AK Parti Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Nuri Gülaçar, ‘Kanal A’da yayınlanan ve sunuculuğunu gazeteciler Selahattin Serçe ve Fatih Şahin’in gerçekleştirdiği ‘Çerçeve’ programının konuğu oldu. Gülaçar, neden saldırıya uğruyor? Adaylığından kimler, neden rahatsız? Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da seçimleri sabote etmek isteyenler mi var? Projelerini ve seçim çalışmalarını Çerçeve'de anlattı.

Yerel seçimlerinin ele alındığı programda yöneltilen soruları cevaplayan Gülaçar, birlik ve beraberlik mesajları verdi. Program, Gülaçar’ın seçim sürecinde yaşadığı saldırılarla ilgili açıklamalarda bulunması ile başladı. Güzel çalışmalar çerçevesinde seçmenleriyle buluştuklarını ifade eden Gülaçar, bu çalışmalarından birilerinin rahatsız olduğunu kaydetti. Bu rahatsızlıktan dolayı saldırıların ardı arkasının kesilmediğini anlatan Gülaçar, “Bu saldırıların arkasında açık açık BDP’nin olduğu gözüküyor ve bunu da ifade ediyoruz. Bunlar organize hareket ediyorlar mobil sistem oluşturdular. Milli eğitimin yaptığı taşıma sistem gibi çalışma yapmış olduğumuz alanların haberlerini alarak oraya araçlarla geliyorlar. Bunları yaparken iki şeyi amaçlıyorlar. Birincisi bize geri adım attırma hesabıdır. Ama ilk günde deklare etmiştim. Kesinlikle bu şahsımı geçen bir meselesidir bu artık bir memleket meselesidir."

"SALDIRILAR KABUL EDİLEMEZ"

"Hele hele 17 Aralık operasyonundan sonra şahsımı aşan bir meseledir. Bundan geri adım atmamız mümkün değil. İkincisi ise sahada güçlü olduklarını gösterme o korkuyu ve baskıyı daha bir arttırmadır. Tabi tehditler toplantı yaptığımız yerlere de gidiyor. Ama tüm bunların halkımız nezdinde çok fazla bir değer de ifade etmediğini de çok açık ifade edeyim. Saldırılar sadece Ak Parti’ye değil, Saadet Partisi, Hüda-Par ve Hak-Par’a yönelikte yapılıyor. Tüm bunları normal görüyorum, ama son bir iki hadiseyi kabul edemeyeceğimiz hadiselerdir. Bunlar yanlış anlaşılmasın ama ben bir Kürdüm. Kürtlerde namus en değerli en önemli şeydir. Onun için can verilir. Her türlü fedakarlık yapılır. Kadın kollarımızda bacılarımız broşür dağıtırlarken saldırıya maruz kalıyor ve bir bacımızın ayağını kırıyorlar. Hüda-Par’ın mitingine bayraklarla giden bacılarımıza hem de ana caddede bir hakaret ardından da bir saldırı söz konusu oluyor. Bunlar bizim toplumumuzun asla kabul edemeyeceği görüntülerdir. Belki onlar bununla hedefe ulaşacaklarını zannediyorlar ama halkımızda da buna inanılmaz bir tepki var. Kendinden olmayana hayat hakkı tanımama. Dün devletin zulmünden ve baskısından bahsedenlerin bugün o zalim konuma gelmeleri hatırlatılması gereken bir durumdur. Dünün mazlumlarının bugün o zalim pozisyonuna geçmesi insanımızın o özgür iradesine ket vurulması girişimleri elbette kabul edilmemesi gereken bir durumdur” dedi.

“SALDIRILARIN NEDENİ AK PARTİ’NİN ÖNDE OLMASINDAN KAYNAKLANIYOR”

