Geçtiğimiz günlerde Nazmi Gür’ün yeni Sağlık Bakanı’na sorduğu, dün de SES üyeleri tarafından kapanacağı yönündeki haberlerden dolayı protesto edilen İpekyolu Devlet Hastanesi’nin durumu, tam bir muammaya döndü. Kimileri tarafından özelleştirmeler kapsamında özel sektöre devredileceği, kimileri tarafından da zarar ettiği için kapatılacağı söylenen hastane son günlerde bir anda Van’ın gündemine oturdu. Şimdi gözler bir süre önce de mahallelilerin yaptığı “Hastanemi Kapatma” eylemi ile gündeme gelen hastane ile ilgili Sağlık Bakanlığı veya İl Sağlık Müdürlüğü’nün yapacağı açıklamada… Van'da 2011 yılından sonra başlayan gelişmelerden sonra sağlık alanında da haraketli günler yaşanmaya devam ediyor. Yaşanan deprem felaketinden sonra yıktırılan Van Yüksek İhtisas Hastanesi’nden sonra şimdi de Van İpekyolu Devlet Hastanesi’nin de kapatılacağının gündeme gelmesi ile birlikte yükselen sesler her geçen gün biraz daha artıyor. Daha önce mahallelinin bir yürüyüş yaparak “kapatılmasın” eylemi yaptığı, BDP Van Milletvekili Nazmi Gür’ün ise Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’ndan yazılı soru önerge ile bilgi istediği İpekyolu Devlet Hastanesi’nin durumu SES Van Şubesi yetkililerini de harekete geçirdi. Sendika üyeleri hastane önünde yaptıkları bir açıklama ile hastanenin durumunu protesto etti. Açıklamaya ayrıca İHD, TMMOB, Genel-İş Sendikası, Belediye-İş Sendikası, KESK, Tümbel-Sen üyeleri katıldı. BERKİ: UYGULAMALAR ÇALIŞANLAR HASTANEDEN KAÇIRDI Kapatılması gündeme gelen Van İpekyolu Devlet Hastanesi önünde sendika üyeleri ile birlikte Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) adına bir açıklama yapan Şube Başkanı Yılmaz Berki, Ak Parti iktidarının TBMM’nin tatil olduğu bir dönemde Bakanlar Kurulu’nu toplayarak Kanun Hükmünde bir kararname ile Kamu Hastaneler Kanunu çıkardığını, aile hekimliğinden sonra bir de özelleştirme polikaları ile ikinci adımı attığını söyledi. Asıl amacın özelleştirmeye zemin hazırlamak olduğunu söyleyen Berki, kamu hastanelerin özel sektöre peşkeş çekilmek istendiğini belirtti. Berki açıklamasında, “Van'da yaşadığımız depremleri fırsat bilen iktidar odakları, bir yılı aşkın süredir İpekyolu'nu atıl durumda bırakarak, lağvetmeyi istemektedirler. Bu süreç içerisinde dönem dönem çeşitli spekülasyonlarla hastanede hizmet sunan emekçilerin çalışma barışı, moral ve motivasyonu bozularak adeta mobbing uygulaması ile sindirilmeye çalışılıyor. Bir zamanlar çalışanlar açısından öncelikli çalışma yeri olan İpekyolu şuan farklı bir konuma getirilmiştir. Yıllardır hastanemize emek veren sağlık çalışanları bu süreç içerisinde kurumda istifalar ve kurum içi atamalarla hastanemizi terk etmeye, adeta kaçmaya başlamışlardır.” şeklinde konuştu. DOKTORLARA HASTANENİN KAPATILACAĞI SÖYLENMİŞ Hastanenin yıkım süreci için çeşitli politikaların yürütüldüğünü söyleyen Berki, bu amaçla da ileri sürülen bazı iddiaları da dile getirerek şu şekilde sıraladı, “Hastanede yeterli sayıda pratisyen hekimin olmaması ve uzman hekimlerin acil servis nöbetleri tutmak istemeyişidir. Son bir yıl içerisinde hastanemizden toplamda 50'ye yakın hekimin ilişkisini kesmiştir. Şu an, 50 hekimin kadrosu hastanemizde bulunmasına rağmen, başta bölge hastanesi olmak üzere 4 hekimimiz farklı kurumlarda geçici görevde bulunmaktadır. Hastanemizde göreve başlayan hekimlerin kendi branşların da halka