Haftasonu benim kaleme aldığım, sitemiz ve gazetemizde yayınlanan “AK Parti yönetimi sil baştan” başlıklı haber AK Parti İl Başkanı Abdullah Aras’ı fazlasıyla rahatsız etmiş ve kendi değimleriyle ‘sitem dolu’ bir açıklama yayınlamışlar konu ile ilgili.

Açıklamayı okumayanlar için hatırlatmak gerekirse, Ak Parti’nin heryerde konuşulan başarısız 19 ilinden birisinin de Van olduğu belirtilmiş ve Van’da il teşkilatı dahil Tuşba ve Gevaş dışındaki tüm ilçe teşkilatlarının görevden alınacağı yönünde idi. Üstelik bunu da Ankara kulislerinde çok ciddi bilgi akışı sağlayan bir ‘twitter’ hesabına da dayandırmış, iddiaları farklı kaynaklar ile desteklemiştim.

Gelin görün ki yerel seçimden sonra sessiz kalan Aras, haberin altında neler aramış neler…

Siyasi kulislerde konuşulan, kendisinin de iyi bildiği ‘görevden alınma ihtimali’ ile ilgili o iddiaları ‘Şehrivan’ için şimdiye kadar biriktirdiği ‘kin ve nefret’ ile birleştiren Aras, her cümlesinin arasına ‘öfke’ sıkıştırarak bir açıklama yapma gereği duymuş.

Açıklamayı okuyan AK Parti Van’da bu duruma düşürenin Abdullah Aras değil Şehrivan Gazetesi yönetiminin olduğunu düşünür, Abdullah Aras’ı bu saf ve başarılı yönetiminden dolayı milletvekili adayı olarak gösterir! O derece yani…

Yine okumayanlar vardır diye onun cümleleriyle açıklamayı bir değerlendirmekte fayda var diye düşünüyorum:

Sayın Aras açıklamasına direk haberin tamamının art niyetli bir ‘skandal’ olduğunu belirtmiş ve doğru olmadığını belirtmiş. Sormak isterim Aras’ın AK Parti’nin başında olduğu dönemde vekil sayısı 7’den 8’e çıkan Van’da 7 vekilden 4’e düşmek mi, 12 belediyenin 10’un elindeyken bunu 2’ye düşürmek mi skandal yoksa bu ‘dibe vurmuş’ teşkilatın gidişini yazmak mı skandal?

“Ben görevimin başındayım, teşkilat başında, milletvekilleri başında.” demiş sanki 14 belediyenin 12’si alan BDP değil de kendileriymiş gibi bir de; “Hepimiz kenetlenmiş bir şekilde görevimizi yapmaya ve güzel Van’ımıza hizmet için elimizden geleni yapmayı devam ediyoruz.” Rahat ifadeler kullanmış. Sizin görevinizin başında olduğunuzdan şüphe yok. Zaten Van’ın bu halde olmasının sebebi sizin görevinizin başında olmanız. Diğer il ve ilçe yönetimlerindeki ‘sorumluluk’ duygusu sizde olsa seçimden hemen sonra istifa ederdiniz zaten. Kimsenin sizin görevinizin başında olduğunuza taktığı da yok. Biz sadece “Gideceksiniz” dedik koltuk sevdanızı bu kadar hararetle dile getirmeye ne gerek var. Demek ki kalan 4 vekili de 2 belediyeyi de 0’a indirme çabası içerisindesiniz. Buyrun müsaade sizin.

“İştahla ve hevesle kamuoyuna yanlış fotoğraf göstermeye çalışan bu gazetenin aslında öteden beri şahsımı, teşkilatımı ve milletvekillerimi sistematik bir şekilde vitrinde yıpratmaya çalıştığını ve bu amaç yolunda bir hayli emek verdiğini biliyoruz.” Demiş. Sayın Aras emin olsun ki biz tüm siyasi partilerle ilgili eksik ve yanlışları dile getirirken bile bu dönemki yönetim kadar AK Parti’yi yıpratmayı beceremedik. Haddimiz değil. Bizim kişiler değil makamlar nezdindeki yanlışları iştah ve hevesle gösterdiğimiz çaba sizin yandaşlarınızla AK Parti’den ‘kar’ elde etme, yarar elde etme ve yakın çevrenize rant sağlama konusundaki iştahınızın yanında devede kulak kalır. Biz kişilerin şahsıyla değil sorumlular ve makamlarla muhattabız… Bizim iyi niyetimizden şüphemiz yok. Ya sizin sorumluluğunuzdan haberiniz var mı?

