Röportaj: Ömer Aytaç AYKAÇ Ak Parti Van milletvekili Burhan Kayatürk ile Van’ın deprem sonrası içinde bulunduğu durumu ve hükümetin başlattığı yeniden yapılanma çalışmalarını konuştuk. Deprem sonrası ile ilgili bir dizi değerlendirmelerde bulunan Kayatürk, yeniden yapılanma anlamında kendisini en çok Tekstil Kent projesinin heyecanlandırdığını söyledi. Turizm, ekonomi ve sağlık alanında çok büyük gelişmelerin yaşanacağını söyleyen Kayatürk, 2014 yılında Van’ın ‘büyük şehir belediyesi’ unvanını hak edeceğini, uzun vadede değil kısa vadede Van’ın Doğu’daki birçok ilden daha güçlü bir şehir olacağını kaydetti.Hükümet her fırsatta yeniden bir planlama çalışması içinde olduğunu söylüyor. Siz de Van milletvekili olarak bu işin bizzat içinde yer alıyorsunuz. Siz bu yatırımlarla ilgili neler söyleyeceksiniz? Nedir bu yatırımlar?Bir kere Van’a depremden dolayı Van’a muazzam bir para gelecek. Neresinden bakarsanız kısa vadede 3 milyar lira uzun vadede 5 milyar lira gibi bir para Van’a girmiş olacak. Bu bir il ekonomisi için muazzam bir paradır. Tabi Türkiye bütçesini de sarsacaktır muhakkak. Bu noktada bizim Vanlılar olarak bu parayı çok çok iyi değerlendirmemiz lazım.Nasıl harcanacak bu paralar?Bu para ne olarak gelecek derseniz? Üniversiteye yurt olarak gelecek, vatandaşa konut olarak gelecek, yıkılan iş yerlerinin yeniden ayağa kalkması için verilmiş kredi olacak, köylülerin ev sahibi olabilmesi için, hayvanların barınak sahibi olması için verilecek. Ancak bununla birlikte beni en çok heyecanlandıran nedir diye sorarsanız bu Tekstil Kent’dir. Tekstil kent Van’ın bir üretim kendi olmasının ilk adımıdır. Bu çok önemli bir adımdır. Bu nedenle biz 4 milletvekili olarak çok büyük önem veriyoruz ve bu bizi çok da heyecanlandırıyor. Üstelik benim bu projenin tutacağından en ufak bir endişem de yok. Bizim hepimizin sahip çıkması gereken bir proje bu.        TEKSTİL KENT PROJESİNDE SONA YAKLAŞILDIBiraz bahseder misiniz bu Tekstil Kent projesinden?25 bin metre kare üzerinde kurulacak. Bura için 17 milyon gibi bir para istendi. Sağolsun başbakanımız burası için 23 milyon gibi para gönderdi. Dolayısıyla bu bir başlangıç olacak. Ama bununla biz yetinmeyeceğiz. Van Gölü’nün etrafında mutlaka turizm yatırımlarının olması gerektiğini düşünüyoruz. Van’ın esasen Van yapacak olan turizm yatırımlarıdır. Çünkü Van Gölü bu kadar fakir kalamaz artık yeter. Bence özellikle de depremi de fırsat bilerek bizim Van Gölü’nün etrafına muazzam yapılar meydana getirmemiz lazım. Turizm merkezleri, beş yıldızlı oteller, tatil köyleri olmalı ki Van gerçekten 2014’te Büyük Şehir olduğu zaman önemli bir metropol olduğunu ispatlasın. Bir tarafta bakıyorsunuz tarihi bir altyapı var, muazzam bir coğrafya ve harika bir doğa var, diğer tarafta da büyük yatırmalarla bu güzelliklerin, bu zenginliğin taçlandırılması lazım ki hem bölge illeri, hem de komşu illerden önemli oranda turist alabilelim.Peki, Tekstil