Zamanın birinde Van Denizi sularında yüzen bir gemi varmış.

 

Geminin adı AK Parti.

 

Sultan Tayyip Erdoğan, payitaht Ankara’da kalelerine bir bir yenilerini eklerken Kaptan-ı Derya Hüseyin Çelik Paşa denizde, Kürdistan sınırlarını muhteşem 10 yıla yakışır adaletli bir şekilde idare ediyordu. Van ve Denizi onun emrindeydi, gemiyi de nereye çekse oraya götürüyordu üstelik.

 

Her ne kadar Kürdistan’da tam bir hakimiyet olmasa da Van bölgesinde AK Hükümdarlık adına iyi bir rüzgar esiyordu.

 

Lakin bu hükümdarlık da tarih boyunca bir yerden patlak verip çöküş dönemine geçen hükümdarlıklar gibi içten fethedilmeye çalışılıyordu. Ak Hükümdarlığı yine içerideki Yeniçeriler (partililer) yıkmak ve hükümdarlığa ortak olmak için muazzam bir çaba veriyordu.

 

Hedefte ise en güçlü halka vardı. Kaptan-ı Derya Çelik Paşa her geçen gün Sultan Erdoğan’ın gözünde yerini sağlamlaştırıyordu, bu da onu hükümdarlık için bir tehlike olarak gören Yeniçerilerin ve gizli güçlerin hiç mi hiç hoşuna gitmiyordu.

 

“Napalım?” dediler. “Gemiyi batırıp, Kaptan-ı Derya’yı boğalım” dediler. Hal böyle olunca gemi de saltanat da onlara kalacaktı.

 

Başladılar Van Denizi’ndeki AK Parti gemisini baltalamaya. Gemiyi batırınca saltanat onların olacak diye düşünüyorlardı ne de olsa… Vurdular da vurdular… Fakat göremedikleri bir şey vardı: Kürdistan’daki nahoş gidişatı gören Sultan Erdoğan, Kaptan-ı Derya’yı değil halkı cezalandıracak önce Kaptan Çelik Paşa’yı payitahta alıp hususi işlerinde kendisine yardımcı olmasını sağlayacak sonra da onu ‘Gazayıntap’ sancağına gönderecekti.

 

Hal böyle olunca su alıp çekmeye başlayan Van sancağında hesaplar bir anda alabora olmuştu. Gemi batmaya başlamış ama gemiyi batırmaya çalışanlar o gemide masur kalacaklarını bilmeden amansız bir savaş içine girmişlerdi...

 

Tabi Sultan Erdoğan gidişata göz yummadı. Güvenilen şehzadelerden Mustafa Paşa (Bilici) sancağı kurtarmak için Kürdistan’ın Van Bölgesine gönderildi. Üstün hizmetler vermesine rağmen gemideki tahribatı bir müddet de olsa durduran ve Ak Hükümdarlığı uzun süre idare eden Mustafa Paşa da diğer tüm şehzadeler gibi payitahta (Ankara’ya) yakın olmayı yeğliyordu. Velakin onun da payitahta tayini uzun sürmüyordu. Mustafa Paşa sonrasında ise sırasıyla sancağı Vesim Paşa, yeniden sancak için Mustafa Paşa nihayet hükümdarlığın yıkılma döneminde ise Abdullah Paşa devralıyordu. Mamafih yıllar önce Kaptan-ı Derya Hüseyin Paşa’yı tahttan indirmek için açılan o deliklerden hükümdarlığa sular sızmaya devam ediyordu. Gemi batıyor Ak Parti ‘LALE’ devrinden duraklama sonrasında da çöküş devrine doğru ilerliyordu…

 

* * *

DURAKLAMA DÖNEMİ…

 

Şimdi bakıyorum. Abdullah Paşa pardon Abdullah Aras ve ekibi gemiyi idare etmeye arada da Kaptan-ı Derya Çelik Paşa’dan kalan varlıkları idare edip arada da “Biz ölmedik” mesajı verip hükümdarlığı devam ettirmeye çalışıyor. AK Parti Çelik dönemi ile birlikte vurulan darbelerin bugün bile sıkıntısını yaşıyor, hükümdarlığın son dönemleri sarsıntılarla idare edilmeye devam ediyor…

 

İster kabul edin ister etmeyin, Ak Parti çöküşe geçen bir hükümdarlığın son döneminde içerideki fırsatçıların ganimetleri paylaşma mücadelesine döndüğü bir parti olarak son dönemlerini yaşıyor. Bu son dönemlerde de yapılan en ufak hareketler, çırpınışlar gemiyi biraz daha batırıyor, gemi su almaya devam ediyor.

 

Parti şu anda, “Gemi batıyor biz de ganimetlerden faydalanalım” düşüncesine hakim insanlar tarafından yönetiliyor.

 

İnanmıyor musunuz???