Ak Parti’nin seçimlerde önde oluşunun kabullenilmediği bu saldırıların kaynağında da bu gerçeğin yattığını anlatan Gülaçar, çözüm sürecinin üzerinde ısrarla durulması gerektiğini ifade etti. Şahsıyla beraber çözüm sürecinin de hedef alındığını anlatan Gülaçar, “Ben bizim bölge insanımızın hassasiyetini biliyorum ama çözüm sürecini batı illeri daha doğru okumalı net okumalı. Çözüm süreci, 30 yıldır devam eden bir kardeş kavgasını, tarafların ‘Biz neden ölüyoruz, neden öldürüyoruz’ sorusunu sordukları, aralarındaki sorun ve sıkıntıları diyalogla aşma çalışmasıdır. Bu anlamda bir yıldır meyvesini vermiş. Ne Doğu’ya nede Batı’ya cenazeler gitmiyor. Çözüm sürecinin bizim açımızdan nihai noktaya gelmesi gerekir bu dönüşümünde vaktidir diyorum. Bizim yıllardır kullandığımız dil çözümü barışı yeniden kardeşliği tesis etmeye yönelik bir dildir. Ak Parti’nin yıllardır yapmış olduğu çalışmalar çabalarla Van’a yapılan yatırımların toplamı 14,4 katrilyondur. Bu bazı ülkelerin bütçesine denk bir rakamdır. Burada Ak Parti hükümetleri Doğu’yu üvey evlat konumunda çıkarmış öz evlat durumuna getirmiştir. Bu çalışmalar bizim bölgemizde insanımızın gönlünde taht kurmuş ve başbakanımıza karşı inanılmaz bir sevgi var. Allah peygamber ümmeti başına bir lider çıkardı o liderde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’YE VE BAŞBAKANIMIZA SALDIRILARI HALKIMIZI İYİ OKUYOR”

Biz elimizde ki nimetin ne anlama geldiğini bilmek durumunda olduklarını, O yüzden 17 Aralıklar, 28 Şubatlar ve 27 Nisanlar tüm bunları halkı büyük bir duyarlılıkla reddettiğini kabul etmediğini vurgulayan Gülaçar, tüm bunların hedefinde Türkiye var ve Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmeye yönelik olduğunu kaydetti. Bölge halkının da bunu böyle okuduğunu anlatan Gülaçar, “Bizim insanımızın özellikle özelde Van insanının algısı şöyle; ‘Erdoğan sadece Türkiye’nin değil, O mazlum Suriyelilerin de lideridir. Esmaların içinde bulunduğu Mısır’ında lideridir. Somali’nin de lideridir. Nerede mazlum varsa o mazlumun sesidir. Onun yanında kardeşidir. ‘Ona el uzatan yardımcısıdır’ bu algı bizim insanımızda inanılmaz boyuttadır. Eğer bu çözüm süreci sabote edilirse ne olacak? Yeniden kan akacak, yeniden analar ağlayacak ve yeniden ocaklara ateş düşecek. Bunu insanımızın hiçbiri kabul etmiyor. Biz çözüm süreci gibi bir nimeti bulmuşken bunu teper miyiz mümkün değil. İşte çözüm sürecinin yeniden sabote edilmesi çalışmaları AK Parti’ye yönelik bir komploya dönüşüyor. Dolayısıyla başbakanımızın nezdinde Ak Parti’ye yönelik bu saldırılar devam edip gidiyor. Van’daki BDP’lilere sesleniyoruz. Böyle bir çözüm sürecini bulmuşken, 30 yıllık çatışmalı süreci bitirmişken, bunu bozmak için elbette ki bazı aktörler olacak bunu sabote etmeye gidecek. Şimdi biz HDP’ye yönelik saldırıları kabul etmiyorsak, bize yönelik saldırıları da kabul etmemelerini bekliyoruz. BDP’nin bizzat yöneticileri tarafından bu işin eleştirilmesi gerektiğini onların da deklare etmesi gerekir. Çünkü çözüm sürecinin heba olması demek, Allah bizi bir daha o günlere götürmesin” açıklamalarında bulundu.

“BENİM ÖRNEĞİM LİDERİM BAŞBAKANIMDIR”

Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra hoşgörü ile ayrıştırmadan bir belediye başkanlığı yapacağını belirten Gülaçar, “Benim modelim, örneğim ve liderim Sayın Başbakanımdır. Başbakanımın başardığı en büyük proje Kürtler, Türkler, Aleviler Sünniler, zenginler fakirler bu noktada bir ötekileştirmeyi yapmadı. Tam tersi birleştiren, bütünleştiren ve dönüştüren bir program yaparak büyük bir iş başardı. Bizde aynı bu şekilde bunu Van’a yapacağız. Hizmet noktasında da bütün bir merkezimizden taşramıza hizmeti götüreceğiz. Ama bu noktada sanki bizi BDP’li kesimlere de yanlış algılatmaya çalışanlara bir cevabım var. Ben o gençlere sahip çıkacağım, o gençlere ağabeylik yapacağım ve onlarla kardeş olacağım. Şuan bize karşı maalesef sıktırılan bazı yumruklar var o yumrukları kesinlikle açmayı onlarla tokalaşmayı samimiyetle onların dertlerine deva olmayı başaracağız” dedi.