Kent’in yeri ve detayları belli mi?Konu hakkındaki tartışmalar görüşmeler de aslında neredeyse belirlenmiş durumdu. İlk etapta 25 bin metre kare üzerinde bir yapı inşa edilecek. Bu alanda 25 üretici de olabilir, tek bir üretici de olabilir veya daha fazla. Ancak zannediyorum DAKA’nın bu üreticilerden istediği bir iki şey olacak. Örneğin, o alanda belli bir süre kalma veya bir yüzde belirleyerek, bu oranda Vanlı insanı çalıştırma ve onların sigortalarını yatırma zorunluluğu getirecek. Dolayısıyla orada böyle bir çalışma yapıldıktan sonra bu tekstil kentte aslında belki ilk etapta 5-10 bin insan çalışacak. Ama uzun vadede belki bunun çok çok üstünde insan çalışabilecek. Fakat şöyle bir şey de var bu alan aslında toplamda 300 bin metre karelik bir alan. Gürpınar yolu üzerinde yer alan bir yer. Böyle bir yer kurulduğu zaman bu 300 bin metrekarede belki herkese bina yapılmayacak ama mesela buranın alt yapısı, elektriği suyu çekilecek ve işletmecilerden buraya fabrika kurmaları istenecek. Ki burası tuttuktan sonra burası kesinlikle 25 bin metreyle sınırlı kalmayacak. Ama burada da yine bizim gayret göstermemiz lazım. Üreticiler geldiğinde bunlara katkı sağlamamız lazım. Bir tarafta böyle bir üretim kenti, büyüyen bir üniversite, eğitim kenti. Öbür tarafta da Vangölü ve Erçek gölü etrafında bulunan doğa harikası yerlerde kurulacak olan turizm yatırımları ile birlikte Van çok daha güzel bir olacaktır. O zaman işe orası kendiliğinden büyüyen bir hizmet kendi olur. Ki hizmet kenti olma yolunda Van’ın önündeki tüm engellerde yavaş yavaş kalkıyor.VAN 6 YENİ HASTANEBaşka ne gibi yatırımlar olacak?En büyük yatırımlardan biri de Sağlık alanında. Şu anda 600 yataklı bir hastanemiz var. Bu bölge hastanesine bakıyorsunuz Bölge Hastanesinin ayrıca 1000 yatak daha geliyor. Bunlar Kadın ve Doğum Hastanesi, Kalp Damar Cerrahisi Hastanesi, Onkoloji Hastanesi, Psikiyatri Hastanesi, Yüksek Güvenlikli Psikiyatri Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ve Van’a gelen öğretim görevlilerinin ve öğrencilerin teorik yapmaları için bir Eğitim ve Araştırma gibi hastaneler yapılacak. Bunlar ayrı ayrı birimler halinde yapılacak ve bunlar tam bir yerleşke haline gelecek. Toplamda 1600’ün üzerinde bir kapasitesi olacak. Ve bu hastanede önemli miktarda hasta gelecek Bunlarda nihayetinde bir turizm akını başlatacak. Bu hastanelerin proje aşamaları bitmek üzere. Biz bu işin Mayıs ve Haziran gibi başlayacağını umuyor ve bu noktada çalışıyoruz. Bunun çok kısa bir sürede bitmesini istiyoruz, çünkü bu eskiden beri düşünülen bir plan. Deprem hastanelerimize büyük bir zarar verdi o yüzden uzun vadede 2000 yataklı bir hastane Van için çok iyi olacaktır. Ayrıca üniversite kampüsündeki 600 yataklı Araştırma Hastanesi’nde çok yakın zamanda tam olarak hizmet verecek.O zaman bu noktada depremin bir yıkımın yanında, Van’ın yeniden yapılanması anlamında da bir şans olduğu söyleyebilir miyiz?Zaten