İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Büyükçekmece'deki seçimlerle ilgili önemli açıklamalar yaptı.

Bakan Soylu'nun açıklamalarından öne çıkan satırbaşları şöyle:

"Takip ediyorum, özellikle bazı şeyleri üzülerek de görüyorum. Sanki devlet kapısından hiç girmemiş insanların yorumlarıyla karşı karşıyayız. Sayın Kılıçdaroğlu için söylüyorum. Hiç devlet bilmeden kurum bilmeden cahilane taraflarını üzülerek takip ediyorum. Devlette bu kadar görev yapmış insanların en ufak bilgileri yoksa halkın karşısında böyle değerlendirme yapıyorlarsa bu ya cahilliktir ya da kötü niyettir.

Yolsuzluk bugün olmamış


Seçimi yürüten kurum YSK'dır. 14-15 yaşımda ilk seçimle tanıştım. Okullarda bize öğretilir. Seçim zamanında her şeye el koyma yetkisine sahiptir. Seçim kurullarındaki hakimlerin Adalet Bakanlığı ile ilgili münasebetleri bünyesinde bulunmalarından ibarettir. Büyükçekmece'de bir olay söz konusu. Bugün olmamış.

Bu olay bir yolsuzluk ve usulsüzlük olayı. Bugün olmamış, seçime yönelik olmuş. AK Parti'nin müracaatıyla ortaya çıkmış. Burada birileri usulsüzlük ve yolsuzluk yaptı demişler. Bunu tespit etmişler. Nasıl? Seçim takvimi içerisinde tespit edilmiş.
Bunu yapan mevcut belediye başkanlarını yakınları. Nüfus müdürlüğüyle ilişkisi ne? Herkes istediği arsaya gidip ismini yazamaz. Nüfus müdürlüğü nerenin arsa olduğunu bilir. 2017'de yeni kimlik dağıtımına geçtik. 37 milyon kimlik verdik. mevcut nüfus idarelerindeki personel sayısını artırmamız gerekti. Büyükçekmece'deki ayrı bir iş yaptı, geldi oraya oturdu çalışmasını 2019'da yapılacak seçime dayandırdı.


Bilgisayarın başında istediğini yazabilecek bir kişi


Neticede bilgisayarın başında olan bir adam. Burada bir arsaya bir iş yerine bir kişi yazabilecek bir kişi. Bunu kimsenin anlaması mümkün değil. Seçmen listeleri üzerinden bir çarpıklık olduğu görüldü. Askıya çıktığı zaman bir kısmı tespit edildi. Zaman limiti buna müsaade etmedi.

Biz işimizi gücümüzü bıraktık şu adamlar burada oturuyor mu oturmuyor mu diye kontrol ettik. Görünce suç duyurusunda bulunduk. Bunu yapan burada geçici olarak görevlendirilen belediye görevlisi. Bu artık hukuki bir mesele oldu. Ocak ayından beri devam ediyor. Bakanlık olarak oradaki tahkikatı o günden itibaren devam ettiriyoruz. Burada bir hile, suistimal var. Bir yolsuzluk var. Dışarıdan getirilen insanların seçime tesir edici bir yaklaşım ortaya konması. Şikayet üzerine ortaya çıkmış bir konu.


Bir suç ortada, yolsuzluk yapılmış. Bugün olduğu için seçime yönelik tartışıyoruz. Normalde nüfus idarelerinde eksiklikler olabilir. Adli tahkikat ocak 2019'da zaten açılmış. O günden bu yana seçimin ne olacağını nereden bilelim. Tahkikat yürüyor. Bir siyasi parti hakkım gasp edildi, meshulu sizsiniz diyor."

Binali Bey ile konuşmam sorun mu?


Bizim iki kimliğimiz var. Adalet Bakanı ile bizim iki kimliğimiz var. Birincisi ben İçişleri Bakanıyım, Adalet Bakanı da Adalet Bakanı. Biz siyasetçiyiz aynı zamanda. Soru şu, biz işimize siyasi menfaat karıştırıyor muyuz, karıştırmıyor muyuz? Ne yapacağım yani, siyasi kimliğimi yok mu edeceğiz? Binali Bey'le görüşmeyecek miyiz? Binali Bey'le konuşmam bir sorun mu? Problem mi? Biz Binali Bey'le görüşmeden kısıt değiliz. O gün de görüşürüz, başka bir gün de görüşürüz. Burada ahlaki bir yoksunluk mu var, kanuni bir eksik mi söz konusu. Elbette değerlendirme yapacağız. Bugün de yaparım, yarın da yaparım.Siyasetimiz ve demokrasimiz açısından tehlikeli bir durumdur bu. İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı'nın layıkıyla görev yaptığına inanmıyorsanız o görevde tutmazsınız. Yaptığımız işlerle ilgili seçime yönelik eksiklik ve aksaklık ortaya koymuşlar mıdır? En ufak bir güvenlik eksikliği duymuşlar mıdır? Bunlar siyasi mugalata ve bir cahilane davranışlardır. Devleti, siyaseti bilen bu tip değerlendirmeleri yapmaz. Bu siyaset kişiliğimizi üzerimizden atmamızı kimse istemesin. Dün de öyleydik, bugün de öyleyiz, yarın da öyle olacaktır. Bu siyasi kişiliğimizle ilgili bu görevler bize verildi.

Suçüstü yakalananların karşı tarafa çamur atma davranışlarıdır. Toplantı yapmışız da ne olmuş yani? Bir araya geldik, doğru. Binali Bey bizim büyüğümüz, özelde de ağabeyimiz. Biz onun kabine kurulunda üyeleriyiz, bir önceki kabinede, kabine arkadaşlarıyız. Sanki gizemli bir şey konuşuluyormuş gibi. Biz her gün bir araya geliyoruz. Yarın da geliriz.

Seçimlerin tekrarlanması tartışmaları bitirir
Türkiye'de ilk kez bir kişinin oyunun diğerine yazıldığına ilk kez tanık oldum. Bu seçim hangi şekilde biterse bitsin bu seçimin tartışması sürekli devam edecektir. Bunun demokrasi açısından bir faydası vardır. 1 reyin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Bu seçimin tartışmadan yoksun bırakılması için Sayın Bahçeli'ye katılıyorum. Tekrarlanması tartışmaları seçilecek kişileri de gölgede bırakmasını kaldıracaktır."

Editör: TE Bilisim