 

O halde en yakın AK Parti şubesine uğrayıp önümüzdeki yerel seçimler için yönetim ve diğer yetkili organlardaki siyasetçilerin belediye başkan aday adaylıklarına ve meclis üyeliklerine başvurduğunu sorunuz.

 

Velhasıl alacağınız rakam benim izahımın da sağlaması olacaktır.

 

* * *

 

OSMAN HOCA KURTULUŞ OLUR MU?

 

İslam devletlerinde alimler saygın ve toplum tarafından kabul gören yerlere sahiptirler. Yeri gelir Sultan Erdoğan bile kendilerini huzuruna çağırır hatta bazen de kendisi huzurlarına gider devlet-i aliyeyi yönetmek adına kendilerinden bir takım tavsiyeler alır.

 

Sultan Erdoğan son dönemlerde Van bölgesinde tehlikeyi farketmiş olcak ki, “Bu defa tavsiyeni değil yönetimini isteyeceğim” diyerekten Şeyhülislam Osman Hoca’yı Van’ı idare etmek için Kürdistan’a gönderdi. Sultan Erdoğan Van’ı kaybetmek istemiyor dolayısıyla, “Bir Şeyhülislam bu bölgede o gücü yeniden toparlayabilir” gibi bir düşünceye sahip. Hükümdarlığın bir kere köküne kibrit çakıldı mı iflah olması zor ama Sultan Erdoğan Paşa vazgeçmemekte kararlı. “Gerekirse Van’ı alimlerle alır yine de hükümdarlığım sınırlarında tutar Kürdistani hükümdarlıklara YEDİRTMEM” diyor!

 

Bakalım şu sıralar Rahmetli Ebubekir Gülaçar dönemindeki başarıyı arayan ve bunu da şu sıralar oğlu Osman Hoca ile arayan Ak Parti hedefe ulaşabilecek mi? Bu aday ile iyi bir ivme yakalayan Ak Hükümdarlığı Van’da kaybettiği o şaşalı günleri yeniden kazanabilecek mi?

 

Ben de merak ediyorum doğrusu…

 

* * *

MERAK EDİYORUM?

 

Bunun dışında merak ettiklerim de var.

 

30 Mart 2014’te yapılacak olan seçimler yaklaştıkça aklımda yeni yeni sorular belirmeye devam ediyor. Sadece seçimi değil bu soruların sebeb-i hikmetlerini de merak ediyorum. Örneğin…

 

-BDP’nin oldukça rahat olduğu bu yerel seçimler öncesi içinde bulunduğu sessizliğin hikmetini…

-AK Parti’nin her seçim döneminde umudunu bir kaç gazeteciye bağlayıp kendisini basın camiasında meslektaşları aracılığı ile rezil etme çabasını…

-CHP’li Cemal Şen’in muhalefette bu kadar yetkinken neden BDP’de değil de CHP’de siyaset yaptığını…

 

Anlayamıyorum bir türlü.

 

Anlayan varsa bir zahmet bana anlatsın!

 

* * *

İLÇE ADAYLARI TAHMİNLERİM

 

Seçim dönemi tam da gazetecilerin sevdiği bir dönem. Partilerin kulisleri gazetecilerin haber malzemelerini ala bir şekilde süslemeye yetiyor.

 

Her gün yeni isimler, yeni oranlar, değişen dengeler.

 

Biz de değişen bu dengeleri yakından takip etmeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz haftalarda da daha halk büyükşehir adayını konuşurken biz kendimizce aldığımız kulislere dayanarak bir ilçe belediye başkan adayları listesi yayınlamış kendimizce tahminlerde bulunmuştuk. Dananın kuyruğu hem AK Parti hem de BDP için de bu hafta kopuyor. Bu hafta Van ilçelerini masaya yatıracak AK Parti’de Karar Kurulu nihayi karar için hazırlanırken biz de başbakanın onay listesine gidecek isimlerle ilgili duyumlar almaya devam ediyoruz. Duyup da sizinle paylaşmamazlık da olmayacağına göre. Buyrun son aldığımız duyumlara göre oluşturduğumuz tahminlerin bir kısmını sizinle paylaşalım.

 

Malumunuz büyükşehir adaylığı için Osman Nuri Gülaçar tahminini haftalar öncesinde bilmiş ve sizlerle paylaşmıştık. Hatta Ak Parti’nin yetkili ismi yıllardır yapamadığı muhalefeti bize karşı yapmış, “bu tahminler partiye zarar veriyor” gibi bir ifadeye yer vermişti. Ama neticesinde haklı da çıktık. İlçelere gelince…

 

Edremit: Arif Öndil

Bahçesaray: Muhammed Affan Orhan

Çaldıran: Ferman Yıldırım

Gevaş: Sinan Hakan

Gürpınar: Hayrullah Tanış

 

Şimdilik bu kadar yeter. Bir sonraki yazıda Tuşba ilçesi adayını sizlerle paylaşacağız.

 

* * *

Velhasıl-ı kelam: Van Denizi’nde tsunami olmaz(!)