bahsettiğimiz bu hastaneler, sağlık ve turizm yatırımları, tekstil kent bu yatırımların kapsamı dışındaki yatırımlar. Hükümet de sadece bu yatırımlarla sınırlı kalmayacak. Bu yeni yatırımların ardından hükümet buraya yol da getirecek yeni yatırımlar da getirecek. Örneğin, Habur ile Kapıköy’ün birleşmesi Van’ın içinde olacağı bir proje. Bu proje sadece Kapıköy ve Habur’u birleştirmeyecek. GAP projesini de içine alarak doğu ve güneydoğuyu da birleştirecek. Biz de 4 yıl içinde Van’a ne kadar yatırım getirebilir mücadelesi içindeyiz. Van’ın gerçekten büyük problemleri var. Bunlar eğitim olsun, sağlık olsun. Ama benim özellikle bu noktada düşündüğüm tek şey, bizim Van’a bu noktada ne kadar özel sektör yatırımı getireceğimiz. Çünkü özel sektör yatırımları Van’da başladığı anda, hükümet yatırımlarında çok daha fazla para kazandıracak bir yatırımdır. Van gerçekten bunu hak ediyor ve bu yatırımları da almak zorundadır. Çünkü Van’da yaşanan olumsuz gelişmeler Van insanının, Van büyüklüğünün, Van tarihinin, Van coğrafyasının hak ettiği şeyleri değildir. Bakıyorsunuz sınır ticaretinin yapıldığı iller. Şırnak mesela 934 milyar ihracat yapmış, Mardin 800 milyar ihracat yapmış. Van bir sınır kenti, Van’da neden olmasın? Her ne kadar bu paranın büyük bir kısmı dışardan geldiğini saysak bile, Yine Orta Anadolu’daki illere bakıyorsunuz, Van’dan 7-8 kat küçük illerde Van’da 10-15 kat daha fazla ihracat yapılıyor. Dolayısıyla Van’ın da mutlaka üretim ve ticaret şehri olması lazım. Sadece bu değil Yine Van’da umutlarda da büyük sıkıntılar olduğunu düşünüyoruz.Nasıl? Mesela Türkiye’de sıkça konuşulan bir 2023 vizyonu var. Bakıyorsunuz 2023 vizyonunda Türkiye’de 500 milyar dolar var. Peki, Gaziantep’in hedefi ne? 30 milyar dolar, İzmir’in hedefi 100 milyar dolar. Van bunun neresinde? Bakıyorsunuz Van 2023 için 1 milyar dolar diyor. Ben bu hedefi koyan insanların Van’ı tanımadığını düşünüyorum. Van’ın neler yapacağını da yine öyle. Van 2023’te kendinin çok üstünde bir il olacak. Van bir Gaziantep ve bunun gibi birçok ille yarışacak. Çünkü Van artık keşfedilmeye başladı. Bunu Vanlılar yapmasa, Avusturyalılar, Kanadalılar, Çinliler yapar. Asya’dan hatta Afrika’dan insanlar gelecek Van’da üretim yapacak. Bu noktada Van turizm Üretimin çok iyi yapılabileceği bir yer. İnsanlar da gelip burada güzel okullar, hastaneler ve güzel bir tabiat da gördüğü zaman burada üretim yapmak isteyecektir. Mesela 1980’lerde Van’da tabelaya baktığınızda Van merkez nüfusu 126 bin yazıyordu. Şimdi bakıyorsunuz 500 bin. Biz Van’ın nüfusunun 1 milyondan fazla olduğunu söylediğinde bile Ankara’daki insanlar çok şaşırıyor. E peki şehir büyüyecek de üretim, ticaret, turizm, ihracat büyüyecek mi? Yeter ki biz bekçilik yapabilelim. Sahip çıkarsak Van’ın bu noktada büyüyeceğini düşünüyorum.VAN BİR KAÇ YIL İÇİNDE MEGA KENT OLACAKBu noktada Vanlı yatırımcıları bu işin içine koymak için neler yapılabilir?Aslında