Bizim bu konuyla sürekli vakit harcadığımızı iddia edip; “Bu tutum ayrıca gazeteciliğin dengeli, ilkeli ve objektif niteliklerine ters düşmektedir. Biz asla eleştirilmekten aciz değiliz. Bilakis yapıcı olan her eleştiriye muhtacız. Ancak maksadı üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olan bu tür müessese ve karakterlere de pirim vermeyiz.” diyen başkanın yönetimi ve bazı belediye başkan adayları seçim dönemlerinde bizi ilkeli objektifliğe davet ederken belediye başkan aday adaylarına; “Şehrivan’a reklam vermeyin, BDP sermayesine para kazandırmayın!” derken bizde aradığı ‘ilke’ nerelerdeydi acaba merak ediyorum doğrusu. Gazetecileri Ak Partili ve BDP’li diye ayıran. Kendisine yakın gördüğü ‘zibidilikten’ öteye geçmeyen tayfayı kendisini eleştiren cenaha resmen ‘havlatan’ zihniyetin eleştirilmekle ilgili ‘genişliği’ göz yaşartıcı seviyede maşallah! Üzümün iyisini seçildiğinizden bu yana siz yediniz, Van’daki en büyük ‘bağ’larda hep sizin esameniz okunuyor!

Seçildiği günden bu yana kapalı kapılar ardında BDP’ye hakareti ‘cihat’ havasında dile getiren, en çok eleştirdiği BDP’yi ve BDP’li belediyeyi bir gün bile eleştirmeye cesaret edemeyen Başbakan’ın Van’daki temsilcisi; “Bu kentte başkalarını eleştirmeye kendini kapatan ve lüks sayan bu gazeteye sadece basiret diliyorum. Allah akıl fikir versin diyorum ve değerli basın camiamızı tenzih ederek kamuoyuna ve basın camiasına şikayet ediyorum” diyerek bizi ‘yaz’ dediğinde ‘yazdırdıklarına’ şikayet etmiş! Sorarım göreve geldiğinizde bu kentteki eksik ve yamuklardan hangisine mertçe, cesurca ‘Bu yamuktur’ diyebildiniz de bizi ‘eleştirmekte’ bu kadar rahat davranıyorsunuz. Şimdiye kadar başkan olarak yaptığınız en büyük eleştiri yolları temizlemeyen BDP’li belediyeyi yollara ‘sofra’ tuzu atmak, yaptığınız elle sayılır basın açıklamalarından bir çoğu gazetemizde çıkan ‘aciziyetlerinize’ yönelik açıklamalar iken hala bu kafa ile bu kentte AK Parti adı altında bir şeyler değiştireceğinize mi inanıyorsunuz?

Bizim oturduğunuz koltuğunuzda da, başarısızlığınızda da isteğimiz ve çekemediğimiz bir durum yok. Asıl kopamadığınız o koltuğunuzdan dolayı sizlere ‘basiret’ dilemek gerekiyor.

Göreve seçildiği günden bu yana;

-Seçim dönemine kadar Cumhuriyet Caddesine kadar çıkamamış.
-Sadece kendisine ve mensup olduğu dernek, STK, kanaat önderi ve iş adamını ziyaretten başka bir şey yapmamış,
-Van’ı sadece mensubu olduğu ilden Van’a yerleşenler ve iş ortaklarından ibaret görmüş.
-Yerel seçimlerde iki ayrı AK Parti’nin oluşmasına engel olamamış, ikinci katı Osman Nuri Gülaçar’ın, 3’üncü katı Abdullah Aras’ın AK Partisi şeklinde bir ayrışmaya yol vermiş,
-İstemediği büyükşehir adayını desteklememiş, seçim döneminde çoğu zaman seçim çalışması yapmaya tenezzül bile etmemiş,
-Seçim öncesi bir ilçe belediye başkanlığı için niyet etmiş, ardından da bir türlü adaylık için fırsat bulamadığından seçim sahnesine çıkmaya fırsat bulamayıp hayallerini ‘milletvekilliğine’ saklamış.
-Adayların belirlenmesinden, encümenlerin seçimine kadar bir dizi hataların yapılmasında yönetimi ile birlikte büyük hatalar yapmış,
-Girilen tüm seçim ve mücadelelerde mağlubiyete uğratmış…

bir il yönetiminin ve başkanının bu koltuğu bırakmamasının altında daha ne aramak gerekiyor bilmiyorum ama ben de sizin bu koltuğu bırakmama hevesini bizim haberimizi atfederek kullandığınız gibi ‘manidar’ buluyorum.

“Gazeteyle gelmedik gazeteyle de gitmeyeceğiz.” demiş bir türlü hazmedemediği haber ile ilgili Sayın Başkan.

Sizin gazeteyle gitmeyeceğinizi çok iyi biliyoruz. Gazetenin ne haddine! Siz ki ne siyasetçileri, ne il ve bölge koordinatörlerini göndermiş, kendiniz gitmemiş bir yönetimin başkanısınız. Namınız her yerde yürüyor! Lakin, gidişiniz ya Başbakan’ın iddialarımızı doğrulayacağı gibi ‘görevden alınmanız’ ile olacak ya da ‘milletvekili’ adayı olduğunuz zaman.

Siz ezik muhalefet olarak sus, pus olmaya devem edin milletvekili adayı olduğunuz zaman yeniden görüşürüz nasılsa…

O zamana kadar koltuğu sıkı tutun, aman bırakmayın. Kaçmasın!