Van’ın 118 tane has ‘milletvekili’ tarafından temsil edildiği, herkesin birbirine ‘Sayın Vekilim’ diye seslendiği şu dönemde öyle ilginç milletvekili aday adayları ile karşılaşıyoruz ki…

 

Bu halkı temsil etmek için değil 100 aday adayı 200 hatta daha fazla siyasetçinin bir adım öne çıkmasını saygı ile karşılıyorum. Seçmek ve seçilmek hepimizin hakkı. Lakin görüyoruz ki birileri bu halkın aklıyla oyun oynama, insanları ‘aptal’ yerine koymaya çalışıyor yine.

 

Kimse bakmasın ama özellikle ithal Vanlıların siyasal ömrü bu yabancılıkla kelebeğin ömründen öteye gidecek gibi görünmüyor.

 

***

 

Bir aday adayı…

 

Çıkmış uzun yollardan gelmiş, Van üzerine türlü senaryolar yazıyor. Belli ki gazı iyi almış… O’na, “Ulan sen niye milletvekili olmuyorsun? Baksana şu tipe tam bir milletvekili tip var!” demişler. Kıramamış ısrarları gelmiş Van’ın ağabeyi olmuş. Diyor ki:

 

-Bu bakanlar kim ki? Ben şu halimle 5 bakanlığa talibim! Aşiretimin üstüne aşiret yok. Ben şeyh torunu, ağa oğlu, beyim! Van için çok projem var. Ben Van’a yatırım da getireceğim, fabrika da getireceğim. Hele bir listeye gireyim bakan olunca hepsini Van’a getireceğim.

 

Bir diğerinin ise hedefleri daha büyük:

 

Teşkilatların tamamı beni destekledi. Tek kuruş para vermeden hepsinin gönlünü fethettim. Bak göreceksin ben birinci çıkacağım! Çıktım bile. Yaz beni 1’e yaz korkma.

 

Aday adaylarımızın hepsi maşallah Van doğumlu, Ankara torpilli. Hiç birinin dilinden bakan, genel başkan yardımcısı düşmüyor:

 

-Ben öyle basit adamlarla görüşmüyorum. Eski bakanlar, mevcut siyasetçiler ile görüşüyorum. Büyük işler yaparım. Ha Van’a gelince yapacak iş çok. Yaparız bir şeyler. Çözüm süreci mi dediniz? Ooo benim çözemeyeceğim iş yok, çözüm süreci ne ki!..

 

Daha neler neler…

 

Adamlar bir kere Van siyasetini bırakın Van’a uzak kalmış. Uzak kaldığı yetmemiş Türkiye’nin batısında ömrünü geçirirken Van Büyükşehir olması ile birlikte ekonomik ve sosyal hayata dair birçok şeyden de geri kalmış. Van’a hayvancılığı mı getirmiyor, çağrı merkezleri mi kurmuyor, neler yapıyor neler…

 

Tamam da ey akıllı milletvekili adayının adayı!

 

Sen bu kente şimdiye kadar varlığınla ne kattın da bundan sonrakileri çıktı alıp getirmiş ya da flaşına kaydetmiş gittiğin yerlerde ezbere cümlelerle dökmeye çalışıyorsun da bizim aklımızla oynuyorsun?

 

Merak ediyorum, vallahi de çok merak ediyorum!

 

O yüzden de başta en az yarısı bakan olmaya niyet getirerek aday adayı olmuş, çoğu Wikipedia’dan ‘siyaset’ yazarak siyasetin ne olduğunu daha birkaç gün önce öğrenmiş, google’da Van yazıp birkaç mevzuyu diline pelesenk etmiş ve bu milletvekilliği sürecinde Van’a olmadık projelerle, büyük memleket özlemleriyle, gözyaşlarıyla, hayalî hayallerle gelmiş aday adaylarına sormak isterim:

 

-Bu Van koca bir depremi yaşarken neredeydiniz, bu kente ne katkı sundunuz?

-Bu kent çözüm sürecinde içine sinmiş bir kent imajı çizerken, o çözüm sürecine dair engin fikirlerinizi neden kullanmadınız?

-Bu kentten yatırımcılar ardına bakmadan kaçarken yatırım fikirlerinizi, ekonomiye dair projelerinizi niye kente katkı olarak sunmadınız?

