1984 yılından bu yana sadece iki adayın yarışıp sırasıyla Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduğu bir dönemde ilçede özgüveni yüksek ve çevresi tarafından çok sevilen bir isim çıkıp “Ben de varım” dedi. Van’a uzak olması sebebiyle diğer ilçere nazaran az bahsedilse de sahip olduğu değer ve güzellikleri ile her Vanlının aklında yer edinen bir yer olan Çatak’ta hem devam eden bu düzeni hem de ilçenin kaderini değiştirmek için çıkan Cihan Yalçın, gösterdiği cesaret örneği ile hiç şüphesiz sadece ilçe de değil Van kamuoyunda da ciddi bir takdir alan isim haline geldi kısa sürede. İmam hatip kökenli olması hasebiyle Van’a bağlı ilçelerde büyük bir tecrübe edinen sonraki süreçte ise öğrenimine devam ederek tamaladığı üniversite eğitimlerinin ardından son olarak da Çatak Kaymakamlığı Özel Kalem Müdürlüğü’ne tanan genç ve kariyer anlamında yetkin bir yere gelen Yalçın, hiç şüphesiz Çatak halkının da rahatlıkla benimseyeceği bir isim olarak ön plana çıkıyor. Halkın siyaset öncesi süreçte de büyük bir sevgi ve saygı duyduğu bir isim olarak aday adaylığı sürecinin başından bu yana tam destek verdiği Yalçın, ilçede yürüttüğü görevler ve köyleri çok yakından bilmesiyle de bir adım öne çıkıyor yine. En ücra köşelerine kadar gitmesi ve kamu sektöründeki hizmetleri nenediyle Çatak’ta sevilen ve halk nezdinde karşılığı olan bir isim olan Cihan Yalçın, her haliyle bu yükün altında kalacağını gösterir bir birikime de sahip duruşuyla dikkat çekiyor. Siyasette yeni bir yüz olmasına rağmen edindiği izlenimler ve sorunlara yaklaşımı ile etkileyici bir hitabet sergileyen ve çözüm odaklı meselelerde kendine güvenen bir siyasetçi profili çizen Yalçın, “Görev verilirse en iyisini yaparım” şeklindeki hal ve hareketleriyle de farkını iyice yansıtıyor. İşte onunla ilgili tüm bu izlenimlerin ardından biraz da kendisini anlatması için aday Cihan Yalçın ile bir araya geldik ve kendisini dinledik. İşte o adayın gözünden Çatak ve ilçeye dair her şey:

 

Röportaj: Ömer Aytaç AYKAÇ-Önder ALTINAL/Şehrivan

 

Biraz kendinizden bahseder misiniz?

 

1981 Hakkâri doğumluyum. İlk ve ortaokulu Hakkâri’de okudum. Liseyi İmam Hatip Lisesi’nde okudum. 2000 yılında Van’ın müftülüğünde göreve başladım. Daha sonra Başkale, Gürpınar ve Çatak’da müftülüklerde görev yaptım. Bu süre zarfında Özalp Meslek Yüksek Okulu’nda da bilgisayar muhasebe okudum. 2011 yılından istifa ettiğim güne yani2013’e kadar Çatak’da Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürlüğü vekilliği, daha sonra köylülere hizmet götürme müdürlüğü tüketici sorum hakem heyeti başkanlığı yaptım. Bana göre tüketici sorumluluk hakem heyeti önemli bir başkanlıktır.

 

“BAŞLADIYSA YAPARIM”

 

Ben ilçelerde bu işe başladığımda eski dosyalar bulunuyordu ve bu dosyalarda tecrübe istiyordu. Çünkü Kaymakamlık büyük çaplı bir kurumdur ve bunun neticesinde de tecrübe istiyor elbette. Bende bu konuda tecrübe sahibi olmak için tüketici sorumluluklarına baktım. Benden önceki müdür arkadaşım bu olayı başlatmış, komisyon kurmuş, başkanlığını üstlenmiş ama sadece bu çalışma ile ilgili sadece 2 dosya bulunmaktaydı. Bu dosyalardan bir tanesi lehte diğer bir tanesi aleyhte sonuçlanmıştı. Bende bunu görünce hemen komisyonu topladım. Bu iş böyle olmaz. Ben bu işe başladıysam, bu işi iyi yapacağım, ne kadar yorulursam yorulayım insanların hizmetine kendimi adayacağım. İnsanlara nasıl faydalı olacaksam onu yapacağım dedim.

