Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası basın toplantısı gerçekleştirdi. Bakan Koca, aşıyla ilgili tüm sorulara cevap verdi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplanan Bilim Kurulu toplantısı sona erdi. Toplantıda yeni tedbirler ve corona aşısının dağıtımı da gündeme geldi. Toplantının ardından Sağlık Bakanı Koca, salgının seyrine dair değerlenlendirmelerde bulundu.

Sağlık Bakanı Koca'nın açıklamaları şöyle:

"Günlük vaka sayılarımız ilk pik döneminde 80 binlerdeydi. Son günlerde İngiltere gibi ülkeler kontrolsüz vaka artışlarını virüsün mutasyonuna bağlayarak açıklamaya çalışmaktadır. Salgın gelişmiş olduğunu iddia eden, geri kalmış olduğunu sanılanı eşitledi. Ülkemizde Ekim'in ikinci yarısından itibaren hızlı bir vaka artışı başgösterdi. Birçok ilde yüzde 100'e varan artış oldu. Yaygın genel tedbirler hayata geçirildi. Salgının seyrine göre illerimizde tek tek değerlendirme yapılarak yerel imkanların seferber edildiği bir dönemi yaşadık.

Günlük vaka sayılarında Gaziantep yüzde 66, Tekirdağ, Bursa, İzmir yüzde 60, Trabzon, Adana yüzde 50, Kayseri Kocaeli yüzde 45, Antalya'da yüzde 30, Mersin'de yüzde 30'a varan düşüşler sağlandı. İstanbul'da vaka sayısında önemli düşüş kaydedilirken, bu poliklinik başvurusuna yüzde 50, yoğun bakımda yüzde 20 yansıdı.

Bilinmelidir ki bu mutasyon Eylül ayından beri mevcut. Coronavirüs damlacık enfeksiyonla bulaşan bir hastalık. Mutasyon çarpan etkisi yapabilir. Ancak mutasyon ve varyasyonlar düzenli olarak taranmaktadır.

Biontech'in aşısı Türkiye'ye gelecek mi?

Bu konu fazla gündeme getirilen, yanlış bilgi aktarımının olduğu gördüğümüz bir konu. Biontech aşısıyla ilgili biz tabii ki inaktif aşıyı önemsemiştik. Başından beri bu aşıyı geliştiren ilk Türk bilim adamımız olması itibarıyla, bu aşının Türkiye'de uygulanmasını istedik. Bununla ilgili bize başından beri söylenen 25 milyon aşının sözkonusunun olduğu 2021 için ifade edilmişti.

Fiyat konusunda herhangi bir sorunumuz olmadı. Olması gereken fiyatın olduğunu, dünya ölçeğinde daha uygun rakam olduğunu söyleyebilirim. Bu dönemde aşının üretimiyle ilgili sorumluluk taşımama durumunun sözleşmeye yazılması istendi. Acil kullanım izni olduğu için şu dönemde bu üretimle ilgili sorun olma durumunda sorumluluk taşımamayı sözleşmeye konmak istendi.

Bununla ilgili bundan yana olmak istemedik. Vatandaşımıza bir sorun olursa, sorumluluk taşımadığını üretici firmanın doğru olmadığını düşündük. Bu görüşmeler devam etti. En son Uğur hocayla 5-6 kez görüştüğümüzü söyleyebilirim.

Uğur hocayla bu sorunu kısmen aştığımızı söyleyebilirim. Sözleşmenin miktarıyla üretimle ilgili sorun olduğunda sorumluluk taşıyabileceklerini belirten maddeyi koymaya karşılıklı razı olduk. Yani sözleşme miktarından daha fazla bir sorumluluk taşımama noktasında ısrarlı olduklarını, bunu aşmamızın mümkün olmadıklarını ifade ettiler.

Biz de sözleşmenin miktarınca sorumluluk alınabileceğini belirterek bu aşıyı yapabileceğimizi konuşmuş olduk.Mart ayı sonuna kadar 4,5 milyon ve opsiyonel olarak 30 milyon kadarı Ocak veya Şubat ayında sözkonusu olabileceğini görüşmüş olacağız. Mart sonuna kadar 4,5 milyon, opsiyonel olarak 40 milyona kadar aşının sözleşmesi netleşmiş oldu. Bu gece veya yarın imzalanmış olur. 

Aşı zorunlu olacak mı?

Aşı zorunlu değil demiştik. Aşının zorunlu olarak yapılmasından yana değiliz. İkna ederek bu aşının yapılması gerektiğine inanıyoruz. Kendim de sağlık çalışanlarıyla birlikte ilk aşıyı olan kişilerden biri olacağım."

Editör: TE Bilisim