benim şahsi olarak bu noktada büyük sıkıntılarım var. Mesela biz noktada toplantılar yapıyoruz, Sivil Toplum Kuruluşlarını bir araya getiriyoruz. Veya onların bir araya geldiği yerlerde biz başkanları dinliyoruz. Ama bu konularda bir bireysellik söz konusu. Kimsenin kendini bireysel olarak bir yere taşıması kötü bir şey değil ama biz bireysel olarak hiçbir şey yapamayız. Bizim Van için bu noktada artık takım olarak mücadele etmemiz gerekir. Biz bunu başarabilirsek, başarabiliriz. Van’da iyi para var, zeki insanlar var, önemli iş adamı olabilecek insanlar var. Yine bakıyorsunuz Van’a büyük yatırımlar yapılıyor. Biz de el ele verdiğimizde, küçük hesaplardan sıyrıldığımızda, milletvekilleri, oda başkanları, yerel yönetimler, siyasiler, sivil toplum kurumların ve esnaf-sanayicilerle olarak Van’a hep beraber omuz verirsek, biz Van’ı uzun vadede değil kısa vadede Gaziantep gibi bir il yapabiliriz. Gerçekten Van bir Gaziantep’le, Konya’yla, Kayseriyle uzun vadede yarışacak bir il değildir, Van, İzmir’le, Kocaeli gibi büyük şehirlerle yarışacak bir ildir. Fokur fokur kaynayan insan yapısı, bir tarihi, coğrafyası ve daha da önemlisi bir gölü var. Üstelik Van’ın bu güzellikleri de iki gölle de taçlandırılmıştır. Bakıyorsunuz yine Erçek gölü de yine büyük ve çok güzel bir göl. Tıpkı Van Gölü gibi gidip orada yüzebiliyorsunuz. Yine Van Gölü’ne bakıyorsunuz gözünüzün alabildiğince çıplak bir göl var. Oysa onun üzerinde gemilerin, deniz otobüslerinin, kayıkların, teknelerin dolmuş olması lazım.Aslına bakarsanız Van çok eskiden bu potansiyele sahip bir kentti…Tabi ki. Bir şey daha görüyorum ben bu noktada. Herhâlde Van’da yaşamış en çalışkan insanlar biz değiliz. Bakıyorsunuz insanlar Urartu gibi bir medeniyet bırakmış, başken Tuşba gibi bir şehir bırakmış, Öyle yapılar var ki şu an bile ayaktı. Yine bakıyorsunuz kaç tane ada varsa, o kadar kilise var bu odalarda. Peki, biz değerlendirebildik mi bu adaları? Biz bir piknik bile yapamıyoruz bu adalarda. Bizim bu noktada kesinlikle hemen silkinmemiz lazım. Seçimlerden hemen sonra maalesef böyle bir deprem gördük. Ama depremi bile büyük bir fırsata dönüştürmemiz lazım. Bütün Türkiye yanımızda oldu. Ak Parti gibi önemli bir hükümet ve Başbakan gibi çok çok büyük bir şansımız var. Dolayısıyla bizim bunları kullanıp, Van’a bir ivme kazandırmamız lazım. Bunları yaparken de yine bir doku güzelliğine önem vermemiz lazım. Daracık sokaklar, labirent caddeler Van’a yakışmıyor. Bakıldığında Van şehir merkez tarihi olarak pek bir şey barındırmıyor, dolayısıyla yeniden yapılanmaya oldukça müsait. Yıkılıp yeniden kurulabilecek mi? Ya da Van bu daracık sokaklardan nasıl kurtulacak?Van şirin bir il. Dolayısıyla o yapılar da güzel ve şirin yapılar. Ama tarih önünde yaşamaya değeri olmayan hiçbir şey yaşamaz. Bizim bu noktada güzel yapıları ayakta tutmamız. Önemli caddelerimizi ve tarihi binalarımızın mutlaka ayakta kalması lazım. Belki de aslına