalışmalarımız var. Şunu söylemek istiyorum. Van’a vizyon sahibi ve kendisini çok iyi yetiştirmiş, toplumun kabul edeceği bir aday getirilmelidir. Ben inanıyorum ki bu özelliklere sahip insanlar da var. Ama önemli olan Van’ın istediği bir adayın belirlenmesi. Tabi adayın belirlenmesi sürecinin de sadece il teşkilatına bırakılması da doğru değil. Mutlaka teşkilatın katkıları olacak ama nihayetinde Van halkı buna karar verecek. Halkın istemediği bir aday olmayacak. Bu açık ve net. Gerekirse büyük bir revizyon yapar yine de büyükşehiri alırız.
Editör: TE Bilisim