Öte yandan listelerin açıklanmasından sonra Tuşba’dan bağımsız adaylığını açıklayan Servet Yenitürk’ün basına yansıyan bazı açıklamaları ve kamuoyundaki diğer birkaç isimle ilgili konuları da değerlendiren Özgökçe, adaylığa dışarıdan dâhil olan isimlerin küsme hakkı olmadığını kaydetti. 14 aday adayının birçoğunun çeşitli görevlerden istifa ettiğini hatırlatan Özgökçe konuşmasını şöyle sürdürdü; “Biz bir partinin tüzüğünde, bir partinin aday adaylığı sürecinde neler varsa, biz onları gerçekleştirdik. Biz buradaki 14 abimiz ve kardeşimiz ile birlikte bunu yapabilecek kabiliyete de sahibiz. Bizim dışımızda dışarıdan 2 abimizde adaylık için başvurmuşlardır. Eğer ki bu abilerimiz de AK Partiye gönül vermişler ise kesinlikle farklı bir şeyin olmaması gerekmektedir. Bizde küsmek ya da darılmak yoktur. Bu iki arkadaşımızdan Servet Bey ile İkram Beyde buna aday olmuşlardır. Bu onların en doğal hakkıdır. En önemlisi seçme seçilme hakkı hepimizin en demokratik hakkımızdır. Ama burada bir süreç var. Kimse beni yukardan davet ettiler, sen gel başımıza geç diye bir şey olduğunu söyleyemez. Herkes kendisini göstermek, kanıtlamak ve bir yerlerde göstermek ister. Ancak o kişi ben o bölgede adaydım ancak adaylığım ile ilgili son anda bir şey oldu derlerse o zaman biz neden istifa ettik? Biz neden bu aday adaylık sürecini sizlerle paylaştık? Biz neden siz basın arkadaşlarımıza kendimiz anlattık. Böyle bir süre girdik ilçe ilçe, köy köy dolaştık ve kendimiz anlattık? Yoksa bizde gidip Ankara’da tabiri caizse bu işin dayısını orada bulup gelebilirdik. Ancak bu etik değil. Büyük aile derseniz burada oturan arkadaşlarımızın hepsi büyük ailelere sahipler.” Dedi.

“BU İŞ ÇOCUK OYUNCAĞI DEĞİL”

Partide belli bir adaylık prosedürünün bulunduğu ve herkesin bu kaideye uyması gerektiğini kaydeden Özgökçe, kimsenin kendisini yukarıdan çağırdıklarını ve kesin aday gösterdiklerini söyleyemeyeceklerini kaydederek, bağımsız aday Servet Yenitürk’ü ziyaret edip kendisi ile dostane bir şekilde konuşacağını da kaydetti. Özgökçe ayrıca; “Şimdi ben AK Parti genel merkezine müracaat edeceğim, genel merkez başkanımız sayın başbakan bu listenin altına imza atacak, siz kalkıp biz bu işe daha çok hak ediyoruz derseniz bu burada hakikatten incinir ve kırılırız. Adaylık süreci belli bir çerçevede işlemektedir. Hepimizin ilçe başkanımızda adaylık dosyaları bulunmaktadır. Biz bu süreci hepimiz çok iyi bir şekilde geçirdik ve adaylıklarımızı açıkladık. Bu çocuk oyuncağı değil. Kalkıp ‘beni çağırdılar, beni aday gösterdiler’ deniliyor. O zaman bizi neden adaylık başvurusu yaptık. Partimiz hamdolsun oturmuş ve prosedürü çok iyi bir şekilde işliyor. Bu yüzden kimsenin kimseyi aday gösterme hakkı ve adayım deme hakkı yoktur, bunu sadece başbakan yapabilir. Diğer arkadaşlarımıza gideceğiz kendilerini tebrik edeceğiz. Ama söz halkımızın tercih insanımızındır. Tercih ederler ise o arkadaşımız bu seçimlerde kazanır ise bizde kendilerini tebrik eder ve herkesten daha iyi olduğunu kabul ederiz. Ancak eğer ki bu sadece gönül verdiği partiye zarar vermek ise o zaman insanlarımız ve büyüklerimiz kimseyi affetmez ve hakkı sormayı da çok iyi bilirler. Ben o arkadaşımızı tanımıyorum ve kendileri ile görüşmemişim. Ancak gidip kendisi ile görüşeceğim ve tebrik edeceğim. Bizde düşmanlığa ve kine yer yoktur. Ancak bizim kendisi ile birleşmemiz veya bir araya gelmemiz konusunda şu an için bir şey demimiz kesinlikle yanlıştır. Biz şu an adayız daha sonra durum ne olur bilmiyoruz. Aday olan birisinin aday araması akla ve bilme aykırı bir şeydir. Biz kendilerini ziyaret edeceğiz ve tebrik edeceğiz ancak ne cevap alırız onu bilemiyoruz.” Şeklinde konşutu.


 

Önder ALTINAL/Şehrivan

Editör: TE Bilisim