Sağlık alanında yaşanan değişim dönüşüm devam ederken bu kez de kanser tedavisinde kullanılan ilaçlarla ilgili değişiklik yapıldı. Yapılan yeni düzenleme ile şimdiye kadar eczanelerde satılan kanser ilaçları eczanelerde satılmayacak. O ilaçları hastalara hastahaneler verecek. 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek olan değişiklik şimdiden gündem oluşturmaya başladı. Şehrivan Gazetesi olarak konunun muhatapları ile görüştük ve değişikliği sizler için derledik.

 

1 Temmuz’dan itibaren kanser ilaçlarını hastaneler verecek. Bu değişiklik devlet ve hastalar açısından olumlu olsa da eczacılar açısından büyük bir ekonomik yıkım olarak değerlendiriliyor. Gazete olarak gerek Eczacılar Odası gerekse de Eczacılar ile görüştük. Gazetemize açıklamalarda bulunan Van Eczacılar Odası Başkanı Numan Mızrak değişikliğin yanlış olmadığını ancak sistemin alt yapısı olmadığından dolayı sorunları yaşanabileceğini aktardı. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız eczane sahipleri ise değişikliği iki farklı boyutta değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, devlet açısından olumlu, eczacılar açısında ise oluşuz etki yaratacağını söyledi.

 

MIZRAK: MANTIĞA DA UYGUNDUR AMA…

Yaklaşık olarak 15 gün sonra yürürlüğe girecek olan değişiklikle ilgili ilk olarak 38’nci Bölge Van Eczacılar Odası Başkanı Numan Mızrak ile görüştük. Mızrak bu sistemi yanlış görmediklerini ancak çok kısa bir sürede yapılmasından dolayı sorunların yaşanacağını ve alt yapı eksikliği olduğunu belirtti. Mızrak ilk olarak şu sözlere yer verdi: “Kanser ve kemoterapi ilaçlarının özellikle devlet hastanelerinde verilmesi ilk etapta bakıldığı zaman doğru bir karar ve olması gereken bir şeydir, mantığa da uygundur. Ama biz eczacılar geçmişte devletin ilaç sektöründe bu işi çokta iyi yapamadığını en iyi şekilde SGK’lardan hatırlıyoruz. Bizlerin en büyük özlemi bununla ilgili çalışmaların daha derli toplu ve ülke genelinde bütün hastane alt yapılarının buna uygun yapılması kaydıyla yapılırsa daha iyi olacağını düşünüyorduk. Şimdi bu çalışma bizim sektörümüzde yüzde 10’luk bir kayba sebep olmakta. Bizim en büyük korkumuz şu; geçmişte eczacı meslektaşlarımız çok ciddi anlamda ilacı yakından takip eder ve bulundurmaya çalışırlardı. Bu şekilde olunca hastanın ilaca ulaşımda bir sıkıntısı olmazdı. Bazı ufak tefek sıkıntılar oluşuyordu. Bu yanlışları özetleyerek bu yola girdiklerini söylediler ama biz bunların düzeltilebileceğine inanıyoruz. Bakanlık ve odamızdaki yetkililerle daha iyi bir şekle koyabiliriz.”

 

“SERBEST PİYASADA ECZACILARIN OLMASINDA FAYDA VAR”

İlaçların verilmesi konusunda serbest piyasada eczacıların olmasında fayda olduğunu vurgulayan Mızrak, “Çünkü bu çok ciddi bir yüktür. Bu anlamda ilaç çeşitliliği eczacıların hepsini bulundurmaya çalışması hastanın da ilaca daha kolay bir şekilde ulaşmasına vesile olacağına inanıyoruz. Sürecin bu kadar kısa tutulmasını birazda popülist bir politika gibi düşünüyorum. Ümit ediyorum ki alt yapılar ile ilgili ciddi çalışmalar olur. Burada önemli olan hastanın ilaca zamanında ulaşabilmesidir. Çünkü bir geçmişte ki SGK’lardan şunu biliyoruz; Doktor A ilacı yazsa bile, işte elimde bu yok ama B ilacını veriyorum gibi bir yöntemle hasta üzerinde hastanın elinde olmadan bazı ilaçları kullanma zorunluluğu yaşanıyordu. Ama serbest eczacılarda böyle bir riskin olması mümkün değil. Çünkü sosyal güvenlik kurumumuzun sistemi ile eczacının eş değer ilaç vermesi bile çok kontrol altındayken haklı olarak daha çok doktorların istedikleri ilaç aynı olduğu için eczacı bu konuda daha dikkatli olmak zorundaydı. Buda hastanın sağlığı açısından çok önemliydi.” Dedi.

