2009 Yerel Seçimleri’nin arifesinde, AK Partili belediye meclis üyesi ve yanlış hatırlamıyorsam aynı zamanda başkan vekili olan bir zat, Mavi Kent A.Ş. bünyesinde çalışan belediye işçilerin hak arama eylemlerini, “DTP bu işçileri kışkırtıyor” diye değerlendirmişti.

 

Bu açıklama da haber olmuştu yerel medyaya.

 

Haber verildikten sonra Şehrivan’da hem rahmetli Aziz Aykaç’ın Azizname köşesinde, hem de bu köşede açıklamayı yapan zat eleştirilmiş, iddiasını doğrulayan bilgi ve belgeleri açıklaması istenmişti.

 

İddiasını ispat edememiş, ciddi şekilde rezil olmuş, partisi tarafından da çizilmişti.

 

Üç gün önce AK Parti Van il teşkilatı yöneticilerinden Hekim Karabıyık’ın, Şehrivan’ın manşetinde yer alan iddiaları birileri tarafından ya ‘bilgisizlikten’ veya da ‘bilinçli’ bir şekilde başka yönlere çekildi.

 

Yoğun iş programımın arasından vakit bulup, Hekim Karabıyık’a iddialarını ispatlaması çağrısında bulunacak bir yazı kaleme aldığım saatlerde, gazetedeki arkadaşlar tarafından gönderilen; BDP’nin inanılmaz bir yanılgı içine düştüğü o açıklamasıyla karşılaştım.

 

Elbette BDP, kendilerine yönelik AK Parti’den gelen bu ciddi (Aslında çirkin. Ortada böyle bir şey yoksa AK Partili yöneticinin iddiası çirkin; varsa BDP’nin bu siyaseti çirkin) iddiayı en yüksek perdeden cevaplama hakkına sahiptir.

 

Sıkıntı burada değil, olamaz zaten.

 

Ortada onlarca insanın hayatı söz konusu iken çıkıp, “Falan parti bunları ölüme götürüyor” anlamına gelecek ifadeler kullanmak siyaseten doğru ve sağlıklı bir yaklaşım da değildir.

 

Sıkıntı, bu iddiayı tamamen birinci ağızdan haberleştiren Şehrivan Gazetesi’nin ‘’Nasıl böyle bir şeyi haber yaparsın” diye hedef gösterilmesidir.

 

Ve gazetenin başka şeylerle itham edilmesidir.

 

Gazetecilik dersi(!) verilen o basın açıklamasından tüm BDP yöneticilerinin haberi oldu mu, gerçekten merak ediyorum.

 

Yoksa BDP birilerinin kişisel davranışları ile hareket eden bir parti oldu da biz mi kaçırdık bunu?

 

Bir defa açıklamayı yapan belli.

 

Siz bunu diyen adama veya siyasi partiye mi yükleneceksiniz yoksa onu haber yapan gazeteye mi?

 

Şimdi BDP’lilerden bir yönetici “AK Parti yine makarna-kömür dağıtarak halkı kandırıyor” şeklinde bir şey söylerse ve Şehrivan bunu yine haber yaparsa, ne diyeceksiniz?

 

Ki, diyorsunuz da!

 

Haber de yapılıyor.

 

Eğer haber, gazetenin yorumu şeklinde sunulsaydı (Ki Şehrivan bunu asla yapmaz) sonuna kadar hakları olurdu.

 

Şehrivan’ı ilk önce ben eleştirirdim.

 

Ama haber yorum içermiyor.

 

Sanırım BDP’li yöneticilerin de kaçırdıklarını nokta burası.

 

Ya da yukarıda dediğim gibi, birileri bunu bilerek yapıyor.

 

Bilerek yapıyor ve BDP’nin kurumsal kimliğine zarar veriyor.

 

BDP halkın partisidir; halkın emeği, kanı, gözyaşı ile bugünlere gelmiştir; birilerinin kişisel davranışlarının tatmin edildiği bir yer değil.

 

Ben böyle bilirim.

 

Allah aşkına, BDP il yönetiminde bu haberin, habercilik anlayışı çerçevesinde ‘temiz’ olduğunu söyleyecek birisi yok mu?

 

İnsan ister istemez geçmişe dönüp, eskileri arıyor.

 

Çok değil, 2009 yerel seçimlerinde bu ‘basın’ işlerini çok iyi yönlendiren arkadaşlar vardı BDP camiasında.

 

Basınla ilişkileri düzenleyen, sağlıklı bir şekilde bilgi alışverişini sağlayan o arkadaşların duyarlılığı ne yazık ki kalmamış.

 

Onu geçtim bir hukukçu bile yok sanırım.

 

Unutmadan söyleyeyim: BDP, Hekim Karabıyık “Yok arkadaş ben böyle bir şey söylemedim” dediği zaman gazete hakkında açıklama yapar, hukuki yollara başvurur.

 

Dün yapılan açıklamanın Şehrivan Gazetesi ile ilgili olan kısmı ‘bilgisizlikten’ kaynaklanıyorsa, BDP bu işlerden anlayan birilerini il teşkilatı bünyesine dâhil etmelidir.

 

Yok, bilinçli bir davranışsa o zaman diyecek lafımız da olmaz zaten.

 

 

Bugünkü yazının asıl konusu Hekim Karabıyık’ın iddialarını ispatlaması çağrısıydı.

 

Bu çağrıyı yineliyorum: İddialarını ispatlamalıdır.

 

Yoksa zaten oldukça sıkıntılı olan yerel siyaset, seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte ‘çamur’a dönüşür.

 

Aslı astarı olmayan iddialar havada uçuşur.