-Bu halkı bu kadar çok seviyorsunuz da o yüzden mi bilmediğiniz adamların cenazesinde ağlayıp düğününde halayın başını çekiyorsunuz?

-Bırakın bu kente katkı sunmayı bu kentteki esnaf, tacir, tüccardan alışveriş bile yapmayacak kadar kente katkı sunmaktan uzakken siz neyinize güvenip de bu kentin temsiliyetini almaya geliyor, bir anda Van sevdalısı kesiliyorsunuz?

-Size Ankara’da neden Van milletvekili olmak istiyorsunuz diye sorulduğunda Van’a ‘büyük yatırımlar getirecem’ yalanını konuşurken hiç mi yüzünüz kızarmayacak? Hiç mi daha caddesini, sokağını ilçesini bilmediğiniz bir kentin temsiliyetini istediğiniz için aciz kalmayacaksınız?

-Her konuşmanın başına, sonuna yerleştirdiğiniz Büyük Usta Erdoğan, liderimiz Davutoğlu cümleleriyle daha ne kadar zaman kazanıp, nereye kadar bu cümlelerle bu halkı idare edeceksiniz?

-Bu kentin kalkınmasını ne kadar dert ettiniz? Bu kentin esnafının ödeyemediği SGK primini, vergi borcunu, ödeyemediği iş yeri kirasını ne ölçüde biliyorsunuz?

-Van size neden oy vermeli cümlesinin ardına sıralayacağınız üç beş cümleniz bile yokken daha ne kadar 3’üncü kişiler tarafından oluşturulan metinlerle hiç olmadığınız siyasetçi kılıklarıyla karşımıza çıkmaya devam edeceksiniz?

 

İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz!

 

Kolay Gelsin.

 

***

 

“1’İNCİ BENİM, GERİSİNİ BİLMİYORUM”

 

Van’ı tanımayan aday adayları, haliyle beraber yarıştığı siyasetçileri de çok tanımıyordu birkaç gün öncesine kadar. Birçoğu teşkilat ziyaretlerinde karşılaştı. Hatta teşkilatlar öyle bir kıymete bindi ki bazı adaylar 3’lü 5’li ilçe teşkilatlarında fotoğraf çekinmeye başladı.

 

Birçoğu ortak açıklamalarda proje alış verişi yapıp, “Ulan bak bu adam iyi konuşuyor dur hele şunu da vaatlerimin arasına yaziyim.” Deyip pay çıkardı. Kimi de “Vallahi ben vekil olmiyim sen ol!” noktasına kadar getirdi.

 

Samimiyet öyle noktaya geldi ki, bazı isimler temayül sonuçlarında artık temenni sıralamaları oluşturmaya başladı. Bazıları da psikolojik üstünlük sağlamayı da iyi biliyor. Telefon muhabbetleri geçiyor bir de... Off, şahit olmayı verin:

 

-Alo sayın vekilim hayırlı olsun. Tebrik ederim. İyi oy almışsın!

-Sağol Allah razı olun. Çok şükür hakettiğimizi aldık.

-1’inci misin 2’inci misin sayın vekilim?

-Ben 1’im ya 1. Kesin.

-Peki ben kaçtayım biliyor musun?

-Valla ben 1’im. Gerisine bakmadım. Liste bende ama bilmiyorum diğerlerini!..

 

Diyalog bundan ibaret. 96 gün sonra bu diyaloğu çeviren 118 isimden 8’i bizi temsil edecek isimler olarak yarışacak.

 

Allah yardımcımız olsun…

 

***

 

TEMAYÜL PARADOKSU!..

 

1 Mart Pazar günü yapılan Ak Parti’nin Van’daki aday temayül yoklaması tartışıla dursun, 2 gündür her aday oturduğu yerden kendisini ilk 5’te gösteren listeleri paylaşmaya devam ediyor.

 

Her saat başı farklı listelerin paylaşıldığı temayül dedikoduları tartışıladursun, bundan sonra da tamamıyla yayınlanmayacak olan ve kimin hangi oyu nasıl, kaç paraya, neyi vadederek aldığı da bilinmeyecek bir yarışın kavgası veriliyor şu sıralar.