“BİZLER, KÜRDÜYLE TÜRKÜYLE ET VE TIRNAK GİBİYİZ”

Çözüm sürecinin devam etmesinin çocuğunu askere gönderen ve çocuğu dağda bulunan tüm anne ve babaların isteği olduğunu ifade eden Gülaçar, bu anlamda ciddi adımların atılması gerektiğini anlattı. Gülaçar, “Biz bunun eğer altyapısını oluşturursak çözüm sürecine katkı noktasında ciddi adımlar atarsak, bizim insanımız samimidir, yüreklidir ve vefalıdır. Biz bin yıldır bu bölgede kardeşçe yaşamışız bir medeniyetin paydaşlarıyız. Vallahi bizler et ve kemik gibiyiz. Türkler ve Kürtler olarak bu kadar güzel bir beraberlikten sonra bu çözüm süreci de Allah’ın izniyle başarıya ulaşacak ve insanımız hak ettiği o huzurlu yaşama kavuşmuş olacaktır ve ben bu konuda çok ümitliyim. Şunu arzu ediyorum bizim insanımız bize güvensin ve burada yapacağım ilk bir yıllık çalışmamızı görsün. Halkımız bundan sonra sürecin nasıl işleyeceğini bizimle birlikte yaşayacaklar. Belediyeciliği sadece belediyecilik noktasında ele almalı. Bütün süreçlerine insanımızı dahil ederek birlikte görelim. Kent meclislerini daha ileriye götürelim. Bütün çalışmalara da halkımızı dahil edelim çok daha demokratik bir yönetim tarzı ile kentimizi yönetelim” dedi.

“BELEDİYEDE YAPACAĞIM İLK İŞ HELAL ADAM ÇALIŞTIRMADIR”

Daha sonra projeleriyle ilgili açıklamalarda bulunan Gülaçar, mevcut belediyenin ise vaat ettiklerinin yüzde 10’unu bile yapmadıklarını vurguladı. Bunu siyasi kimliğiyle ifade etmediğini tüm samimiyeti ile söylediğini anlatan Gülaçar, “Belediye sadece seçime 2-3 ay kala bir asfalt döşedi bazı mahallelerimize bunun dışında yapılan bir şey yoktur. Şehrimizin acil çözülmesi gereken sorunları var. Bu sorunları çözme gibi bir irade ortaya koyuyoruz. Belediyeciliği yeniden tanımlıyoruz. Çok kısa sürede çok iş yapmayı hedefliyoruz. Şehir imar noktasında yanlış bir imara tabi tutulmuş her gelen biraz kayırmış hatta bu noktada yolsuzluğa yönelik çok ciddi şikayetler var. Bunların belediyecilik noktasında bitmesi gerekiyor. Belediyede ilk yapacağım şey helal adam çalıştırmadır. Bu saatten sonra bizim belediyemizde yolsuzluğun ve rüşvetin adını bile anmayacağız. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Bu biz zati insanımıza bir hakarettir. Bunu kabul etmiyoruz helal bir belediyecilik yapacağız. İnanın helal bir belediyecilikle şuan 300 projeniz var ise o projeleri mevcut bütçe ile 600 projeye çıkartabilirsiniz. Yeter ki bu noktada bu meseleyi bir dava meselesi olarak. Başbakanımızın yoksulluğa ve yolsuzluğa neşter vuracağı yönündeki teveccühüne şükranlarımı sunuyorum Allah razı olsun diyorum. Bu adaylığı kabul etmemin en büyük nedeni de budur. Biz bu anlamda ilimize ve güzel şeyler yapacağız. Bu noktada bizim halkımızın insanımızın da bize olan güveni hamd olsun tamdır” ifadelerini kullandı.

“DEPREMDE TÜRKİYE TÜRKİYE’LİĞİNİ GÖSTERMİŞTİR”

Van’ın yaşadığı 2011 depremlerinde Türkiye’nin bir olduğunu, beraber olduğunu ve seferber olduğunu da sözlerine ekleyen Gülaçar konuşmalarını şöyle sürdürdü; “Türkiye’den Van’a kadar yolları tıkayacak kadar TIR’lar doldu. Depolar doldu taştı o gün şunu anlamıştım. Allah’ın izniyle bu ülke bölünmez, bu ülkenin geleceğine ket vurulmaz. Biz bu anlamda çok güçlüyüz bütün ayrıştırmalara rağmen o gün Türkiye Türkiye'liğini göstermişti. Başbakanımız ilimizi de 27 Mart’ta ziyaret edecek. Bizde çözümün ve barışın mimarı olarak kendisini karşılayacağız. Bütün ilçelerimizle birlikte görkemli bir karşılama olacaktır ve bizim için bir milat olacaktır.”

Editör: TE Bilisim