Saadet Partisi Van Milletvekilleri adaadına Fethullah Erbaş, bir basın açıklaması yaparak “Niçin Saadet Partisi” sorusunu cevapladı.

 

Erbaş açıklamasında; “Biz de işler yaptık” diyerek birtakım çoluk-çocuk işini saymak başkadır. Güvenebilmek için önce ne dediğine bakacağız. Boş lafla kaybedecek vaktimiz yok. Çok kritik noktadayız. Bir yandan dış mihrakların etkisi ve yönlendirmesi altında olup, diğer bir ifade ile IMF’nin her dediğine evet deyip, hem borç ve faiz sarmalını devam ettireceğim, hem de ülkeyi kurtaracağım sözlerine inanmak doğru ve mümkün olmadığı gibi, bunu daha önce gerçekleştirmiş olmadan ileri sürülen laftan ibaret içi boş iddialara da güvenmek doğru değildir. Saadet Partisi milli görüşüyle bir kere değil üç kere Türkiye’yi bugünkü durumdan fiilen kurtarmıştır. Başarıyla kurtarmıştır. Laf değil, gerçekler konuşuyor, yapılanlar konuşuluyor, yapacağımız laflar değil. Yaptık diye konuşabilmek Allah’ın emriyle. Bu Saadet Partisi’ne nasip oluyor, Milli Görüş sahibi olduğu için” dedi.

 

“BU BASIN TOPLANTISI İLE MİLLİ BİR GÖREVİ YERİNE GETİRİYORUZ”

Fetullah Erbaş, bir ülkenin yetişmiş tecrübeli evlatlarına düşen en önemli görevlerden birisinin bu kadar önemli bir seçimde 70 milyon memleket evladının hepsini bir kardeş olarak kucaklayarak onlara ülkenin ve kendilerinin mutluluğu için seçimlerde tercihlerini isabetli yapmalarına yardımcı olmak, tecrübe ve bilgilerini onlarla paylaşarak ülkenin selameti için en hayırlı sonucun doğmasını sağlamaya çalışmak olduğunu ifade etti. Erbaş, “İşte biz bu basın toplantısını bu görevi yerine getirmek için yapıyoruz. Bunun için öncelikle her şeyden evvel bu vereceğimiz oylarla parti seçmiyoruz, geleceğimizi seçiyoruz, işte bunun için hangi partiye oy vermekle hangi geleceği seçtiğimizi yukarıda belirtmiştik. Size oy verirken istikbalinizi seçmekte olduğumuzu önemle, ehemmiyetle belirttikten sonra neden oyumuzu Saadet Partisi’ne vermemiz gerektiği hususunu şimdi diğer delilleriyle de açıklayacağım. Şimdi bu açıklamaya ilave olarak şu gerçekleri de ortaya koymakla görevimi tamamlamak istiyorum” şeklinde konuştu.

 

“ARABA UÇURUMA KAYARKEN DENEME OLMAZ”

Erbaş, “Önümüzde 23 tane parti var hangisine oy vereceğim diyen kardeşime tavsiyem şu, bu iş çoluk-çocuk işi değil. Araba uçurumdan aşağı kayarken deneme olmaz. Son 5 yıl esnasında ülke yönetiminin her gün daha kötüye gitmesi karşısında bir çok yeni partiler kuruldu. Parti adeti yaklaşık 50’yi buldu. Seçime girecek olan 23 partiden her biri Türkiye’yi bugünkü durumdan ben kurtarırım demektedirler. Ülkeyi bugünkü durumdan kurtarmak, her şeyden önce Türkiye’yi benzer durumlarda iken kurtarmış olmanın “tecrübe” ve “başarı’sını ister. Buna göre düşün buna göre seç. Bir yandan dış mihrakların etkisi ve yönlendirmesi altında olup, diğer bir ifade ile IMF’nin her dediğine evet deyip, hem borç ve faiz sarmalını devam ettireceğim, hem de ülkeyi kurtaracağım sözlerine inanmak doğru ve mümkün olmadığı gibi, bunu daha önce gerçekleştirmiş olmadan ileri sürülen laftan ibaret içi boş iddialara da güvenmek doğru değildir. Ve ülkenin Türkiye’nin hali hazır kritik durumu karşısında, adeta araba uçurumdan aşağı kayarken şunu veya bunu deneyelim demek de doğru ve mümkün değildir. “Biz de işler yaptık” diyerek birtakım çoluk-çocuk işini saymak başkadır. Güvenebilmek için önce ne dediğine bakacağız. Boş lafla kaybedecek vaktimiz yok. Çok kritik noktadayız. Bu sağlam ve temel esaslardan bakıldığı zaman seçime giren 23 partiden 6 tanesi eski köklü partidir. Diğerlerinin hepsi yeni tecrübesiz, oluşumlardan ibarettir.