 

Geçtiğimiz yıllarda bir yazısında “Aday mı temayülden çıkar temayül mü adaydan çıkar?” başlığını kullanan Halil Tandoğan ne de güzel anlatmıştı temayül yoklamalarının siyasetçi belirleme üzerindeki etkisini… Van’da da 2 günde üzerinde bin bir yorumun yapılıp, sayısız iddiaların öne sürüldüğü temayülün doğru adayı çıkarıp çıkarmayacağı konusu da bu benzetmeye konu; “Yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan?” sorusu kadar garip ve içinden çıkılmaz.

 

Dün itibariyle oylamalar belki de daha sayılmadan Ankara merkezli listeler havada uçuşmaya başlamıştı bile. Listelerle birlikte Van siyasetinin daimi ‘motto’su olan ‘Ne kadar çok kötülersen o kadar iyisin’ şeklindeki yaklaşımı da devreye giriyordu.

 

Kimler kimlerle ilgili ne iddiaları dile getirmiyordu ki…

 

İl, ilçe teşkilatları, kadın kolları, gençlik kolları ile ilgili iddialar… Kimin ne üzerine anlaştığı, kimlerin ne kadar paraya kaç oy aldığı, verdiği paranın karşılığı kadar oy alamayanlar, büyük vaatler verip oy takibi yapanlar, hesaplara yatırılan paralar, ceplere sıkıştırılan çekler… Neler neler…

 

Şimdi gözünü kulağını Van temayülünden çıkacak sonuca diken ve temayülü vekil olmanın ilk adımı olarak görülen milletvekili aday adaylarına da genel merkeze de seslenmek gerekiyor: Bu temayülden ne bekliyorsunuz Allah aşkına?

 

Aday adaylarının değil de aslında il, ilçe teşkilatlarının ve birimlerinin bir sınava tabi tutulduğu; dürüstlüğün, dava adamlığının ortaya çıkacağı bir temayül yoklaması var ortada. Siz istediğiniz kadar hangi adayın en çok hangi teşkilatı etkilediğine yorun, aslında temayül genel merkez tarafından kendi teşkilatının ayıbını da eğrisini de doğrusunu da görmesi için büyük bir fırsat oldu.

 

Yıllardır halkın iradesini göremeyenler bundan sora bir şeyler görür mü, kendi takdirleri… Herkes 7 Nisan’a kadar temayülden neyi, nasıl çıkarabiliyorsa çıkarsın. Nasılsa gerçeklerin de kokusu er geç yine çıkacak…

 

Aday adayları o zamana kadar ‘hatırlatma’ kağıtlarına kendilerini başa yerleştirerek oluşturdukları listeleri paylaşmaya devam ediversin…

 

***

 

Ha bir de şu var. Geçtiğimiz yıllarda etkisi 5’tir, 10’dur, 15’tir denilen temayül yoklamaları ile ilgili AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş bir demecinde diyor ki:

 

“Temayülden ortaya çıkacak sonuçlar yüzde 30 etkilidir. Kamuoyu yoklaması da yapacağız. Bu temayül yoklamasında öne çıkan milletvekili aday adaylarıyla ilgili tekrar anket yaptırılacak. Bu anket, üst kurulda değerlendirildikten sonra 7 Haziran seçimlerinde AK Parti'yi temsil edecek Adana milletvekili adaylarının listesi belli olacak.”

 

Ak Parti’nin seçim haritasını basamaklar halinde açıklayıp, takvimin nasıl işleyeceğini göstermesi, prosedürlerden bahsetmesi için söyleyecek bir şey yok. Amenna. Lakin herkesin neyin nasıl işlediğini bildiği bir ortamda oylanan temayüle yüzde 30 verilmesi çok bile!

 

Yahu daha hangi ilçenin kaç delegesi olduğunu bilmeyen, verdiği para kadar oy bekleyen aday adayları var. Neye dayanarak bu adayların ilk 10’unu ya da 20’sini değerlendirmeye alıp geriye kalanları tek bir görüşmeden sonra eleyeceksiniz?

 

Merak ettiğim için soruyorum.

 

Ha yok AK Parti en çok ihtiyaç duyduğu sadakati, toplumdaki karşılığı, kente hizmet etme potansiyeli olan adaylar yerine sadece parası çok olan, gücünü parasından alan milletvekilleri arıyorsa bilemem…