Selahattin Demirtaş seçim sonuçları için, "AK Parti-MHP bloğunun halk tarafından sandıkta ağır bir şekilde cezalandırılacağını düşünüyorum" iddiasında bulundu. Cezaevinde olmasa tüm seçimlerin farklı sonuçlanacağını öne süren Selahattin Demirtaş, şunları söyledi:
-"Dışarıda olsaydım referandum dahil tüm seçimlerin sonuçları farklı olacaktı. Zaten ben ve arkadaşlarım bu amaçla atıldık hapse. HDP ise elinden gelenin en iyisini yapıyor. Fedakârca bir mücadeleyle, baskılara rağmen dimdik ayakta duruyor. Ortada ciddi bir başarı da var. Bu yönüyle, hepimiz bunu görmeli ve emeğe saygı duymalıyız".
Seçim sonuçları ne olur?
-Sosyo-psikolojik ortamın yanında, bir de dibe vurmuş ekonomi gerçeği var. Seçim sonuçlarını çok net bir şekilde ekonomi ve demokraside yaşanan kötü gidiş belirleyecek. AK Parti-MHP bloğunun, halk tarafından sandıkta ağır bir şekilde cezalandırılacağını düşünüyorum.
Politik anlamda 10 yıl sonra nerede olursunuz?
-İş başvurusu görüşmesinde gibi hissettim. :) Politik olarak bir yerlerde olma gibi bir derdim hiç olmadı. Hayata karşı durduğum yeri ve çizgiyi korumaya gayet ediyorum sadece. Siyasi kariyer arayışı, hırsı, çabası olan biri değilim ki. Mümkünse parti siyaseti ve seçilmişlik görevlerinden uzak bir yerde mücadele etmeyi tercih ederim. 10 yıl değil, 100 yıl daha yaşasam ezilenlerin, sömürülenlerin, ötekilerin içinde, yanında olmaya devam edebilmişsem yeterlidir benim için.
Platonik sevenler var
-Bana kızanların beni izlediklerini sanmıyorum. İzleselerdi kızmazlardı. Kızanlar, beni tam izlemeden önyargı sahibi olanlardır. Onlara saygı duyuyorum. Herkes beni izlemek veya sevmek zorunda değil. Ama oy vermeyi düşünmeyen milyonların izleyip sevdiğini biliyorum. Kimi gizli (platonik :)) kimi açıktan sevip izliyor halen.
Demirtaş, Ana akım medyayla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
-"Ana akım medya diye bir şey yok artık. Hepsi havuzun, hatta kanalizasyonun dibindeler. Bence ne izleyin ne de okuyun bunları. Çok mecbur kalırsanız da burnunuzu kapatarak azıcık izleyin. Bu dönemin tetikçi medya şaklabanları, ileriki yıllarda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından sürekli, "yılın laleleri ödülü" ile onurlandırılacaklardır eminim. Çocukları bile bunlardan utanacak."
Kaynak : Bianet / Haber : Evrim Kepenek