 

 

1999 seçimlerinin arkasından DSP-MHP ve ANAP göreve geldi. 33 yıldan beri her plan döneminde TBMM’de yapmış olduğumuz konuşmalar esnasında biz hep mevcut düzensizliği ve kargaşayı tenkit etmiş ve plan dönemi ile seçim dönemlerinin uyumlu hale getirilmesini her seçime gidilirken partilerin kalkınma planlarının ana hatlarını açıklayıp millete taahhütte bulunmalarım, seçimden sonra ise millet kimi iktidara getirdi ise onun icraatının DPT, DÎE veya benzeri tarafsız bir kuruluş tarafından izlenmesini ve taahhütlerini ne oranda yerine getirildiğinin tarafsız bir şekilde tespit edilerek millete açıklanmasını teklif etmişizdir. Son 5 yıldır bu üç partinin karneleri tarafsız merciler tarafından tespit edildi. Acı sonuçlarını hem millet ızdırap içinde yaşıyor, hem de rakamlar açık bir şekilde gösteriyor. Geçirilen son 5 yıllık uygulamadan sonra şimdi de 6 köklü parti içerisinde adı geçen üç partinin dinlenmeleri, Türkiye’nin bu durumdan kurtarılması için diğerlerinin kollarını sıvaması gerekmektedir. İşte hepsine bu temel açıdan baktığımız zaman geçtiğimiz 5 yıl esnasında üç parti denendi. Ne oldu hepsi sınıfta kaldılar ülkeyi perişan ettiler. O halde bu durum karşısında bu 3 tane partiden sonra diğer geriye kalan 3 tane partiye bakıyoruz. Saadet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve DYP. Bu 23 partiden analiz yaparak sonuca gitmeye çalışıyoruz. Önce 6 tane köklü parti dışındakileri sildik. Sonra 3 tane sınıfta kalanını sildik. Geriye kalan 3 taneye baktığımız zaman bunlarda aslında denenmişlerdir. Biraz sonra da kısaca bunların karnelerini açık bir şekilde ifade edeceğim. Bu üç partinin zihniyetleri ve uygulamaları da bundan önce denenmiştir. Bunlara ilaveten dış güçlerin birtakım planlarını yürütebilmek için demin söylediğim tehlike unsurlarına Türkiye’yi sürüklemek istediklerini ve oynadıkları oyunları çok iyi biliyoruz. Milletimiz bu suni oyunları, bu suni anketleri, bu suni balon şişirmeleri elinin tersiyle itmektedir ve itecektir. Her zaman bu basireti göstermiştir. Gerek bu deneme sonuçları ve gerekse aşağıda arz ettiğimiz deliller; Türkiye’yi bugünkü durumdan kurtarma görevinin Milli Görüş`ü temsil eden Saadet Partisi`ne düştüğünü ve ancak onun bu tarihi hizmeti başarabileceğini açık bir şekilde göstermektedir” ifadelerine yer verdi.

 

“ÇÖZÜM NEDEN SAADET PARTİSİ’DİR”

Erbaş, “Şöyle ki, Saadet Partisi milli görüşüyle bir kere değil üç kere Türkiye’yi bugünkü durumdan fiilen kurtarmıştır. Başarıyla kurtarmıştır. Laf değil, gerçekler konuşuyor, yapılanlar konuşuluyor, yapacağımız laflar değil. Yaptık diye konuşabilmek Allah’ın emriyle. Bu Saadet Partisi’ne nasip oluyor, Milli Görüş sahibi olduğu için. Bu durup dururken olmuyor: 5 tane yapısından ve programından gelen sebep var ki, bu hizmeti ancak ve ancak Saadet Partisi yapabilir. Program ve yapısından dolayı Saadet Partisi’nin kurtarabileceğini ibraz eden deliller şunlar: Niçin Saadet Partisi: Bunun iki ayrı grup temel sebebi vardır. Program ve teşkilat yapısından ileri gelen sebepler: Saadet Partisi milletin kendisidir. Saadete, Saadet Partisi ile ulaşılabilir. Çünkü Saadetin 5 temel şartı vardır: Huzur, Barış: Bunun için zihniyetin temelinin sevgi ve şefkat olması gerekir. Hürriyet: Bunun için insan haklarına gerçekten ve noksansız saygı gerekir. Adalet: Bunun için “Kuvveti Değil”, “Hakkı Üstün Tutan” zihniyet gerekir. Refah: Bunun için ülkenin topyekün kalkınmasını ve reel ekonomiyi esas almış olmak gerekir. Saygınlık: Bunun için maneviyatçılığı, nefis terbiyesini “önce Ahlak ve Maneviyat” prensibini esas almak gerekir. Saadetin bu temel şartlarını gerçekleştirecek unsurlar, Saadet Partisi’nin programında ve yapısında mevcuttur.

 

Saadet Partisi doğal olarak en büyük partidir. Saadet Partisi bütün yurt sathına yaydı en güçlü teşkilata sahiptir. Saadet Partisi teşkilatındaki heyecan, azim ve aşkla çalışma özelliği herkesçe bilinmektedir” dedi. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilisim