MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hem Başbakan Erdoğan'ın hem de Demirtaş'ın cumhurbaşkanlığı adaylığının YSK'dan dönmesini istedi.

Yüksek Seçim Kurulu'ndan (YSK) Başbakan Erdoğan'ın adaylığını reddetmesini istedi.

"Her vatan evladı olur ama Erdoğan Cumhurbaşkanı olamaz" diyen Bahçeli, "Uzun adamın maskesini YSK düşürmelidir." açıklamasını yaptı.

BU ŞARKI YSK'DA SONLANMALI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli'ye göre Başbakanın adaylığı YSK'dan dönmeli, detone olan bu şarkı YSK'da sonlanmalı.

ADAYLIĞI  KESİNLEŞMİŞ DEĞİL

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adaylığına itirazının olduğunu belirtti ve ''8 Temmuz’da aday listesi Resmi Gazete'de yayınlanacaktır. 11 Temmuz Cuma günü de kesin liste duyurulacaktır, süreç işlemeye başlayacaktır. Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı henüz kesinleşmiş değil. Bundan sonra tüm yetki YSK’dadır'' dedi.

“BAŞBAKAN ADAYLIĞI KESİNLEŞİR KESİNLEŞMEZ ÜZERİNDE TAŞIDIĞI ZIRHI ÇIKARMALI”

Başbakan Erdoğan’ın 1 Temmuz’da cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladığını hatırlatan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Erdoğan adaylık beyanında bulunduğuna göre daha fazla haksız rekabete neden olmadan, devletin imkânlarını çarçur etmeden Başbakanlık görevinden ayrılacak erdemi göstermelidir. Bu demokrasiye saygının ve riayetin gereğidir. Sanal açılış ve törenlerle cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını yürüten Başbakan, adaylığı kesinleşir kesinleşmez üzerinde taşıdığı zırhı çıkarmalı, mertçe, yüreklice, adilce diğer adaylarla aynı şartta meydanlarda olmalıdır. Bir yanda Başbakanlık görevinde kalıp, diğer yanda cumhurbaşkanı adayı olmak yürütmeyi tek elde toplayarak kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırmanın yani demokrasi dışı bir sistemin ön hazırlığıdır. Başbakan otoriter dürtüler tarafından ele geçirilmiş, tek adamlığa heves etmiştir. Sicilinde beyaz nokta bulunmayan, iktidarında Türkiye’yi yalanlarla, aldatmalarla, ayıplı senaryolarla içten içe yaralayan bir şahsın Türkiye Cumhuriyeti’nin en yüksek mevkisine çıkma emeli taşıması Türk milleti adına talihsizliktir. Başbakanın 1 Temmuz’da Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezi’nde yaptığı konuşması her yönüyle bulanık ve tutarsızlıklarla doludur.”

“YSK BUGÜNDEN İTİBAREN TARİH VE MİLLET HUZURUNDA HAYATİ BİR SINAV VERECEKTİR”

Başbakan’ın adaylığının meşruiyet ve ahlakiliği üzerinde durmak istediğini belirten Bahçeli, “Cumhurbaşkanı adaylığı için yapılacak başvuruların süresi 3 Temmuz 2014 günü saat 17’de dolmuştur. Şuan itibariyle cumhurbaşkanı adayı olarak üç ismin ön plana çıktığı anlaşılmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na yapılan cumhurbaşkanı adaylığı başvurularına ait bilgi ve belgelerin Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’na gönderilmesinin son günü ise 4 Temmuz’dur. Bu süre dün itibariyle tamamlanmıştır. 8 Temmuz Salı günü ise, cumhurbaşkanı geçici aday listesi Resmî Gazete'de yayımlanacak, aynı zamanda buna karşı yapılacak itirazlar da başlayacaktır. 11 Temmuz Cuma günü de cumhurbaşkanı seçimine katılacak adayların kesin listesi Resmî Gazete'de duyurulacak ve böylelikle süreç tam olarak işlemeye başlayacaktır. Buradan anlaşılacağı üzere Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı diğer adaylar gibi henüz kesinleşmiş değildir. Artık bundan sonra tüm sorumluluk, tüm yetki Yüksek Seçim Kurulu’ndadır. YSK bugünden itibaren tarih ve millet huzurunda hayati bir sınav verecektir. Biz başından beri, Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olamayacağına vurgu yaptık, bunu delilleriyle ortaya koyduk. Cumhurbaşkanlığının Cumhuriyetin temel değerleri ile çatışan, milletin birlik ve beraberliğiyle çarpışan, devletin temel kurumları ile cebelleşen bir şahsın sığınağı olmayacağını söyledik. Devletimizin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı olan Atatürk’ün Çankaya’sına kendilerini layık görenlerin bu gerçekleri dikkate almak zorunda olduğunu hatırlattık. Ayrıca başörtüsü konusunu bir istismar aracı olarak siyaset borsasına taşıyanlardan ve cumhurbaşkanı seçimi sürecinin malzemesi olarak kullanmaya çalışanlardan cumhurbaşkanı olmaz dedik. Türkiye’yi kutuplaştırandan, milleti 36 etnik parçaya ayırandan cumhurbaşkanı olmaz dedik. Şehitlerin vebalini ve kanını taşıyan bebek katiliyle müzakere yapandan, teröristlere kucak açandan cumhurbaşkanı olmaz dedik. Hukuka saldırandan, adaletten kaçandan, rüşvetçilere ve hırsızlara kol kanat gerenden cumhurbaşkanı olmaz dedik” ifadelerini kullandı.

Yüksek Seçim Kurulu’nun tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya olduğunun altını çizen Bahçeli, “Nasıl ki milletvekilliği genel seçimine katılacak adaylar ince elenip sık dokunuyorsa aynısı cumhurbaşkanı adayı olan kişi ya da kişiler için de gerçekleştirilmelidir. Adı her türlü yasa dışı iş ve ilişkilere karışmış, yolsuzluklarla anılmış, terörle arasına çizgi çekememiş birisinin taşıdığı veya talip olduğu görevi ve arkasındaki desteği ne olursa olsun meşruiyet ve inandırıcılığı sorgulanacaktır. Başbakan Erdoğan cumhurbaşkanlığına adaylık vizesi alamayacak kadar şaibeli ve şüphelidir. Şayet Türkiye bir hukuk devletiyse, şayet Türkiye’de adalet henüz ruhunu teslim etmemişse Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığının mutlaka ama mutlaka YSK tarafından reddedilmesi lazımdır. Milliyetçi Hareket Partisi, Başbakan’ın adaylığına itiraz etmekte, aklanmadan, hakkındaki iddialardan dolayı yargı huzuruna çıkmadan cumhurbaşkanı adayı olamayacağını düşünmektedir” şeklinde konuştu.

“YSK EŞBAŞKAN HAKKINDA DETAYLI VE AYRINTILI İNCELEMEYİ YAPACAKTIR”

Adaylığı sorunlu olanın sadece Başbakan olmadığını ifade eden Bahçeli, “HDP Eşbaşkanı olan zatın bölücü terör örgütü PKK’yla bağ ve bağlantısı gün gibi meydandadır. Türkiye’ye düşmanlık besleyen, Cumhuriyet’e diş bileyen, milletin varlığına ve birliğine saldıran bu PKK’lının cumhurbaşkanı adaylığı yasalara aykırı olmakla kalmayıp, milli ruha hakarettir. Ümit ederim ki, YSK bunu da değerlendirmeye alacak, terörün kuyruğu olmuş, bölücülüğün dümeninden tutmuş bu Eşbaşkan hakkında detaylı ve ayrıntılı incelemeyi yapacaktır” dedi.

“TÜRK MİLLETİ 10 AĞUSTOS’TA MUZ CUMHURİYETİNE BAŞ SEÇMEYECEKTİR”

Türkiye Cumhuriyeti’nin zirve makamına aday olacak her şahsın asgari müştereklerde buluşması ve vasıflarının yanında temiz ve düzgün bir kafa yapısına da sahip olması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
“Buna örnek isteniyorsa büyük bir uzlaşmayla cumhurbaşkanı adayı olarak sivrilen Sayın Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’na bakılması yeterlidir. Buradan Sayın İhsanoğlu’na açık destek veren, vermeyi düşünen siyasi partilerimize ve tüm vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Milli mücadelenin ürünü, şehidin şühedanın göz nuru, zaferlerin meyvesi Çankaya’ya ancak hak eden, ancak layık olan çıkabilecektir. Yaşanmış Türk asırları, bin yıldır fedakârlıkla suladığımız, emek emek büyüttüğümüz, gözümüzden bile sakındığımız kardeşlik çınarı hepimize tarihi bir sorumluluk, tarihi bir görev yüklemektedir. Biliyor ve üzerinde ittifak ediyoruz ki, milletin adına tahammül edemeyen, birliğini ve dirliğini çekemeyen, 29 Ekim 1923’ün anti tezi olmakla mimlenmiş hasis ve hasarlı zihniyetlerin Cumhurbaşkanı adaylığı büsbütün tutarsızlık ve çelişkidir. Türk milleti 10 Ağustos’ta muz cumhuriyetine baş seçmeyecektir. Türk milleti 10 Ağustos’ta kabile devletine şef atamayacak, monark tayin etmeyecek, diktatör belirlemeyecek; emir, şah, kral görevlendirmeyecektir. Dahası, Türk milleti 10 Ağustos’ta AK Parti, PKK, Peşmerge, İsrail, İmralı canisi, IŞİD, El Kaide, BOP koalisyonuna Çankaya’yı teslim etmeyecektir. Allah korusun, Başbakan Erdoğan Çankaya’ya çıkarsa Müslüman katilleri mevzi kazanacak, vaat edilmiş toprakların hayaliyle rüyalarını süsleyen küresel komplonun eli güçlenecek, Sevr yanaşmaları 94 yıl sonra kılıcını kuşanacaktır. Yani karşımızdaki manzara ya zillet ya izzet; ya millet ya da rezalettir. Bu iki tercihten birisini aziz milletimiz seçecek, geleceğini riskli veya güvenli hale bizzat kendi iradesiyle sokacaktır.”

İNTERNETHABER

Editör: TE Bilisim