uygun bir şekilde restore edilmesi lazım. Bazı şeyler de doğal olarak gelişir. Şehirler de yine doğal olarak inşa edilir ve doğal olarak yıkılır. Mesela vatandaş şehrin içinde iş yapamadığı düşündüğü anda oradan çekilir. Çekildiği zaman da oralar rahatlıkla yıkılır. Bu alanlarda yeniden yapılanma olursa, işte bu noktada şehir dokusuna güzellik kazandırmak için çok güzel şeyler yapılabilir. Bu olur tabi mümkün ama bu çok yavaş gelişecek bir şey. Ama öbür tarafta başka yerlerde şehir kurulur. Bir bakarsınız bir Edremit’te devasa bir kent kurulmuş. Dolayısıyla şehir bir şekilde büyüyor. Tabi bazı yerlerde şehrin büyümesinde talihsizlikler vardır. Mesela ben Van’ın batıya doğru büyümesi taraftarı değilim. Van bir hilal gibi de büyüyebilir. Böyle büyürse çok muazzam bir güzellik oluşur, çünkü bu zoraki değil doğal bir büyümedir. Van böyle büyüyebilir mi diye sorarsanız? Çok rahatlıkla büyür diye düşünüyorum ben. Mesela Van Edremit, Sıhke ve Kalecik yolu Erciş tarafından ne kadar yukarılara çıkarsa o kadar güzel bir göl manzarası ortaya çıkıyor. Yukarı çıktıkça da depreme dayanıklı alanlar ortaya çıkacak. Ama şu anda görünen o ki Van daha hızlı bir şekilde batıya doğru, yani Edremit ve Gevaş’a doğru bir büyüme sağlıyor. Fakat bu depremden sonra yine insanların bir kısmının da terk etmeyip şehir merkezinde kalma taleplerini de görüyoruz. Fakat bir süre sonra onlar da doğal olarak şehir dışına çıkmak isteyecekler. Çünkü Van dağılarak büyüyecek, bunun başka çaresi yok. Bu da şehrin yeni bir yere taşınmasıyla olmayacak.YENİ VAN İÇİN BELEDİYE İLE BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZTüm bu çalışmalar yapılırken de Belediye’nin de bu çalışmalara katılması gerekecek. Bu anlamda Belediye bu işin neresinde? Birlikte çalışmayla ilgili bir sıkıntı var mı?Biz Van’ın gelişmesi kapsamında ilin tüm dinamiklerini işin içine katmaya özen gösteriyoruz. Üstelik şehirde hiç ihmal edilmemesi kurum varsa o da belediyedir. Belediyesiz bir büyüme sağlıklı olmayacağı gibi mümkün de değildir. Bu nedenle bu güne kadar Belediye bizden hangi konuda yardım istediyse biz milletvekili olarak bu yardım isteklerine cevapsız kalmadık. Elimizden ne geldiyse yapmaya çalıştık. Yine hükümet için de aynı şekilde. Biz belediye başkanımızın gidip hükümet bakanlarından yardım istediğini de biliyoruz. Ki bu doğal da bir durumdur. Çünkü bu konuda parti boyutuyla düşünmek yanlıştır. Yarın da bir başka partili biri belediye başkanı olur. Uzağa gitmeye gerek yok. Mesela Türkiye’nin bütçe fazlası Van’daki belediyelere gönderildi. En büyük pay da yine Van Belediyesi’ne gitti. Bu paralar dağıtılınca da partiye göre de gönderilmedi. Yine Devlet Su İşleri’ne alt yapının hemen çözülmesi için büyük bir miktar para aktarıldı. Bunun dışında parti olarak da büyük özen gösterdiğimiz su arıtma için büyük emek harcadık. Bu noktada Van Gölü’ne atık su dökülmemesi için büyük çabalar harcıyoruz. Sonuç