 

“ÇÖZÜM İÇİN NE GEREKİYORSA YAPTIK”

 

Bütün köylerde büyük gruplar halinde bulunmaktayız. Ben ve çalışma arkadaşlarım bu köylerin oklularında, imamlara, köylülere seminerler verdik hem de hiçbir ücret talep etmeden ve karşılık beklemeden. Tüketici Sorumlu Bakan Heyetinin faydalı bir heyet olduğunu anlattık. Daha sonra ben bu görevimden istifa ederken ardımda 100 üzerinde lehte ve 50’ye yakında aleyhte sonuçlanan dosyalar bıraktım. İnsanlarımızın orada banka kartlarıyla, telefon hatlarıyla, beyaz eşyayla ilgili birçok sıkıntıları vardı. Bunlarla birer birer ilgilenip ve bu sorunların hemen hemen hepsine çözümler bulmaya çalıştık.

 

Çatak yöresi bildiğiniz üzere çok küçük bir yöre. Bu yöre sizde bir şeye yarattı mı? İstediğiniz performansı alabildiniz mi?

 

Halktan istediğim performansı aldım. Çünkü insanlar bundan sonra bana geldiler ve ‘Müdürüm sana teşekkür ederiz. Biz daha önce böyle bir heyetin olduğunu bilmiyorduk. Hakkımız ufak miktarda paralarda olsa biz bu hakkımızın ve paralarımızın bankalara gitmesini istemiyoruz.’ dediler.  Bende bundan dolayı köylülerden olumlu tepkiler alamaya başladım. Daha sonra bu büyük köylerde bulunan büyük toplumların hemen hemen hepsinde seminerler vermeye başladım. Daha sonra bu adımı biraz daha ileriye taşıdım. Din görevlileri ile birlikte ortak toplantılar yapmaya başladım, kaymakam beyden görevlendirme alarak ilçe müftülüklerinde toplantılara katıldım. Avukat arkadaşlarım bu işin hukuki yollarını anlatırlarken bende diğer bilgilendirmeleri yaptım. Köylerde mutlaka öğretmenlerle, muhtarla, din görevlileriyle görüştük ve bu bilgilerin hepsini anlattık.

 

Peki, köylülere hizmet götürme birliği ile ilgili ne çalışma yaptınız?

 