 

MIZRAK: BİR ANDA NE OLDU?

Her ne karar alınırsa alınsın tek temennilerinin hastanın hızlı ve sağlıklı bir şekilde ilaçlara ulaşması olduğunu söyleyen Mızrak son olarak şunları kaydetti: “Ümit ediyoruz ki bu karar hastalarımızın lehine bir şekilde sonuçlanır. Biz artık bu karardan sonra en büyük özlememiz odur. Devlet hastaneleri konuya daha ciddi eğilim gösterirler, alt yapılar daha iyi bir şekilde hazırlanır. Çünkü biz eczanelerde şimdiye kadar bunu yapabiliyorduk. Bu kararı bir anda verilmesi bizi bir anlamda ‘Ne oldu?’ diye bir soruya yöneltti. Eğer ki eczanelerde bir eksiklik varsa bunun hazırlanması açısından meslek içi eğitimler yaptırılarak bu konuda daha uzman eczaneler yaratılarak bu toplumun yine ilaca ulaşması kolaylaştırılabilir diye düşünüyorum.” Kanser ilaçlarının hastanede verilmesinin yanı sıra marketlerde satılan ilaçlar hakkında da konuşan Mızrak şunları kaydetti: “Eczane ve hastane dışındaki ilaçların hiç birine itibar etmeyin. Çünkü marketlerde ve buna benzer yerlerde satılan ilaçların hiç biri gerçek değil. Tüm karbonhidratlardan yapılıyor ve sahte ilaçlardır.” 

 

ATSIZ: UYGULAMA MAĞDUR EDECEK!

Konuyla ilgili gazetemize konuşan İstanbul Eczanesi Eczacısı Mustafa Atsız, “Devletin bakış açısıyla olaya bakıldığında devlet bu konuda haklı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü söz konusu ilaçlarla ilgili reçetelerde yolsuzluk ve usulsüzlükler yapılıyor. Çok pahalı ilaçlar olduğu için kemoterapi ilaçları her türlü yolsuzluk, usulsüzlük bu tür reçetelerde oluyor genellikle. Devle de bunun önüne geçme adına bu ilaçları hastane bünyesine alıyor. Hastaneler bunları yetiştirebilir mi? Bunlar hastanelerin ihale usulü alacağı ilaçlar olduğu için ihalelerde bir sorun yaşanacağını tahmin etmiyorum. Eczaneler ya da eczacı açısından ise büyük bir ekonomik yıkım. Dediğim gibi çok pahalı ilaçlar olmaları nedeniyle eczacılar mağdur olacaklardır. Her iki tarafın da haklılık payı var. Ekonomik anlamda eczacılar olumsuz etkileyecek.”

 

BİR DİĞER UYGULAMA; SIRALI SİSTEM

Eczacıları mağdur eden bir diğer uygulamanın da sıralı sitem olduğunu ifade eden Atsız şöyle devam etti: “2009’da bu sıralı sisteme geçildi. Burada da kan ürünleri için eczacı odalarını sıraya soktular. 2010 yılında diyaliz ürünleri eklendi. Sırasıyla çocuk mamaları ve yapma ilaçlar da buna dahil edildi. Eczacının ilaç satma olayı düştü. Sıralı sistem dediğimiz bu ilaçlarda belirlenen miktarın dışında ilaç veremiyor olmamızdır. Bu olay da eczanelerde büyük bir gelir kaybına neden oldu. Zaten eczaneler zor şartlarda hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Devlet tek alıcı olduğu için ilacın yüzde 92-93’nü devlet aldığı için istediği şartı koyup istediği şartta ilaç alıyor ona müdahale şansımız yok. Hastanelerin mevcut sistemde yatan hastalara ilaç veriliyor. Bu uygulamam Kemoterapi uygulanacak kanser hastalarının bütün ilaçları hastanelerce verilecek anlamına gelmiyor. Sadece kemoterapi esnasında kullanılacak ilaçları hastane karşılayacak.” Bu arda 21.04.2015’te resmi gazetede yer alan söz konusu uygulamanın 1 Temmuz 2015 uygulamaya konulması bekleniyor.


ŞEHRİVAN ÖZEL – ÖNDER ALTINAL

Editör: TE Bilisim