olarak biz belediyeyi Van Belediyesi olarak görüyoruz. Belediye Başkanını da Van Belediye başkanı olarak görüyoruz. Herhangi bir partinin mensubu olması bizim için bir sorun arz etmiyor. Yeter ki bir arzu, istek olsun. Böyle bir arzu olmayınca da biz hizmet konusunda sıkıştırırız. Belediye özellikle şu günlerde özellikle hızlı bir şekilde çalışmalıdır. Çünkü Belediye çok iyi çalışmadığı müddetçe biz Van’ı ayağı kaldıramayız. Belediye şehri iyice bir temizleyip, kirlilikten arındırmadıkça biz yeni yapıları yapamayız.Van’da yapılacak olan konutlarla ilgili bir belirsizlik söz konusu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar ile TOKİ Başkanı tarafından yapılan bir açıklamada toplamda 15 bin konutun yapılacağı söylendi. Diğer taraftan başka bir bakan 40 bin konutun yapılacağını söyledi. Konutların net sayısı kaç olacak?Van için ilk etapta 15 binlik bir ihale yapıldı. Devam da ediyor. Yani her hâlükârda Ağustos gibi bitmesini bekliyoruz. Ama bu devam edecek. Mesela bunların arasında köyler yok. Yine yeniden yapılanma kapsamında köylerde ya evler yapılacak ya da kendileri inşa etsin diye köylülere 50 bin liralık bir kredi verilecek. Bunlara ek olarak da hayvan barınağı için de 15 bin liralık bir kredi verilecek. Dolayısıyla 7-8 bin civarında bir yapı da buralarda yapılacak. Bunun dışında yine şehir merkezinde kendi evlerini yeniden yapmak isteyen vatandaşlar olacak. Bu yapılar da yine bu sayıya eklenecek. Yine iş yerleri için de aynı durum söz konusu. Bu yüzden karam 15 bin de kalmaz, kesinlikle artar.ACIMASIZCA ELEŞTİRİLİYORUZBiz basın olarak deprem döneminde özellikle vatandaşın kendini biraz yalnız hissettiğini gördük. Bu noktada ne diyeceksiniz?Biz hükümet ilk günden beri Van’da yer aldık. Başta Sayın Başbakanımız olmak üzere, birçok bakan, Vali, Vali Yardımcıları, AFAD yetkilileri hepsi de ellerinden geleni yaptılar. Ama milletvekillerinin çabası biraz unutuldu gibi. Bizim de bazen büyük haksızlıklara uğradığımız oluyor. Biz 4 vekil olarak burada tam 29 gün kaldık. Kesinlikle bir gün bile ayrılmadık. Birçok insan kısa süreli olsa da Van’ı terk edip giderken, biz gitmedik. Fakat bir noktana sonra grup vekilleri bizi sıkıştırmaya başladı. Yoklamalara katılmamız gerekiyordu. Gitmek zorunda kaldık, fakat ne zaman bir fırsat bulduysak yine Van’a geldik hemen. Meclisin tatil yaptığı her boşlukta biz Van’a geldik. Tabi Van büyük bir şehir, her çadıra, her konteynere gidememiş olabiliriz. Biz de yine halkın bizi görmek istediğini de anlıyoruz, bu konuyu kesinlikle anlayışla karşılıyoruz. Ki bunun kadar da normal bir şey olamaz. Bu noktada eksikliğimiz varsa gidermeye çalışırız elbette. Mesela, kardan dolayı bugün uçak kalkmadı ve biz bu yüzden hiç üzülmedik. Van’da bir gün daha fazla kalacağımız için mutlu olduk hatta. Biliyoruz ki Vanlılar bizi yanlarında gördüğünde dayanma gücü artıyor. Fakat bunun yanında çok büyük haksızlıklar da oluyor. Örneğin, geçtiğimiz