Şimdi köylülere hizmet götürme birliği biliyorsunuz il özel idaresiyle beraber çalışan bir birliktir. Yani bu konuda bağımsız bir birliktir. O yüzden bunun bir komisyonu var, ilçemizde iki tane il genel meclis üyemiz var, bunların bir tanesi BDP, diğer bir tanesi de AK Parti’dendir. Ki böyle bir durumun olması da bizim için büyük bir avantajdır. Çünkü bu sayede objektif olmayı sağlamış olduk. Bunun dışında kaymakam beylerde çalıştığımız 3 tane kaymakam da solsun güven verdiler bizim için. Biz tüm köylülerin bir bir sıkıntıları ile ilgilendik, ilgilenmeye çalıştık. Ben bizzat müdür olarak hiçbir kontrol yetkimin olmadığı halde, özel bir dairede yetkim olmadığı halde ihalelerin arkasında tek başıma durdum ve hepsini tek tek kontrol ettim. Buradaki kontrolüm teslim almışsa dair parasını ödemeden, imza atmadan, gidip köyde o işi gördüm yapılmış mı? Yapılmamış mı? Diye insanlara sordum. Bu konuda insanların memnuniyetin her zaman dikkat ettim. Bunun dışında ilçede köprü olsun, yol olsun, su olsun bu konuda ilçe bunların hiç birinde bir sıkıntısı bulunmamaktadır. Bazı köylerde su sıkıntıları yaşanabilir ancak Gevaş’ın şuan genel olarak bir su sıkıntısı bulunmamaktadır. Biz bu konuda birlik olduk ve bunların hepsini hemen hemen tamamlamaya çalıştık. İstifa etmeden önce bir ihaleyi söyleyeyim. Dokuzdam Sırmalı grup yolu var eski yolu 28 km’dir yeni güzergâh açılmış yeni güzergahta köprü ihtiyacı var. En son bize aktarılan ek ödenekten onu da ihaleye koyduk. Ben komisyonda şunu söyledim; Köprü biraz maliyetli bir iştir bize aktarılan para azdır. Bu sebepten ben geçen senede bunun sıkıntısını yaşadım. Geçen sene kaymakamla beraber biz saat 1-2’ye kadar köylerde hasta topladık. Dokuzdam’da bir hastamız oldu. Biz hastayı almak için kaymakam beyle Komega’ya gitmek için yola koyulduk. Ama Komega’dan öteye hiçbir şekilde gidemedik ve hiçbir şekilde iletişim kuramadık. Olay yerine kalp terapi ambulansı istedik, ilden buraya kadar geldi ama buraya giremedi ne yazık ki. Ancak ertesi gün helikopter bu hastayı aldı. İşte bu yeni yol yapılırsa, yolun güzergâhı bunu ortadan kaldıracak ve ulaşımı bire bir sağlayacaktır. Çünkü dereden gelen yol kar tutmuyor, tutarsa da bir greyderle çıkacak yoldur. Başka hiçbir iş makinesine ihtiyaç kalmayacaktır bu konuda. Bunun dışında Çatak’da köylülere hizmet götürme birliği müdürlüğü yaptığım için uzun süredir. Hangi köyde hangi sıkıntı var hepsini bire bir biliyorum.

 

Bu belediye başkanlığında işe yarayacak mı diyorsunuz?

 

Kesinlikle çünkü bundan sonra köylülere hizmet götürme birliği fes ediliyor. Çünkü özel idarede büyük şehir belediyesine aktarılıyor. Büyükşehir belediyesi ilçelerde şube açacak. Bu şubeler tabi ki büyükşehir belediyesine bağlı olacak. İlçe Belediye Başkanı da yetki sahibi olacak. Bende bu sıkıntıları bildiğim için belediye başkanlığı sürecinde inşallah bütün sıkıntılarla bire bir ilgileneceğim. Bütün sıkıntıları biliyorum. Şuan mevcut belediye başkanlıklarımız sadece Çatak değil diğer ilçelerde sadece merkez ilgilendirdiği için merkezin sıkıntılarını biliyor köylerin sıkıntılarının birçoğunu bilmiyorlardır. Ama ben burada avantajlı olduğumu düşünüyorum. Çünkü köylülerin bütün sıkıntılarını tek tek biliyorum ve inceleyeceğim de.

 

Tahmin ediyorum ki Pervari Şırnak yolu herhâlde şimdilerde yapılıyor. Böyle bir bilgiye sahip misiniz?

 

Pervari Şırnak yolu geçen sene Şırnak’tan gelen güzergâhta bir sıkıntı oluştu. Valiliğimiz bu konuyu çözdü. Bizim bu taraftan giden yolumuzun genişletilmesi büyük bir ölçüde bitmiştir. Bu yolun ilçe içerisinde geçerse sıkıntı yapmayacağını düşünüyorum. Ama bire birde ilgilenmediğimden dolayı da pek bir şey diyemiyorum.

 

Sizce bunun Çatak’a bir yararı olur mu?

 

Tabi ki. Çatak’ta yol geçerse ilçenin kalkınmasının en büyük bir etkeni olacak. Ayrıca bununla beraber bu yol geçtikten sonra ile olarak kalkınacağımızı da düşünüyorum. Bu sayede Çatak genişleyecek ve yeni faaliyetler ortaya çıkacak. Çünkü sadece Şırnak değil Irak, İran bağlantımız olacak. Bundan sonra Çatak’da farklı faaliyetlere ihtiyaç duyulacaktır farklı faaliyetlere ihtiyaç duyulduğu için kesinlikle iyi bir kalkınma bakımından iyi bir kalkınma olacaktır. Belki de göçe engel olacaktır. Çünkü iş alanı açılacak göçe engel olacağı için büyük bir faydası olacaktır ilçe için.

 

Hakkarili’yim dediniz. Sanırım Çatak’ta aşiretten bir hava var. Sizce bu bir dezavantaj olur mu sizin için?

 

Aslında Çataklıyım. Dokuzdam Şırmanlı mezrasında oturmaktayım. Biz Mela kökenliyiz. Muğla kökenliyiz. Benim babamın dedesi Çatak’dan Irağ’a müderrislik için gitmiş orda dini tedrisat da görmüş ve ondan sonra Hakkâri’ye gelmiş. Hakkari’de meydan medresesi diye bir medrese var. Şu anda kültür bakanlığına bağlı. Kültür bakanlığına devredilmiş orda yanılmıyorsam müderris şeyh seven müderrisimiz var Türkiye Cumhuriyetinden sonra ilk milletvekilimizdir. Benim babamın dedesi onun yanında müderrislik yapmış ve beraber bir tedrisatı yürütmüşler. Daha sonra biz Van’a göç etmişiz. Tabi Çataklı olduğumuz için ailemin hepsi Van’da oturuyor. Ben alan aşireti mensubuyum. Mensubu olduğum için de bu konuda bir sorun yaşayacağımı sanmıyorum.

 

Bürokrasiden sonra siyaseti niye düşünme gereği hissettiniz?

 

Bürokrasiden sonra oturduğum koltuk çokta küçümsenecek bir koltuk değil. Oturduğum koltuğun ağırlığını bilen biriyim. Bu koltukta insanlara faydalı olduğumu sanıyorum. Yanlış bir iş yaptığımı düşünmüyorum. Bu konuda vicdanen de çok rahatım. Rahat olduğum için bundan sonra siyaset köylülerin bütün sıkıntılarını büyük şehir olduğu için belki de köylülerin bütün sıkıntılarını bildiğim içinde insanlarla bire bir irtibat halinde olduğum için daha fazla faydalı olurum diye düşünüyorum. Yoksa benim oturduğum koltuk ile belediye başkanının oturduğu koltuk arasında çok büyük bir fark yok bana göre. Bu konuda kesinlikle bir koltuk derdim yok. Aksine daha fazla faydalı olurum diye düşünüyorum ve bu niyetle de başvurdum. AK Parti yönetimin de ve kadrosunda yer aldığımızdan dolayı da mutluyum. Yarın Allah nasip ederse adaylık kesinleşirse yine AK Partiliyim. Kesinleşmese de yine AK Partiliyim.

 

Anlatımınızla anlıyoruz ki halkla ilişkileriniz çok iyi. Peki, parti teşkilatıyla ilişkiniz nasıl?

 

İlçede hiç kimseyle hiçbir problemim yok. Şuan mevcut belediye başkanımız bizden büyük bir abimiz. 20 yıldır belediye başkanlığı yapmış büyük hizmetleri vardır. Bu konuda kesinlikle abimize karşı bir rekabet halinde değiliz. Nasip olursa onunla da çalışırız. Ondan da bir şüphemiz yoktur ‘elhamdülillah’. Ama belki bire bir sorunları bildiğim için daha faydalı olurum diye düşünüyorum. Teşkilatla da bir sıkıntım yok. Yönetim kurulunda çalışan arkadaşlar hepsi abim derecesindedir. Hepsi benden yaşça büyüktür bu konuda kendileri ile bir problem yaşamıyorum. Hamdolsun iyi de geçiniyoruz.

 

“HERKESE EŞİT DAVRANACAĞIM”

 

Bendimiz bir geçmişten gelip aydınlık bir geleceğe adayım. Allah nasip ederse bunu herkes biliyor, bu birinci sloganım. İkinci sloganımda marka olmak için değil hizmet olmak için adayım. İnşallah bu sloganlarla yola çıkacağım ve bu sloganlarında arkasında duracağım. Kesinlikle taraf tutmayacağım, objektif olacağım, herkese eşit davranacağım.

Editör: TE Bilisim