hizmet üretmesi için gerekli alt yapı koşulların sağlanmaması, hekimlerin kalıcı olmamasına ve kısa sürede hastanemizden ayrılmasına neden olmaktadır. Geçen hafta içerisinde il genel sekreterliğine giderek, kendi branşlarında hizmet üretmek için yeterli tıbbi malzeme bulunmadığından yakman bir gurup cerrahımıza, hastanenin kapatılacağı ve malzeme alımının gereksiz olduğu söylenmiştir. Ayrıca şu an aktif olarak Erciş Devlet Hastanesi’nde 17 pratisyen hekim bulunmaktadır. Pratisyen hekim dağılımının bilinçli bir şekilde adil yapılmamasını, İpekyolu'nun kapatılması için alt yapı oluşturan, art niyetli bir politika olarak görüyoruz.” “HASTANE SAĞLAM” Hastane ile ilgili diğer bir iddianın da hasarlı olduğu için yıkılacağı olduğunu dile getiren Berki, “Hastanenin fiziki koşullarının yetersizliğinden bahsediliyor ve 21.10.2011 tarihinde yaşadığımız  7,2 ve sonrasında 09.11.2011 tarihinde yaşanan 5,6 şiddetinkidepremlerden soma ağır hasar aldığı ve yıkılması gerektiği iddia ediliyor. Hastane, duyarlı emekçileriyle afet günlerinde on binlerce kişiye sağlık hizmeti sunmuş, on binlerce vatandaşımıza barınak olmuş, dimdik ayakta kalmıştır. Sonrasında hastane yöneticileri tarafından "az hasar" aldığı açıklanmış, tadilattan geçirilerek fiilen hizmet sunmaya başlamıştır. İddiaların doğru olması halinde sorulması gereken sorular şunlardır; eğer hastanemiz ağır hasar aldıysa yüzlerce emekçisi ve on binlerce hastası hangi akla hizmet riske edilmiş, ağır hasarlı bir binada çalıştırılmış ve hizmet sundurulmuştur? İddiaların doğru olması halinde yapılması gereken, bunun sorumlularının derhal açıklanarak, gerekli soruşturmalardan sonra bunun bedeli ödetilmelidir. Ayrıca hastane Türkiye'de sınırlı sayıda hastanenin sahip olduğu İSO 9001-2000 Kalite belgesi almaya hak kazanmış ve geçtiğimiz ayın son haftasında yapılan kalite denetiminden 100 üzerinden 94 puan alarak ne kadar yüksek standartlarda hizmet sunulduğu resmi olarak ta belgelenerek teyit edilmiştir. Unutulmaması gereken bir husus da söz konusu kalite denetimlerinde hastanenin fiziki uygunluğu ve depreme karşı dayanıklılığı da göz önünde bulundurularak puanlama yapılmıştır.” dedi. HASTANENİN ZARAR ETTİĞİ SÖYLENİYOR… Hasta sayısının düşük olduğu ve paralel hastane gelirinin de az olması ve hastanenin zarar ettiği söylemini de değerlendiren Berki, geçen hafta hastane psikiyatri servisindeki hastalan ziyarete gelen siyasi bir partinin kadın kollarına eşlik eden hastanenin Sağlık ve Tedavi Hizmetleri Müdüresi Gülsen Dal Dalaz’ın heyet ile birlikte gezen basın mensuplarına hastanenin ortopedi servisinde bulunan boş yataklarını göstererek, hastanenin hasta potansiyelinin düşük olduğunu ve hastanenin halk tarafından yeterince rağbet görmediğini ve zarar ettiğini söylediğini belirterek, “Amacı hastanenin halkın nazarında değersizleştirmek olan hastane idarecisi biliyor ki aynı gün, hastanenin cerrahi ve dâhiliye servisinde yeterli yatak olmayışından servis çalışanları arasında tartışma yaşanmıştır. Hastanenin ortopedi uzmanları, diğer bütün hekimler gibi kendi alanlarında Van'ın en iyi cerrahlarından olup, halka hizmet konusunda ellerinden geleni yapan kişilerdir. Yatakların boş olmasının sebebi ise bazı hastaların ameliyatta olması ve cerrahi hizmetlerin yeterince sunulmasını engellemek için ortopedi malzemelerinin bilinçli olarak alınmamasıdır. Ayrıca Kamu