günlerde Van’a 105’inci günde geldiğimiz konusunda bir haber çıktı. Bunlar bizi gerçekten çok özüyor. Yine hükümet de Van’a çok büyük hizmetler yaptı. Yapılan gıda ve barınma yardımlarına ek olarak hükümet her gün 1milyonun üzerinde elektrik parası ödendi. Yani bu noktada gerçekten ne hükümete, ne vekillere haksızlık yapılmasını istemiyoruz. Tabi biz de bu noktalardaki eksikliklerimizi görüp, düzeltmeye çalışıyoruz. Çünkü biz gerçekten Van için gönüllü çalışıyoruz. İçimizde hiçbir şekilde derin hesaplar yok. Bu şehrin artık kesinlikle kendi ayakları üzerinde durması lazım, bu da güçlü bir ekonomik gelişmişlik ile sağlanır. Biz Van’ı inşallah en kısa zamanda ayağa kaldırmak için elimizden geleni yapacağız.KOSGEB KREDİSİNDEKİ SORUNLAR HALLEDİLDİDeprem sonrası özellikle esnaflar açısından sıkıntılı süreç yaşandı. İlin sivil toplum örgütlerinin temasları oldu. Krediler sorunu halledildi mi?Öncelikle şunu iyi bilmek gerekir ki, esnafın kredi sorunu aslında deprem sonrası Van’ın kilit ve odak noktası. Çünkü siz iktisadi hayatı normale sokar, insanların eline ekmek verip, istihdam alanlarının çalışma düzenini rayına oturtursanız ve şehirde bir para döngüsü olursa o zaman toparlanma ve yeniden kalkınmadan söz edebilirsiniz. Biz esnafımızı acil kapsamına aldık ve dedik ki, önce esnafın yaraları sarılsın ki ilde ekonomik hayat durmasın, insanların barınma, yeme-içme sorunu çözülür ama ekonomik sorunlar çözülmezse bir yere kadar gider, orada durursunuz. Tabi ilk başlarda bir takım sorunlar yaşanmadı değil. Bankaların kendi kuralları ve uyguladıkları bir takım prosedürler var, kredi kartı aldığınız zaman bile karşınıza çıkan bir bürokrasi yığını var, bireysel kredilerde de durum böyle. Ama şu bir gerçek ki, esnaf kredi istediği zaman bunu vermek mecburiyetindesiniz. Çünkü sürekli kazanan ve dönüştüren kesim esnaf kesimi, biz bunu gerek Sayın Başbakan ve Başbakan Yardımcısı Sayın Atalay ile Ekonomi Bakanımız, Kalkınma Bakanımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız ile görüştük. Tabi konu Van olunca ilgi ve alaka da büyük oluyor. Bu anlamda sıkıntı yaşamadık ve ilk etapta esnafın kredi alımı ile ilgili yaşadığı sorunlar çözüldü, bankalarla gereken görüşmeler yapıldı. 60 Milyar civarında bir kredi öngörüsü var ve şu ana kadar bine yakın esnafımızın kullandığı kredilerden altı bin esnafın daha faydalanacağını biliyoruz. Bu anlamda önümüzdeki süreçte tabi bunların geri ödemeleri ile ilgili de sıkıntıları hallettik, esnafın ödemesi gereken vergi ve kamu alacaklarının da yeniden yapılandırılması konusu da görüşülmekte.(Bu sitenin içeriğinde yer alan yazı ve haberlerin tekrar yayınlanma amacı ile izinsiz olarak ve kaynak belirtilmeden kullanımı kesinlikle yasaktır. Herhangi bir içeriğin tekrar yayınlanması halinde ise mutlaka kaynak olarak Şehrivan Gazetesi belirtilmeli ve ilgili içeriğin bulunduğu sayfaya aktif bağlantı sağlanmalıdır.)
Editör: TE Bilisim