Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesinde hizmet veren Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi, "hiperbarik oksijen tedavisi" ile hastaları yaşama bağlıyor.

 

Tarihi bin 600'lü yıllara dayanan, daha önce vurgun yiyen dalgıçlar için kullanılan oksijen tedavisi, günümüzde ani işitme ve görme kaybı, kapanmayan kemik yaraları, diyabet, soba ve şofben zehirlenmeleri ile kangren olan uzuvların tedavisinde yüzleri güldürüyor. Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi sorumlusu Levent Demir, yaptığı açıklamada, Van'da 3 yıl önce uygulamaya başlanan tedavi yöntemiyle bölge illerine hizmet verildiğini, böylece hastaların batıya sevkinin önlediğini söyledi.

 

Merkezde hiperbarik oksijen tedavisiyle hastaları hayata bağladıklarını ifade eden Demir, yöntemin, ani işitme ve görme kaybı, kapanmayan kemik yaraları, diyabet, soba ve şofbenden zehirlenmeleri, kangren olan uzuvlar ve kapanmayan yaraların tedavisinde uygulandığını bildirdi.

 

Tedavinin basınç odasında, normal atmosferik basınçtan, daha yüksek basınçlarda aralıklı olarak yüzde 100 oksijen alınmasıyla gerçekleştiğini aktaran Demir, şunları söyledi: "Özellikle soba zehirlenmelerinde bu yöntem hayat kurtarıcıdır. Bölgemizde sıklıkla rastladığımız bir hastalık. Çok hızlı şekilde hastayı basınç odasına alıyoruz. Soba zehirlenmelerinde, özellikle ani görme ve işitme kayıplarında da bu yöntemden yararlanıyoruz. Eskiden bu tedaviyi almak için birçok hastamız batıya gidiyordu. Ama artık Van'da bu hizmeti veriyoruz. Hastaların sevkini önledik ve bölge illerinden de hasta almaya başladık. Özelikle batıya giden hastaların, bu tedaviyi alması maddi anlamda çok külfetliydi. Ama şu an devletin verdiği imkânlarla ücretsiz şekilde şifa buluyorlar."

 

Bu yöntemle özellikle diyabet ve trafik kazasından kaynaklanan ezilmelerden dolayı, diz altına kadar kesilmesi gereken bacakları kurtardıklarını anlatan Demir, hastanın gördüğü tedaviyle merkezden yürüyerek çıktığını ifade etti. Demir, "Öte yandan görme ve işitme kaybı yaşayanlar da merkezimizde tedavi almaya başladı. Bu tedavi aynı zamanda 'hastanın hayata bağlanması demek" dedi.

 

"OKSİJEN TEDAVİSİ ÇOK BİLİNMEYEN BİR YÖNTEM"

Özellikle karbonmonoksit zehirlenmelerinde bu yöntemin hayati önem taşıdığını ifade eden Demir, vakaya erken ulaşıp basınç odasına aldıklarında hastaları kurtarabildiklerini dile getirdi. Merkezde tedavisi devam eden hastalardan Abdulbari Bilici, şeker hastalığından dolayı ameliyat olduğunu, ayağındaki bir parmağın kesildiğini söyledi.

 

Doktorlardan, tedavi sürecinde iyileşme olmadığı için sağ ayağının diz altından kesileceğini, hiperbarik tedavi alması gerektiğini, bu tedaviyi alırsa ayağının kurtulacağını öğrendiği belirten Bilici, "Merkez açıldığı günden bu yana tedavi oldum ve ayağım kurtuldu. Şu an çok rahatım ve yürüyorum. Daha önce haftada üç gün geliyordum ama şimdi sadece doktorun söylediği günde geliyorum" dedi. Sigaraya bağlı damar tıkanıklığı nedeniyle Hakkari'de hastaneye yattığını oradan Van'a sevk edildiğini anlatan Abdullah Ertuş ise hiperbarik tedaviyle çok rahatladığını ve sağlığına kavuşacağına inandığını kaydetti.

Editör: TE Bilisim