Hastaneler Kanununa (KHK) göre hastanelerin yeteri oranda hizmet sunamamasının gereği olarak hastane idarecilerinin yetersiz ve sorumlu görülerek görevden alınması gerekir. Aksi durumda, biz emekçiler olarak, söz konusu hastane yöneticisini istifaya davet ediyoruz.” şeklinde konuştu. “İPEKYOLU VAN’IN EN FAAL HASTANESİDİR…” “Yaşadığımız iki büyük depremden sonra çok ciddi bir şekilde göze çarpan hekim sıkıntısına rağmen hastanemizin son 6 ay içerisinde hizmet sundu” diyen SES Van Şube Başkanı Yılmaz Berki, hizmet verilen hasta sayısının yüksek olduğunu, bu miktarın hiç de azımsanacak gibi olmadığını belirterek, “Son 6 ay içerisinde hastanemizden sağlık hizmeti alan hastaların genel toplamı ise 216 bin 152'dir. Ayrıca bu süre zarfında 5 bin 321 hasta ameliyat edilmiştir. Bu sayılar azımsanamayacak kadar önemlidir ve İpekyolu Devlet Hastanesi'nden sağlık hizmeti alan hasta sayısında sürekli olarak bir artış gözlemlenmektedir. Bu da İpekyolu Devlet Hastanesi'nin Van halkı tarafından ne kadar tercih edildiğinin göstergesidir. Nitekim birçok ilin devlet hastanelerinden daha çok hizmeti, İpekyolu Devlet Hastanesi'nin tek başına sunduğu ortadadır. AKP iktidarı ile başlayan, "sağlıkta dönüşüm" diye adlandırılan, asıl amacı sağlıkta yıkım olan, hastaneleri birer işletmeye çeviren, doğal bir insanlık hakkı olarak sağlık hizmetlerinden faydalanmak isteyen hastalara müşteri gözüyle bakan ve sağlık emekçilerinin köleleştirildiği bu sistemin ürünü Kamu Hastaneler Birliği Kanununda, kar etmeyen hastanelerin öncelikle idari kadrolarının değiştirilmesi ve zarar durumunun devam etmesi halinde kapatılması gerektiği vurgulanmaktadır. İpekyolu Devlet Hastanesi'nin hasta ve çalışan sayısına bakıldığında Van'ın en faal hastanesi olduğunu anlamak çok güç değildir. Bunca hastaya rağmen hastanenin zarar etmesi mümkün değildir. Şayet öyle bir durum olsa bile bu, hastane yöneticilerinin liyakat sistemine uyulmadan, iktidar bağlantılarından ötürü yönetici olarak atanmalarından kaynaklanmaktadır.” BERKİ: İKTİDAR YANDAŞLARININ EKMEĞİNE YAĞ SÜRÜLÜYOR! Yılmaz Berki açıklamalarına şöyle devam etti: “İpekyolu Devlet Hastanesi'nin kapatılmasına yönelik iddialar, veri ve istatistiklerle yalanlanmış, söylemlerin hastanenin kapatılması için yürütülen asılsız politikalardan ibaret olduğu gözler önüne serilmiştir. Peki, bu denli faal ve 30 yılı aşkın bir süredir Van halkına aralıksız bir şekilde hizmet sunan, bölge ve araştırma hastanesinin arasında, merkezde bulunan tek devlet hastanesi konumunda olan küçük ve orta büyüklükteki ameliyatların kolaylıkla yapılmasına olanak sağlayan, bölge ve araştırma hastanesinin yükünü hafifleterek halkın sağlık standartlarını yükselten, nitelikli sağlık hizmetine erişimi kolaylaştıran, Van'ın gözbebeği konumundaki İpekyolu Devlet Hastanesi neden kapatılmak isteniyor? İpekyolu Devlet Hastanesi taşınarak çocuk hastanesine çevrilmek isteniyor. Hastanemizin fiziki koşullarının çocuk hastanesi olarak hizmet vermeye uygun olmadığı, bu uygunluğun sağlanması için ciddi paralar harcanarak tadilattan geçmesi gerektiği, TOKİ tarafından Çocuk Hastanesi'nin inşasına başlanmış olmasına ve TOKİ'nin her türlü yapının teslim süresini 6 ay olarak belirlemesine rağmen, İpekyolu’nun ısrarla yok edilmeye çalışmasının çeşitli nedenleri vardır. Van şehir merkezinde hizmet sunan tek devlet hastanesi durumunda olan İpekyolu devlet Hastanesi'nin taşınma kararıyla şehir merkezinde yeni özel hastanelerin açılması çalışmalarının aynı sürece denk gelmesi manidardır. Her ay on binlerce kişiye sağlık hizmeti sunan bir hastanenin, yılların birikimi tüm cihazları atıl duruma düşürülerek milli servete de çok ciddi zarar verilmektedir. Van şehir merkezi özel hastanelerin eline bırakılarak iktidar yandaşlarının ekmeğine yağ sürülmektedir. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak bu durum karşısında eylem ve etkinliklerimizi sürdüreceğimizi İpekyolu devlet Hastanesinin kapatılması durumunda olayı yargıya taşıyacağımızı bir kez daha belirtiyoruz.” NAZMİ GÜR DE SORMUŞTU! Sendika yöneticileri konu ile ilgili bu sözlere yer verirken, BDP Van Milletvekili Nazmi Gür de, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na yazılı bir soru önergesi sunmuş, hastanenin durumu ile ilgili bakanlıktan bilgi istemişti. Gür sunduğu soru önergesinde “Van İpekyolu Devlet Hastanesinin Van Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği tarafından kapatılmak istendiği söylenmektedir. Van İpekyolu Devlet Hastanesinden edinilen bilgilere göre günde 5 bin hastaya hizmet verildiğini. Van ilinin büyük şehir olmasından dolayı hastane ihtiyacının arttığı bir dönemde hastanelerin kapatılması düşündürücüdür. Depremden sonra Edremit Yüksek İhtisas Hastanesinin kapatılıp Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine taşınmıştır. Yüksek İhtisas hastanesinin yerinin ise satılacağı iddia edilmektedir.  Van İpekyolu Devlet Hastanesinin kapatılmasının nedeni ise yerinin bazı kişi veya kişilere satılacağı söylenmektedir.” Sözlerine yer vererek aşağıdaki sorular için bakan Müezzinoğlu’ndan cevap istedi: Van İpekyolu Devlet Hastanesinin kapatılacağı doğru mudur? Van İpekyolu Devlet Hastanesinde kaç doktor ve hemşire çalışmaktadır? Kaç hasta hizmet almaktadır? Hastane kapatılırsa çalışanların durumu ne olacaktır? Van ilinin büyük şehir statüsünü kazandıktan sonra Van iline yeni hastaneler açmayı  düşünüyor musunuz? Edremit Yüksek İhtisas Hastanesinin mülkiyeti kime aittir? Edremit Yüksek İhtisas Hastanesinin arazisinin satıldığı doğru mudur? Van İpekyolu Devlet Hastanesi kapatıldığı takdirde, mevcut hastanelerimizin kapasitesi, sağlık hizmeti vermeye yetecek durumda mı? Bu Hastanenin kapatılmasıyla, özel sektör hastanelerine “Pazar mı” yaratırılmakta? Tüm hastaneleri ile bölgeye de hizmet veren Van’daki hastanelerin kapatılmasının amacı nedir?” VATANDAŞ: HASTANEMİ KAPATMA! Öte yandan İpekyolu Hastanesi’nin bulunduğu mahalledeki vatandaşlar da geçtiğimiz hafta bir yürüyüş yaparak hastanenin kapatılmaması için çağrıda bulunmuştu. Mahalleli adına açıklamayı okuyan Şabaniye Mahalle Muhtarı Çetin Bilir, bu Hastanenin 1982 yılından beri Van Halkına hizmet verdiğini belirterek, "İpek yolu Devlet Hastanesi, tüm uğraş ve çabalarımıza rağmen, kapatılma kararı alınmıştır. İlimizin büyükşehir olması ile sevinirken, maalesef sinsice kapatılan kurumlarımız, bizleri derinden üzmektedir. Bir genel sekreter, bir il hakkında kendi başına karar verebiliyorsa, hastane kapatabiliyorsa demek ki, o ilin dinamikleri bitmiştir. Seçilmişlerimiz demek ki, koltuk sevdasından, seslerini çıkaramayacak kadar aciz ve parlamentoda elini kaldırıp, indirmekten başka bir işe yaramıyorlar" demişti. Ömer Aytaç Aykaç-Önder AltınalŞEHRİVAN
Editör: TE Bilisim