Dün Şehrivan Gazetesi’nde sonuçlarını paylaştığımız saha çalışmamızla ilgili yorumlara köşe yazılarımızda devam edeceğimizi söylemiştik.

 

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var: Sözü edilen çalışma aday listeleri kesinleşmediği için kendi içerisinde az da olsa handikaplar barındırmaktadır.

 

Ancak bu handikapların Van’daki seçim sonuçlarını keskin bir şekilde değiştireceğine ihtimal vermiyoruz.

 

Yani HDP veya AK Parti’nin gösterecekleri adaylar bu iki partinin oy oranlarını yüzde 5 bile artıramaz.

 

Dolayısıyla adayların oranlara etkisi çok düşük rakamlarda kalmaktadır.

 

Üç aylık bir seçim sürecinden bahsediyoruz, her şey olabilir.

 

Saha çalışmamızın sonuçlarını verirken bütün olabilecek ihtimalleri dikkate aldık.

 

Bunun için az veya fazla yüzde 2,5’lik bir yanılma payımız da var.

 

Bunlara baktığımızda HDP’nin 7 Haziran’da Van’da alabileceği en yüksek oran yüzde 55,7’dir. Alacağı en düşük oran ise 51,8’dir.

 

Aynı şekilde AK Parti’nin önümüzdeki genel seçimlerde Van’da alabileceği en yüksek oran yüzde 44,8’dir. Yine bu partinin alacağı en düşün oy oranı ise 39,8’dir.

 

Milletvekili dağılımlarını yaptığımızda bunları da dikkate aldık.

 

O yüzden HDP’nin barajı geçmesi düşünüldüğünde 6-2’lik bir dağılımın zor olduğu söyledik.

 

Benzer şekilde AK Partililerin 4-4 olur şeklindeki beklentileri de bu oranlara göre zor görünmektedir.

 

Adayların oy oranlarını etkileyecek partiler MHP, CHP ve belki Saadet Partisi’dir.

 

Yani bu partilerin gösterecekleri adaylar belki oylarını yüzde 100’e kadar artırabilir ancak bu o partilere milletvekilliği getirmez.

 

Bir de bu üç partinin oy alacakları yer AK Parti’dir.

 

AK Parti’nin oy oranına ve sayısına baktığımızda bu partilerin alacağı oylardan ciddi manada etkilenmez.

 

Belki bir milletvekili kaybeder, o kadar.

 

Zaten 6-2 gibi bir dağılımın olabilmesi için yukarıda saydığımız gerekçelerin tümünün olması gerekir.

 

Bu değerlendirmeler ışığında; Van’dan milletvekili çıkaracak iki partinin, HDP (Yüzde 10’luk seçim barajını aşarsa) ve AK Parti’nin, Van’ı- Vanlıyı düşünmeleri gerekiyor.

 

Gerçekten bu işi yapabilecek kabiliyette insanlara temsiliyet verilmedir.

 

İktisadi hayatı dibe vurmuş, sosyal açıdan anomi yaşayan, bütün alanlarda altyapı eksikliği olan Van’ın ciddi bir ekibe ihtiyacı vardır.

 

Her iki partinin de alacakları oy oranları aday göstereceği kişilere göre çok ciddi bir değişiklik arz etmeyeceğine göre neyi düşünerek karar verecekleri ortada!

 

Bu ekip her iki partinin aday adayları içerisinde mevcut.

 

Beklenir ki; bu iki parti listelerini hazırladıklarında sivil toplum örgütlerinin, mesleki kuruluşlarının görüşlerine de başvursunlar.

 

Başvursunlar da bizim sivil toplum örgütlerimiz ile mesleki örgütlerimizin durumu hiç açıcı değil.

 

Kuruluş amaçlarına göre hareket edip, temsil ettiği sivil toplum veya meslek birliklerinin dertleriyle dertlenenlerin sayısı 5’i geçmez!

 

Bu vesileyle değişik kanallara kullanarak gündeme gelmek isteyen, internet sayfalarını-sosyal medyayı renklendiren aday adaylarının bu uğraşlarının boş olduğunu söylemekte fayda var.

 

Temayül yoklamalarının bir önemi olmadığını daha önceki seçimlerde gördük.

 

Toplumu tamamen unutup, kendilerine sınırsız biat eden kişiler arıyorlar.

 

Onlar da aday adayları listelerinde mevcut!

 

Belki sonuçlara, rakamlara odaklanma yüzünden gözden kaçmıştır: Seçmen aday adayını tanımıyor bile.

 

O kadar renkli internet sayfaları reklamı yapmakla hedef kitlesine ulaşılamıyor, haberleri yok!

 

Seçmenlerin en fazla yüzde 5’i internet mecrasını kullanabiliyor.

 

Tabi, niyet algı operasyonu olunca amaç da başka oluyor.

Editör: TE Bilisim